Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1175 E. 2019/633 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1175 Esas
KARAR NO : 2019/633

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın ————- marka araçların yetkili satıcısı ve servisi olduğunu, davalının sahibi olduğu ————– plakalı araçlarını bakım onarım için müvekkilinin servisine getirdiğini, davalı adına kayıtla—– plakalı aracın 27.05.2015 tarihinde çekici ile ———-servisi bırakıldığını, 29.05.2017 tarihinde 5.795 km de araç seyir halindeyken stop ettiği ve bir daha çalışmadığı beyanı ile iş emri açıldığını, yapılan kontrollerde motorun değişmesi gerektiğinin tespit edildiğini, 31.05.2017 tarihinde araç kullanıcısı ———- hazırlanan motor değişim teklifinin e-posta ile iletildiğini, 02.06.2017 tarihinde onarım teklifinin onaylandığı bilgisi geldiğini, 21.06.2017 tarihinde parça temini doğrultusunda onarıma başlandığını, 23.06.2017 tarihinde ruhsat işlemleri için vekalet talep edildiğini, komple motor değişimi tamamlandıktan sonra marş motorunun da arızalı olduğunun tespit edildiğini, marş motorunun değişimi için onay talep edildiğini, onay alındıktan sonra marş motorunun da değiştirildiğini, 20.07.2017 tarihinde vekaletname verildiğini ve yeni ruhsat işlemlerinin başlandığını, 24.07.2017 tarihinde aracın ———-ruhsat işlemleri tamamlanmadan teslim edildiğini, aracın ruhsat işlemlerinin 27.07.2017 tarihinde tamamlandığını, davalı adına kayıtlı ———- plakalı aracın 29.06.2017 tarihinde 17.496 km de bakım yapılmak üzere servise davalı personeli ————- tarafından getirildiğini, bakımı tamamlandıktan sonra yine ——-imzası alınarak ödeme alınmadan teslim edildiğini, davalı firmanın 2 adet lüks aracının servis işlemlerini sorunsuz yaptırdığını, ancak araçları aldığı Temmuz ayından bugüne kadar ödemede bulunmadığını, borcun ödenmesi için görüşmeler yapıldığın ancak davalı tarafından sürüncemede bırakıldığını, bunun üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazimanıtan hükmedilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak müvekkili şirketin merkezinin ———sınırları içinde bulunduğunu, bu kapsamda işbu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemelerin İstanbul Asliye ticaret Mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin olarak davacı tarafça bahsedilen faturaların hiçbir şekilde usulüne uygun olarak müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, bu kapsamda davacı tarafça keyfi bir şekilde keşide edilen faturalara ve içeriklerine itiraz edildiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalıya ait araçların tamir işinin yapılması nedeniyle sunulan hizmet karşılığı düzenlenen fatura bedellerinin tahsilini sağlamak amacıyla girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu —–. İcra müdürlüğünün 2017/26931 esas sayılı icra takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı aleyhine 113.137,63 TL fatura alacağı açıklaması ile alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca, yetkiye, işlemiş faize ve diğer tüm fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “davacı tarafından davalıya ait ———— plakalı araçlarda yapılan onarım hizmetine istinaden düzenlenen faturalar nedeniyle davacının davalıdan davaya konu takip nedeniyle alacaklı olup olmadığı, davalının takip konusu borç nedeniyle sorumlu olup olmadığı, İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali hüküm ve koşullarıyla icra inkar tazminatı yasal şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf olduğu anlaşıldı.” şeklinde belirlenmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan servis fişlerinin incelenmesinde; —————— plakalı araçların davacı servise davalı çalışanı ———– tarafından 29/05/2017 tarihinde teslim edildiği, araçların servise çekici ile getirildiği anlaşıldı.
————— İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden celp edilen dava konusu araç trafik tescil belgelerinin incelenmesinde araçların davalı şirket adına kayıtlı olduğu görüldü.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış olup uyuşmazlık konusu hakkında bir mali müşavir ve bir otomotiv uzmanı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler sunmuş oldukları, 13/02/2019 tarihli raporlarında özetle; mali yönden yapılan inceleme davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu ve birbirini teyit ettiğini, yine davalı tarafın incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu ve birbirini teyit ettiğini, davacı tarafın 29/06/2017 tarihinde 4.669,14 TL bedelli faturasının davalı şirkete ait ——-plakalı aracın bakım onarımına ilişkin 06/07/2017 tarihli 154,50 TL bedelli faturasının davacı tarafından davalıya verilen ikame aracın trafik cezasına ilişkin olduğu, 20/07/2017 tarihli 108.468,49 TL bedelli faturasının——- plakalı aracın motor değişimine ilişkin olduğu, davalı faturalarının kendisine tebliğ edilmediğini iddia etmiş ise de davalı araçlarının bakım ve onarımları için davacının servisine bırakıldığı ve onarıma başlanması için davalının onay verdiği, onarımdan sonra araçları geri aldığı dosya içerisindeki e-mail yazışmalarından anlaşılmakla davalı tarafın fatura tebliğ edilmediği iddiasının yerinde olmadığını, TTK 21/1 maddesi uyarınca davacıdan fatura istemesi gerektiğini, yine davalının faturaların ait olduğu 2017 yılı haziran ve temmuz aylarına ait mal ve hizmet alımlarına ilişkin BA formlarında davacı ile ilgili faturalarla ilgili bildirimde bulunmadığı, davacının ise BS formlarını ilgili vergi dairesine doğru bir şekilde beyan edildiğini rapor etmiş, hasar yönünden yapılan değerlendirmede ise; ————- plaka sayılı aracın 29/05/2017 tarihinde seyir halinde stop ettiği ve bir daha çalışmadığı, arızası nedeniyle geldiği ve motorun komple değişmesi gerektiği, bu konuda davalı taraftan onay alındığı, 20/07/2017 tarihinde motor değişimi nedeniyle yeni ruhsat işlemleri için davalı taraftan vekaletname alındığı, 24/07/2017 tarihinde ruhsat işlemi tamamlanmadan aracın ——- isimli kişiye teslim edildiği, 27/07/2017 tarihinde ruhsat işleminin tamamlandığı ve araçla ilgili fatura ve tüm belgelerin ——— isimli kişiye teslim edildiği, davacının bu araca ilişkin işlemler sonrası 108.468,48 TL bedelli faturalarını dosyaya sunduğu, —— plakalı aracın 29/06/2017 tarihinde davalı şirket personeli ————– tarafından servise getirildiğini, bakım işlemleri yapıldıktan sonra ilgili evraklar teslim edilerek ve imzası alınarak ödeme alınmadan teslim edildiği, davacı şirketin bu iş ile ilgili 4.669,14 TLbedelli faturalarını dosyaya sunduğu, davacı servis tarafından yapılan işlemlerin tespit edilen arıza ile uyumlu olduğu, serbest piyasa koşullarında kabul edilebilir makul fiyat aralığında olduğunu, sonuç olarak davacı tarafın davalı tarafın ————— plakalı aracına ait 20/07/2017 tarihinde hizmet/bakım/onarım içerikli e-fatura dolayısıyla 108.469,49 TL, —————— plakalı aracına ait 29/06/2017 tarihli bakım onarım içerikli faturasından dolayı 4.669,14 TL olmak üzere toplamda 113.137,63 TL alacağı bulunduğu yönünde rapor tanzim edilmiş, rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, bilirkişi raporu, servis kayıtları, mail yazışmaları, İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğü’nün 2017/26931 Esas sayılı dosyası, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı birlikte değerlendirilip incelendiğinde; davalıya ait———— plakalı araçların onarım için davacı şirkete çekici ile getirildiği ve tamirinin istenildiği, davacı şirket tarafından onarım öncesi davalı taraftan izin alındığı ve onarımlarının yapıldığı, motor değişimi nedeniyle yeni ruhsat işlemleri için davalı şirket tarafından davacıya vekaletname verildiği ve yeni ruhsatın alındığı, davacı tarafından yapılan onarımlara ilişkin 2 adet fatura düzenlendiği ve toplam bedelinin 113.137,63 TL olduğu, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, faturaları defterine kaydettiği ve vergi dairesine usulüne uygun olarak bildirdiği, araçlara ilişkin yapılan onarımın ve düzenlenen fatura miktarının piyasa koşullarına göre arıza ile uyumlu ve makul olduğu, davalı her ne kadar faturaları kendilerine tebliğ edilmediğini iddia etmiş ise de araçların davalı tarafça davacı servisine getirildiği ve onarımının istenildiğinin mail yazışmalarıyla sabit olduğu, her ne kadar davalı faturaların tebliğ edilmediğini ileri sürmüş ise de yine davacı şirketçe onarımı yapılan araçların davalıya teslim edildiği, davalı tarafından yapılan bu onarımlara ilişkin ödeme yapıldığının ispatlanamadığı gibi böyle bir iddianın da olmadığı, davalının tek itirazının faturaların kendilerine tebliğ edilmediği olduğu, davalının basiretli bir tacir gibi davranarak TK 21/1 maddesi uyarınca davacı taraftan verilen hizmete karşı fatura verilmesini ve bedel ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebileceği, kaldı ki davalı fatura tebliğ edilmediğini ileri sürmüş ise de fatura içeriği hizmetten haberdar olduğu,ve tamir için onayının olduğu araçların onarımının davalı tarafça istenildiği, her ne kadar fatura tebliğ edilmemiş ise de davalının fatura içeriği hizmeti almış olduğunun sabit olduğu, ayrıca araçların teslimi ile birlikte araçları teslim alan kişilere faturaların ve tüm evrakların teslim edildiği, davacının davalıdan verilen hizmet nedeniyle takip tutarı kadar alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Davalının istanbul anadolu —–. İcra müdürlüğünün 2017/2693 esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline,
Alacağın % 20 si olarak hesap edilen 22.627,52 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 1366,42 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 565,69 TL’nin, alınması gerekli olan 7728,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5796,323 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 1.366,42 TL, posta ve tebligat gideri 157,50 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL, olmak üzere toplam 3.023,92 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——uyarınca 11.801,01 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.