Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1167 E. 2021/521 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1167
KARAR NO : 2021/521

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 08/11/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile asıl borçlu —– imzalandığını, —–davalı— müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, borçluya kredi sözleşmesine istinaden çek karnesi teslim edildiği — borçluların borcunu ödememesi üzerine, borçlarını ödenmesi için —- yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, yasal süresi içinde ödeme yapılmadığı takdirde yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunmayan ve borçları da ödemeyen asıl borçluya karşı —- taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, müvekkil——- —- yapılan tahsilat davalının borcuna mahsup edildiğini beyan etmiş, bu nedenlerle davalının—–dosyası ile açılmış takibe ve ferilerine ilişkin itirazının iptaline, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf davaya cevap vermemiş ancak icra dosyasına itirazda bulunmuştur.
DELİLLER :
—–Esas sayılı takip dosyası UYAP sureti,
—— tarihli müzekkere cevabı (Kredi sözleşmesi, ihtarname, —–
——tarihli müzekkere cevabı,
-Bankacı bilirkişinin mahkememize sunduğu —raporu,
—— Aslı,
——–Sayılı Evrak Aslı,
— tarihli üst yazı ile gönderilen—–
——–Mahkemesi Talimat Evrakları,
—– vekaletnamesi,— yevmiye nolu vekaletname, — yevmiye nolu vekaletname, —– yevmiye nolu vekaletname, — yevmiye nolu vekaletname— yevmiye nolu vekaletname),
—–talimat dosyası ekindeki imza örnekleri,
-Grafoloji Uzmanı bilirkişinin mahkememize sunduğu—-tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava; Banka kredi sözleşmesine istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: Dava dışı ——— kullandığı kredi nedeni ile bakiye kredi borcunun bulunup bulunmadığı ve davalının kredi kefaleti nedeni ile bu borçtan sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
Celp ve tetkik edilen—- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Alacaklısının —– olduğu, ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından yasal süresinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, icra dairesince takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren alacaklı tarafından 1 yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı görüldü.
Mahkememizin 10/05/2018 tarihli celsesinde dosyanın —- tevdiine karar verilmiş olup, dosya bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi—-etmiştir.
—– bilirkişi mahkememize sunduğu 21/05/2018 tarihli raporunda sonuç olarak: Davacı—- tarafından takip tarihi itibarı ile 191.362,55 TL alacak talebinde bulunulduğu, davacı bankanın dava dışı asıl borçlu ve davalı kefilden takip tarihi itibarı ile 176.840,67 TL anapara, 30.365,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 207.206,31 TL alacaklı olduğunun hesaplandığını, davalı kefilin temerrüdünün takip tarihi itibarı ile başladığı ve kefalet limitinin de 100.000,00 TL olması nedeniyle takip tarihinden itibaren 100.000,00 TL asıl alacaktan sorumlu olacağı, takip tarihinden başlamak üzere 100.000,00 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 28.08 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 ——-davalıdan istenilebileceği, 5464 sayılı yasanın 26/2. mad. gereği——dönemler itibariyle deklere edilen değişen oranlardaki faizin uygulanması gerektiğini, ancak sözleşmenin—– imzalanması nedeniyle; Kefilin sorumluluğunun kapsamı 6098 sayılı yeni Borçlar Kanunu’nun 589. maddesinde düzenlendiği, —- borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçlarından, takip ve dava masraflarından, rehinlerin kefile tesliminin ve rehin haklarının devrinin sebep olduğu masraflardan, akdi faizlerden ——– belirtilen azami miktara kadar sorumlu olacağı.6098 sayılı yeni Borçlar Kanunu’nun 589. maddesi açık bir şekilde, kefilin her durumda kefalet sözleşmesinde belirtilen azamî miktara kadar sorumlu olacağının düzenlendiğini, bu nedenle davalı kefilin 100.000,00 TL kefalet limiti dahilinde faiz ve ferileri ile birlikte limiti aşmamak kaydı ile sorumlu olabileceğini, takip sonrası icra dosyasına, rehinli araçtan 69,050,00 TL tahsilat sağlandığı dikkate alındığında dava dışı asıl borçlunun borcunun ——rehin açığı belgesinden anlaşılmakla tahsilata ilişkin mahsup yapılmadığını, takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
——–sayılı dosyası—–imzasının bulunduğu belge asılları celp edilmiştir.
—— imza örnekleri aldırılmıştır.
——– kefil olduğu —– numaralı genel kredi sözleşmesi ne ilişkin evrak asılları celp edilmiştir.
Dosyanın—– bilirkişiye tevdii ile rapor aldırılmasına karar verilmiş, dosyadaki eksik evrakların tamamlandığı anlaşılmakla 29/03/2021 tarihinde bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi 12/04/2021 tarihinde raporunu ibraz etmiştir.
—- bilirkişi mahkememize sunduğu 12/04/2021 tarihli raporunda sonuç olarak: İnceleme konusu genel kredi sözleşmesinde müteselsil —- atılmış imza ile davalı —– karşılaştırma imzaları arasında, imza incelemesinde kullanılan —- bakımından çok önemli uygunluk ve benzerlikler saptandığından, inceleme konusu genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil—imzanın davalı—— eli ürünü olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde: Hükme esas alınan —- bilirkişi raporu dayanak yapılarak;
Davacı—- bedelli— imzalandığı, davalı —- Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı,—- kefalet limiti ile sorumlu olduğu, davalı tarafından imzalanan kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı TBK’nın 583. Maddesine uygun olduğu,
Mahkememizce —- aldırılan rapora göre; davacı bankanın takip tarihi itibari ile 191.362,55 TL alacak talebinde bulunduğu, davacı bankanın dava dışı asıl borçlu ve davalı kefilden takip tarihi itibari ile 176.840,67 TL ana para, 30.365,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 207.206,31 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, davalı kefile gönderilen kat ihtarnamesinin iade edilmesi nedeniyle davalı kefilin temerrüdünün takip tarihi ile başladığı, kefalet limitinin 100.000,00 TL olması nedeni ile davalı borçlu kefilin takip tarihinden itibaren 100.000,00 TL asıl alacaktan sorumlu olduğu, takip tarihinden başlamak üzere 100.000,00 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 28,08 oranında temerrüt faizi ve bu faiz oranı üzerinden % 5 gider vergisinin davalı kefilden istenebileceği, 5464 sayılı yasanın 26/2 maddesi gereği —– halinde —-edilen değişen oranlardaki faizin uygulanması gerektiği, ancak, sözleşmenin 01.07.2012 tarihinden sonra imzalanması nedeni ile kefilin sorumluluğunun 6098 sayılı TBK’nun 589. Maddesine göre kefalet sözleşmesinde yazılı azami miktara kadar sorumlu olduğu, bu nedenle davalı kefilin 100.000,00 TL kefalet limiti dahilinde faiz ve fer’ileri ile birlikte limiti aşmamak kaydı ile sorumlu olduğu,
Davalı kefilin 09.07.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve kefalet sözleşmesindeki imzaya itirazı nedeniyle grafoloji uzmanı bilirkişiden aldırılan rapora göre; inceleme konusu — imza ile davalı——-karşılaştırma imzaları arasında, imza incelemesinde kullanılan —– — saptandığından inceleme konusu —– atfen atılmış imzanın davalı —–eli ürünü olduğu,
Alacağın Genel Kredi Sözleşmesi ve Kefalet Sözleşmesinden kaynaklandığı, kefalet sözleşmesi ile davalı borçlunun kefalet limitinin belirlendiği, kefalet sözleşmesindeki imzanın davalı borçluya ait olduğu, borca ve kefalet sözleşmesindeki imzaya itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
——– Sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin; borçlu —– yönünden —- kısmı kadar devamına,
2-Alacağın Genel Kredi Sözleşmesi ve Kefalet Sözleşmesinden kaynaklandığı, kefalet sözleşmesi ile davalı borçlunun kefalet limitinin belirlendiği, kefalet sözleşmesindeki imzanın davalı borçluya ait olduğu, borca ve kefalet sözleşmesindeki imzaya itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı (kefalet limiti ile sınırlı) 100.000 TL’nin % 20’si olan 20.000 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 750,90 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 956,81 TL’nin, alınması gerekli olan 6.831 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.123,29 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 31,40 TL, peşin harç 750,90 TL, posta ve tebligat gideri 362,90 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 1.845,20 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — — avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde —– dosyasının iadesine, kesinleşmeden talep edilmesi halinde bir suretinin dosyamız içerisine alınarak iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.