Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1163 E. 2020/440 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1163 Esas
KARAR NO : 2020/440

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/11/2017
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —— havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili — geçirdiği trafik kazası sonucu tedavi gördüğünü ve sakat kaldığını, davalı sigorta şirketine, K.T.K’nın ZMSS poliçesine göre mesul olduğu tazminat tutarını ödemesi için 19/10/2017 tarihli dilekçe ile, aynı tarihte alma haberli posta yolu ile başvuruda bulunulduğunu, dilekçenin davalı şirkete 20/10/2017 tarihinde ulaştığını, davalı tarafın cevap vermediğini, talebi karşılamadığını, kaza tespit tutanağına göre; kaza oluşumunda ————– 2918 sayılı K.T.K’NIN SÜRÜCÜLERE AİT KUSURLARDAN 53/1-B (Sola dönüş kuralına riayet etmemek) kuralını ihlal ettiği, diğer sürücü — yine aynı kanunun 52/1-a (araçların hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak) kuralını ihlal ettiğinin kaza yerinde yapılan incelemeden anlaşıldığını, kazaya karışan — plakalı aracın —— poliçesi ile sigortalandığını beyan ile, haklı davanın kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkillerinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 200 TL maddi tazminatın (iş gücü kaybı) temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 17/01/2018 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın, K.T.K. 97. Madde’de belirtilen yazılı başvuru şartının yerine getirilmediğini ve dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini talep ettiğini, oysa dava dilekçesinde belirtildiği ve dava dilekçesinin eklerinde sunulan belgelerden anlaşılacağı üzere davalıya 19.10.2017 tarihli dilekçe ile yazılı başvuruda bulunulduğunu, başvuru dilekçesinin davalı tarafa 20.10.2017 tarihinde ulaştığını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile haklı davamızın kabulü ve taleplerimiz doğrultusunda karar verilmesini, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 29/09/2020 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 18/12/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından istenilen eksik belgelerin müvekkili şirkete iletilmediğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, kusur oranlarının tespiti gerektiğini, müvekkil şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kusur oranının tespiti gerektiğini, maluliyet oranının tespiti gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere geçici iş göremezlik tazminatının 6111 sayılı yasa ve trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere söz konusu kazının iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, davacının kaza esnasında kask kullanmadığı tespit edildiği takdirde müterafik kusuru bulunduğunu, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu :Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu kaza nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalının zarara tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, daimi iş göremezlik tazminatı davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan —– tarihli yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre; —— sevk ve idaresindeki —– sevk ve idaresindeki —- plakalı araçların kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez 15/02/2018 tarihinde ——tarafından tanzim edilen —–sigortalanan aracın ——– yazılan müzekkere cevabında davacı —–herhangi bir geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı anlaşılmıştır.
Hastanelere yazılan müzekkerelere cevap geldiği anlaşılmıştır.
İstanbul ATK —- Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun —- sayılı MALULİYET raporuna göre; Mevcut belgelere göre; —– tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle —– sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre Kas İskelet Sistemi, Tablo 3.9’a göre fleksiyon kaybı için, hafif, alt ekstremite özürlülük oranı %10, tüm vücut özür oranı %5 tespit edildiğine göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %5 (yüzdebeş) olduğu, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti 06/01/2020 havale tarihli raporunda özetle; 23/02/2017 tarihinde meydana gelen olayda, kusur yönünden; dava dışı sürücü (davalı— — sigortalı —plaka sayılı otomobil sürücüsü) —- oranında kusurlu olduğunu, davacı sürücüdeki yaralanmanın şekli de dikkate alındığında, davacının kask takıp takmamasının dava konusu yaralanmasında etken olmadığını, tazminat yönünden; davacının belirlenen 4 aylık tıbbi şifa süresinde 4.122,18 TL geçici iş göremezlik zararı oluştuğunu(bu yönde talep olup olmadığının takdirinin sayın mahkeme’ye ait olduğunu), bu zarar kalemiyle mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının bulunmadığını, davacının çalışma gücünde %5 eksilme meydana gelmesi sebebiyle 34.597,84 TL sürekli iş göremezlik zararı oluştuğunu, bu zarar kalemiyle mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının bulunmadığını, hesaplanan zararın kaza tarihinde cari zorunlu trafik sigortası teminat limitini aşmadığı görülerek denetlendiğini, hasar dosyası içeriğine nazaran, başvurunun 23/10/2017 tarihinde yapıldığını, buna göre temerrüt için ilk günün 03/11/2017 olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.é şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
KTK’nın 92. Maddesine göre; Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre 11.10.2008 tarihinden önce ise —— Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, — tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir(Yargıtay —–Esas ve —- Karar Sayılı İlamı).
—- sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/08/2016 Tarih ve 29789 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın Ek:6 Tazminat Ödemelerinde İstenilecek Belgeler Maddesi ile eklenen düzenlemeye göre bedeni zararlardan sürekli sakatlık tazminatına esas sağlık kurulu raporunun 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmesi gereklidir.
Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında yönetmeliğinin uygulanması gereklidir.
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, Nüfus Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, —- Kayıtları, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti Raporu, Hastane Belgeleri, Maluliyet Raporu, Ceza/Soruşturma Dosyası, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, Hesap/Aktüer Raporu,iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 23/02/2017 tarihinde dava dışı sürücü —– plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki—————– plakalı motosikletin karıştığı yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, kazada davacı —— yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücü ——- % 75 oranında, davacı —-%25 oranında kusurlu oldukları, trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle geçerli mevzuat hükümlerine göre kaza nedeniyle davacı ——- %5 oranında kalıcı maluliyetinin oluştuğu ayrıca iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği, gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davacının davalıdan talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 34.597,84 TL olduğu, dosya içerisinde bulunan —- soruşturma dosyasının incelenmesinden davacının motosiklet kullanırken dizlik kullanmadığı anlaşılmakla (Yargıtay ——– Karar sayılı ilamı) belirlenen tazminatta %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, davalı sigorta şirketinin—-plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortaladığından davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı yönünden temerrütün 03/11/2017 tarihinde gerçekleştiği ve bu tarihten itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-27.678,20 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatın 03/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ve davalının sorumluluğu kaza tarihinde geçerli poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.891,31 TL, karar ve ilam harcında peşin alınan 31,40 TL ve ıslah harcı olarak alınan 119,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.740,91 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—-uyarınca hesaplanan 4.151,73 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 31,40 TL peşin harç, 119,00 TL ıslah harcı, 31,40 TL başvuru harcı, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 562,00 TL —fatura ücreti, posta ve tebligat gideri olarak 439,73 TL olmak üzere toplam 2.583,53 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.