Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1150 E. 2021/531 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1150 Esas
KARAR NO: 2021/531
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/01/2017
KARAR TARİHİ: 06/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete —- adresinde park halindeyken ferdi bir yangın sonucu kullanılamaz hale geldiğini, herhangi bir kasıt veya tedbirsizliğin bulunmadığı ilgili kurum ve kişilerin raporlarında da sabit olan kazadan sonra aracın —– servis garajına çekildiğini, aracın muhafaza altına alındığın, davalı tarafından yapılan girişimler sonucu aracın — garanti kapsamına alınmadığını, aracın — olduğunu, araç için — yıl garanti verildiğini, aracın bakımlarının kesintisiz şekilde yetkili serviste yapıldığını, olay nedeniyle düzenlenen raporlarda, —– tarafından düzenlenen raporda aracın yanmasının motor ve arka kısmından kaynaklanmadığının, yanmanın—- —- kaynaklandığının, itfaiye raporunda aracın direksiyon alt kısmındaki ön panel kısmında alevler çıkarak yandığının araçtaki yangının elektrik kontağından çıktığının tahmin edildiğinin, herhangi bir kasıt veya dikkatsizlik olmadığının belirtildiği, —- yeri inceleme birimi raporunda ise, aracı tüm camlarının kırık, iç aksamının yanmış ve erimiş halde olduğunun belirtildiğini, —- göre satıcının ayıptan sorumlu olduğunu, aracın ayıplı olduğunu, davacının araçtan yararlanamadığını ve ekonomik kayıp yaşadığını, bu nedenle aracın yeni araç ile değiştirilmesine karar verilmesini, bu talep uygun görülmediği halde aracın — bedelinin iadesine karar verilmesini, — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın ne şekilde yandığı konusunda teknik rapor düzenlenmesi gerektiğini, aracın kundaklama sonucu mu yoksa kendi kendine yandığının mı tespitinin gerektiğini, aracın kullanıma bağlı yanıp yanmadığının belli olmadığını, araca konan yakıttan —– yanmadığının ortaya konması gerektiğini, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını ve davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizce taraf teşkili usulüne uygun olarak sağlanmış, ön inceleme duruşması yapılmış ve uyuşmazlık;Davacının —–tarihinde meydana gelen yangının araçtaki ayıptan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davalı —– ithalatçısı olarak bu zarardan sorumlu olup olmadığı ile davacının aracın iadesi karşılığında ödenen bedelin iadesini talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Mahkememiz dosyası tüketici mahkememinden verilen görevsizlik kararı uyarınca mahkememize tevzi edildiğinden davacı vekiline araç bedeli üzerinden hesap edilen eksik harcı yatırması için süre verilmiş, davacı vekili tarafından eksik harç süresi içerisinde yatırılmıştır.
Dava; satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönme ve yeni bir araç ile değiştirilmesi, bu talep haklı görülmediği takdirde ise ayıplı satılan aracın geri alınarak bedel iadesine ilişkin alacak davasıdır.
Celp ve tetkik olunan ve davalı —- araç satış faturasının incelenmesinde alıcının davacı şirket olduğu, aracın—- olduğu görülmüştür. .
Celp ve tetkik olunan —- araç yangın ihbarı gelmesi üzerine —– araç mahalline gelindiği, olay mahalline varıldığında aracın direksiyon alt kısmının ön panel kısmından alevler çıktığı, aracın tamamen içerisinin ferdi olarak yandığı, yangının araç içerisindeki direksiyon alt kısmının ön panelinde çıkmakta iken yangının üzerine köpük ve su vurularak söndürüldüğü, yangının elektrik kontağından çıktığı, herhangi bir kasıt ve dikkatsizlik olmadığı, yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
—- tarihli olay yeri inceleme raporu düzenlendiği, dava konusu aracın park halinde ———- olduğu, bütün camlarının kırık, iç döşeme ve koltuklarının tamamen yandığı, ön konsol direksiyon ve plastik aksamlarının tamamen erimiş ön tamponu farları ile arka tamponu ve farlarının sağlam olduğu, itfaiye tarafından yangına müdahale sırasında kilitli olan motor kaputunun sert cisimle açılması sonucu ön kaputta ezik oluştuğu motor kısmında bir zararın olmadığı, akü kutup başlarının yerinden çıkarılmış olduğu, şeklinde rapor düzenlenmiştir.
—– sayfadan ibaret raporunda yanan aracı yerinde incelediğini, aracın yanmasının motor ve arka kısmından kaynaklanmadığını, yanmanın torpido kısmındaki elektrik tesisatından kaynaklandığı kanaatine olduğu yönünde rapor sunmuştur.
Davaya konu —— sıralarında kullandığı aracın ikametinin yakınında park halinde iken kendi kendine içten yandığını, aracına üç gün önce şarj butonuna bastığında şarj almadığını ve —- sonra tekrar denediğinde ise zor da olsa şarj aldığındı, aracın elektronik aksamında bir sıkıntı çıktığı için aynı gün servise gönderdiğini, serviste aracın benzini az olduğu için çalışmadığı ve sağ alt gündüz ledinin su altığı, daha sonra değişebileceğini söylediler, serviste bununla ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı için yazılı bir belge bulunmadığı, araca şifahen bakıldığı yönünde beyanda bulunmuştur.
Davalı— tarafından sunulan — tarihli teknik raporunda dava konusu araç üzerinde —- detaylı inceleme yapıldığı yapılan inceleme sonucunda bir aracın park halinde ve hiçbir alıcı çalışmıyorken kendi kendine yanmasının mümkün olmadığı özellikle yangın iç kısımda başlamışsa bu üretim kaynaklı bir yangın olma ihtimalini sıfıra yaklaştırdığı, zira aracın iç kısmında uyku halinde olan bir araçta —- çalışan hiçbir parça yoktur ve ark yapıp yangına neden olacak bir durumda söz konusu değildir. Aracın aküsü de sağlam bir durumda olduğundan aküden sürekli akım çeken ve aküyü bitirecek bir durum oluşmadığı da tespit edilmiştir. Üretici firmaların ve satış şirketlerinin otoparklarında on binlerce araç park halinde yatmaktadır ve hiç bir araçta harici bir etken olmadıkça yangın başlamamıştır, yani araç kendi kendine dış etki olmadan yanmaz, dolayısıyla harici bir etken ile aracın tutuştuğu kanaatinde bulunduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre —aracın davacı adına kayıtlı olduğu ve —- rehinli olduğu görülmüştür.
—- müzekkere yazılarak araç üzerindeki rehin hakkının devam edip etmediği sorulmuş, gelen müzekkere cevabında davacının borcunun —-tarihinde tamamının tahsil ve tasfiye olduğu ve araç üzerindeki rehnin kaldırıldığı bilgisi verilmiştir.
Mahkememizce dava konusu aracın—- kayıtları celp edilmiştir.
Dava konusu aracın yangın tarihinde —–sigortalandığı görülmüş,—– müzekkere yazılarak yangın nedeniyle davacıya bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, gelen müzekkere cevabında yangın nedeniyle herhangi bir hasar dosyası kaydı açılmadığı görülmüştür.
Mahkememizce aracın bulunduğu yerdeki —— talimat yazılarak bir yangın uzmanı ve bir —- konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş,
Bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu aracın yanmış haline ilişkin fotoğrafların da eklendiği raporunda araç üzerinde yapılan incelemede araç lastiklerinde herhangi bir yanma olmadığı, aracın arka ve ön kaporta kısmında yangının başlamadığı, yangının motor kısmından kaynaklanmadığı, araştırma sonucunda sigara çakmağının başlığı ile birlikte yaklaşık——- sağ tarafında bulunduğu, çakmakta herhangi bir elektronik cihazın bağlı olmadığı —–tarafından tabanda bulunduğu, bir ortamda yangın meydana gelebilmesi için raporda görseli bulunan tabloda görüleceği üzere — ana unsurun birlikte olması gerektiği, yangın başladığı andan itibaren ortamdaki sıcaklık —– dereceye ulaşacağı bu bilgiler doğrultusunda sigara çakmağının başlığıyla birlikte yaklaşık —- fırlatıldığı tespit edilmiş olup sonuç olarak yangının dış etkenle olamayacağı, aracın olay günü —- park edilmiş olduğu, kabloların yoğun olarak bulunduğu direksiyon bölümünün alt konsol kısmında bakır tabloların üzerindeki izolasyonu eritmesiyle kısa devre sonucu içten yavaş yanma başlamış olup —– sıcaklığının artmasıyla ortamda bulunan uygun oksijenle birlikte alevli yanmaya dönüştüğü ve yangının bu sebeple meydana geldiği yönünde rapor düzenlenmiştir.
Davalıların rapora itirazı üzerine —— oluşturulacak heyetten rapora itirazların değerlendirilmesi ve talimat bilirkişi raporu davalı tarafından sunulan teknik rapor dikkate alınarak araçta meydana gelen yangın olayının kullanıcı hatası mı üretici hatası mı olup olmadığı yönünde rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti dosyaya sunmuş olduğu —- tarihli raporunda özetle, talimat bilirkişi raporunda sunulan fotoğrafların incelenmesinde aracın —- boyunca açık arazide doğa atmosferde korunaksız bir şekilde beklediği, tamamen paslanmış hurda halinde olduğu, iç kısımda vites kolu panelinde bir yanma hasarının olmadığı, plastik aksamın, klima ayar başlıklarının plastik olmasına rağmen yanmadığı, yanmanın sol ön kapı iç kısmında şiddetli olduğu, motordaki plastik aksamların zarar görmediği, ve aracın çakmak kısmında iç tesisatta bir hasar olmadığı, aracın hasarlı halinin gösteren fotoğrafların incelenmesinde yangın ısısından en çok etkilenen bölgenin sol ön sürücü kapısı olduğu, sol ön kapının bu derece yüksek ısıya maruz kalması için yangının başlangıç noktasına çok yakın olması gerektiği, dosyadaki —- raporda da yangının aracın ön göğüs altında yoğun kablo bölgesinde kısa devre oluşumu sonucu meydana geldiği belirtilmiş olup bu tespitin araçtaki yangın izleriyle uyumlu olduğu, davalı tarafından dosyaya sunulan teknik raporda araçta park halindeyken hiçbir elektrik akımı çeken parça olmadığı ileri sürülmüş ise de araçlar park halindeyken immobilizer, kapı kilit sistemleri, otomatik park freni, araç merkezi elektronik kontrol ünitesi, akımla beslenen sistemler olup, dolayısıyla dava konusu araç park halindeyken hiç elektrik tüketmediği ifadesinin doğru olmadığı, bu nedenle teknik raporda ifade edilen değerlendirmenin yanıltıcı ifadeler taşıdığından bu rapora itibar edilemeyeceği, akım taşıyan kabloların maruz kaldığı akım nedeniyle izolasyonlarının zayıflamasına neden olduğu, ayrıca araçların çalışırken oluşan titreşimler sonucu kablo izolasyonlarının birbirine mikro ölçekli sürtünmesi sonucu izolasyonları sıyrılarak çıplak kalan akım yüklü bakır kabloların birbirine teması sonucu ark oluşması arkla tutuşan kablo izolasyonlarının erimesi ve bu eriyen plastik damlacıkların çevresindeki kolay tutuşan malzemelere temas ederek yangının başladığı anlaşılmakta olup yangının başlayabilmesi için aracın aküsünün sağlam olması gerektiği, zira yangın elektrik akımı kaynaklı olup akünün bozuk olması halinde kablolarda akım oluşmayacağından yangının çıkmayacağı arızalanan ve yangını başlatan bu kablolara aracı kullanan kişilerin müdahale etmesinin veya hor kullanması sonucu hasar vermesinin mümkün olmadığı, aracın henüz iki yaşında olması nedeniyle aracın eksikliğinden veya bakımsızlığından kaynaklanan bir arıza olmasının da söz konusu olmadığı, araçtaki yangının gizli ayıp niteliğindeki imalat hatasından kaynaklandığı ve davalıların olaydan % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itirazında aracın yangın öncesinde yapmış olduğu iki kazası bulunduğunu, bilirkişi raporunda tramer kayıtlarına ve kazanın yangına herhangi bir şekilde sebebiyet verip vermediği hususunda değerlendirme yapılmadığı yönünde itirazda bulunmuş olup davalı—– vekilinden düzenlenen teknik rapora ilişkin hasar dosyasını sunması sonrası bir makine mühendisi bilirkişiden aracın kaza tarihindeki raiç değeri ve hasarın sovdaj bedelinin tespiti ve aracın tramer kayıtları dikkate alınarak yangın olayı öncesi kazaların yangına sebebiyet verip veremeyeceği yönünden rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —- tarihli bilirkişi raporunda dava konusu aracın tramer kayıtlarında iki adet kazaya karıştığı, ilk kazanın —- olduğu, aracın raiç değeri yönünden yapılan tespitte aracın rapor tarihindeki raiç bedelinin — olabileceği, yangın olayının meydana geldiği tarihteki raiç değerinin —-olabileceği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
—-ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise, alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra —- içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür, diğer durumlarda —- uygulanır.
—- gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkarılamayacak bir ayıp olması halinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul etmiş sayılır.
—-satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı aşağıdaki seçimlik haklarından birini kullanabilir.
1-Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
4-İmkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesinin istemi,
Alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı göstermiyorsa, satılanın onarılmasını veya satış bedelinin bildirilmesine karar verebilir.
Yargı yetkisini, —- —- kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller bilirkişi raporları, yangın raporları, ifade tutanakları araç servis kayıtları, tramer kayıtları, davalı tarafından sunulan teknik rapor, garanti belgesi iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalılardan —-olduğu diğer davalının ise yetkili satıcısı olduğu, — tarihinde satın aldığı ve dava konusu araçta —– civarında yangın meydana geldiği ve aracın yanarak kullanılamaz hale geldiği, yangının meydana geldiği tarihte aracın yaklaşık —- yaşında olduğu, yangın sonrası aracın —– çekilmiş olduğu ve davalı —— tarihinde inceleme yapılarak teknik rapor düzenlendiği ve aracın dış etken olmadan kendi kendine yanamayacağını, haricen bir etken ile aracın tutuştuğu yönünde rapor düzenlendiği, gerek aracın bulunduğu yerdeki talimat mahkemesinden bir otomotiv konusunda uzman makine mühendisi ve bir yangın uzmanı bilirkişiden alınan —– rapora göre, gerek mahkememizce davalının rapora karşı itirazları doğrultusunda —- seçilen bilirkişilerce hazırlanan —– tarihli raporda belirtildiği gibi yangının sebebinin akım taşıyan kabloların maruz kaldığı akım nedeniyle izalasyonlarının zayıflamasına neden olduğu, ayrıca aracın çalışırken oluşan titreşimler sonucu kablo izolasyonlarının birbirine —— çıplak kalan akım yüklü bakır kabloların birbirine teması sonucu ark oluşması, arkla tutuşan kablo izolasyonlarının erimesi ve bu eriyen klasik damlacıkların çevresindeki kolay tutuşan malzemelere temas ederek yangının başladığı, arızalanan ve yangını başlatan bu kablolara aracı kullanan kişilerin müdahale etmesinin veya hor kullanması sonucu hasar vermesinin mümkün olmadığı, aracın henüz iki yaşında olduğu, aracın eksikliğinden veya bakımsızlığından kaynaklanan bir arıza olmadığı, araçtaki yangının gizli ayıp niteliğindeki imalat hatasından kaynaklandığı ve yangının kullanıcı hatasından kaynaklanmaması ve yangının hatalı üretimden dolayı meydana gelmiş olması nedeniyle davalıların tamamen davalının aracın kusurlu olduğu kanaatine varılmış, davalılar tarafından aracın üretim hatasından kaynaklı yangının çıkmadığına ilişkin iddiasını ispatlayamadığı gibi araçtaki ayıbın da gizli ayıp olduğu davalı ——— mahiyette bir çok kararı doğrultusunda belirtildiği gibi davalı şirketin satıma konu aracın imalatçısı ve ana satıcısı olduğunu, ve üretilen araca garanti verdiğinden davalıya husumet yönetilmesinin mümkün olduğu, Davalı dava konusu aracın ithalatçısı/üreticisi olup yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca ayıba karşı tekeffül borcu nedeniyle sorumluluğu bulunduğundan açılan davada davalıya husumet yöneltilmesine bir engel bulunmamaktadır.—— davalılar cevap dilekçesinde —— uyarınca ayıp ihbarının süresinde olmadığı iddiasında bulunmuş ise de araç üzerinde bulunan arızanın gizli ayıp olduğu, ——– vurgulanmıştır. Borçlar Kanunu’nda tanımını bulan ayıba karşı tekeffül, satılan şeyin satıcının zikrettiği vasıfları taşımamasından veya bu şeyin değerini sözleşme gereğince ondan beklenen yararları azaltan veya kaldıran eksiklikler bulunmasından satıcının sorumlu olmasıdır. Diğer bir anlatımla ayıp, satılanın normal niteliklerinden ayrılmasıdır. Ayıba karşı tekeffül borcu, satıcının mülkiyeti geçirme borcunun tamamlayıcısıdır. Aynı zamanda satıcının bu borcu kanuni bir borç mahiyetindedir.Durumun gerekli kıldığı, muayene ile anlaşılamayan ayıplar, gizli ayıptır. Alıcı gizli ayıpları araştırmakla yükümlü değildir. Fakat onları meydana çıkar çıkmaz hemen ihbar etmelidir. —– davacının —— tarihinde meydana gelen yangın sonrası davalılara sözlü olarak ihbarda bulunduğu her ne kadar yazılı bir ihbar yapıldığına ilişkin delil sunulmamış ise de yukarıda belirtilen—-uyarınca ihbarın yazılı olmasının şart olmadığı, kaldı ki davalılar tarafından araçta oluşan yangından — gün sonra yani —– tarihinde araç üzerinde detaylı inceleme yapılarak teknik rapor hazırlandığı, davalıların yangından —–sonra rapor hazırlamış olmaları karşısında davacının davalılara süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunduğuna dair karine teşkil ettiği, davacının dava dilekçesindeki talebinin aynı marka ve aynı özelliklerde yeni araç ile değiştirilmesi talebin uygun görülmemesi halinde ise araç fatura bedeli olan —— tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiş ise de taraflar arasında düzenlenen araç satış sözleşmesinin mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeni ile “para faizsiz, araç kirasız” ilkesi gereğince, davalı satıcının satışa konu aracın davacının zilyetliğinde kaldığı süreye ilişkin olarak mahrum kaldığı yararlanma bedelinin tahsilini talep etme hakkı da bulunmadığı gibi davacınında iki yıl kullanmış olduğu aracın satış bedelini faiziyle birlikte talep edemeyeceği, ancak dava tarihinden itibaren faiz isteyebileceği ayrıca araç hurdasının da davacı uhdesinde olduğu anlaşılmakla davalılara teslim edilmesi gerektiği, ——– Yani, müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerin getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durum ile eylemli durum arasındaki farktır. Müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarar olup, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur; bu durumda sözleşme ortadan kalkmamakta, yalnızca alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı almaktadır. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan biz sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenini boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Diğer bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır.
Diğer bir ifadeyle müsbet zarar, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarar olarak tanımlanabilir. Davacı vekilinin dava dilekçesindeki talebi, müspet zarar kapsamındaki alacak kalemleri olup, ancak geçerli sözleşme halinde talep edilebilir.
Taraflar arasında düzenlenen araç satış sözleşmesinin mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeni ile “para faizsiz, araç kirasız” ilkesi gereğince, davacı satıcının satışa konu aracın davalının zilyetliğinde kaldığı süreye ilişkin olarak mahrum kaldığı yararlanma bedelinin tahsilini talep etme hakkı da bulunmamaktadır.
Bu durumda, mahkemece; davacının sözleşmenin iptali nedeniyle satışa konu araçtan davalı tarafından elde edilen yararlanma bedeline ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, bu konuda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.) ——– davalıların araç satış bedelini davacıya iade etmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın kabulü ile
2—– araç bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
3—– numaralı aracın hurdasının davalılara teslimine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.017,70 TL harcın alınması gerekli olan 4.002,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.984,80 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 1.017,70 TL, posta ve tebligat gideri 804,48 TL, bilirkişi ücreti 1.400,00 TL, olmak üzere toplam 3.222,18 TL yargılama masrafının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 8.417,13 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı —yüzüne karşı,——-yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021