Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1143 E. 2018/1205 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1143
KARAR NO : 2018/1205
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2017
KARAR TARİHİ : 11/12/2018
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 01/11/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 30/06/2017 tarihinde yapılan telefon görüşmesi ile 150×150 boyutunda kabinin davalı şirketten 2.360,00 TL bedel ile satın alınması konusunda tarafların sözlü olarak anlaştıklarını, anlaşmaya göre kabin bedelinin 1.000,00 TL’sinin sipariş anında kalan bakiye bedelin ise kabin ve faturanın teslimatı ile birlikte davalı şirkete ödeneceği ve aynı zamanda davalı şirketin eski kabini de müvekkili şirketten alacağı konusunda mutabakata varıldığını, müvekkili şirketin 30/06/2017 tarihinde davalı şirket hesabına 1.000,00 TL’yi gönderdiğini, ancak davalı şirketin kabinin faturasını kesmediği gibi kabini de müvekkili şirkete teslim etmediğini, davalı şirkete kabinin ne zaman teslim edileceğinin sorulduğunu ancak bir cevap verilmediğini, daha sonra mail yoluyla davalı şirkete güvenlik kabininin teslim etmeleri aksi takdirde sözlü anlaşmanın feshedileceği ve ödenen 1.000,00 TL’nin iadesinin istendiğini ancak olumlu cevap verilemediğini, davalıya ——-. Noterliği’nin —– tarih ve—– yevmiye nolu ihtarıyla sözleşmenin feshedildiğinin ve bedelin iadesinin istendiği, ihtarnameye bir cevap verilmediğini, bedelin iade edilmediğini, davalının sebepsiz zenginleştiği, müvekkilinin de bu oranda zarara uğradığını beyanla davalı şirkete ödenen 1.000,00 TL’ ödemenin en yüksek mevduat faiziyle birlikte müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu havale 12/02/2018 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: sözleşmeden doğan davalarda yetkili mahkemelerin sözleşmenin ifa edildiği yer mahkemesi olduğunu, davaya bakmakla yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davalının sözleşmesel edimini yerine getirmediğini, davalı tarafça malın ne zaman teslim edileceğinin müvekkili şirkete bildirilmediğini, olaydan bir ay sonra bahsedilen mailin gönderildiğini, anlaşmanın satın alınan malın bedeline ilişkin 1.000,00 TL’sinin sipariş sırasında, kalan bakiyesinin ise mal teslimi sırasında ödenmesi yönünde olduğunu, davalının aksi durumu yazılı delille iddia etmesi etmesi gerektiğini, dava konusu olayda davalı şirketin malı teslim etmediğini, satış bedelinin muaccel olmadığını, fatura kesilmediğini, edimin yerine getirilmediğini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 11/12/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 15/01/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin adresinin —–i olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkili şirketin çalışma yönteminin malın bedelinin peşin alınması olduğunu, bazı durumlarda malın bedelinin yarısı peşin alındığını, mal imal edildikten ancak henüz teslim edilmeden ya da en geç teslim anında bakiye bedelin de tahsil edilmekte olduğunu, malın bedelinin tamamının tahsili ile birlikte mal irsaliyeli fatura ile müşteriye teslim edilmekte olduğunu, dava konusu olayda davacı ile müvekkil şirketin anlaşmasının malın bedelinin %50’sinin sipariş anında peşinat olarak 1.000,00 TL. Ödendiğini, kalanın ise mal hazır olduğunda fabrikadan çıkışı yapılmadan ödenmesi yönünde olduğunu, müvekkil şirket tarafından e-mail yolu ile davacı tarafa durumun yazılı olarak bildirildiğini, davacı tarafça müvekkil şirket mailindeki açıklamanın yok sayılarak ödemenin teslimattan sonra yapılacağının ifade edildiğini, davacı tarafça üzerine düşen üzerine düşen sözleşmesel yükümlülüğün yerine getirilmediğini, müvekkil şirketi malı üreterek maliyet altına sokan ve bakiye bedeli ödemeyen davacı tarafın peşinat olarak ödediği tutarın iadesini talep etmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkili şirketin malı ürettiğini ancak bakiye bedelin alınmadığı için ürünün teslim etmediğini, ürün teslimin bedel tahsil edildiğinde gerçekleşeceğini beyanla davanın öncelikle yetkisizlik kararı vereilmesini, aksi halde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 11/12/2018 tarihli celseye mazeret dilekçesi sunmuş ise de aynı celsede usulüne uygun olmayan mazeretin reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden 1.000,00 TL’nin avans olarak iade edilip edilmediği, davalı tarafça kararlaştırılan işin ifa edilip edilmediği, 1.000,00 TL’nin istirdadının mümkün olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: 6098 sayılı TBK.nun 77/1-2 Maddelerinde ki; “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur. ” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Dosyaya sunulan ——-Bankası —–7 tarihli Hesaptan Havale – Borç Dekontu sureti incelendiğinde,—-tarihinde ——– Hesabından davalı —–hesabına ——- – —–” açıklaması ile 1.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
—-. Noterliği’nin —-tarih ve — yevmiye nolu ihtarnamesi incelendiğinde; ürün teslimi konusunda, gerek sözlü uyarıları gerekse mail yoluyla yapılan ihtara rağmen sipariş edilen ürünün teslim edilmediği için alım satıma ilişkin sözlü anlaşmanın feshedildiğinin, kabin bedeline ilişkin yapılan 1.000,00 TL 3 gün içinde hesaba havale edilmesi, aksi halde yasal yollara başvurulacağının yönünde ihtarname keşide edildiği, ihtarnamenin davalı şirkete 20/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, ödeme dekontu, ihtarname, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 150×150 boyutunda güvenlik kabini alınması ve bunun karşılığında davacı tarafça davalıya 1.000,00 TL avans verildiği, bu hususlarda taraflar arasında taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, ancak davalı tarafça sözleşme konusu ürünün imal edildiği ancak kalan ödemenin yapılmamış olması nedeniyle teslimatın yapılmadığı beyan edildiği, taraflar arasında teslimatın tarihi ve şekli konusunda sözleşme bulunmadığı, bu nedenle TBK.nun 207 ‘nci maddesi uyarınca satıcı ve alıcının borçlarını aynı anda ifa etmek zorunda oldukları, ayrıca TBK.nun 234 ‘üncü maddesine göre de satış bedelinin satılanın zilyetliğinin alıcıya geçmesiyle muaccel olacağı, ürünün henüz davacı alıcıya teslim edilmediği hususunun davalı tarafında kabulünde olduğu, bu haliyle ürün teslim edilmeden bedelinin talep edilmesinin mümkün olmadığı, davalı satıcının davacı alıcıyı ifaya davet ederek temerrüde düşürmediğinden ve aldığı avansa rağmen emtiayı alıcıya teslim etmediğinden dolayı taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafça——– Noterliği’nin —- tarih ve —- yevmiye nolu ihtarı ile feshedildiği hususu da nazara alındığında avans olarak alınan 1.000,00 TL’nin davacıya iadesinin gerektiği, dava dilekçesinde faizin işlemeye başlama tarihi bildirilmediğinden dava tarihinden itibaren alacağa ticari faiz uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın ……. karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 1.000,00 TL ‘nin dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Başlangıçta peşin olarak alınan 31,40 TL harcın alınması gerekli olan 68,31 TL harçtan mahsubu ile bakiye 36,91 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 31,40 TL, posta ve tebligat gideri 135,30 TL olmak üzere toplam 166,70 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, kesin olarak açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/12/2018