Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1132 E. 2020/225 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1132
KARAR NO: 2020/225
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 24/10/2016
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
DAVA:Davacı vekili Mahkemeye sunduğu——— havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; ——— tarihinde sürücü ———- sevk ve idaresindeki ——– plakalı ve davalı sigorta şirketine —————aracıyla ———— yakınlarında seyir halindeyken yaya olan müvekkili küçük ——————-çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sebebiyle müvekkilinde ciddi manada kalıcı maluliyet oluştuğunu, tüm çabalara rağmen eski sağlığına kavuşmadığını ve sakat kaldığını, kazada ——— plakalı araç sürücüsünün tazminatı gerektirir şekilde kusurlu olduğunu, kazadan sonra davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fiili ve müstakbel zararın tam manasıyla tazmini amacıyla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik ——- geçici ve ——– kalıcı iş göremezlik olmak kaydı ile ——— maddi tazminatın kaza tarihinden, aksi halde ihbar tarihini müteakip 8 iş gününün bitiminden olanaklı değilse ödeme tarihinden, son tahlilde dava tarihinden başlayacak ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ———– havale tarihli ıslah/talep artırım dilekçesinde özetle; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili ——— geçici iş göremezlik tazminatı ile ———- kalıcı iş göremezlik tazminatının davalı şirketin temerrüt tarihi sayılan başvuru tarihi olan ——— tarihini takip eden 8 ‘nci günden itibaren aksi halde dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ————- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili Mahkemeye sunduğu ———— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili sigorta şirketinin adresinin ——– olması sebebiyle yetkili mahkemelerin ——– Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, davadan önce müvekkili sigorta şirketine başvuru yapılmış ise de kusur ve maluliyet oranının belirlenmesine yarar evrakların ibraz edilmemesi zarar tespiti yapılamadığını, bu nedenle başvurunun geçersiz olduğunu, davanın usuldün reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile kazaya karışan —————–plakalı aracın plakalı aracın müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, sorumlulukların poliçe limitleri dahilinde olduğunu, dava konusu trafik kazasında kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatı bakımından sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğu olmamakla birlikte özür oranının tespitinin gerektiğini, davacının fiilen çalışıp çalışmadığını somut belgelerle ispat etmesi gerektiğini, davacıya ——– kaza nedeniyle herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, ———– tarihi ve sonrası meydana gelen trafik kazalarından kaynaklı zarar hesaplamalarının ———– yaşam tablosuna göre yapılması gerektiğini, faiz bakımından dava tarihinden itibaren ve yasal faizle sorumlu olduklarını beyanla müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili karar celsesine katılmamıştır.
——- Asliye Ticaret Mahkemesi ——- Esas sayılı dosyasında ————– tarihinde yetkisizlik kararı vermesi üzerine dava dosyası mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan —— tarihli Tutanak ‘a göre; ——-günü saat ——– sıralarında sürücü ———- sevk ve idaresindeki ——- plaka sayılı aracı ile ———– istikametine doğru seyir halindeyken ———- yaklaştığı sırada yolun sağ tarafından koşarak gelen ———- isimli kız çocuğuna yolun sağ şeridinde çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği şoförün beyanı ile anlaşıldığı, olay yerine gidildiğinde her hangi bir delil ve ize rastlanılmadığı ve aracın olay yerinden kaldırılması sebebiyle herhangi bir kusur kanısına varılamadığı belirtilmiştir.
Dosyada mübrez —— tarihinde ——- tarafından tanzim edilen ——- incelendiğinde; poliçenin ————— tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının——— sigortalanan aracın —————– plakalı araç, poliçe limitinin ise ———- sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan tescil bilgileri incelendiğinde; kaza tarihi itibariyle ———– plakalı aracın———- adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
——————- Tarih ve——— sayılı MALULİYET raporuna göre; ————–tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle davacı küçük ——– mevcut tıbbi belgelere göre; ———- sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre meslek grubu bilinmemekle, meslek grubu Grup 1 kabul olunarak; E Cetveline göre % 23,2 (yüzdeyirmiüçnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 2,5 (ikibuçuk) aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.
——————– sayılı MALULİYET raporuna göre; ———— tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, esas olarak kişilerin çalışma gücünün % 60 ‘nı hangi durumda kaybettiğini (yani hangi durumda malul sayılacaklarını) içeren hastalıkların yer aldığı listeler olduğunu, ilgili yönetmelikte lezyonların arıza ağırlık ölçülerinin yer aldığını, bu yönetmeliğe göre hesaplama yapılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle —— tarihli yönetmeliğe göre hesaplama yapıldığında, —————sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit Yönetmeliği’ne göre; sol diz hareket kısıtlılığı—————-için arıza ağırlık ölçüsü —-olduğu, yaş ——— ve mesleğe ————-göre hesaplamalar yapıldığında meslekte kazanma gücünden kayıp oranının——- kalıcı olduğu, olay tarihli mevcut yaralanmalar nedeniyle; geçici iş göremezlik iş öngörülen sürenin —— olduğu, ancak her olguda tedavi süresinin değişkenlik gösterebileceği, bu nedenle kişinin beyanı ile sunduğu belgeler ve tedavi yapan hekimlerin daha kesin bilgi verebileceği beyan ve rapor edilmiştir.
Kusur bilirkişisi ile Aktüerya Uzmanı Bilirkişisi ——- havale tarihli heyet raporunda özetle; —– tarihinde meydana gelen trafik kazasında dava dışı —- plakalı ——sürücüsü ————% 25 oranında, davacı yaya ——- % 75 oranında kusurlu olduğu, davacı küçük için tıbbi şifa süresi belirlenmiş ise de, olay tarihinde 5 yaşında olmasına ve ———- uygulamalarına nazaran geçici iş göremezlik zararı, bir başka anlatımla kazanç kaybı oluşmayacağı, maluliyet oranının belirlenmesinin gerekip gerekmediğinin takdirinin mahkemeye ait olmakla, gerek ———————- tarihli yönetmelik kapsamında maluliyet oranının belirlenmelerine rağmen —————————oranında belirlendiği, mevcut raporlara göre davacının çalışma gücünde—— eksilme meydana gelmesi halinde ———– sürekli iş göremezlik zararı oluştuğu, davacının çalışma gücünde——– eksilme meydana gelmesi halinde ———- sürekli iş göremezlik zararı oluştuğu, zarar kalemlerinde mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının dosyaya yansımadığı, hasar dosyası içeriğine göre ———– tarihli dilekçeyle başvuru yapıldığı, maluliyet raporunun eklenmediği, temerrüt sonucu doğurmaya yeterli olmadığı kanısına varılması halinde davalının faizden sorumluluğunun ———- dava tarihinden itibaren başlayacağı beyan ve rapor edilmiştir.
Maluliyet, kusur ve aktüer raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
UYGULANACAK MEVZUAT
———— kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
—- tarih ve——-sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak ———- tarihinde yürürlüğe giren —————- sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren ————— Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve ———– tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan ————— tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır—————–
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği ——- tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar ——- tarihinde yürürlüğe giren ——– uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir———
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, ————- öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre ——— tarihinden önce ise ——————- Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, ———- tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir—————
————- tarihinde yürürlüğe giren ————- sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın Ek:6 Tazminat Ödemelerinde İstenilecek Belgeler Maddesi ile eklenen düzenlemeye göre bedeni zararlardan sürekli sakatlık tazminatına esas sağlık kurulu raporunun 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmesi gereklidir.
Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği [bu yönetmelikte düzenleme bulunmayan hususlar yönünden Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği]’in uygulanması gereklidir.
TEMERRÜT VE FAİZ
Sigortacılar, hak sahibinin————–genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde ———- sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı, Olay Yeri Tutanağı —- ———–Kayıtları, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti Raporu, Hastane Belgeleri, Maluliyet Raporları, Ceza/Soruşturma Dosyası, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, Hesap/Aktüer Raporu, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; —– tarihinde dava dışı ———— sevk ve idaresindeki ———plakalı aracın yaya ——– çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, kazada davacı ——– yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücü ——— % 25 oranında, davacı yaya ——— ise %75 oranında kusurlu oldukları, hükme esas alınan ————– tarafından hazırlanan ve trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle geçerli mevzuat hükümlerine göre kaza nedeniyle davacı ——– 10,3 oranında sürekli malul kaldığı, her ne kadar ———— tarafından davacının % 23,2 oranında maluliyeti olduğu rapor edilmiş ise de, davacı vekilince sunulan —– tarihli dilekçe ile ————- tarafından hazırlanan rapora itirazlarının olmadığının beyan edildiği, bu nedenle———– tarafından hazırlanan hükmün esas alınmadığı, davada trafik——— poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle ———– tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporuna göre ———-maluliyet oranı ile ——— iş gücü kaybı nedeniyle zarara uğradığı, davacının yaşının küçük olması nedeniyle geçici iş göremezlik zararının bulunmadığı, kask takılmaması, alkollü sürücünün aracına binme, istiap haddinin aşılması, hatır taşıması gibi kazanın meydana gelmesinde değil ve fakat zarara etkili olan müterafik kusur indirimi nedeni bulunmadığı, ——- plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde————– davalı sigorta şirketinin davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı sigorta şirketi yönünden ise dosya kapsamı itibari ile her ne kadar başvuru tarihi belirgin olmasa da davalı sigorta şirketince ihbar tarihi—— tarihi olarak belirtildiğinde bu tarih başvuru tarihi olarak kabul edilerek ——— tarihinin davalı sigorta şirketi yönünden temerrütün oluştuğu tarih olarak kabul edilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138)varılarak davanın iş ve güçten kalma tazminatı yönünden reddine, iş gücü kaybı tazminatı yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın geçici iş göremezlik tazminatı istemi yönünden REDDİNE, Sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden KABULÜNE,
2-Sürekli iş göremezlik tazminatı ———— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve sigorta şirketini sorumlu olduğu miktar kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Başlangıçta peşin olarak alınan 29,20 TL harcın ıslah/tamamlama harcı 98,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 1.966,23 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.839,03 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 357,25TL, bilirkişi ücreti 1.400,00 TL, ———– fatura bedeli 1.107,00 TL olmak üzere toplam 2.864,25 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 2.854,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 29,20 TL, ıslah/tamamlama harcı 98,00 TL ile birlikte, eklenerek sonuç olarak 2.981,20 TL’nin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 10,25 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.317,60TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ‘nin 13/2 maddesi uyarınca 100,00TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ‘a verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2020