Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1102 E. 2019/119 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1102
KARAR NO : 2019/119

DAVA : Menfi Tespit – İstirdat (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/02/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 20/10/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 25/07/2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşmeye konu mal ve hizmetlerin belirlenen zaman diliminde müvekkili şirkete tesliminin davalı tarafından üstlenildiğini, müvekkili şirketin ise KDV dahil 03/11/2017 tarihli —— nolu, 60.000,00 TL ve 03/11/2017 tarihli —— nolu 75.000,00 TL bedelli toplamda 135.700,00 TL bedelli çekler ile sözleşmenin imzalanmasından sonra ödemeyi edimlendiğini, çeklerin 27/07/2017 tarihli teslim belgesi ile teslim edilerek davalının edimlerini yerine getirmesinin beklenildiğini, davalı tarafın maksimum 6 hafta sonunda 03/10/2017 tarihinde sözleşme konusu malları müvekkili şirkete teslim etmesi gerekirken teslim etmediğini, üstlenilmiş malların başka bir işte kullanılacak olması ve edimin yerine getirilmemiş olması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, davalıya 06/10/2017 tarihinde Beyoğlu —- Noterliği’nin — yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderilerek edimin yerine getirilmemesi halinde TBK 125 maddesi uyarınca menfi zararların talep hakkı saklı kalmak kaydı ile sözleşmeden dönüldüğünün ve çeklerin iadesi ile üçüncü kişilere ciro edilmemesi için iki günlük süre verildiğini, davalının sözleşmesel edimini yerine getirmediği gibi bedelsiz kalan çekleri de müvekkili şirkete iade etmediğini, davalının kötü niyetli olduğunu beyanla davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 03/05/2018 tarihli dilekçesinde özetle; dava konusu çeklerin müvekkili şirket hesabından tahsil edildiğini, bu nedenle davaya istidat davası olarak devam edilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 07/02/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; çeklerin ödenmesi nedeniyle istirdata dönüşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davaya konu çeklerin avans olarak verilip verilmediği, sözleşme ile kararlaştırılan işin davalı tarafından yerine getirilip getirilmediği, davaya konu çekler nedeni ile davalıya borçlu olunup olunmadığı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, dava konusu iki adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Dosyaya sunulan 25/07/2017 tarihli Sözleşme sureti incelendiğinde, taraflarının davacı ————— sözleşme kapsamına göre satıcı davalının sözleşme konusu işlere ilişkin olarak sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1-2 hafta içerisinde hazırlayacağı imalat resimlerinin alıcı tarafından onaylanmasını takiben 4-6 hafta içerisinde imalatlarını bitirmiş olarak alıcı davacıya teslim edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan——- Şubesinden verilen 03/11/2017 keşide tarihli —- nolu çek incelendiğinde, keşidecisinin —-, lehdarının —- 60.000,00 TL bedelli olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan —— Şubesinden verilen 03/11/2017 keşide tarihli— nolu çek incelendiğinde, keşidecisinin ——-., lehdarının —– 75.700,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 16/10/2017 tarihli tutanak sureti incelendiğinde, 03/11/2017 tarihli 60.000,00 TL ve 75.700,00 TL bedelli çeklerin sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmediği için —-ye iade edilmesinin —-. Tarafından kabul ve taahhüt edildiği anlaşılmıştır.
27/07/2017 tarihli —- nolu tahsilat makbuzu sureti incelendiğinde, davalı ————- —–.tarafından —– tarihli 60.000,00 TL ve — bedelli çeklerin davacı —- — tahsil edildiği anlaşılmıştır.
—— 22/05/2018 tarihli müzekkere cevabı incelendiğinde, dava konusu —- ve —- nolu çeklerin 03/11/2017 tarihinde takas merkezine ibraz edilerek tahsil edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, çek suretleri, çek tahsilat makbuzu, tutanak, sözleşme, banka kayıtları, isticvap, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/senet borçlusu/Keşideci tarafından keşide edilen kambiyo senedinin davalı/senet alacaklısı/Hamil tarafından iktisap edildiği, menfi tespit davasının icra takibinden önce açıldığı, genel kuralın aksine senede dayalı borç ilişkilerinde ispat yükünün senet borçlusunda olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşme, 16/10/2017 tarihli tutanak ve çek tahsilat makbuzundaki imzanın davalıya ait olup olmadığının tespiti için davalının isticvabına karar verildiği, buna karşın davalının kabul edilebilir bir mazeret bildirmeksizin isticvap duruşmasına katılmadığı, bu nedenle sözleşme, tutanak ve çek tahsilat makbuzundaki imzanın davalıya ait olduğunun ikrar edilmiş sayıldığı, kaldı ki davalı tarafın davaya konu çekin başka bir hukuki ilişki için verildiğini ya da kararlaştırılan işin ifa edildiğini iddia ve ispat etmediği, yargılamanın devamı esnasında davaya konu çeklerin 03/11/2017 tarihinde ödendikleri, bununu üzerine davacı tarafın davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep ettiği, davalının çekleri ciro ederek kullanmış olması nedeniyle çeklerin bedeli miktarınca menfaat temin ettiği, bu nedenle çek bedellerinin davacı tarafından istirdatı şartlarının oluştuğu, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davaya konu keşidecisi ————- olan — Şubesi’nde tanımlı bulunan hesaptan keşide edilen 03/11/2017 keşide tarihli, — nolu ve — nolu çeklerin bedeli 135.700,00 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 2.317,42 TL harcın alınması gerekli olan 9.269,67 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.952,25 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 2.317,42 TL, posta ve tebligat gideri 139,30 TL, olmak üzere toplam 2.456,72 TL yargılama masrafının davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca 13.606,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı