Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1072 E. 2019/296 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1056 Esas
KARAR NO: 2019/71
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 13/10/2015
KARAR TARİHİ: 29/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ———– tarihinde müvekkillerin babası ve eşi olan ——– sevk ve idaresindeki ———- plakalı aracı ile— ili istikametinden —– istikametine seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu trafik kazası meydana geldiğini, oluşan trafik kazasında ———— hayatını kaybettiğini, kazayla ilgili evrakların Akçakale CBS’nin —– Soruşturma numaralı dosyasında bulunduğunu, — Noterliği’nin ——– tarih ve ——– yevmiye numarasıyla alınan mirasçılık belgesi ile —– ————– müvekkillerine desteği olduğunu kanıtlar belge olduğunu, kazaya karışan —–plakalı araç ———- no ile zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalandığını, müvekkillerinin davasını salt mirasçı sıfatıyla değil destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla açtıklarını, söz konusu kazadan ötürü müvekkil ——— eşi müvekki———– babası vefat ettiğinden müvekkiller destekten yoksun kalmış olup davanın kabulüne karar verilmesini arz ve talep etmişlerdir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen ———- plakalı araç müvekkil şirket tarafından ———————– tarihleri arasında geçerli olmak üzere ——— no.lu Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, Öncelikle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, KTK ilgili hükümleri gereği zamanaşımının 2 yıl olduğunu, müteveffa ———- kendi kusuruyla vefat etmesi; ceza hukuku ve TCK kapsamında suç sayılamayacağından uzamış ceza zamanaşımı uygulanması da söz konusu olmadığını, zira kendi kusuruyla vefat etmek suç teşkil etmediğini, kişinin kendi canına kastetmesi dahi TCK anlamında suç olarak düzenlenmemişken; “taksirle kendi kendini öldürmek” şeklinde bir suçtan sözetmek mümkün olmadığını, dolayısıyla zamanaşımı itirazımızın kabulü ile davanın bu yönüyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, Müvekkil Şirketin Sorumluluğu Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, Davacıların talebi Karayolları Trafik Kanunu hükümleri uyarınca poliçe kapsamında olmadığını, Dava konusu kazanın meydana gelmesinde araç işleteninin herhangi bir kusuru bulunmadığını, Araç işleteninin hukuka aykırı bir fiili bulunmamadığını, olayda sürücünün yakınlarının uğradığı bir bedensel zarar söz konusu değildir; doğrudan sürücünün uğradığı bir bedensel zarar söz konusu olduğunu, davacılar, sürücünün bedensel zararı nedeniyle talepte bulunduğunu, Yani esasen davacıların destekten yoksun kalma taleplerinin dayanağı kendi uğradıkları bedensel bir zarar değil; sürücünün bedensel zararının tazmini noktasında olduğunu, tüm bu sebeplerle davanın reddini arz ve talep etmişlerdir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeni ile davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kalıp kalmadığı ve zararın sigorta kapsamında kalıp kalmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen sigorta poliçesine göre —— plakalı aracın ——-. nezdinde trafik poliçesinin bulunduğu, trafik sigortasının başlangıç tarihinin —– bitiş tarihinin ———- olduğu, ölüm-sakatlık şahıs başına poliçe limitinin 150.000 TL olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan Akçakale Cumhuriyet Başsavcılığının ———Esas——— Karar sayılı karara göre; dava konusu trafik kazasının ölenin kendi kusurundan meydana geldiği, başkasına atfı kabil herhangi bir kusurun olmadığı anlaşıldığından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce ATK trafik ihtisas dairesinden kaza nedeniyle kusuru yönünden rapor alınmasına karar verilmiş olup dosyaya sunulan ön raporda dosya içinde ve ekli Akçakale CBS. ——– soruşturma dosya içeriğine ait belgelerde, davaya konu kazaya ilişkin kaza tespit tutanağı olay yeri inceleme raporu veya herhangi bir başka olay yeri krokisi bulunmadığı, olayın meydana geliş şekline dair herhangi tanık beyanı da bulunmadığı görülmüş olup; Sağlıklı kusur oranı izafesi açısından olay mahalli yol özellikleri, aracın hareket yönü, olay mahallinde varsa fren/lastik izi durumu, kazaya etken bir başka husus (araç arızası veya yol sorunu) olup olmadığı bilgilerine ihtiyaç duyulduğundan dosyanın işlem görmeksizin mahalline iadesine karar verilmiş, mahkememizce —- ön raporundaki eksikliklerin giderilmesi yönünden Akçakale Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak ——— ön raporu doğrultusunda bilirkişi incelemesine karar verilmiş ve kusur yönünden rapor alınmıştır.
Talimat yoluyla trafik bilirkişisinden alınan ——- tarihli bilirkişi raporunda dava konusu kazanın oluşumunda tek araçlı bir kaza olduğu, kaza ile ilgili kusur değerlendirilmesinde ——— plakalı araç sürücüsü müteveffa —— yönetimindeki aracın —–yönünde, —–yönünden ——– yönüne doğru giderken 44. Km de direksiyon hakimiyetini kaybederek gidişe göre yolun sağ şeridinden ——— istikametine giderken yolun karşı şeridine yani ——- istikametine giden yoldan çıkarak yol kenarında bulunan kanala düşerek kazanın meydana geldiği, araç sürücüsü ———-2918 sayılı KTK nın 52/1B kuralını ihlal ettiği ve tamamının kusurlu olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş olup—– ön raporundaki eksikliklerin giderildiğinden dosyanın yeniden ——– trafik ihtisas dairesine gönderilerek kusur raporu alınmasına karar verilmiş ve alınan ——- tarihli kusur raporunda özetle sürücü ———- idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken yola gereken dikkati vermediği, seyrini kaplama içinde kalacak şekilde sürdürmeye yeterli özeni göstermediği, mevcut haliyle olay mahallinden geldiği esnada da sevk ve idare hatası nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybedip sol taraftan yol dışı kaldığı olayda asli derecede ve tamamen kusurlu olduğunu sonuç olarak sürücü ———— % 100 oranında kusurlu olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Aktüer uzmanı bilirkişisi ——– tarihli raporunda, davacılardan …’ın kazadan sonra incelenen nüfus kayıt örneğine göre, ———– tarihinde tekrar evlendiğini, bu nedenle destekten yoksunluk süresinin tekrar evlendiği tarih olan ——- tarihine kadar saklanacağını ve buna göre yapılan hesaplamaya göre davacı eşin zararının evlenerek desteklikten çıktığı ——- tarihinden sonraki zarar süresine ve destek payına göre, 2 yıl 7 ay 17 günlük işlemiş aktif devrede maddi zararının 8.626,18 TL olduğu, ölenin oğlu diğer davacı …’in 18 yıllık maddi zarar toplamının 148.597,73 TL olduğu, davacıların toplam zararının ———-TL olduğu ancak dosyada bulunan mevcut sigorta poliçesinin ölüm teminat tutarının ——–TL ile sınırlı olduğu, poliçeyle sınırlı olmak üzere hesap edilen davacıların destek payının eş ——- yönünden 8.229,84 TL ve oğlu ——— yönünden ise 141.770,16 TL ye tekabül ettiği, sonuç olarak davacıların poliçele dahilinde hak etmiş olduğu tazminat tutarının teminatla sınırlı olmak üzere 150.000 TL olduğu yönünden rapor tanzim edilmiştir. Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.(TBK Madde: 51)
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.(TBK Madde: 53)
Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.(TBK Madde: 55/1)
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden önce olması dikkate alındığında eldeki davada 01/06/2015 tarihinden önce yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir.
ZAMANAŞIMI
Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir(KTK m. 109/1,2).
5237 sayılı TCK’nın 85. Maddesine göre; Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Anılan Kanunun 66/1-d maddesine göre de; kamu davası, beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl, geçmesiyle düşer.
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK m. 93)
Davacı tarafın, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı …, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı … şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir. —–
TEMERRÜT VE FAİZ
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, Nüfus Kaydı, mirasçılık belgesi, soruşturma dosyası, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Hesap/Aktüer Raporu, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 15/05/2015 tarihinde sürücü———– sevk ve idaresindeki ——– plakalı aracın ———- yönünde,————- yönünden ——— yönüne doğru giderken 44. Km de direksiyon hakimiyetini kaybederek gidişe göre yolun sağ şeridinden ———– istikametine giderken yolun karşı şeridine yani——istikametine giden yoldan çıkarak yol kenarında bulunan kanala düşerek kazanın meydana geldiği müteveffa ——— asli ve tam kusurlu olduğu, kaza nedeniyle Akçakale Cumhuriyet Başsavcılığının ———- soruşturma no ve 2010/1140 karar nolu kararıyla kaza hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, her ne kadar destek ———- kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olsa da davacıların destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açması karşısında ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, bu kapsamda zararın sigorta teminatı dahilinde kaldığı, gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporuna göre davacıların poliçe teminatı ile sınırlı ——-TL destekten yoksun kalması nedeniyle zarara uğradığı, ölümlü trafik kazası nedeniyle ceza dava zaman aşımının 15 yıl olduğu ve dava tarihi itibariyle zaman aşımının henüz dolmadığı, —— plakalı aracın davalı … nezdinde kaza tarihini kapsar şekilde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalandığı, kaza nedeniyle davacının uğradığı, maddi zarardan kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere, davalı … şirketinin KTK’nın 97. maddesine göre sorumlu olduğu, davacının gerçek zararının teminat limitinin üstünde kalması nedeniyle davalının 150.000 TL teminat limitinin tamamı itibariyle sorumlu olduğu, davacı tarafından dava tarihinden önce davalı … şirketine başvuru yapılmaması ve davalının temerrütünün oluşmaması nedeniyle dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın destekten yoksun kalma tazminatı yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KABULÜ ile; dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davacı … yönünden 8.229,84 TL , davacı … yönünden 141.770,16 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının sorumlu olduğu miktar kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 27,70 TL harcın ıslah harcı 509,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 10.246,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.709,8 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 27,70 TL, ıslah harcı 509,00 TL ile birlikte, posta ve tebligat gideri 720,20 TL, bilirkişi ücreti 1.000,00 TL, olmak üzere toplam 2.256,90 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 14.750,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2019