Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1061 E. 2020/441 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1061 Esas
KARAR NO : 2020/441

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 10/10/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; 14/04/2017 tarihinde davacının sahibi olduğu —-plakalı araç ile davalıların sürücüsü, sahibi ve trafik sigortacısı oldukları —— zincirleme kazaya karıştığı, kazanın meydana gelmesinde sürücüsünün kusurlu olduğu,—-plakalı aracın hasar tutarının ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvurduğu, başvurunun sürünceme de bırakıldığı, hasar tutarını karşılamayan teklifler yapıldığı ve sonuçlanmadığı, davalılara noterden gönderilen ihtarname ile de sonuç alınamadığı açıklanarak toplam 11.737,87 TL alacağın sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla kaza tarihi 14/04/2017 itibarıyla yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili bila tarihli ıslah dilekçesinde özetle; yedek parça ve işçilik bedeli(KDV hariç) için gereken tamir bedeli için 27.000,00 TL’ ye ıslah ettiklerini, araç kiralama bedeli talebini 10.500,00 TL’ ye ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekili 29/09/2020 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —-. vekili Mahkememize sunduğu —- tarihli cevap dilekçesinde özetle: kazaya karışan —– plakalı aracın trafik sigortası teminatları altında olduğu, tazminat miktarının bilirkişi tarafından belirlenmesi gerektiği açıklanarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——-. Vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Diğer davalılar——– dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur durumu, hasar miktarı, davalının zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı ve davalı sigorta şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılıp yapılmadığı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, değer kaybı/hasar bedeli tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan—– tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre; —– sevk ve idaresindeki —- plakalı araçların kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez ————Poliçesi incelendiğinde; poliçenin —- tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının —– ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Makine Mühendisi bilirkişi 19/06/2019 havale tarihli raporunda özetle; Dava konusu olayın 2 ayrı kazadan oluştuğu; davalıların sadece ikinci kazaya karıştıkları ve bu nedenle sadece ikinci kazanın dava konusu olduğu; işbu raporda da sadece ikinci kaza ile ilgili değerlendirme yapıldığı, sürücü ——- plakalı otomobili ile seyrederken önündeki araçlarla emniyetli takip mesafesini korumadığı ve———- plakalı otomobile arkadan çarptığı için Karayolları Trafik Kanununun 56/c – 84/d ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 107 – 157/a/4 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, ikinci kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu, sürücü — —- otomobilin kazadan /çarpışmadan sonra beklerken —- plakalı otomobilin arkadan çarpması sonucu 2 kazaya karıştığı için 2 kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, tazminata konu — plakalı,——– ,14.04.2017 tarihinde, yaklaşık —- kullanıldıktan sonra kazaya karıştığı. —–adına tescilli hususi otomobilin teknik ve ticari yönden tam hasarlı pert durumunda ve pert hasar tutarının 20.100 TL olduğu, arka kısmı ile ilgili pert hasar tutarının 1.937 TL olduğu, — plakalı otomobilin birinci kazada pert olduktan sonra ikinci kazaya karıştığı dikkate alındığında davalıların sadece ikinci kazada oluşan ilave hasarlardan ve zararlardan sorumlu olduğu, 450 TL çekici bedelinin ilave zarar olmadığı, otomobil pert olduğu için değer kaybının söz konusu olmadığı, çünkü pert hasar tutarı belirlenirken araçların kaza öncesindeki rayiç değerlerinin ödenmesi esas alındığı ve onarım söz konusu olmadığı için onarım nedeniyle oluşan değer kaybının da olmadığı, birinci kazada pert olduktan sonra oluşan ikame araç ihtiyacında ikinci kaza nedeniyle ilave veya artış olmadığı, ——–zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası poliçesiyle kazaya karışan —— tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği, —– tayinini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve kaza tarihinde maddi teminat limitinin araç başına 33.000 TL olduğu, Zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartların A.3 maddesi gereğince mağdur aracın onarım bedeli ile değer kaybının gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta teminatı altında olduğu; ikame araç bedelinin dolaylı zarar olması nedeniyle teminat içinde olmadığı, noter masraflarının yargılama gideri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği,—- plakalı otomobilin arka kısmı ile ilgili pert hasar tutarı ——– Karayolları Trafik Kanunu 99 ve Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının B.2.a maddeleri gereğince temerrüt tarihi 21.06.2017 itibariyle, yasal faizi ile müştereken ve müteselsilsen talep edilebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Makine Mühendisi bilirkişi 20/01/2020 havale tarihli raporunda özetle; dava konusu —- kusursuz olduğu, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü (—– oranında kusurlu olduğu, dava dışı — kamyonet sürücüsünün kusursuz olduğu, 14/04/2017 tarihinde meydana geldiği belirtilen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağındaki tespitlerin, yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen “Kaza yeniden yapılandırma——– bilimsel verileri de dikkate alınarak itirazlar doğrultusunda yapılan değerlendirmede; dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre — plakalı sayılı dava konusu aracın ön kısımdaki hasarın, davalı sürücünün arkadan çarpması sonucu meydana gelmediğinin mevcut verilere göre söylenemeyeceği, (Davalı sürücü de beyanında, önündeki dava konusu ——-plaka sayılı aracın durduğunu ve kendisinin duramadığını-çarptığını belirtmiştir) söz konusu kazaya ait ——sonucu değerlendirmesinde —— plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu. dava konusu araç ve diğer araç sürücülerinin kusursuz olduklarının belirtildiği— Değerlendirmesine uyulduğu, söz konusu kazaya ait trafik kazası tespit tutanaklarındaki davalı sürücü beyanları da dikkate alındığında, dava konusu—– plakalı araçta meydana gelen hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, dava konusu——– konusu kazadan önceki piyasa rayiç değerinin 48.100,00 TL kaza sonrası hasarlı değerinin— 26.687,00 TL olabileceği, araçtaki toplam hasarlı parça, malzeme tutarının 23.927,72 TL olabileceği, aracın onarılması durumunda bu tutara 5.100,00TL işçilik bedeli ve KDV de ekleneceği dikkate alındığında toplam hasar tutarının (KDV dahil) 34.252,72 TL olabileceği, söz konusu aracın tamirinin ekonomik olmadığı, aracın pert-total kabul edilebileceği, ayrıca hasar fotoğrafları ve eksper raporundaki kalemlerinin şekli ve niteliğide dikkate alındığında, bu hasarın belirlenen teknik niteliklerine göre onarılması durumunda da, seyir güvenliği açısından sakıncalı durumlar ortaya çıkabileceği, bu yönüyle de aracın —olarak değerlendirilmesinin yerinde ve uygun olacağı, dava konusu——otomobilde meydana gelen toplam hasar-zarar tutarının 21.413,00 TL olabileceği, araç — kabul edildiğinden değer kaybı hesaplaması yapılamayacağı, dava konusu aracın kaza yerinden tamirciye (50km) götürülmesi için talep edilen çekici ücreti olan 450TL’ nin uygun olabileceği, dava konusu aracın —-kabul edildiği, ancak tamiri yönünde değerlendirme yapılsa idi, tamiri için gereken makul onarım sürenin 20 gün olabileceği, davacı tarafın bu tamir süresi içinde aracını kullanamamaktan doğan zararının kaza tarihi itibariyle,20 gün x 50TL/gün=1.000,00 TL olabileceği, davacının talebinin 7 ay (7X30=210 gün) olduğu, aracın tamiri için gereken makul süre olan 20 gün süre dışında kalan (210-20) 190 gün ([190X50] 9.500,00TL ile ilgili takdirin Sayın mahkemede olduğu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(Yargıtay —— Karar Sayılı İlamı).
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir(İstanbul BAM —. Hukuk Dairesi’nin —–arar Sayılı İlamı).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
—— günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, — adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, İhtarname, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti, Bilirkişi Raporu, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;—— plakalı araç, davacı —- sevk ve idaresindeki —– plakalı araç ve ——— plakalı araçların çarpışması ile kaza meydana geldiği, kazaların iki ayrı kaza olarak değerlendirilmesi gerektiği, birinci kazanın —–plakalı araca çarpması ile meydana geldiği, eldeki davanın ikinci kazaya ilişkin olduğu, ikinci kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü —– takip mesafesini korumaması ve — plakalı araca arkadan çarpması nedeniyle %100 oranında kusurlu olduğu, sürücü—–bu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, davada trafik(ZMMS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultudu hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişisi raporuna göre meydana gelen ilk kazada davacının aracı pert olduğundan ikinci kazada esasen bir zararın oluşmayacağı, ikinci kaza sonucu davacının aracında meydana gelen pert oranındaki artış miktarınca davalı tarafın sorumluğu olduğu, diğer talepler yönünden zararın ilk kazadan kaynaklı olarak meydana gelmesi nedeniyle davalıların sorumlu olmayacakları, dosya içerisinde alınan bilirkişi raporlarına göre aracın arka kısmındaki hasarın bedelinin 3.300,00 TL olduğu, toplam onarım bedelinin 34.253,00 TL olduğu, pert hasar tutarının 21.413,00 TL olduğu, buna göre davacının talep edebileceği hasar miktarının(3.300,00 TL/34.253,00 TL)x21.413,00 TL=2.062,97 TL formulüne göre hesaplanması gerektiği, davacının ikinci kaza nedeniyle aracında oluşan hasardan dolayı davalılardan 2.062,97 TL talep edebileceği, ilk kazada aracın pert olması nedeniyle değer kaybı, çekici masrafı ve araç kiralama bedeli talep edemeyeceği, davacı tarafın ihtarname masrafına ilişkin talebinin yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davalılardan—- sürücü olarak haksız fiil sorumluluğu nedeniyle, —- —-plaka aracın işleteni olması nedeniyle Karayolları Trafik Kanunun 85. Maddesi uyarınca, davalı sigorta şirketinin ise davalı ——– aracını ZMMS sigortası yapan şirket olması nedeniyle Karayolları Trafik Kanunun 97. Maddesi uyarınca sorumlu oldukları sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davanın araç hasar tazminatı yönünden kısmen kabul, kısmen reddine, değer kaybı yönünden reddine, çekici masrafı yönünden reddine ve araç kiralaması zararı yönünden reddine,
3-2.062,97 TL araç hasar tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden 21/06/2017 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 10/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Yargılamanın başında peşin olarak alınan 200,46 TL peşin harç ve 252,02 TL ıslah harcından Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 140,92 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 311,56 TL harcın davacı tarafa iadesine,
6-Davacı kendisi vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca hesaplanan 2.062,97 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı —– kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca hesaplanan 5.399,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– —- verilmesine,
8-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan ve 237,87 TL ihtarname masrafı, 31,40 TL başvuru harcı, 200,46 TL peşin harç, 252,02 TL ıslah harcı, 253,80 TL keşif harcı, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti, 156,00 TL istinabe gideri ve 609,00 TL posta ve tebligat gideri kalemlerinden oluşan toplam 3.440,55 TL yargılama giderinden haklılık oranına göre hesaplanan 186,78 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, diğer yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.