Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1048 E. 2018/615 K. 23.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1048
KARAR NO : 2018/615

DAVA : İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde ;müvekkilinin ……….parsel nolu taşınmazın satışı konusunda dava dışı ……. ile anlaştığını, bu satış işlemi ile ilgili olarak davadışı şirketin müvekkiline 6.250.000.00 USD ödeme yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini , bir miktar ödeme yaptıktan sonra kalan kısım için müvekkiline beş adet senet verdiğini ve senetlerin vadesinde ödenmediğini, müvekkilinin davalıdan olan alacağı nedeniyle davalı aleyhine İstanbul ……… İcra müdürlüğünün 2016/37307 esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının borca ve yetkiye itirazı üzerine , icra takibinin yetkili olan İstanbul Anadolu …………. İcra müdürlüğünün 2017/23531 esas sayılı dosyasından yapıldığını, ancak davalının bu sefer de takibe haksız ve bir şekilde itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve kötüniyetli bir itiraz olduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına , alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davanın dayanağının müvekkili tarafından evvelce davacı şirket ve ortaklarından olana toplamda 200.000.00 ………. miktarlı alacağın tahsili amacıyla müvekkiline verilen senetlerin oluşturduğunu, davanın dayanağı olan talimatta açıkça belirtildiği üzere senetlerin müvekkiline öncelikle kendi alacağına mukabil verildiğini, söz konusu senetlerin müvekkili tarafından İstanbul Anadolu ………icra müdürlüğünün 2016/13905 esas sayılı takip dosyasından icraya konulduğunu ancak bilahare davacı şirketin yetkililerinin talimatı ile icra takibinden feragat edilerek icradan çekildiğini, bunun üzerine davacı şirket yetkililerince satışı yapılan taşınmazın satış bedelinin tahsil edilmesi, buna rağmen senetlerin iade edilmemesinden kaynaklandığının ifade edildiğini, söz konusu talimatın bedelsiz olan senetlerin tekraren tahsilini önlemek amacıyla verildiğini , nihayetinde ilgili talimat sonrasında yapılan araştırmada senetlerin açıkça bedelsiz olduğunun görüldüğünü, bizzat davacılar tarafından taşınmazın yaklaşık 9.000.000.00 TL karşılığında satıldığının Gaziosmanpaşa…………. Asliye Hukuk Mahkemesine ve Cumhuriyet Başsavcılığındaki soruşturma dosyasına beyan ve ikrar edildiğini, yapılan araştırmada taşınmazın ……………i isimli şirketler tarafından ortaklaşa satın alındığının tespit edildiğini ve satın alma karşılığında ayrıca ödemeleri yaptıklarını müvekkiline beyan ederek, ödemeye karşılık verilen senetlerin geri alınamadığını belirttiklerini, bu ödemeler için banka yolu ile yapılan ödemelerin dekontlarının da müvekkiline verildiğini, hal böyle iken karşılıksız kalan senetlerin müvekkiline verilerek müvekkili vasıtasıyla haksız kazanç ede etmek isteyen davacı şirket yetkililerinin son anda bu fikirlerinden vazgeçerek başlatılan takipten feragat edilmesini istediklerini, haksız bir şekilde üçüncü kişilerden tahsil edilecek bir kazançta müvekkilinin araç olarak kullanılmaya çalışıldığını belirtmiş ayrıca mahkemenin ihtilaf yönünden görevsiz olduğunu, açılan davanın hukuki olarak bir ticari işten kaynaklanan ihtilafa dayanmadığını, taraflar arasında zahir olarak imzalanan bir talimat başlıklı karma sözleşmeye dayandığını belirterek görev itirazında da bulunmuş ayrıca davacı şirketin davayı açmakta hukuki bir yararıda bulunmadığını belirterek, mahkemenin görevsizliğine karar verilerek dosyanın görevli mahkeme olan İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, görev konusunda aksi kanaat oluşur ise hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davalının yapılan anlaşmaya aykırı davranması nedeniyle uğranılan zararın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırır. Dava şartının bulunmaması halinde dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. (HMK 115/1ve 2.maddesi)
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. (HMK 114/I-c maddesi)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.( HMK 1 maddesi)
Mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır. (HMK 115 mad. )
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kamumda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava sözkoııusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.
26.06.2012 tarihli 6335 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değiştirilen TTK.5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Somut uyuşmazlık ; davacı tarafın davaya dayanak yaparak dava dilekçesinde delil olarak sundukları talimat başlıklı anlaşma uyarınca davacının, davalının anlaşmaya aykırı davranması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davalı tacir olmayıp, avukatlık mesleği icra etmektedir.
Davanın TTK da sayılan Mutlak ve Nisbi Ticari dava niteliği bulunmadığından mahkememiz görevli olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğından davanın HMK.nun 114/1-c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görev dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-TTK 4 ve 5. Maddesi ile HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, göreve ilişkin yasal koşul oluşmadığından dava dilekçesinin HMK 115/2 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE ,
2- HMK 20. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraf vekillerince talepte bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine ,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.