Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1029 E. 2018/1253 K. 19.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1029
KARAR NO : 2018/1253
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2017
KARAR TARİHİ : 19/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; müvekkili bankanın ——- arasında genel kredi ve gayrınakdi kredi sözleşmeleri imzalandığını, davalının bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, söz konusu sözleşme uyarınca dava dışı borçlu firmaya taksitli ticari kredi kullandırıldığını, davalı borçlunun sözleşmeyi kendi serbest iradesi ile imzaladığını, davalı borçlunun imzalanmış olan sözleşmelere aykırı davranarak müvekkili bankadan kullandığı kredi borçlarını geri ödememesi üzerine hesabın kat edildiğini , buna rağmen ödeme yapılmaması nedeniyle İstanbul Anadolu 7.ASliye Ticaret Mahkemesinin ——– değişik iş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı uyarınca İstanbul Anadolu
5. İcra müdürlüğünün ——– esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, davalı bortçlunun haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğinden takibin durduğunu belirterek, davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına,ayrıca % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tebligata rağmen davaya karşı yazılı bir cevap dilekçesi sunmamıştır. İcra müdürlüğüne yaptığı itirazın da , alacaklıya bir borcunun bulunmadığını, tüm dosya borcuna, asıl alacağa, faize, masraflara ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan ve geri iadesi yapılmayan kredi alacağının tahsili için davalı müşterek -müteselsil kefil aleyhine yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK nun 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Dava konusu İstanbul Anadolu 5. İcra müdürlüğünün ——– esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde, davacı banka tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin —— esas sayılı ihtiyati haciz kararı dayanak yapılarak genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delillere celbolunarak dava dosyası ve davacı bankaya ait tüm ticari defter, kayıt ve belgeler üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki delillere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Davalı her ne kadar iş bu davada cevap dilekçesi sunmamış ise de icra takip dosyasında borca itiraz ederken, davacı banka ile kefalet sözleşmesi yapmadığını ileri sürdüğünden davaya dayanak 30.09.2013 tarihli genel kredi ve gayrı nakdi kredi sözleşmesi ile 22.10.2014 tarihli genel kredi ve gayrınakdi kredi sözleşmesi yönünden müteselsil kefil sıfatıyla imzalanan sözleşmeler davalı asile HMK 169-171.maddeleri uyarınca isticvap davetiyesi ile tebliğ edilmiş , davalı tarafından sözleşmelerdeki imzaya ve içeriğine itiraz edilmemiştir.
Davacının vukuatlı nüfus kaydı ile asıl borçlu şirketin ticaret sicil dosyası celbolunmuş, yapılan incelenmesinde davalının asıl borçlu olan dava dışı ———– ortağı ve münferiden yetkilisi olduğu tespit edilmiştir.
Davacı bankanın ———i arasında ; ———-tarihlerinde olmak üzere ayrı ayrı iki adet genel kredi ve gayrınakdi kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının —- tarihli genel kredi ve gayrınakdi kredi sözleşmesini toplam —- TL limitli olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, 22.10.2014 tarihli genel kredi ve gayrınakdi kredi sözleşmesini de toplam 900.000.00 TL limitli olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı böylece davalının iki adet sözleşmeden dolayı toplam 1.300.000.00 TL lik kefaleti bulunduğu görülmüştür.
Genel nakdi ve gayrınakdi kredi sözleşmesinin 3.5 maddesinde ; kredi faiz ve komisyonlarının düzenlendiği, bankanın müşteriye ihtarda bulunmaksızın iş bu sözleşme gereğince açılacak kredi ve hesaplar ile birlikte , diğer her türlü kredi ve teminatlara ….bankanın serbestçe belirlediği ve ileride belirleyeceği oranlarda faiz , komisyon …uygulayacağı, 10.5.maddesinde ; sözleşmenin muacceliyet ve temerrüt halleri ile gecikme faiz oranının düzenlendiği, müşterinin , borcun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi
vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek faiz oranının iki katı oranında gecikme faizi ödeyeceğinin kabul ve taahhüt edildiği, sözleşmenin 9.11.maddesinde; kefaletin düzenlendiği, kefilin borcun müşteri için her ne nedenle olursa olsun muaccel olması halinde , ihbarda bulunulması suretiyle kefalet borcunun da muaccel olacağını kabul edeceği, sözleşmenin 13.5.maddesinde ; delil anlaşmasının yapıldığı, müşteri ile banka arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda bankanın defterleri ile her türlü kayıtlarının, bilgisayar kayıtlarının, micro film, micro fiş ve benzerinin geçerli delil teşkil edeceğini ve bu hükmün HMK’ nun 193.maddesi uyarınca bir delil sözleşmesi niteliğinde olduğunu kabul, beyan ve taahhüt ettiği, sözleşmenin 12.maddesinde ; yasal ikametgah ve yetkili imzalarında meydana gelecek değişikliklerin düzenlendiği, müşterinin sözleşmede yer alan adresini, yasal ikametgah edindiğini beyan ve sözü geçen yere yapılacak tebliğlerin iş bu sözleşme çerçevesinde geçerli bir tebligatın tüm hüküm ve sonuçlarını doğuracağını , bu adrese tebligat yapılamaması halinde, adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine yapılacak tebliğlerin şahsına yapılmış sayılacağını , o yerde bulunmasa bile tebligatın iade edilmeyip Tebligat Kanununun 21.maddesini uygulanmasını kabul edeceğinin hükme bağlandığı anlaşılmıştır.
Davacı bankanın dava dışı asıl borçlu ——– sözleşmeler uyarınca —- tarihinde – numaralı hesaptan —-TL 60 ay vadeli , aylık 1.030 faiz oranından taksitli ticari kredi kullandırıldığı, yine dava dışı firmaya ——numaralı mevduat hesabından çek yaprağı tevdii edildiği, halen çek yaprağının iade edilmediği, kullandırılan nakdi kredinin ödemelerinin —- tarihine kadar eşit taksitler halinde ödendiği ve ödemelerin —- tarihinden itibaren yapılmadığı , kredi hesap bakiyesinin —-tarihi itibariyle 360.194,49 TL ana para kaldığı görülmüştür.
Davacı bankanın davalı müşterek borçlu -müteselsil kefil … ile dava dışı Asıl borçlu şirkete ——— Noterliğinin —– tarih—–yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek ; “Muaccel hale gelen borcunuzun yedi gün içinde ödenmesi, aksi taktirde yasal yollara başvurulacağının ihtarı….imzalamış olduğunuz sözleşmeler uyarınca taksit ödemeli ticari krediye konu borçlarınız 08.07.2016 tarihi itibariyle kat edilerek muaccel hale gelmiştir. Muaccel hale gelen ……….ana para, faiz, kur farkı, KKDF, BSMV ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken diğer kalemlerden oluşan toplam ——TL ile iş bu ihtarnameye ve ilgili diğer kişilere gönderilen ……yedi gün içinde ödemenizi …….ayrıca bankamızda imzalamış bulunduğunuz sözleşmeler ve ilgili yasal mevzuat uyarınca tarafınıza verilmiş olan çek karnenelerini kalan boş veya tarafınızca iptal edilmiş yapraklarını iade etmeniz etmediğiniz taktirde risk oluşturan yasal yükümlülük tutarı 1.290.00 TL yi yedi gün içinde depo etmeniz……….ihtaren bildiririz” şeklinde bildirildiği , ihtarnamenin asıl borçlu şirkete tebliğinin 13.07.2016 tarihinde muhatap site yönetimine sorulduğu, tanınmadığından bahisle , müşterek borçlu-müteselsil kefil davalıya gönderilen kat ihtarnamesinin davalının adresten taşınmış olması nedeniyle 13.07.2016 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, sözleşmenin 12.maddesinde yukarıda açıklandığı üzere iş bu sözleşme çerçevesinde , sözleşmede yer alan tebligatın geçerli bir tebligatın tüm hüküm ve sonuçlarını doğuracağı, bu adrese tebligat yapılamaması halinde dahi yerleşim yeri adresine yapılacak tebliğin şahsına yapılmış sayılacağı , o yerde bulunmasa bile tebligatın iade edilmeyip TK 21.maddesinin uygulanmasını kabul ettiği şeklinde düzenlenmiş hüküm uyarınca 7 gün sonrası 21.07.2016 tarihi itibariyle davalı borçlu müşterek borçlu-müteselsil kefilin temerrüdünün oluştuğu kanaatine varılmıştır.uzman bilirkişi aracılığıyla bankaya ait tüm ticari defter, kayıt ve dayanak belgeler ile bilgisayar kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme sonucunda ; dava dışı asıl borçlu şirketin —– numaralı taksitli ticari kredi hesabından 60 ay taksitli eşit ödemeli kredinin en son —- tarihine ait —-TL 16.taksidinin ödendiği , kredi bakiyesinin 05.03.2016 tarihi itibariyle 360.194,49 TL olduğu, son kredi taksit ödemesi tarihi 05.03.2016 dan kat ve temerrüt tarihi 21.07.2016 tarihine kadar ödeme planında bulunan aylık % 1.030 , yıllık % 12,36 akdi faiz oranından yapılan hesaplamaya göre , davacı bankanın 21.07.2016 tarihi itibariyle 378.113,77 TL (hesap kesim tarihi itibariyle kredi hesabı borç tutarı 360.194,49 TL + 05.03.2016 -21.07.2016 arası 138 gün x % 12,36 akdi faiz = 17.065.99 TL + faizin % 5 BSMV ‘si 853,29 TL olmak üzere = ) asıl alacağının hesaplandığı, takip tarihi itibariyle davacı bankanın asıl alacak miktarı 378.113.77 TL hesaplanmış ise de, bankanın takip talebinde asıl alacak olarak talep ettiği miktar 376.461,93 TL olduğundan, talebe bağlılık ilkesi uyarınca bu miktar üzerinden temerrüt tarihinden 20.09.2016 takip tarihine kadar yapılan hesaplama sonucunda da 21.07.2016 temerrüt tarihi itibariyle kredi asıl alacak (talep gereği) 376.461,93 TL , 21.07.2016 ile 20.09.2016 arası 56 gün x % 54 temerrüt faizi =31.622,72 TL , faizin % 5 BSMV ‘si 1.581,13 TL , makbuzlarla tespit edilen noter masrafı —– TL , ihtiyati haciz vekalet ücreti 400.00 TL olmak üzere davacı bankanın takip tarihi itibariyle toplam — TL alacağı bulunduğu, dava dışı firmanın ——– numaralı mevduat hesabından —–numaralı çek yaprağının tevdii edilmesine rağmen bankaya iade edilmediği tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda , dosya kapsamındaki tüm deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacı bankanın asıl borçlu şirketle düzenlediği ve davalının da müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi ve gayrınakdi kredi sözleşmeleri uyarınca davalının ——TL lik kefaletinin bulunduğu, kefaletinin TBK nun 589.maddesine uygun olduğu, belirtilen kefalet limit ile mali sorumluluğunun doğduğu vicdani kanaate varılarak tespit edilen miktarlar yönünden aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ; tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; davalının İstanbul Anadolu 5 İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın, 376.461,93 TL asıl alacak, 31.622,72 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.581,13 TL işlemiş faizin %5 BSMV si, 1.953,74 TL masraf, 400 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti yönünden iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden devamına, ayrıca 376.461,93 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %54 oranında temerrüt faizi ile faizin %5 BSMV sinin de uygulanmasına,
2- İade edilmeyen 1 adet çek yaprağı karşılığı 1.290,00 TL nin davacı banka nezdinde açılacak vadesiz hesaba depo edilmesine ,
3- Fazla istemlerin reddine ,
4- Hükmolunan alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan %20 si oranında 82.403,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 5.140,95 TL harcın alınması gerekli olan 25.716,11 TL harçtan mahsubu ile bakiye 20.575,16TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacının peşin yatırdığı 5.140,95 TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7- Davacının peşin harç gideri dışında yapmış olduğu ,31.40 TL başvuru harcı, 4.60 TL vekalet harcı, 224.50.-TL posta ve tebligat gideri , 1.000.00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.260,50 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1,114,81 TL’sinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
9-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca tayin ve taktir edilen 28.537,71 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/12/2018