Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1022 E. 2021/497 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1022 Esas
KARAR NO : 2021/497

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2017
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 02/10/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —- —- bedelli fatura ile satın alınan —- ———- aniden yüksek sesle patladığını, patlamayla ilgili olarak — alındığını ve raporda birtakım kusurların tespit edildiğini, bu rapora göre davalı yanın her açıdan tam kusurlu olduğunu,—-. İş sayılı dosyasında hasar tespiti yaptırdığını ve toplam zararın 58.700,00 TL olduğuna kanaat getirildiğini beyan ederek; Fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile davalı yanın şimdilik 10.000,00 TL Maddi, 20.000,00 TL Manevi olmak üzere toplam 30.000,00 TL’nin 20.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödemesine, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin de davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 18/12/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 29/06/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 14/11/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili .—– —- ile iştigal—– — nasıl ve ne şekilde kullanılacağı hususunda müşterileri bilgilendirdiğini, patlamanın meydana gelmesinde ve zararın doğmasında müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, — edilen — —- yapan bir —- olduğunu, davacı şirketin yürüttüğü—— ulaştırmak ve bu sıcaklıkta durmasını sağlayacak uygun maliyetli bir —- etmesini müvekkilinden istediğini, müvekkilinin de isteğe uygun bir şekilde —— tutmaya yarayan, —– gerektiğinde — için ve ısı sonucu ortaya çıkacak —— için—– olan bir — ettiğini, söz konusu —, ısıtılması —- için veya pişirmek veya ——– —olmadığını, davacı şirkete teslim edilen ———– olmadığını, —– ——- bulunan ———————–sonucunda—— suretiyle — ısınmasını sağladığını,— maddenin su olduğunu — müvekkilinin—— neden olabilecek hiçbir ——— koymadığını—– —- kadar basit olduğunu, —— doldurulan —– bulunduğunu, —- takviye yapıldığını, — —–aracılığıyla ısıtmaya başladığında ısıdan dolayı buharlaşan —söz konusu — ———- benzetilebileceğini, söz konusu —- bu haliyle bir —– gerekmediğini,——- olacak —edilen kazanda ——— bulunduğunu, —-sıcaklığa ulaşıp ulaşmadığım gözlemlemek için—- olduğunu, söz konusu — basınçlı bir —- olmaması nedeniyle —– bulunmasına gerek olmadığını,— bakımının yapılmadığı ve patlamanın bundan kaynaklandığı iddiasının mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, şirket çalışanlarının dikkatsizliğinin patlamada rolü olduğunu, patlamanın meydana geldiği işyerinin konumunun zararın artmasına sebep olduğunu, yaralanan şahsın tedavi masrafları ile—yüklenemeyeceğini— müvekkilinden talep edilmesinin ve manevi tazminat talebinin hukuka aykırı olduğunu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 12/01/2018 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 30/06/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; “dava belirsiz alacak davası olarak açılmış ise de belirsiz alacak davası olarak açılabilecek davalardan değildir, bu nedenle davanın öncelikle dava şartı yokluğundan öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesini talep ederiz, ayrıca — patlamasında kazandaki herhangi bir ayıp bulunmaması nedeniyle davacı tarafın kusurlu olduğunu düşünüyoruz, — olduğu kabul edilecek olsa dahi iddia edilen ayıp olağan gözden geçirme ile tespit edilecek niteliktedir, tarafımıza yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmamaktadır, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ederiz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı tarafça imal edilip teslim edilen — ayıplı olarak imal edilip edilmediği, davacı tarafça ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı, patlamaya konu — teslimden sonra davalı tarafça iade alınıp alınmadığı ———–dönüştürülmediği———- kusurunun bulunup bulunmadığı, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı, hukuki yarar bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı hasar bedeli tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
DELİLLER :
Tanık—– duruşmadaki beyanında;——— konu — ile ilgili görüşmelerde ben—- bulundum, davalı taraf ilk önce —– ettiğinde —— iş yerinde — bunun davalı tarafa iletilmesi üzerine — getirilmesi halinde — dönüştürülebileceğini söyledi, bunun üzerine davalı —- çevirdi,——-nedeni ile bunlardan —– ben —– dönüştürülebileceğini davalı söylemesi üzerine — bizzat götürdüm, — konulması gerektiğini söylemişti, —- oranında malzeme koyarak çalıştırdık,—- davaya konu— geldi, davalı taraf bana yağı alacağım yeri de söylemişti, —çalıştırılmasında patlama meydana geldi. ——geldi, bundan sonra davalı—- dönüştürüldükten sonra davalının gönderdiği —, bunun dışında — kurulması gereken başka bir düzeneği yoktu, — ——bulunmuştur.
Tanık …—-duruşmadaki beyanında; “Ben davacı şirkette —- çalıştırdığımızda aşırı———durumun haber verilmesi üzerine davalı taraf kazanda mevcut—-iptal etti, ancak daha sonra—-çalıştırıldığında — sorunu devam etti, bunun üzerine davacı şirket sahibinin davalı ile görüşmesi sonucu — dönüştürülmesine karar verilmiş,—- tanık … götürdü, davalı —– teslim etti, diğer tanık … — tekrar kendisi getirdi, — ——- kurulumunun davalı tarafın—- yapıldığını biliyorum ancak —— arasında meydana geldi. —-çalışması nedeni ile — patlayana kadar nasıl çalıştığını gidip görmedim, —- — konulduğunu bilmiyorum, — kendisinde bildiğim kadarı——-ayarlayabildiğimiz bir bölüm vardı, davaya konu ————– ben bulunmadım, ancak iş yerinde gelişen olaylar iş yeri sahibinin konuşmaları ve diğer davacı tanığının konuşmalarından — da yeni olmasını düşündüğümde, — değişim için davalıya götürüldü, tanıklık ücreti istemiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık ..—- tarihli duruşmadaki beyanında;—- çalışıyorum, kendi iş yerim mevcuttur, ancak davalı montaj işleri olduğu zaman bana iş veriyor ve bu işleri yerine getiriyorum, —teslimatı davalının iş yerinde yapıldı, — davalının iş yerinde yapılmıştı ve yine davalının iş yerinde teslim edildi, benim bildiğim kadarı ile teslim edilen —- ancak işim gereği ben — hususlarda ayrıntılı bilgi sahibi değilim, — edildikten sonra müşteri kendi elektrikçisini bularak—-dolayısı ile ben davacının iş yerine —-, davalı beni arayarak teslim edilen kazanda bir arıza olduğunu söyledi, gittiğimde —— iptal ettim,—fazla geliyordu, sürekli sigortaları attırıyordu ve —–, davacı—- gelen — ısınıyordu, davacı —— bulunuyordu, ben ikisini iptal ettim,— ayrıldım bana davaya konu —– ile ilgili olarak başka herhangi bir arıza dönüşü olmadı, ben daha sonraki süreci bilmiyorum, taraflar arasında— — dönüştürülmesine ilişkin bir görüşme olup olmadığı konusunda bilgi sahibi değilim——-, tanıklık ücreti istemiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi heyeti 30/07/2019 havale tarihli raporunda özetle; davalı yan tarafından tasarımı yapılarak imal edilen — gizli ayıptı olduğunu, davalı .— yönetmeliklere aykırı olarak teknik açıdan eksik ve —–ettiği ve— aykırı olarak hiçbir teknik bilgilendirme ve uyarı yapmadan ve kullanma kılavuzlarını vermeden davacının kullanımına bıraktığı bu cihazın kullanımı sırasında meydana gelen patlama ve patlama sonucundaki hasardan tamamen ve %100 oranında kusurlu olduğunu, meydana gelen patlama sonucunda meydana gelen hasar açısından Davacı—-davalı yanda talep edebileceği tutarın KDV dâhil 76.648,07 TL olduğu, davalı …— %100 kusur oranına isabet eden bu hasar miktarının tamamından sorumlu olacağını, davacı yan tarafından talep edilen———dosyasında — fiyatı hasara dahil edildiği için heyetçe uygun olmadığının değerlendirildiğini, davacı yan tarafından talep edilen —–dosya kapsamında sunulan belge ve bilgilerden hasarla ilişkilendirilemediğini, davacı yan tarafından talep edilen ve —– ücreti masrafları hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan ve rapor etmiştirler.
Bilirkişi heyeti 14/05/2020 havale tarihli raporunda özetle; yerinde yapılan inceleme ve tespitler ile dava dosyasındaki bütün belge, — fotoğraf ve kamera görüntülerinin incelenmesi neticesinde, Deliller ve Hukuki değerlendirmelere göre varılacak sonuç tamamen mahkemenin takdirinde olmak üzere; —- tarihinde —– olarak; davalı tarafından taşanını yapılarak—– ısıtıcı haznesine——- —ayıplı olduğunu, bu ayıbın——–dahi ön görülemediği dikkate alındığında,——- alan davacı—— ederek ayıbın tespit edilmesinin mümkün olamayacağını, bu ayıp ve eksikliğin — patlamasında etkisi olan en önemli iki unsur olduğunu, patlama nedeniyle oluşan zarar-ziyan miktarının 77.863,06 TL olduğunu, ——-ödendiği iddia edilen ve mahkemenin takdir ve kararına bırakılan cep telefonu için———iş görememe yardımı olarak ödenen 6.000,00 TL, olmak üzere toplam: 9.400,00 TL’ nin ödenmesi yönünde karar verildiği takdirde; patlama sebebiyle meydana gelen toplam zarar ziyan miktarının: 87.263,06 TL olacağını, toplam zarar-ziyan bedelinden; —– miktar ile patlayan — — düşülmesi (veya hurda —- iadesi) neticesinde — etmişlerdir.
Bilirkişi 08/03/2021 havale tarihli raporunda özetle; davalı tarafından —- —– kullanılmış olması nedeniyle gizli ayıplı olduğunu, bu —- alındığında, — alan davacı firma tarafından bakarak ve muayene ederek ayıbın tespit edilmesinin mümkün olamayacağını, bu ayıp ve eksikliğin — patlamasından etkisi olan en önemli iki unsur olduğunu, patlama nedeniyle oluşan zarar-ziyan miktarının —- miktarına ilaveten davacı şirketçe ödendiği iddia edilen ve yüce mahkemenin takdir ve kararına bırakılan; Cep —- görememe yardımı olarak ödenen—— nedeniyle meydana gelen toplam zarar ziyan miktarının: 87.263,06 TL olacağını, bu kapsamda dosya muhteviyatına sunulmuş olan tüm bilgi, belge ve dokümanların incelenmesi sonucunda ve 27.04.2020 tarihinde kök ve 21.01.2021 tarihinde ek rapor olarak arz edilen bilirkişi raporundaki hususlar ile aynı kanaatte olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafından davalının üretip teslim ettiği— nedeniyle zarar meydana geldiği iddiasıyla meydana geldiğini iddia ettiği zararın tazmini için eldeki davanın açıldığı, davalının — imalatında ayıp bulunmadığı —- patlamasının kullanımdan kaynaklı olduğu iddiasıyla davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına ve bilimsel verilere uygun olarak hazırlanan bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davaya konu —- —-olması,— verildiğinde—–edilmemiş olması, sistemde kullanılan —- uygun seçilmemiş olması— hususlarının etkili olduğu, —- anlaşılmıştır.
Davaya konu—- kaynaklanması nedeniyle —- —- davalının ——kanaatine ulaşılmıştır.
Davaya konu—— ——hasarlanan———- — iş yeri — zayi olan mamul ve ham madde bedeli — zararın oluştuğu ve ——– sebebiyet veren davalıdan toplam 77.863,06 TL maddi tazminat talep edebileceği kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı tarafça cep telefonlarının hasarlanması nedeniyle —–yaralanması —- ise de bu ödemelerin yapıldığına ve bu zararların oluştuğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığından bu zararların davalıdan talep edilemeyeceği kanaatine ulaşılmıştır.
Davalının —- ——- dolayı davacının zarar gördüğü hususları göz önüne alınarak manevi tazminat talebinin şartlarının oluştuğu ve olayın meydana geliş şekli, kusurun —— —-sebebiyet vermeyecek şekilde uygun bir manevi tazminata hükmetmek gerektiği, tarafların tacir olması ve —– tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle kabulüne karar verilen tazminata patlama tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-77.863,06 TL maddi tazminatın 20/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-10.000,00 TL manevi tazminatın 20/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 6.001,93 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 512,33 TL ile ıslah harcı olarak alınan 1.162,36 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.327,24 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 2.800,00 TL bilirkişi ücreti ve 293,40 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 3.124,80 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 2.799,75 TL ile peşin harç olarak yatan 512,33 TL ve 1.162,36 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 4.474,44 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan 4.850,00 TL bilirkişi ücreti ve 39,00 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 4.889,00 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 508,58 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.