Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1011 E. 2019/97 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1011 Esas
KARAR NO : 2019/97

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2017
KARAR TARİHİ : 05/02/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 27/09/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——unvanı ile elektrik malzemeleri, aydınlatma malzemeleri ithalatı, ihracatı ve toptan satışı işleriyle iştigal ettiğini, müvekkili tarafından davalıya iştigal konusu kapsamında mal satışı gerçekleştirildiğini, mallar davalı markete teslim edildiği ancak davalı tarafından ödemesinin yapılmadığını, davalının fatura edilen tutardaki borcunu ödemekten kaçınması nedeniyle taraflarınca 14/08/2017 tarihinde İstanbul Anadolu ———–. İcra Müdürlüğü’ nün 2017/21288 Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalı/borçlunun 24/08/2017 tarihli dilekçesi ile haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini beyanla davanın kabuülüne talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 05/02/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 18/10/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin davacının iddiasının aksine davaya konu tutar bakımından herhangi bir borcu bulunmadığını, huzurda görülen dava konusu icra takimi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatı talep etme hakkı bulunamdığınından takibin haksız olduğu bu itibarla icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 05/02/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalıya ürünleri teslim edilip edilmediği, bedelinin ödenip ödenmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2017/21288 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 03/08/2017 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 18/08/2017 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
——-‘ nın 25/08/2017 işlem tarihli dekontu incelendiğinde davalı tarafından davacıya 2.244,57 TL ‘ nin EFT yoluyla gönderildiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 01/06/2018 Havale tarihli raporunda özetle; davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre davacının icra takip tarihi olan 15/08/2017 tarihi itibariyle davalıdan 2.244,57 TL alacaklı durumda olduğunu, davalı tarafın ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş ve davaya konu edilmiş —— numaralı 2.244,57 TL tutarlı faturanın davacıya alacak kaydı edildiği, 24/08/2017 tarihinde —————— Hesap açıklaması ile 2.244,57 TL ödemenin davalıya borç kayıt edilmiş olduğu, bu işlemler neticesinde davalının 24/08/2017 tarihi itibariyle davacıya herhangi bir borcu veya alacağa bulunmadığı, davalının icra takip tarihi olan 15/08/2017 tarihi itibariyle davacıya 2.244,57 borçlu durumda bulunduğu, 15/08/2017 icra takip tarihinden sonraki 27/09/2017 dava tarihinden önceki 24/08/2017 tarihinde davacıya icra dosyası haricinde ——–aracılığı ile 2.244,57 TL ödeme yapıldığının göründüğü, bu ödemenin dayanağı belgenin dosyaya ibraz edilmediğini rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ödeme dekontu, irsaliye ve mail yazışmaları takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında mal satışından kaynaklanan alacağa dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 2.244,57 TL alacaklı olduğu, takibe konu alacak miktarı olan 2.244,57 TL’ nin davadan önce 25/08/2017 tarihinde davalı tarafından davacıya EFT yapılmak suretiyle ödendiği, icra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerektiği, dolayısıyla, takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödeme yönünden dava açılmasında davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.04.2007 gün ve 2007/19-159 E., 2007/220 K.; 04.07.2007 gün ve 2007/13-453 E., 2007/453 K; 19.10.2011 gün ve 2011/19-532 E., 2011/640 K.; 09.02.2011 gün ve 2011/13-29 E., 56 K.; 03.05.2017 gün ve 2017/11-80 E., 2017/889 K. sayılı kararları), davalı tarafın davadan önce kısmi ödemede bulunması halinde dahi ödenen miktar yönünden davacı alacaklının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 16/01/2017 Tarih, 2016/796 Esas ve 2017/135 Karar sayılı ilamı), icra takibinin itirazın iptali davasının reddine rağmen halen devam ettiği ve bu nedenle Borçlar Kanunu’nun 84. maddesine göre icra giderleri ve faiz hesaplamasının, icra prosedürü içinde ilgili icra müdürlüğünce yapılabileceği, icra müdürlüğünce yapılan işlemlere karşı da şikayet yoluyla İcra Tetkik Merciine başvurulabileceği, alacağını almış olan alacaklının, itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının olmadığı(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 21/09/2011 Tarih, 2011/15-494 Esas ve 2011/555 Karar sayılı İlamı), borçlu tarafından takipten sonra ve davadan önce asıl borç ödenmiş ise de takip tarihinden sonra işleyecek faiz, takip masraf ve vekalet ücreti gibi fer’ilerin ödenmediği ileri sürülerek bunlarla ilgili olarak dava açıldığı, takip masraf ve vekalet ücreti, takip giderleri cümlesinden olup takipden sonra işleyecek faizin hesabında takip masraf ve vekalet ücreti ile birlikte infaz sırasında icra müdürlüğünce yapılacak kapak hesabı ile belirleneceği, davaya konu edilen takip giderlerine ilişkin taleplerin, İİK’nın 67. maddesi uyarınca genel mahkemelerde açılacak itirazın iptali davası ile talep edilebilecek olan, takip hukukuna ilişkin alacaklardan olması nedeniyle, bu istemler hakkında ayrıca alacak davası açılamayacağı(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 05/05/2016 Tarih, 2015/17452 Esas ve 2016/8310 Karar sayılı ilamı), bunun gibi takipden sonra davadan önceki tarihte davalı ödemeleri nedeniyle aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemeyeceği(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 18/03/2015 Tarih, 2014/16757 Esas ve 2015/3798 KARAR sayılı İlamı) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın takipten sonra ve fakat davadan önce ödenen kısım yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniye REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 38,34 TL harcın, alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6,06 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —-uyarınca 2.244,57 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının talebi halinde davacıya iadesine,
6-İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün 2017/21288 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olarak verilen açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.