Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1002 E. 2018/1007 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1002 Esas
KARAR NO : 2018/1007
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2017
KARAR TARİHİ : 09/10/2018
DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu….. havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davalı … nin alacaklı ….. ya ….. tarihli …. no.lu …. TL, . tarihli 15055 no.lu …;…. tarihli …. nolu … tarihli . no.lu . faturalar nedeni borçlu bulunduğunu, davalının yukarıda dökümü verilen fatura bedellerini uzun süredir ödemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için aleyhine icra takibine geçildiğini, ancak bu kez alacağın mesnetsiz olduğu gerekçesi ile haksız bir şekilde takibe itiraz ettiğinden takibin durduğunu, müvekkili …’un Beykoz İcra Müdürlüğü …… E sayılı dosya alacağını …dan şahsi alacağına karşılık …… Noterliğinin . tarihli . yevmiye no.lu Temlikname ile alacağı temlik aldığını, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra takibini geciktirmek maksadıyla borca itiraz edildiğini, açıklanan nedenlerle vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 09/10/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu . havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Beykoz İcra Müdürlüğü’nün . E. Sayılı dosyasına haklı olarak itiraz ettiğini, icra takibine dayanak tutulan alış-verişe ait faturaların karşılığının olmadığını, davacı tarafın çeşikmeli alacağı bilerek temlik ettiğini, haksız olarak açılmış olan davanın reddine karar verilmesini, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde temlik alınan alacağa ilişkin olarak davalıdan faturaya dayalı alacağın bulunup bulunmadığı ve faturaya konu malların teslim edilip edilmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen Beykoz İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından …. tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna ….Tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez faturalar incelendiğinde;….. nakliye… tarafından.TL bedel, . Tarih, . sıra numarası ile; . TL bedel, . Tarih, . sıra numarası ile; – . TL bedel, . Tarih,. sıra numarası ile; -.TL bedel, . Tarih, . sıra numarası ile düzenlendiği görülmüştür.
Dosyada mübrez temlikname incelendiğinde; temlik edenin ., temlik alanın …, Temlik olunanın Beykoz icra Müdürlüğü’nün . e sayılı dosyası ile takip edilen 43.200,00 TL ve doğacak faizleri olduğu anlaşıldı.
Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan . havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; borç alacak ilişkisinin var olabilmesi için söz konusu işlemin gerçek bir mal/hizmet alışverişine dayanması gerektiğini, sevk irsaliyesinde lacının malı teslim aldığına dair imzasının olmaması dolayısıyla söz konusu malın alıcıya teslim edilip edilmediğinin anlaşılamadığını, mal alışverişini ispatlayan somut verişe ulaşılamadığını, aradaki ilişkinin gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını gösterir bir belgeye rastlanmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mübrez Beykoz Vergi Dairesi Müdürlüğü yazısı incelendiğinde; …’nin işletme hesabın esasına tabi olduğundan Ba-Bs formu verme zorunluluğu bulunmadığının bildirildiği görüldü.
Dosyada mübrez … Mal Müdürlüğü yazısı incelendiğinde; .adına 2011 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında düzenlenmiş BA/BS formlarının çıkartılarak gönderildiğinin bildirildiği görüldü.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 07/02/2018 Havale tarihli raporunda özetle; Takip alacaklısı ….. borcun dört adet fatura alacağından kaynaklandığını ileri sürerek, takip borçlusu … aleyhine … tarihinde Beykoz İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyası ile .TL asıl ve . TL işlemiş faiz olmak üzere toplam . TL alacağı için takibe geçmiş, takip borçlusu asilin süresi içinde itirazı üzerine takibin durduğu, takip alacaklısı .nın takipten sonra . Noterliğinin . tarihli . yevmiye no.lu Temlikname ile Beykoz İcra Müdürlüğünün .E sayılı dosyasından takip ettiği alacağından . TL sim … isimli kişiye temlik ettiği, işbu huzurdaki itirazın iptali davasının alacağı temlik alan … tarafından açıldığı, davacının takip ve dava konusu fatura içeriklerinin teslimine ilişkin sevk irsaliyelerinde teslim alan isim ve imzası bulunmadığı, Beykoz 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyasına sunulan . havale tarihli bilirkişi raporunda ‘İrsaliyelerde bulunması gereken bilgilerden alıcının malı teslim aldığına dair imzasının olmaması dolayısıyla söz konu malın alıcıya teslim edilip edilmediğinin anlaşılamaması nedeniyle mal alışverişini ispatlayan somut veriye ulaşılamadığı, aradaki ilişkinin gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını gösterir bir bulguya rastlanılmadığı’ hususu raporlandığı, yapılan incelemede davacının yanlış yıl defterini ibraz ettiği, davalının ise ibraz etmediği, Beykoz Vergi Dairesi Müdürlüğü ….. tarihli cevabında … işletme hesabı esasına tabi olduğundan BA-BS Formları verme zorunluluğu bulunmamaktadır şeklinde bilgi verdiği, dava dışı ……. nın bağlı bulunduğu Vergi Dairesinden bu kişinin 2011 yılı Temmuz ve Ağustos aylarına ilişkin BA/BS Formları istediği . Malmüdürlügünün ….nın 2011 Temmuz ve Ağustos aylarına ilişkin BA/BS Formlarını gönderdiği, takip ve dava konusu 4 faturanın da 2011 yılı Temmuz ayına ait olduğu, ……. Malmüdürlüğü tarafından gönderilen dava dışı …. ya ait 2011 Temmuz ayı BS mal ve hizmet satış Formunda davalıya yapılmış satışlara ilişkin hiçbir bilginin bulunmadığı, yani dava dışı ….. nın takip ve dava konusu faturalara konu malları davalıya sattığını beyan etmediğinin anlaşıldığı, Ancak davalı vekilinin gerek cevap dilekçesinde gerekse Beykoz Cumhuriyet Savcılığına verdiği şikayet dilekçesinde; ‘Şüphelinin bu parayı aldıktan sonra bir kamyon fındık kabuğu kömürü ile…döndüğü’ ‘Müvekkiline Beykoz İcra Müdürlüğünden ….. E sayılı icra takibi geldiğini, müvekkilinin babasının bunun üzerine …… arayıp bunun ne olduğunu sorduğunu, bu kişinin de muhasebecine git sana anlatır şeklinde cevap verdiğini, muhasebeciye sorulduğunda evet böyle faturalar var, bu faturaları bana ….. getirdi, bende işlemek zorunda kaldım dediği’ şeklindeki beyanlarından davalının bir kısım malları aldığı, davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmemişse de davalı muhasebecisinin faturaları defterlere kaydettiğini bizzat davalı vekilinin dilekçesinde bahsettiği açıkça anlaşıldığını Rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Ticari Defterlerin Delil Kabiliyeti
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir. (HMK m. 199)
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, vergi dairesi kayıtları, takip dosyası, bilirkişi raporu, Beykoz CBS’nin ….. soruşturma sayılı dosyası, temlik, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacı tarafın alacağı temlik eden ….. 2011 yılına ilişkin ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurmasının, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlı olduğu, davacının, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmadığı, defterler dışında da deliller bildirdiği ve bunları mahkeme huzuruna getirdiği, davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesi (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarih, 2014/11-1159 Esas ve 2016/967 Karar sayılı ilamı) halinde davacının ticari defterlerine itibar olunarak karar verilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca alacağın dayanağı faturalara konu malın teslimine ilişkin dosyada herhangi bir belge mevcut olmaması karşısında davacının ticari defterlerinin belgeleme ve kaydın belgeye(evrak-ı müsbiteye) dayanması ilkesi[“belge yoksa kayıtta yoktur” ilkesi]’ne(TTK’nın 64/2. Maddesi ve gerekçesinden) uygun olmaması nedeni ile davacı lehine delil teşkil etmeyeceği, kaldı ki davacı tarafça temlik edenin 2011 yılına ilişkin ticari defterlerinin dosyaya sunulmadığı, celbedilen vergi kayıtlarına göre de fatura tarihleri itibari ile 2011 yılı Temmuz ve Ağustos dönemlerinde alacağı temlik eden …… takibe dayanak faturalar için vergi dairesine satış bildiriminde bulunmadığı, davacı tarafın malın teslim edildiğine ispata yarar dosyada başkaca delil bulunmadığı, davacıya yemin delilinin hazır olduğu 21/06/2018 tarihli celsede hatırlatıldığı ancak, davacı vekilince yemin deliline dayanılmadığının beyan edildiği, her ne kadar bilirkişi raporunda davalının savcılıktaki ifadesinde kendi muhasebecisinin faturaları ticari defterlere kaydettiğini beyan ettiği ve bu nedenle davalının faturalardan sorumlu olabileceğini rapor etmiş ise de davalı tarafından Beykoz CBS ‘ye verilen şikayet dilekçesinde “ben de bunları işlemek zorunda kaldım” şeklinde muhasebeciye atfen beyanda bulunulduğu ancak bu husus muhasebecinin davalıya olan beyanından ibaret olup faturaların defterlere işlendiğini kabul manasında olmadığı, bunun yanı sıra yine şikayet dilekçesinde dava dışı şüpheli …… bir kamyon fındık kömürü ile dönüldüğünü beyan etmiş ise de, bahsi geçen bir kamyon fındık kömürünün teslim alındığına dair bir beyanın ifadede bulunmadığı, dolayısı ile bilirkişinin raporunda dayandığı bu hususların teslim iddiasının ispata elverişli olmadığı, bu nedenle takibin haksız olduğu, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 425,4 TL harcın işin hitamında alınması gerekli olan 35,9 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından, fazla alınan 389,5 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5100,15 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/10/2018