Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/100 E. 2018/932 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/504 Esas
KARAR NO : 2018/1031

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/05/2017
KARAR TARİHİ : 11/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davadışı sürücü …… sevk ve idaresindeki ….plakalı aracıyla, aynı yöne seyir halindeki…… sevk ve idaresindeki … plakalı aracın arka muhtelif kısımlarına çarptığını, müvekkilinin söz konusu kaza nedeniyle yaralandığını ve……. hastanesinde tedavi gördüğünü, yine kaza nedeniyle İstanbul C.Başsavcılığı’nın ……… soruşturma sayılı dosyasının açıldığını belirterek kaza nedeniyle meydana gelen bedensel zarar nedeniyle şimdilik 1.000,00TL ‘lik maddi tazminatın davalı şirketten dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 10/10/2018 tarihli dilekçesi davalı ile sulh olduklarını beyan etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 29/05/2018 tarihli dilekçesi ile davacı ile sulh olduklarını beyan etmiş, ibraname ve sulh anlaşması gereğince müvekkili yönünden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan 09/05/2018 tarihli ibraname ve sulh anlaşması incelenmiş , tarafların 09/07/2016 tarihinde gerçekleşen dava konusu kaza nedeniyle sulh oldukları anlaşılmıştır.
Davanın Hukuki Niteliği; Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat, davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi; Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir(HMK m.307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği gibi, hüküm ifade edebilmesi de karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir, ancak feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır(HMK m.309). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.310) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.311).
Vekilin davadan feragat etmesi halinde, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır(HMK m.74).
Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir(HMK m.312).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, feragat, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf dilekçe ile kayıtsız ve şartsız olarak yargılama sırasında davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, feragat beyanının yasal şartları taşıdığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte olan Harçlar Kanunu ‘na göre alınması gerekli 35,90TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 31,40TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50TL ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekilinin talebi doğrultusunda lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra HMK 333 maddesi gereğince davacı tarafa ya da ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
.