Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/990 E. 2018/810 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/990
KARAR NO : 2018/810

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 10/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı dilekçesinde özetle ; kendisinin ….. işleri ile uğraştığını ve kardeşi olan ….. davalı tarafla bir alışveriş yaptığını ve bu alışverişe kendisinin de kefil olduğunu, akabinde ise kardeşinin borcunu ödememesi nedeniyle kefilliği nedeniyle haksız bir şekilde şirketinin üzerine haciz işlemi uygulandığını, bunun üzerine davalı tarafın vekili ile yapılan görüşme ve anlaşma sonucunda 45.000 TL olarak yapılan mutabakat sebebiyle davalı vekilinin şahsi banka hesabına bu bedeli ödediğini, ödemelere ilişkin banka dekontlarının da mevcut olduğunu, davalı vekili ile 45.000.00 TL üzerinden anlaştıklarını ve bu konuda protokol tanzim ettiklerini, ancak icra esnasında davalı vekiline 2.500.00 TL nakit olarak elden vermesine rağmen ve bunu unuttuğu için bahsi geçen 45.000.00 TL ödemeden bu bedelin düşülmediğini , davalı vekilinin aldığı 2.500.00 TL yi icra dosyalarına 1.964.00 TL olarak geçtiğini ve ödenen 2.500.000 TL nin 536.00 TL sini beyan etmediğini ve inkar ettiğini, icra dairesine taahhütte bulunmadan önce davalı vekiline 6.500.00 TL daha elden nakit olarak verdiğini ancak buna da makbuz almadığı için bu miktarın da inkar edildiğini, yani toplamda 45.000.00 TL ödemesi gerekirken ,54.000.00 TL ödeme yaptığını, 9.000.00 TL fazladan yapılan ödemenin kendisine iade edilmediğini belirterek İstanbul Anadolu ……. İcra müdürlüğünün 2010/7396 esas , 2010/7397 esas ve İstanbul Anadolu ……… İcra müdürlüğünün 2011/3834 esas sayılı dosyalarının birleştirilerek incelenmesi sonucunda yaptığı ödemeler düşülmek suretiyle davalı yana borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının müvekkili şirketin 2010 yılından bu yana borçlusu olup beşi icra dosyası olmak üzere savcılık soruşturma ve dava dosyaları ile birlikte yirmiye yakın dosyasında karşılıklı taraf olarak bulunduklarını, dava konusu İstanbul Anadolu ….. İcra müdürlüğünün 2010/7396 esas , 2010/7397 esas ve İstanbul Anadolu ……. İcra müdürlüğünün 2011/3834 esas sayılı dosyalarında davacının da belirttiği gibi ödeme protokolü yapıldığını ve aylık 4.500 TL olacak şekilde …….. gün opsiyonlu taksitlendirme ve teminatın iadesine muvafakat etme, ödeme taahhüdünde bulunma ve tüm borç ödendiği zaman tahsil harçlarının borçlular tarafından yatırılacığı hususunda anlaşıldığı ve son olarak taksitlerden bir tanesinin bile aksaması durumunda ödeme protokolünün geçersiz hale geleceği ve tüm takiplerin kaldığı yerden devam edeceği borçlular ……., …, Borçlular vekili…. ve alacaklı vekili Av…. tarafından ödeme protokolü ile imza altına alındığını, ilk ödemenin 11.4.2011 , ikinci ödemenin 16.5.2011 tarihinde yapıldığını daha ikinci taksitte protokol şartlarının ihlal edildiğini ve tüm taksitlerin gecikmeli olarak ödendiğini,protokolün ilk şartı olan zamanında ödeme şartı yerine getirilmediğinden ödeme protokolünün geçersiz hale geldiğini , davacının borcun tamamını hatta fazlasıyla ödediğine ilişkin iddiiların doğru olmadığını, davacının yemin talebinin de hukuka uygun olmadığını ve reddi gerektiğini belirterek, müvekkili şirket aleyhine doğabilecek her türlü zarara karşı tazminat hakları saklı tutularak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İstanbul Anadolu ……… İcra müdürlüğünün 2010/7396 , 2010/7397 esas sayılı ve …….icra müdürlüğünün 2011/3834 esas sayılı takip dosyaları yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, İİK nun 72 vd maddelerine dayanmaktadır.
İstanbul Anadolu ………. İcra müdürlüğünün 2010/7396 ve 2010/7397 esas sayılı takip dosyalaı ile İstanbul Anadolu ……icra müdürlüğünün 2011/3834 esas sayılı takip dosyalarının yapılan incelenmesinde, dosyamız davalısı şirket tarafından dava dışı …. aleyhine muhtelif tarihli ve bedelli senetler dayanak tutularak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı görülmüştür.
01.03.2011 tarihinde dava dışı asıl borçlu …….. ile dosyamız davalısı takip alacaklısı şirket vekili ile dosyamız davacısı kefil … tarafından ….” başlıklı tek sayfadan ibaret bir sözleşme imzalandığı, protokolde İstanbul Anadolu ……….icra müdürlüklerine ait ilgili icra takip dosyaları yazılarak davacının borçlu sıfatıyla imza koyduğu bu protokol ile yazılan icra takip dosyalarına ödeme taahhüdünde bulunacağı, bu dosyalarda teminatların iadesine muvafakat edileceği ve borç ödenip dosyalar kapanacağı zaman tüm dosyaların tahsil harçlarının borçlular tarafından ödeneceği, taksitlerden bir tanesi bile aksatıldığı zaman sözleşmenin geçersiz hale geleceği ve tüm takiplere kaldıkları yerden devam edileceğinin yazılarak davacı ile dava dışı asıl borçlu ve davalı şirket vekilinin
protokolü imzaladıkları görülmüştür. İstanbul Anadolu ……….icra müdürlüğünün 2010/7397 esas sayılı takip dosyasına yine davacı borçlu sıfatıyla , asıl borçlu ………. ve alacaklı vekilinin birlikte icra müdürlüğüne başvurarak …….. tarihinde dosya kapak borcunun 17.728,04 TL olarak belirlenerek 1.040.00 TL lik kısmının ödendiğinden bahisle mahsubu yapılarak kalan 16.688,04 TL nin 10 eşit taksitte , (1.taksidin 10.04.2011 tarihinde 1.750.00 TL bedel ile başladığı son taksidin 10.01.2012 tarihinde 1.388.04 TL miktarla sona erdirildiği) ödeneceğinin taahhüt edildiği, yine İstanbul Anadolu……. İcra müdürlüğünün 2010/7396 esas sayılı takip dosyasına yine davacı borçlu sıfatıyla , asıl borçlu ……… ve alacaklı vekilinin birlikte icra müdürlüğüne başvurarak 03.03.2011 tarihinde dosya kapak borcunun 4.203,94 TL olarak belirlenerek 10 eşit taksitte , (1.taksidin 10.04.2011 tarihinde 420.00 TL bedelle başladığı son taksidin 10.01.2012 tarihinde 423.94.-TL miktarla sona erdirildiği) ödeneceğinin taahhüt edildiği,
İstanbul Anadolu ………. İcra müdürlüğünün 2011/3834 esas sayılı takip dosyasına yine davacı borçlu sıfatıyla , asıl borçlu …… ve alacaklı vekilinin birlikte icra müdürlüğüne başvurarak 03.03.2011 tarihinde dosya kapak borcunun 27.757,48 TL olarak belirlenerek 10 eşit taksitte , (1.taksidin ……tarihinde 2.775.00 …….. bedel ile başladığı son taksidin 10.01.2012 tarihinde 2.775.00 TL miktarla sona erdirildiği) ödeneceğinin taahhüt edildiği ve davacının borçlu sıfatıyla imzaladığı tüm dosya kapsamında sabittir.
Davacı tarafından İstanbul Anadolu ………. İcra Hukuk Mahkemesinde 2014/1046 esas sayılı dava dosyası ile ; İstanbul Anadolu …… İcra müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyaları ile İstanbul Anadolu…….. İcra müdürlüğünün 2011/3834 esas sayılı takip dosyasındaki borcu için alacaklı ile anlaşarak 10 taksitte toplam 45.000.00 TL ödeme yaptığını, ödemelerin mahsup edilerek dosyaların işlemden kaldırılması talebinin icra müdürlüğü tarafından reddedildiğinden bahisle icra müdürlüğü kararının iptali ile ödemelerin düşülerek dosyaların işlemden kaldırılması talebi ile şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece yargılama sırasında 20.05.2015 tarihinde aldığı hesap bilirkişisi raporunda;
” davacının üç adet icra dosyasında borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı/borçlu ile alacaklı üç dosya borcunun tamamı için 01.03.2011 tarihli protokol başlıklı bir belge imzalayarak ; üç dosya borcunun 25.03.2011 tarihinden başlayarak her ay 4.500.00 TL ödenmesi suretiyle 10 taksitte toplam 45.000.00 TL olarak ödenmesi hususunda anlaştıkları tespit edilmiştir. Bu anlaşma çerçevesinde borçlu tarafından üç dosya borcu için yapılan ödemeler ; 14.02.2011 tarihinde ……… TL , ……… tarihinde …… TL , …… tarihinde ……TL , ……. tarihinde ……. TL , ……. tarihinde …… TL , ……. tarihinde …. TL , ……… tarihinde ……… TL ……. tarihinde …….TL ,……. tarihinde …….. TL ,……… tarihinde …… TL ,…… tarihinde ……. TL ,….. tarihinde …….. TL olmak üzere toplam……..TL ödeme yaptığı , …….son ödeme tarihi itibariyle……TL bakiye dosya borcu , …… dava tarihi itibariyle ……. TL bakiye dosya borcu, ………duruşma tarihi itibariyle ……… TL bakiye dosya borcu bulunduğunun tespit edildiği……….” şeklinde belirtilmiştir.
Yargılama aşamasında davacı taraf davalıya protokol uyarınca borcun tamamının ödendiği yönünde yemin teklif etmiştir. Davalı taraf davacının imzaladığı protokolü süresinde yerine getirmediği için protokole konu olup, devam eden icra takipleri nedeniyle davacının icra takip dosyaları nedeniyle müvekkiline yaptığı ödemelerin miktarının hesap bilirkişisi aracılığıyla tespit edilmesini …….. tarihli duruşmada ve uyap üzerinden gönderdiği bila tarihli olup 20.03.2018 tarihli duruşmada zapta geçen ilekçesinde talep etmiştir. Mahkememizce talep yerinde görülerek hesap bilirkişisinden rapor alınmıştır. Alınan raporda davacının dava tarihi itibariyle protokole konu icra takiplerinden dolayı halen ……… (……. dava tarihi itibariyle … ana para …. faiz olmak üzere) borçlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Davacı yemin teklifinde davalıya protokoldeki miktarı fazlasıyla ödediğini ve borçlu olmadığına dair davalının yemin etmesini istemektedir. Bu durumda HMK 225-239.maddelerinde düzenlenen ve yemine konu vakıanın karşı tarafın kendisinden kaynaklanması gerektiği koşuluna uygunluk bulunmamaktadır. Davaya konu edilen icra takip dosyaları halen işlemde olup, davacının protokoldeki taksitleri vadesinde ödeme koşulunu yerine getirmemiş olması nedeniyle icra takipleri halen yürürlüktedir. Protokol davacının vadesinde taksit ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle hükümsüz hale gelmiştir. Bu nedenle davacının davalıya yemin teklif edemeyeceği , dolayısıyla davalının yemini reddetmesinin aleyhine bir durum doğurmayacağı sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1.Davanın REDDİNE,
2.Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 35.90 TL karar ve ilam harcının davacının dava açarken peşin yatırdığı 27.70 TL harç ile bilahare mahkememizce verilen ara karar doğrultusunda talebine konu miktar üzerinden hesaplanan ve eksik yatırıldığı anlaşılan 635.50 TL harcın toplamı olan 663.20 TL harçtan mahsubuna, fazla yatırılan 627,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan harç ve giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan 1.000.00 TL bilirkişi ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir edilen 4.621,44 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ve talebi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .