Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/989 E. 2020/348 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/989 Esas
KARAR NO: 2020/348
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 19/09/2016
KARAR TARİHİ: 14/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle ; —- günü ————– aynı istikamette giden ——- Plakalı araç ile ——– plakalı araçlar —– kullanımındaki ——– plakalı araçın birden doğrultu değiştirerek aracının sol yan kısmı ile müvekkilinin yolcu olduğu ——- plakalı ——— çarptığını ve çarpmanın etkisiyle müvekkilinin ağır yaralandığını, müvekkilinin tedavisinin halen devam ettiğini, hatta kendisine platin ve vidalar takıldığını, sakat kalma olasılığının bulunduğunu, müvekkilinde hayatı boyunca devam edecek iş ve güç kaybının meydana geldiğini, geçirmiş olduğu kaza nedeniyle müvekkilinin iş ve güç kaybına uğradığını, halen de çalışamadığını, belirtmiş olup fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile maddi zararın temini amacıyla şimdilik ———– maddi tazminatın faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı ———tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan ——- plakalı araçın müvekkili şirket ——– tarihleri arasında geçerli olmak üzere ————- sigortalandığını, müvekkili ———–limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, Yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde zarardan sorumlu tutulabileceğini, kaza tespit tutanağında hatalı olarak belirtilen kusur oranlarının kabulünün mümkün olamayacağını, 6111 sayılı yasa ile değişen mevzuat gereği, tedavi giderlerinden doğan tüm sorumluluk———- ait olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, destekten yoksun kalma tazminatı (maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Yargılama aşamasında davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu feragat dilekçesinde, davalı taraf vekilleri ile ———–tarihli sulh ile anlaşma sağlanmış olduğunu, davadan feragat ettiklerini, davadan feragat nedeni ile karar verilmesini talep ettikleri, davalı vekili ise yine sunmuş oldukları dilekçe ile davacının feragatı nedeni ile karşı vekalet ücreti veya yargılama gideri taleplerinin olmadığını, sulh olduklarını davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiş olup , dosya kapsamındaki vekaletnamelere göre davacı vekilinin davadan feragat dilekçesinin bulunduğu görülmekle her iki taraf vekilinin de sulh olma yetkilerinin bulunduğu görüldüğünden, HMK 307.madde hükmü uyarınca tarafların talepleri de nazara alınarak davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak yatırılan 34,16 TL den mahsubu ile eksik 20,24 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
3-Taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına , taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yerolmadığına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile————dliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2020