Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/982 E. 2018/204 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2016/982
KARAR NO : 2018/204

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/02/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 09/09/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı ile arasında ki araç kiralama işine dayalı alt taşıyıcı servis işleri ile ilgili ticari cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalının ticari ilişkiden kaynaklanan yaptığı servis araç kiralama ve şoförlük işleri karşılığında ödemesi gereken bedellerin tamamını ödemediğini, cari hesaba konu 31/03/2016 tarih ve 8.701,32 TL’lik faturadan 150,00 TL, …… tarihli 8.511,58 TL’lik faturanın tamamının, 31/05/2016 tarihli 7.757,84 TL bedelli faturanın tamamının, 30/06/2016 tarihli 2.777,84 TL bedelli faturanın tamamının olmak üzere 19.197,26 TL fatura alacağından araca takılan 800,00 TL değerindeki ……… cihaz bedeli olmak üzere toplam 19.997,26 TL toplam alacaktan davalı tarafından verilen 7.921,00 TL yakıt parası düşüldükten sonra bakiye …………… TL borcu kaldığını, ödenmeyen bedel için İstanbul Anadolu ………..İcra Müdürlüğü ‘nün 2016/15660 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 22/02/2018 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; yazılı beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Davalı şirkete sözlü yargılama ve hüküm duruşma günü bildirir davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak davalı taraftan karar celsesine katılan olmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde takibe konu fatura nedeni ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu…………. İcra Müdürlüğü’nün 2016/15660 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 28/07/2016 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 02/08/2016 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan …………. tarihli ……… seri nolu,………… TL, 31/05/2016 tarihli …… seri nolu, ……… TL, 30/04/2016 tarihli ……… seri nolu…………. TL ve 31/03/2016 tarihli …………… seri nolu ……….. TL ‘lik faturalar incelendiğinde, davalıya yönelik düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi ………….. havale tarihli raporunda özetle; davacının asıl alacak nedeniyle 11.276,26 TL, asıl alacağa bağlı olarak 134,85 TL avans faizi ve asıl alacak nedeniyle 2.255,25 TL icra inkar tazminatı olmak üzere toplamda 13.666,36 TL davalıdan alacaklı olduğunu rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
………………Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı takip alacaklısının davalı takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davalının ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz etmediği, davacının ise kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan 11.276,26 TL alacaklı olduğu, her ne kadar davacı vekili ……. Cihazı bedelini de talep etmiş ise de, bu alacak kalemine ilişkin ticari defterlerinde herhangi bir kayıt bulunmadığı, ayrıca ………. Cihazı ile ilgili teslim olgusunun da ispatlanamadığı, davacının ticari defterlere delil olarak dayandığı, tarafların ellerinde bulunan belgeleri ibraz zorunluluğu bulunduğu, bu zorunluluğa ve verilen kesin süreye rağmen davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, HMK’nun 220′ inci maddesinde, bir tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesinin sonuçlarının düzenlendiği, belgeyi ibraz etmesine karar verilen tarafın, kendisine verilen sürede ibraz etmemesi halinde mahkemenin, belgenin içeriğine göre diğer tarafın beyanını kabul edebileceği hükmünün yer aldığı, (Yargıtay …….. HD’nin 07/02/2017 tarih ve ………. Esas – 2017/648 karar sayılı ilam) davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olması nedeni ile davacı lehine delil teşkil edeceği, bu nedenle davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne,…… Cihazı bedeli yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı takip borçlusunun İstanbul Anadolu ……… İcra Müdürlüğü ‘nün 2016/15660 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 11.276,26 TL asıl alacak yönünden iptaline, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari (avans) faizi uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen asıl alacağın %20 si olan 2.255,25 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Başlangıçta peşin olarak alınan 145,86 TL harç ile icra dosyasına yatırılan 60,38 TL harcın, alınması gerekli olan 770,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye 564,04 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu ………TL tebligat ve posta gideri, 600 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 752,30 TL yargılama masrafının davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 702,46 TL yargılama masrafına davacının başlangıçta yatırdığı peşin harç 145,86 TL ilave olunarak toplam 848,32 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 49,84 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
8- Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu ………. İcra Müdürlüğünün 2016/15660 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, reddedilen kısım yönünden kesin, kabul edilen kısım yönünden, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.