Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/981 E. 2018/63 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2016/981
KARAR NO : 2018/63

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 18/01/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 09/09/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Öğrenci ve Personel Servis Hizmetleri veren şirketler arasında yer aldığını, gelen taleplerin artması üzerine farklı şekilde hizmet verilmesi arayışına gidildiğini ve bu sebeple kendi aracına şoför araç sahibi şirketlerle tedarik pazarı ağı kurularak çalışıldığını ve hizmet verildiğini, davalının dava dışı servis hizmeti verilen firmalar için birlikte çalıştığı tedarikçi araç sahiplerinden olduğunu, hizmet verilecek olan firmaların müvekkili şirketçe proje olarak adlandırıldığını, projelerde çalışan tedarikçilere müvekkili şirketçe ……..tahsis edildiğini, davalıya da bu kartlardan tahsis edildiğini, tedarikçi zilyetliğinde bulunan yakıt kartı ile müvekkili şirketin anlaşmalı olduğu akaryakıt şirketinden yakıt alımı yapılmakta olduğunu, tedarikçinin bu aşamada taahhütname imzaladığını, akaryakıt şirketi tarafından tedarikçinin satın aldığı akaryakıt bedelinin müvekkili şirkete bildirildiğini, müvekkili şirketçe akaryakıt bedelini ödeyerek tedarikçinin hesabına borç kaydedildiğini, huzurdaki davada davalı tedarikçinin müvekkili şirketi anlaşmalı olduğu akaryakıt şirketinden müteaddit kereler yakıt alımı yaptığını, davalının satın almış olduğu yakıt bedellerinin müvekkili şirketçe ödenmiş olmasına rağmen davalı tarafından müvekkili şirkete ödenmediğini ve bu sebeple davalıdan alacaklı konumuna geldiğini, davalı aleyhine İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğü ‘nün ……….Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini beyanla icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu…… havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: yakıt kartlarının zimmetinin tedarikçilerde olduğunu, kartların kullanımından ve yakıt alımından tedarikçilerin sorumlu olduğunu, tedarikçilerin zimmetlerinde bulunan yakıt kartları ile başka araç plakaları içinde anlaşmalı yakıt firmasından yakıt alınabilmekte olduğunu, sonraki süreçte ücretlerin bu plakalardan tahsil edildiğini, davalının çalıştığı süre içerisinde aylık düzenlenen cari hesap ekstrelerine hiçbir itirazının olmadığını, davalının yakıt satın aldığı dönem süresince yakıt kartına ait barkod numarasının hiç değişmediğini, müvekkili şirkete kartın kaybı, çalınması yahut iadesi ile ilgili bir bildirimde bulunulmadığını, davalının hesabına yattığını belirttiği tutarların en son kullandığı yakıt tutarlarına değil önceki aykara ait olduğunu beyanla davalının itirazlarının reddi ile, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 18/01/2018 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı Mahkememize sunduğu 26/10/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: işi bıraktığında davacı şirketin kendisine tahsis edilen yakıt kartını kapatmış olduğunu, proje sorumlusu olan …….’a alacaklı olduğu halde yakıt kartının neden kapatıldığını sorduğunda, işin bırakılması halinde şirketin kartının otomatik olarak kapatıldığının cevabını aldığını, iş yerinden ayrıldıktan sonra üzerine adı, soyadı ve aracına ait plakanın yer aldığı ve işleme kapalı olan yakıt kartını attığını, daha sonra davacı şirketin kendisini arayarak fazla akaryakıt kullanıldığını söylediğini, kendisinin kartın kapalı olduğunu ilettiğini, işi bıraktıktan sonra birer arayla iki maaş hakedişini bankaya yatırdıklarını, fazla akaryakıt kullanıldığının tespit edilmiş olmasına rağmen maaşın kesintisiz olarak ödendiğini, mahkemeye sunulan yakıt kart çetelesinde kendi plakasının dışında 10 farklı plakanın yer aldığını, bu plakaları tanımadığını ve yakıt kartını kimlerin kullandığını bilmediğini, yakıt kartının şifresiz olduğunu, isteyen herkesin yakıt alabildiğini, kapalı olan yakıt kartını kullanıma açarak kullanılan yakıt parasının kendisinden alınmaya çalışıldığını beyanla iddiaları kabul etmediğini belirtmiştir.
Davalı Mahkememize sunduğu 29/12/2016 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: davacının kartı kapatıp tekrardan açarak yaptıkları hatayı kendi üstüne yıktığını, kendisinin üstünden haksız yere kazanç sağladığını beyanla iddiaları kabul etmediğini beyan etmiştir.
Davalı 18/01/2018 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; bilirkişi raporunu kabul etmediğini, bu hususta bilgisinin bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalının kendisine tahsis edilen yakıt kartı ile almış olduğu yakıt bedellerini davacıya ödeyip ödemediği, yakıt kartının davaya konu alımlarla ilgili olarak davalı tarafından kulllanılıp kullanılmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğü’nün…….. Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından…… tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 11/09/2015 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 24/11/2017 havale tarihli raporunda özetle; davacı tarafın takip talebine konu ettiği 2.069,47 TL asıl alacağını, ticari defterlerinde yer alan 2.069,47 TL asıl alacak üzerinden davalıdan talep edebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, takip dosyası, sözleşme, ……. Kayıtları, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında personel taşınmasına ilişkin sözleşme olduğu ve bu sözleşmenin devamı süresince davalıya yakıt kartı verildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, buna karşın sözleşmenin sona ermesinden sonra yakıt kartının kullanılması sebebiyle sorumluluğun kime ait olacağı hususunun ihtilaflı olduğu, …….’den gönderilen karta ilişkin hesap hareketleri dökümü ve bilirkişi raporu nazara alındığında davalıya tahsis edilen karttan 2.069,47 TL yakıt alımı gerçekleştirildiği, davalı her ne kadar sözleşmesi bitince yakıt kartını kullanmadığını ve kartı attığını iddia etmiş ise de, kartı, kartı basan kuruluşa iade etmediği, karttan yapılan harcamalar nedeniyle kart hakili olarak sorumlu olduğu, bu nedenle takibe yaptığı itirazın, haksız ve yersiz olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı takip borçlusunun İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline,
3-Takibe konu asıl alacağın %20 si olan 413,89 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 35,35 TL harç ile icra dosyasında alınan 10,35 TL harç toplamı 45,70 TL harcın alınması gerekli olan 141,36 TL harçtan mahsubu ile bakiye 95,66 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan peşin harç 35,35 TL harç, 117,00 TL tebligat ve posta masrafı, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam toplam 852,35 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. ‘nin 13/2 maddesi uyarınca 2.069,047 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğünün ………. Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
8- HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.