Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/965 E. 2018/613 K. 23.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/965
KARAR NO : 2018/613

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde ; müvekkilinin ……. nin % 49 oranında hissedarı olduğunu, ……. nin hakim ortağı ve sahibi dava dışı ………. hisselerinin tamamını almak istediğini, 25.07.2007 tarihli hisse devir sözleşmesi ile hisselerin tamamı için … fiyat belirlendiğini, …. ……. ……. ödeyerek hisselerin % 51’lik kısmını devraldığını, sözleşme gereği alması gereken % 49’luk hisseyi almadığını, müvekkilinin hisse devir sözleşmesine uyulacağına olan inançla 05.02.2008 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, sonrasında …. hisselerini muvazaalı olarak ……. çalışanlarından ………devrettiğini, şirket çalışanı olan bu şahsın böyle bir hisse satın almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, yönetim kurulu üyesi davalılar ve ……… şirketi işleyemez hale getirdiğini, müşterileri …n sahibi olduğu ……… ve…. aktardıklarını, ……….. ……… nin daha sonra……….ile birleştirildiğini, bu şirkette davalılar ve ……. daha önceki yetkili ve yöneticisi …n yönetim kurulu üyesi, ……. ……… murakıp, … ve ……. da ortak olduğunu,……. genel müdür ve yönetim kurulu üyesi olarak çalışmakta olan …’ın … şirketlerinde de görev aldığını, ……….. ile ……… arasında organik bağ kurulduğunu, ….. içi boş bir şirket haline getirildiğini, yönetim kurulu üyelerinin TTK ‘dan kaynaklanan rekabet yasağını hiçe saydıklarını, ……… işlevsiz hale getirildikten sonra başka yere taşındığını, yönetim kurulu üyelirinin şirkete verdikleri zarardan sorumlu olduklarını, gerçek zararın bilirkişi raporu ile tespit edilince ortaya çıkacağını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL tazminatı ticari faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile …….AŞ ye verilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının ileri sürdüğü maddi vakıaların gerçek dışı olduğunu, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, TTK m.560’da sorumluluk davasının zararın ve sorumlunun öğrenilmesinden itibaren 2 yıllık süre içinde açılabileceğinin düzenlendiğini, davacı varlığını iddia ettiği zarar ve şirket yöneticilerinin kimlikleri konusunda bilgi sahibi olduğundan davanın süresi içinde açılmadığını, TTK m.558’de öngörülen özel zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın b u yönüyle de süresinde açılmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının ……….. % 49 oranında hissesine sahip ortak olarak hertürlü evrak, ticari defter , kayıt ve belgeyi inceleme imkanına sahip olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun kusura dayalı olduğunu, müvekkili davalıların kusurlu olmadıklarını, zarara yol açan kişinin bizzat davacı olduğunu, müvekkillerinin şirket faaliyetleri ile ilgili olarak ibra edildiklerini, davacının somut bir kusur belirtmediğini, bir takım iddialarla şüphe yaratmaya çalıştığını, müvekkillerinin şirketin zararına herhangi bir işlem yapmadıklarını , sadakat yükümlülüklerini yerine getirdiklerini,………n hisseleri devralmakla yükümlü olduğu halde almadığı yönündeki iddianın gerçek dışı olduğunu, ……. AŞ ile …………. arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığından ………. karının bu şirkete aktarılması gibi bir durumunda söz konusu olmadığını, davacının yönetim kurulu üyeliğinden hisse devir sözleşmesinin gereğinin yerine getirilecği inancıyla değil, kendi şirketi ile rekbet içine gireceği için istifa ettiğini, davacının şirketi zarara uğratarak ödenmesine neden olduğu işçilik alacaklarının ve vergi borçlarının
tahsili için dava açıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davalıların yönetim kurulu üyeleri olarak şirket yönetiminde görev yaptıkları tarihlerde davalı şirketi zarara uğrattıklarından bahisle tazminat talebine ilişkin olup, TTK nun 553 vd.maddelerine dayanmaktadır.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve dava dışı……… ne ait tüm yasal defter, kayıt ve dayanak belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve …… denetimine açık bulunduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.
Davacı şirketin ticaret sicil dosyasının incelenmesinde , şirketin 2002 yılında kurulduğu, davalıların 30.04.2013 tarihinde yapılan 2011 ve 2012 yıllarına ait olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeliklerine seçildikleri, şirketin 30.04.2013 tarihinde sermayesinin 200.000.00 TL olduğu, davacı …’ın 96.975.00 TL , davalı …’in 100.00 TL , …’in 100.00 TL , …’ın 50.00 TL sermaye payları bulunduğu, kalan kısımların dava dışı ….ile … … ait olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ortağı olduğu uyuşmazlık konusu dava dışı ….. şirketinin ticari defterlerinin mali bilirkişi aracılığıyla incelenmesinde; 2012 senesinde 7.910.192,43 TL lik net satış yaptığı, 416.044,34 TL zarar ettiği, 2012 senesinde 9.819.923,76 TL lik net satış yaptığı , 52.016.96 TL zarar ettiği, 2014 senesinde 553.510,69 TL lik net satış yaptığı, 755.901,85 TL zarar ettiği, 2015 senesinde satış yapmadığı, faaliyet giderleri sebebiyle 3.090.574,38 TL zarar ettiği, 2016 senesinde 180,00 TL lik satış yaptığı, diğer olağan dışı gelirler sebebiyle 408.202.06 TL kar elde ettiği, 2012 senesi sonu itibariyle geçmiş yıllarda toplam 7.238.794,77 TL zararı bulunduğu, 2016 senesi sonu itibariyle tüm geçmiş yıllar zararları toplamının da 11.553.332,30 TL ye yükseldiği , 2014 senesinde satışlarının oldukça azaldığı, 2015 ve 2016 yıllarında faaliyetsiz hale geldiği, zararlarının sebebinin sabit masraflarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davacı taraf davalıların dava dışı ……. ile yine dava dışı……… arasında organik bağ kurduklarını, …. kazancını ve müşterilerini ….. aktardıklarını,………. içi boş bir şirket haline getirildiğini, ……….. defter ve belgeleri incelendiğinde, şirketin boş bir hale getirildiğinin görüleceğinin, ……. 2011 yılı sonundaki ………… grubu, ……. araç kısmı, ……..k gibi müşterilerinin …. aktarıldığını, bu şekilde….n içinin boşaltılmasının sağlandığını iddia etmiştir. Davacı tarafın iddiasına göre dava dışı şirketin müşterilerinin kaybı 2011 yılı sonundan itibaren başlamış, 2013 senesinin sonuna gelindiğinde sona ermiştir. 2012 ve 2013 yıllarında şirket müşterilerini kaybetmiştir. Bu husus şirketin mali bilirkişi aracılığıyla ticari defterlerindeki incelemede tespit edilen cirosunun azalmasından anlaşılmaktadır. İş bu dava 06.09.2016 tarihinde açılmış olup, davalılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde verilen cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunulmuştur. Bu tür davalarda zamanaşımı hususunun düzenlendiği TTK 560.maddesinde; “Sorumlu olanlara karşı tazminat isteme hakkı davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren 2 ve her halde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar…” hükmü düzenlenmiştir. Tüm dosya kapsamından davacının iddialarında da belirttiği üzere şirketin müşterilerinin 2011 yılı itibariyle kaybının başladığı ve 2013 yılı itibariyle sonlandığı, bu nedenlerle şirketin zarara uğradığının davacı tarafça bilindiği anlaşılmakla, davanın açıldığı tarih itibariyle TTK 560. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde davanın zamanaşımından reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1.Davanın ZAMANAŞIMI NEDENİ İLE REDDİNE,
2.Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 35.90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 134,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafça yapılan harç ve giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4.Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesinin 7/1.madde hükmü uyarınca davalılar yararına tayin ve taktir edilen 2.180.00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra ve talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.