Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/950 Esas
KARAR NO : 2020/506
DAVA : Tazminat (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2016
KARAR TARİHİ: 13/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı —- tarafından yaptırılan —— dairenin dava dışı —- nolu sözleşme ile devir ettiğini ve yönetim kurulunu —-kararı ile davacının —- üyesi olduğunu, ancak düzenlenen ortaklık senedinde—- tahsil edildiğini, bu dairenin eksik işlerin tamamlanması için kendisine teslim edildiğini, eksik işlerin — harcanarak tamamlandığını, —– aidatlarının da ödenmeye devam ettiğini, dava dışı ——el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talepli dava sonucu el atmanın önlenmesine karar verildiğini, sonuçta —– terk ettiğini ve tazminat ödemek durumunda kaldığını, kooperatifte kendisine verilecek başka dairenin bulunmadığını, bu durumda tazminat talep etme hakkının olduğunu, dava dışı— ecrimisil ödediğini, işleyecek yasal faiz tutarı—- zararı olduğunu, ////aidat borcunun olmadığını, talep edebileceği tazminat miktarının taşınmazın rayiç bedeli olacağını, bu sebeple söz konusu dairenin rayiç bedelinden şimdilik —- avans faizi ile tahsiline, müspet ve menfi zararına karşılık —avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —— nolu devir sözleşmesi ile satıldığını, satış sözleşmesi gereği —ile kayıtlarda işlem yaptığını ve —–verdiğini, kooperatifin satış işleminin tarafı olmadığını, davacının dairenin rayiç bedelini talep edemeyeceğini, davacını dava konusu dairede halen oturduğunu ve bu suretle yararlandığını, yararlanma bedelinin mahsup edilmesi gerektiğini, avans faizi talep edilemeyeceğini, ayrıca müspet ve menfi zarar istenemeyeceğini, satış tarihinden itibaren 5 yıl geçtiğinden davanın zaman aşımından reddi gerekeceğini savunmuş olup davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir .
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalı ——- nedeniyle payına isabet eden taşınmazın tapudan adlarına devir ve tescili, tescilin yapılamaması halinde bedelin tahsili talebine ilişkindir.
Davacı —– daireyi —- devir sözleşmesiyle daireyi devir aldığını ve —– yönetim kurulunun —–sayılı kararıyla —– üyesi olduğunu, aynı tarihte nama yazılı ortaklık senedi düzenlendiğini, ancak bu senetle 3 numaranın üstünde oynama yapılarak iki haline getirildiğini yine aynı tarihte 2 imzalı ——- makbuzuyla — ödediğini, ——– önlenmesi ve ecrimisil davası açıldığını, açılan bu davada—- Karar sayılı kararıyla aleyhine sonuçlandığını ve kendisinin—– terk etmek zorunda kaldığını ve ecrimisil bedeli ödediğini iddia ederek davacının —– üyesi olmasından kaynaklanan konutun fiilen teslimini bu mümkün değilse raiç bedelini ve dava dışı — ödemek zorunda kalacağı ecrimisil bedelini davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Celp ve tetkik olunan —- sayılı dosyanın incelenmesinde dava dışı —- el atmanın önlenmesi davası açıldığı ve mahkemece —— davalı—içinde oturmak suretiyle yapmış olduğu vaki müdahalesinin menine ve davalının bu bağımsız bölümden tahliyesine, bu bağımsız bölümün boş olarak davacıya teslimine karar verdiği, verilen kararın kesinleştiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —- sayılı dosyanın dava dışı—- —- sayılı ilamına dayalı olarak ecrimisil alacağın tahsiline ilişkin icra takibi başlatıldığı, dosya kapsamında yapılan bir ödeme olmadığı görülmüştür.
Dosyada mevcut —- tarihli makbuz ve belgenin incelenmesinde dava dışı —– olan borçlarından dolayı kooperatifin ödemelere karşılık iade aldığı görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —- üyelik hakkı devir sözleşmesinin incelenmesinde dava dışı — tarafından davalı—- devredildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan davalı—tarafından düzenlenen — tarihli nama yazılı ortaklık senedinin incelenmesinde, —— olduğu görülmüştür. Dava dışı—— daireyi — olan borçlarından dolayı davalı —- iade etmiş ve böylece —— borcu kalmamış olduğu ve —- dairede —-son bulmuştur. Ancak—-devrettiği, devir tarihi olan — tarihinden önce — tarihinde dava dışı —- ——son bulmuş olup, devir tarihinde — olmayan bir —–devrettiği anlaşılmıştır. Her ne kadar dava dışı — ortağı olmadığı — nolu daireyi—– olan borçlarından dolayı —–iade etmiş ve iade tarihinden sonra daireyi davacı — devretmiş ise de davalı—- yönünden davacı — nama yazılı ortaklık senedi düzenlenmekle —- daire ———- zımnen kabul edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dava dosyası ve davalı —–ait tüm yasal defter kayıtları ile dayanak belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişilerin dosyaya sunmuş olduğu —- tarihli raporlarında özetle; dava konusu taşınmazın mahallinde yapılan keşif ve inceleme neticesininde dava tarihindeki değerinin —- olduğu yönünde rapor düzenlenmiş ve taraflara tebliğ edilmiştir.
Tarafların rapora itirazları üzerine mahkememizce yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişiler dosyaya sunmuş oldukları —- tarihli raporlarında davalı —–ait tüm ticari defter ve kayıtların mahkeme kalemine sunmaları için kesin süre verilmesine, süresi içinde yasal defter ve dayanakların sunulmadığı taktirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına karar verilmiş olmasına rağmen davalı kooperatifin ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı ve yapılan piyasa araştırması, dairenin yeri ve konumu dikkate alınarak dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin —- olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili bu rapor doğrultusunda davacının ıslah dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Dosyada alınan 2 bilirkişi raporu arasında raiç değer yönünden çelişki olması nedeniyle iş bu çelişkinin giderilmesi amacıyla mahkememizce yeni bir rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu—- tarihli raporunda dosyada mevcut iki bilirkişi raporu da değerlendirilmek suretiyle yapmış olduğu inceleme sonucu dava konusu taşınmazın raiç değerinin —- olduğu yönünde rapor düzenlemiş olup raporun ayrıntılı somut ve yargıtayca benimsenen hesaplama yöntemine uygun olduğu kanaatine varılmakla hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere göre Davacı—- davalı kooperatifin üyesi olan—— tarihli ve —-yevmiye nolu devir sözleşmesiyle daireyi devir aldığı ve ————- kararıyla—- üyesi olduğu, aynı tarihte nama yazılı ortaklık senedi düzenlendiği, düzenlenen ortaklık senedinde davacı — nolu daireyi devir almasına rağmen —–nama yazılı ortaklık senedinde – nolu dairenin yazıldığı, dava dışı——– önlenmesi ve ecrimisil davası açıldığı, açılan bu davada—— bağımsız bölümden tahliyesine ve ecrimisil tazminatına karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği ve davacının —- bağımsız bölümü tahliye ettiği, davalı kooperatifçe – nolu daire yönünden davacı —- nama yazılı ortaklık senedi düzenlenmekle —– daire ——- zımnen kabul edilmiş olduğu, davalı kooperatifçe davacının aidat borcu veya başkaca bir borcu olduğu yönünde iddiasının olmadığı, bu yönden davalı —– defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması yönünden ara karar oluşturulmasına rağmen davalı ——— kayıt ve belgelerinin incelemeye ibraz edilmediği anlaşılmakla davacı——üyesi olduğu, yükümlülüklerini yerine getirdiği, davacının —–üyelik kapsamında daire tahsisini bu mümkün değilse dairenin raiç bedelini isteme hakkının bulunduğu davalı kooperatifçe davalıya bir daire tahsis edilmediği gibi bilirkişi incelemesine de davalı ——–ait defter ve belgeleri ibraz etmediği alınan bilirkişi raporlarına göre —–tarihli bilirkişi raporun yargıtay içtihatlarına uygun şekilde yapılan hesaplama sonucu dava konusu taşınmazın raiç değerinin —– olduğu ve davalının bu bedelden sorumlu olduğu, davacı her ne kadar ıslah dilekçesiyle ecrimisil ve ecrimisilin faizini talep etmiş ise de, davacının bu bedeli dava dışı — tarafından açılan —– dosyasına henüz ödemediği gibi davalı kooperatifinde de ecrimisil tazminatından sorumlu olmadığı, davalı zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de dava dışı —- açılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talepli davanın tarihinin—- uyarınca —–atmanın önlenmesine dair vermiş olduğu kararın doğru olduğu yönünde karar verildiği ve bu yönden kararın — tarihinde kesinleştiği, huzurdaki dava tarihinin ise —olduğu, TBK 147/4 Maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin – yıl olduğu ve davanın süresinde açıldığı, davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın taşınmazın dava tarihindeki değeri olan —-yönünden kabulüne, ecrimisil tazminatının işleyecek faiz yönünden ise reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile —– tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2.Başlangıçta peşin olarak alınan 170,78 TL harcın ıslah harcı 2944 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 10.753,47 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7638,69 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3. Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 165,75 TL, bilirkişi ücreti 6.000,00 TL, olmak üzere toplam 6.165,75 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 5.631,78 TL yargılama masrafından, davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gider 64,15 TL, bilirkişi ücreti 1.000,00 TL, olmak üzere toplam 1.064,15 TL’den, kabul-ret oranına göre davacıya isabet eden 92,15 TL’nin mahsubu ile kalan 5.539,62 TL’ye peşin harç 170,78 TL, eklenerek sonuç olarak 5710,40 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 533,96 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 971,99 TL’nin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
4.Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 18.905,05 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2020