Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/928 E. 2020/174 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/928 Esas
KARAR NO: 2020/174
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2016
KARAR TARİHİ: 25/02/2020
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu ——– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin, aleyhine yürüttükleri ———-İcra Müdürlüğü’ nün ——— E. sayılı dosyasının ——— Tutarlı ödeme emrine süresinde itiraz ettiğini, müvekkil ile davalı şirket arasında uzun bir sürece alım satım ve alım/satım işlerine aracılık etmeye dayalı ticari ilişkinin söz konusu olduğunu ve bu ilişkiden kaynaklanan cari hesap alacağı doğduğunu, davalı şirketin yapılan satışlar ve bölgesindeki aracılık faaliyetleriyle ilgili yapılan satışlar için müvekkil şirkete ödemeler yaptığını, ancak son dönemlerde müvekkil şirketin ödeme taleplerine cevap verilmediğini, hatta mutabık kalındığı halde ödeme yapılmadığını, takibe konu ——-Tarihli ve ——— Nolu ——–davalı şirkete gönderilmesine rağmen taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi herhangi bir şekilde faturaya da itiraz edilmediğini, davalı borçlu şirketin tüm itirazlarının alacağı sürüncemede bırakmaya yönelik haksız ve kötü niyetli itirazlar olduğunu iddia ederek, davalı şirketin vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve haksız itiraz eden davalı aleyhine %20′ den az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesini, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ——— havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ————- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ——— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacının dava dilekçesindeki talebinin net olarak anlaşılamadığını, davaya konu fiyat farkı faturasının ne için kesildiğinden ve neye ilişkin alacaklı olduğundan bahsedilmediğini, davacının talebini somutlaştırması gerektiğini, müvekkil şirketin davacı şirket ile ticari bağını ———— sona erdirdiğini ve o tarihten bu yana herhangi bir ticari ilişkide bulunulmadığını, davacının icra takibine konu fiyat farkı faturasını 2 seneden fazla bir süre sonra kestiğini ve akabinde de icra takibiyle beraber işbu davayı ikame ettiğini, anlaşıldığı üzere müvekkilin kendisine kesmiş olduğu faturalardan ve almış olduğu ürünlerden fiyat farkı oluştuğu gerekçesiyle alacaklı olduğundan bahisle davaya konu faturayı keserek kendini alacaklı duruma soktuğunu, basiretli bir tacir olarak davacının kendisine satılan ürünün piyasa değerini bilmesi gerektiğini ve bunun sorumlusunun müvekkil şirket olamayacağını, taraflarınca malın alınan bedeli karşılığında ürünlerin teslim edildiğini ve her türlü yükümlülüğün yerine getirildiğini, davacının her ne kadar fatura düzenleyip müvekkile göndermiş olsa da, müvekkilin kendisinden aldığı bir hizmet bulunmadığı gibi aralarında buna dair bir sözleşme de bulunmadığını, dolayısıyla yalnızca fatura düzenleyip göndermenin kendisini alacaklı duruma sokmayacağını, kaldı ki bahsi geçen faturanın———– tarihinde itiraz edilerek davacıya iade edildiğini ve davacı tarafından teslim alınmadığı için ————- beklemekte olduğunu, faturaya 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde bile fatura içeriğinin kabul edilmiş olması için taraflara arasında geçerli bir borç ilişkisinin ve akdin olması gerektiğini, sadece faturanın tebliğ edilmesi ve tebliğden itibaren 8 gün içinde itiraz edilmemesinin akdi ilişkinin varlığının kanıtı olamayacağını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın Reddine Hükmedilmesi ve davacının en az %20 oranında tazminata mahkûm edilmesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin Davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ———– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında;Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde takibe konu fiyat farkı faturasına dayalı olarak davacının davalı taraftan alacaklı olup olmadığı, ayrıca aynı alacağa ilişkin ————— İcra Müdürlüğünde takip bulunup bulunmadığı, bu nedenle derdestlik söz konusu olup olmadığı noktasındadır.
DELİLLER :
– ——– İcra Dairesinin —- e sayılı dosyası,
– —Asliye Hukuk Mahkemesinin ——- Talimat dosyasından aldırılan——— tarihli mali müşavir bilirkişi raporu,
— Asliye Hukuk Mahkemesinin ——–Talimat dosyası ile aldırılan mali müşavir bilirkişinin ——— tarihli raporu,
———–tarihli mali müşavir bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, futaraya dayalı alacak nedeni ile başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
————- İcra müdürlüğünün ———e sayılı dosyasının incelenmesinde; ödeme emrinin borçlu tarafa —- tarihinde tebliği edildiği, borçlu vekili tarafından ———— tarihinde borca itiraz dilekçesi verildiği, icra dairesince takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlu gider avansı olmadığından itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilemediği görülmüştür.
Davacı tarafça öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürede icra iflas kanununun 67. Maddesine istinaden itirazın iptali davası açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık hususunda resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi ———— tarihli raporda özetle; davalı tarafa ——– yıllarına ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı lehine delil vasfına haiz olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin —- tarihinde son bulduğu, takibe ve davaya konu ———— nolu fiyat farkı içerikli — dahil ———–tutarlı irsaliyeli faturanın davalının ticari defterlerinin kayıtlarında kayıtlı olmadığı,———- bildirim yapılan ———- dönemine ilişkin B/A formunda fatura bilgisinin olmadığı rapor edilmiştir.
——Asliye Hukuk Mahkemesinin —- Talimat dosyası ile davacı taraf ticari defter üzerinde mali müşavir bilirkişiden alınan ———— tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın ———- yıllarına ait defterlerin usulüne uygun tutulduğu davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı taraf ticari defterlerinden takibe ve davaya konu— TL’lik faturanın ———–tarihinde deftere işlendiği, davacı şirketçe ———BS formunda ——- döneminde fatura bildiriminin yapıldığı, davalı ve davacı arasındaki ticari ilişkinin —– tarihinde sona erdiği, ihtilaf konusu faturanın —- dönemi davalı satışları ile ilgili olduğu, davalının ———– yıllarına ait kayıtların incelenmesi gerektiği bildirilmiştir.
——Asliye Hukuk Mahkemesinin —- Talimatı ile bilirkişi raporu sonuç kısmına göre davacı tarafın ———– yıllarına ait ticari defterlerinin incelenerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
——–Asliye Hukuk Mahkemesinin ———– Talimat dosyası ile aldırılan mali müşavir bilirkişinin —- tarihli raporunda özetle; davacı tarafın ————-yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı taraf ticari defterlerinden taraflar arasında —öncesi ticari ilişkinin başladığı,—- tarihinde sona erdiği davacı tarafından uyuşmazlık konusu faturanın —– tarihinde düzenlendiği, TTK 21. Maddesindeki genel kurala göre satıcının sattığı ve mal ve hizmeti alıcıya tesilm ettiğine dair ispat ve izah yükümlülüğü alıcının da aldığı mal veya hizmetin bedelini satıcıya ödediğine dair ispat ve izah yükümlülüğü olduğu, uyuşmazlık konusu davada davacı tarafın fiyat farkına istinaden ifa ettiği hizmeti hangi ilişkiye karşılık yaptığına ve fiyat farkı faturasını karşı tarafa tebliğ edildiğine dair yerine getiremediğini davacı ve davalı taraf ticari defterlerinin birbirini teyit etmediği, TTK 64/b gereği birbirini teyit etmeyen ticari defterlerin borç ve alacağın ispatında kullanılamayacağı, davacı tarafından düzenlenen ——– tarih ————fiyat farkı faturasının herhangi bir sözleşmeye dayalı olarak düzenlenmediği gibi fatura muhteviyatı hizmetin ve düzenlenen faturanın alıcısına teslim edildiğinin ispat edilemediği, davacı şirketin uyuşmazlık konusu fiyat farkı faturasından dolayı davalı şirketten herhangi bir alacağı olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı tarafında ——— yıllarına ait ticari defterleri üzerinde resen seçilen mali müşavir bilirkişiden alınan —— tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafın ———- yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu davalı lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı ticari defterlerine göre —- yılı sonunda davalı tarafın davacı taraftan —– alacaklı olduğu, davacının davalının —- yılı ticari defter kayıtlarında incelenmesini istediği dava dışı ————– bilişim ———–şirketlerine ait kayıt bulunmadığı rapor edilmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller değerlendirilerek taraflar arasında ——- yılından önce başlayan ticari ilişki bulunduğu, ticari ilişkinin ———tarihinde sonlandığı, davacı tarafından —— tarih ————-fiyat farkı faturası düzenlendiği, irsaliyeli faturanın davalı tarafa teslim ve tebliğ edilemediği, davacı tarafça davaya ve takibe konu fiyat farkı faturasının hangi sözleşmeye dayalı olarak düzenlendiğinin belirtilmediği, bilirkişi marifeti ile incelenen davacı ve davalı taraf ticari defterlerinin birbirini teyit etmediği, bu nedenle davacı ticari defterlerinin lehine delil vasfına haiz olmadığı, davacı tarafın davaya konu fiyat farkı faturasını hangi sözleşmeye dayalı olarak düzenlediği ve fatura muhteviyatı hizmetin ve faturanın davalı tarafa teslim edildiğinin ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine, koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 349,88 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 54,4 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 295,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.345,76 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2020