Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/912 E. 2019/40 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/912
KARAR NO: 2019/40
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/08/2016
KARAR TARİHİ : 17/01/2019DAVA :
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu 16/08/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; 10/06/2015 tarihinde davacı ——- yönetimindeki ——— plakalı araç ile davalıların sürücüsü, sahibi ve sigortacısı oldukları — plakalı aracın karıştığı kazada —- plakalı araçta yolcu olarak bulunan abileri —- ile birlikte toplam üç kişinin hayatını kaybettiklerini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürcünün kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru sonrasında davacılar için toplam 28.090,98 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini beyanla 1000,00 TL maddi tazminatın ölen —— desteğinden yoksun kalan anne, baba ve kardeşi için 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesi gereğince toplanacak delillere göre destekten yoksun kalma tazminat miktarları belirlenerek fazlaya ilişkin tüm haklar saklı kalmak üzere ve kazaya karışan aracın sigortalısı olan davalı sigorta şirketi tarafından üç her üç davacı için toplam olarak ödenen 28.090,98 TL’den daha yüksek bir tazminat çıkması halinde, bu fark destekten yoksun kalma tazminat miktarının sürücü ve işleten açısından olay tarihi olan 10.06.2015 tarihi itibariyle, davalı sigorta şirketi açısından temerrüt tarihi olan ilk başvuru tarihi olan 08.07.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte, her bir müvekkili için şimdilik 75.000,00 TL olmak üzere toplamda üç müvekkil için 225.000,00 TL manevi tazminatın sürücü ve işletenden olay tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine karar vrilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu 12/12/2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: taleplerinin yapılan ödemeden fazla çıkması halinde hesaplanacak olan kısma ilişkin olduğunu, davalının itirazlarının yerinde olmadığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu 30/06/2018 havale tarihli ıslah/talep artırım dilekçesinde özetle; 1.000,00 TL belirsiz alacak davası olarak açtıkları maddi tazminat taleplerini 52.369,72 TL artırakak fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 53.369,72 TL alacağın sürücü ve işleten açısından olay tarihinden, sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 17/01/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ——–A.Ş. vekili Mahkememize sunduğu 03/10/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin manevi tazminat taleplerinden sorumluluğunun ve teminat yükümlülüğünün bulunmadığını, manevi tazminata ilişkin talebin her bir davacı için ayrı ayrı reddinin gerektiğini, müvekkili şirketçe davacıların başvurusu üzerine yapılan hesaplama sonucu 21/07/2015 tarihinde 28.090,98 TL tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin poliçeden doğan sorumluluğunun sona erdiğini, davanın reddinin gerektiğini, talebin kabul edilmemesi halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, kusur bulunması halinde ve ek ödeme yapılmasına karar verilmesi halinde yapılan ödemenin de değerlendirmeye alınmasına, manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından ikinci cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalılar ———–dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili karar celsesine katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve davacıların desteklerini kaybedip kaybetmedikleri ile davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan 10/06/2015 tarihli ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağına göre; sürücü ——— sevk ve idaresindeki — plakalı araç ile sürücü — sevk ve idaresindeki —- plakalı araçların kaza yaptıkları, kaza da — plakalı araçta yolcu olarak bulunan —–efat ettiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez 01/08/2015 tarihinde -Sigorta A.Ş. tarafından tanzim edilen Karayolları ZMSS Poliçesi incelendiğinde; poliçenin —— tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının —-, sigortalanan aracın ——–plakalı araç, poliçe limitinin ise kişi başına 268.000,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —– plakalı aracın tescil bilgileri incelendiğinde; —adına kayıtlı olduğu, —- plakalı aracın ise —– adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Araç CBS’nin——- Soruşturma sayılı dosyasında İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin —–tarih ve —- sayılı KUSUR raporuna göre; sürücü —– asli kuruslu, sürücü — tali kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Makine Mühendisi ve Aktüerya Uzmanı Bilirkişinin 25/09/2017 havale tarihli heyet raporunda özetle; kazanın meydana gelmesinde hangi sürücünün doğru beyanda bulunduğu ve kazanın meydana gelme şekli mevcut deliller ile anlaşılamadığından Tehlike Sorumluluğuna Katlanma İlkesi gereğince, tehlike eşit varsayıldığında kusurun ve zararın her iki sürücü arasında yarı yarıya (%50 – %50) paylaşılabileceği, davalı sürücü ———- sahibi olduğu ——— plakalı aracın sürücüsü ——-kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, işbu rapordaki kusur değerlendirmesinin, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin—– sayılı Gerekçeli Kararı ve İstanbul ATK ‘nın——- tarihli raporu ile uyumlu olduğunu, müteveffanın hak sahipleri babası ——– söz konusu kaza nedeniyle davadan önce davalı sigorta şirketine yaptıkları müracaat üzerine 22/07/2015 tarihinde toplam 28.090,98 TL tazminat ödemesi yapıldığını, tazminat ödeme tarihi olan 21/07/2015 tarihi itibariyle hesaplanan 35.395,49 TL tazminat ile sigorta şirketi tarafından ödenen tutar arasında 7.304,51 TL fark olduğu, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik tespit edildiğinden yeniden tazminat hesaplanması ve hesaplanan tazminattan tenzil edilmesi gerektiği, rapor tanzim tarihi 25/09/2017 tarihi itibariyle —– hak sahibi – – ilişkin olarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 18.200,38 TL, annesi —— 22.602,34 TL olmak üzere toplam tazminat tutarının 40.802,72 TL olduğunu, rapor tanzim tarihi itibariyle 25/09/2017 tarihi itibariyle anne ve babaya ödenebilir ek tazminat tutarının 7.121,62 TL, davacı kardeş ——– yaş itibariyle desteklikten çıktığı, farazi desteklik değil de fiili destekliğin kesilmesi söz konusu olduğunu, yasal bakım zorunluluğu altında bulunmayan, reşit olan kardeşi yönünden TBK’nun 53/3 maddesi uyarınca destekten yoksun kalma tazminat talebinin reddinin gerektiği beyan ve rapor edilmiştir.
Makine Mühendisi Bilirkişinin 15/01/2018 havale tarihli ek raporunda özetle; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü —— asli ve % 85 oranında kusurlu olduğu, sürücü —— tali ve % 15 oranında kusurlu olduğu, davalı ——— sürücü —- kusurundan kendi kusuru nedeniyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu beyan ve rapor edilmiştir.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişinin 02/05/2018 havale tarihli ek raporunda özetle; rapor tanzim tarihi 27/04/2018 tarihi itibariyle—– hak sahibi—-ilişkin olarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 40.255,47 TL, annesi —–48.309,14 TL olmak üzere toplam tazminat tutarının 88.564,61 TL olduğunu, rapor tanzim tarihi itibariyle 27/04/2018 tarihi itibariyle anne ve babaya ödenebilir ek tazminat tutarının 53.369,72 TL olduğu, davacı kardeş —— yaş itibariyle desteklikten çıktığı, farazi desteklik değil de fiili destekliğin kesilmesi söz konusu olduğunu, yasal bakım zorunluluğu altında bulunmayan, reşit olan kardeşi yönünden TBK’nun 53/3 maddesi uyarınca destekten yoksun kalma tazminat talebinin reddinin gerektiği beyan ve rapor edilmiştir.
Kusur ve aktüer rapor ve ek raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.(TBK Madde: 53)
Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.(TBK Madde: 55/1)
Manevi Tazminat
Ölüm hâlinde, ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.(TBK Madde: 56/2)
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 Tarih, 2016/14573 Esas ve 2017/6035 Karar Sayılı İlamı).
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir(İstanbul BAM 9. Hukuk Dairesi’nin 12/07/2017 Tarih, 2017/426 Esas ve 2017/506 Karar Sayılı İlamı).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
Davacı tarafın, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir. (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamları)
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, SGK müzekkeresi, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti, Ceza/Soruşturma Dosyası, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, Hesap/Aktüer Raporu, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 10/06/2015 tarihinde davalı ——-sevk ve idaresindeki ——–plakalı araç ile müteveffa ——— sevk ve idaresindek—– plakalı aracın karıştığı ölümlü trafik kazası meydana geldiği, kazada destem ——- ‘in öldüğü, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ————% 85 oranında, müteveffa sürücünün ise % 15 oranında kusurlu oldukları, makine mühendisi bilirkişinin 15/01/2018 tarihli ek raporunun gerek kök raporda fren izi hususunun değerlendirilmemiş olması ve gerekse ek raporun CBS dosyasında alınan İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi ‘nin 03/08/2015 tarihli kusur raporu ile uyumlu olması nedeniyle hükme esas alındığı, davacıların müteveffa/desteğin anne, baba ve kardeşi olduğu, davada trafik(ZMMS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinden önce yürürlükte bulunan Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan 02/05/2018 hesap bilirkişisi ek raporuna göre davacı ————–53.369,72 TL destekten yoksun kalması nedeniyle zarara uğradıkları, davacı ——-müteveffanın kendisine destekliğini ispatlayamamış olması nedeniyle maddi tazminat isteminin yerinde olmadığı, davacılar———çocuklarını davacı——— ise kardeşini kaybetmiş olmanın verdiği üzüntü, duyulan acı, elem ve ızdırap ile desteğe hısımlık ve yakınlık derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacı taraf lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, davalı sürücü’nün davacı tarafın maddi ve manevi zararından haksız fiil hükümlerine göre, ——-plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan davalı sigorta şirketinin davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre, davalı işleten/malik’in ise davacı tarafın maddi ve manevi zararından, sürücü kusuru ve araçtaki bir bozukluğun birlikte kazaya neden olmuş olmaları ve kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini iddia ve ispat edilmediğinden KTK 85/1-4 ve 86. maddelerine göre işleten olarak kusursuz sorumluluk esaslarına göre müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı sürücü ve işleten/araç maliki yönünden temerrütün haksız fiil tarihi itibari ile gerçekleştiği, davalı sigorta şirketi yönünden ise dosya kapsamı itibari ile her ne kadar başvuru tarihi belirgin olmasa da davalı sigorta şirketince yaptırılan maluliyet incelemesi rapor tarihi olan 09/07/2015 tarihinin başvuru tarihi olarak kabul edilerek 18/07/2015 tarihinin davalı sigorta şirketi yönünden temerrütün oluştuğu tarih olarak kabul edilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak destekten yoksun kalma tazminatı davasının davacılar ———bakımından yönünden kabulüne, davacı ——r yönünden reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının davacılar —–yönünden KABULÜNE, davacı —– yönünden REDDİNE; manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Destekten yoksun kalma tazminatı 53.369,72 TL ‘ nin davalılar — ve – yönünden kaza tarihi olan 10/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı şirketi yönünden 18/07/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte ve sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar ——– verilmesine,
3-Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak davacı — — için 20.000,00 TL, davacı —- için 20.000,00 ve davacı —- için 8.000,00 TL’nin manevi tazminat namı ile kaza tarihi olan 10/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılar ——– müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 771,91 TL harcın ıslah harcı 45,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 6.924,57 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.107,66 TL karar ve ilam harcının -davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 3.215,60 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 609,10 TL, bilirkişi ücreti 1.400,00 TL olmak üzere toplam 2.009,10 TL yargılama masrafının davacı taraf davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 732,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 771,91 TL, ıslah harcı 45,00 TL ile birlikte eklenerek sonuç olarak 1.548,91 TL’nin -davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 815,48 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.277,00 TL yargılama masrafının davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı ——- yönünden yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Maddi tazminat davası yönünden davacılar ——- yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 6.220,67 TL avukatlık ücretinin -davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 3.275,09 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar —— verilmesine,
7-Davacı —– maddi tazminat davası yönünden davalı—- A.Ş. yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davacı —–alınarak davalı —– A.Ş.’ye verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.630,00 TL avukatlık ücretinin davalılar ——– alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalı —–A.Ş.’ye iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2019