Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/89 E. 2021/456 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/89
KARAR NO : 2021/456

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2016
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 25/01/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —– — tarihli sözleşmenin ‘‘—” başlıklı 3,2.maddesinde; “—– alacaktır. İşbu— istinaden ödeme satıcı tarafından alıcının anlaşma yaptığı—- yatırılacaktır.” denildiğini, davalı tarafından vaad edilen ödemenin hiçbir zaman gerçekleşmediğini, davacı yana —,— alınmak üzere davalı yan tarafından o tarihle bulunduğu — bulunan —- davalı yan tarafından temin edilen— alınarak davalı ——- tarihinde teslim edildiğini, davalı yanın belirtilen——- davalı yan tarafından daha sonra bir —- edildiğini, davalı şirketin sözleşmede belirtildiği üzere davacı —bedelle alıp — aldığını, davacı yana ait söz konusu — bedelle davalı yana teslim edilmiş olmasına ve davalı yan taralından söz konusu bedelin davacı yana iade edileceği sözlü olarak bildirilmiş olmasına rağmen iade edilmediğini, alacağın tahsili amacıyla ——sayılı takip dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu beyan etmiş, bu nedenlerle davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının; alacağın % 40’ ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili—tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Sözleşmede imzası bulunan — davalı yanı temsil ve ilzama yetkisinin bulunmadığını,—-’– davalı yana hiç bir zaman ödenmediğini, tarafların tacir olduğunu, davacı yan tarafından, davaya konu paranın davalı yana ödendiğinin iddia edildiğini, daha sonra ise davacı yan tarafından 40.000,00 TL bedelli — iddia edildiğini, davacının davalıya — ettiği iddiasının da gerçeği yansıtmadığını beyan etmiş, bu nedenler ile davanın reddine, davacının alacağın % 20’ sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına” karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—— Esas sayılı takip dosyası,
-Taraflar —- tarihli alım-satım sözleşmesi,
-Mali Müşavir bilirkişinin mahkememize sunduğu — tarihli raporu,
——– Talimat dosyası ile—-bilirkişiden aldırılan—- tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava;——- sözleşmenin 3.2. Maddesinden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Taraflar arasında 25/01/2007 tarihinde yapılan sözleşme uyarınca, davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği iddia edilen 40.000,00 TL nin ödenmemesi nedeniyle davacının davaya konu takip nedeniyle bu bedeli davalıdan isteyip isteyemeceği, davalının bu bedelden sorumlu olup olmadığı İİK 67 maddesi uyarınca, itirazın iptali hüküm ve koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
—— Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı borca itiraz dilekçesi sunduğu ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—– dosyasının incelenmesinde;——sayılı kararı ile yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
—– dosyası ile dinlenen davacı—– arasında — davaya konu edilen—-sahibi olan ——-bulunduğunu, bunun yenisi ile takas etmek istediğini bana söyledi, —– imzalandı, sözleşmenin imzalanmasından sonra takasa —–raporunu hazırlamak —- gittim, yaptığım incelemede makinanın—olduğunu sisteme —- gönderdiğini tespit ettik, bunun üzerine durumu—- bildirdim, her ikisi de bana—- götürülerek arızalarının giderilmesini talep etti,—— faaliyet gösterdiğimiz yetkili servisimize—– civarında masraf yapıp bir kısım problemleri giderdik,—- için —- yenilenmesi gerekiyordu, yeni —- rağmen bulamadık, sonra——- beklememize rağmen gelmedi,—- göndeme olayı —–yapılmıştı, —- görüştüm, bana — gerektiğini, —— beyinde bu ödemeyi yapmaması sebebi ile pompaların tamir edilemediği söyledi, bu arada— alanda durduğu için kaldırmam konusunda uyarılıyordum, ———- ile görüştüğümde bana—– ile geleceğini söyledi, benim iş yerimde olmadığım bir sırada — teslim edildiğini öğrendim, bu arada takasa sokulan—- yönetimi tarafından — kaldırılmadığı takdirde ceza yazacaklarını bildirdiklerinden—-teslim almak istemediğinden —- üzerinden — satılmış oldu, satış bedeli halen bendedir, davacı ve davalı taraf satış bedelini almak istemediği için bu bedel benim üzerinde durmaktadır” şeklinde beyanda bulunmuş, davacı vekilinin talebi ile soru sorularak tanık : Takasa —— dahilinde sattım, onlar satışa karşı çıkmadılar.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 14/10/2019 tarihli ara kararı ile dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdii ile taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, dosya 21/10/2019 tarihinde bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi davalı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme — raporunu sunmuştur.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu —- raporunda sonuç olarak: Davalı yana ait——–ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, davalı yana ait incelenen ticari defterlerde davacı yan ile aralarında bir ticari ilişkinin mevcut olmadığını, davaya konu ödeme ya da araç teslimine ilişkin davalı yan ticari defterlerinde bir kaydın olmadığını, davacı yanın cari hesabının dahi olmadığını (davalı yan ticari defterlerine göre taraflar arası ticari hiçbir ilişki olmadığı) beyan ve rapor etmiştir.
Mahkememizin —–Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak davacı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, talimat sonucu 19/04/2021 tarihinde gelmiştir.
—– talimat sayılı dosyası ile aldırılan mali müşavir bilirkişi raporunda sonuç olarak: Davacı———- defterlerini saklama sürelerinin geçmesi nedeni ile muhafaza edemediğinden sunamadığının bildirildiğini, mahkemece tarafından — sözleşmede 3.2 maddesinde —- davalıya teslim edilip edilmediği, yönünde tespit istenilmekle; Takasa konu edilen —–davalı şirket yetkilisi olarak belirtilen —- talimatıyla tamir edilmek üzere ——- teslim alındığının anlaşıldığı, mahkemece tarafından Sözleşmenin 3.4 maddesinde belirtilen 40.000,00 TL ödeme belgesinin bulunup bulunmadığı yönünde tespit istenilmekle, dosya kapsamında yapmış olduğu incelemede davacı vekili tarafından sunulan—belgelerden; davaya konu —- teslim edildiği, taraflar arasındaki sözleşmeye konu — gerçekleşmediğinden ödemenin yapılmadığı, ancak davacının ——– borcuna —- davalının ödeme yaptığının anlaşıldığı, bu ödemenin davalı tarafından açıklamaya muhtaç olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas —- tarihli bilirkişi raporları dayanak yapılarak;
Takibe ve davaya konu edilen alacağın dayanağı ——- tarafından imzalandığı,
Davalı tarafın —- yıllarına ait ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, davalı lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafın incelenen itcari defter kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişki mevcut olmadığı, davaya konu ödeme veya araç teslimine ilişkin davalı taraf ticari defterlerinde bir kaydın olmadığı, davacı tarafın cari hesabının dahi olmadığı,
Davacı tarafın ——- yıllarına ait ticari defterlerin incelenmesinin talep edildiği, davacı şirket tarafından incelenmesi talep edilen ticari defterlerin saklama sürelerinin geçmesi nedeniyle muhafaza edilmediğinden bilirkişiye sunulmadığı,
Davacı tarafından sözleşmeye istinaden 3.2 maddesinde belirtilen ——— teslim edildiğinin ispat edilemediği, yine aynı sözleşmenin 3.4. Maddesinde yazılı 40.000 TL’nin davacı tarafından davalı tarafa ödendiğinin ispat edilemediği, davalı tarafın incelenen——- ilişki bulunmadığı,— davalı şirket imza yetkilisi olmadığı, ayrıca sözleşmenin kurulmasına da sonradan davalı—- tarafından ——– tarihli sözleşmenin tarafı olmadığı anlaşılmakla; davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 683,10 TL harçtan, alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 623,80 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
6-Karar kesinleştiğinde—- dosyasının merciine iadesine, kesinleşmeden talep edilmesi halinde bir sureti dosyaya konulmak kaydıyla iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.