Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/870 E. 2020/83 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/870
KARAR NO : 2020/83

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2016
KARAR TARİHİ : 29/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde ; müvekkili şirket tarafından taraflar arasında akdedilen —- tarihli sözleşme ile üstlenilen ana işler ve ilave işlerin tümüyle tamamlandığını ve çalışır vaziyette olduğunu, iş bu sözleşme ekindeki malzeme listesi, teklifteki bu listenin aynı olan malzeme ve iş kalemleri listesi esas alınarak bu toplam bedel üzerinden götürü olarak fiyatlandırıldığını , taraflarca sözleşme bedeli kesin olan sipariş tutarı—– olarak sözleşmede kararlaştırıldığını, sipariş mektuplarında görüleceği üzere———tarafından apılan işlerle ilgili toplam iş bedelinin 253.148,80 USD olduğunu, buna rağmen müvekkili şirket tarafından yapılan işin bedelinin 249.548,80 USD + KDV olarak belirlendiğini, müvekkili firma tarafından yapımı üstlenilen işin, akdedilen sözleşme ve eklerinin supariş mektubu doğrultusunda layıkıyla tamamlanmasına rağmen davalı tarafından —— hakediş bedelini ödemekten imtina ettiğini, İstanbul Anadolu —–.Sulh Hukuk Mahkemesinin —- değişik iş sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunulduğunu, tespit talepleri doğrultusunda bilirkişilerce gerekli incelemeler yapılarak rapor tanzim edildiğini belirterek, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalı tarafından ödenmeyen bakiye hakediş alacağın tahsili amacıyla davacı tarafından davalı aleyhine yapılan İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına ayrıca % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde , davacı şirketin müvekkili şirket ile imzalamış olduğu 06.11.2014 tarihli sözleşmeye ve mevzuat hükümlerine aykırı hareket ettiğini ve yapmayı taahhüt ettiği işi eksik ve ayıplı olarak bıraktığını, davacı şirketin beklentileri karşılamaksızın üstlenmiş olduğu işi ayıplı olarak bıraktığından işin tesliminin gerçekleşemediğini, davacının ayıba karşı tekeffül borcu kapsamında müvekkili şirkete karşı sorumlu olduğunu, işi eksik ve ayıplı bırakmak ve sahayı fiilen terketmek suretiyle sözleşmeye açık bir şekilde aykırı davranmış olan davacı şirketin müvekkili şirketten alacağının bulunduğu iddiasının mesnetten uzak ve gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK nun 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu ——-. İcra müdürlüğünün— esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde, davacı şirket tarafından davalı aleyhine ——– tarafından ödenmesi gereken bakiye alacağın tahsili talebidir” açıklaması ile ——- asıl alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle rapor alınmıştır.
Yapılan yargılama sırasında 18.12.2019 tarihli duruşmada taraflar sulh olacaklarını bildirerek süre talep etmişlerdir. Mahkememizce taleple bağlılık ilkesi uyarınca verilen süre sonunda 29.01.2020 tarihli duruşmada davacı taraf davaya konu edilen alacağın davalı tarafından ödendiğini bu nedenle davanın konusunun kalmadığını, yapılan yargılama nedeniyle davalı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını bildirerek beyanını imzası ile onaylamıştır. Aynı duruşmada davalı tarafta alacağın davacı tarafa ödendiğini bu nedenle yapılan yargılama nedeniyle davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan ederek beyanını imzası ile onaylamıştır. Bu durum karşısında davanın konusu kalmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde esas hakkında karar verilmesine yerolmadığına ilişkin aşağıda yazılı şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KONUSU KALMADIĞI ANLAŞILMAKLA ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 54.40 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 5.230,90 .-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 5.176.50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
3-Taraf vekilleri karşılıklı olarak birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirdiklerinden, yapılan giderlerin tarafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yerolmadığına,
4-Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısımların kararın kesinleşmesinden sonra taraflarca talep edilmesi halinde iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.