Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/855 E. 2021/182 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/855 Esas
KARAR NO: 2021/182
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/07/2016
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi —- tarihinde sevk idaresindeki — plakalı araç ile — —yönünde seyir halindeyken sürücü—idaresindeki —– plakalı aracın çarparak yol kenarındaki duvara sıkışması nedeniyle meydana gelen kazada ——– vefat ettiğini, kazanın oluşumunda sürücü —- % 100 kusurlu olduğunu, kaza tarihinde aracın davalı—- sigortalandığını, meydana gelen zararın tazmini için —- tarihinde sigortaya müracaat edildiğini, ancak sigorta tarafından başvurunun değerlendirilmeye alınmadığını, müteveffa —- desteğinden yoksun kalan davacılar için her bir davacı yönünden ——olmak üzere toplam ——destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı ——- cevap dilekçesinde özetle; davacının destekne yoksun kalma tazminatı talebinin diğer davalılardan — tarafından teminat altında olduğunu, müvekkili davalı şirkete ait olan —-plaka sayılı çekicinin genişletilmiş —- poliçesi bulunduundan destekten yoksun kalma tazminatı talepleri yönünden de teminat altında olduğunu, dolasıyla sigorta şirketinin ödemeyi taahhüt ettiğini, bu tazminat yönünden sigorta şirketine başvurmadan müvekkili şirketin taraf gösterilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkili şirkete ait —- plaka sayılı çekicinin —– —- sigortalı olduğunu, gerek destekten yosun kama gerekse de manevi tazminat klozu gereği davacının müvekkili şirketten önce bu sigorta şirketine başvurması gerektiğini, bu nedenle davanın husumetten müvekkili lehine reddi gerektiğini, söz konusu soruşturmanın diğer davalılardan —— savunmaları ile müvekkili şirkete ait kusurun söz konusu olup olmadığını, müvekkili şirketin olası sorumluluğunu kesen illiyet bağının olup olmadığını ve bunun gibi davayı doğrudan etkileyecek bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle —- tarafından teminat altına alındığından davanın husumet yönünden reddine, meydana gelen kazada müvekkili şirketin zararın oluşmaması amacıyla subjektif özeni göstermiş olduğunun kabulü ile davanın esastan reddini mahkememizden talep etmiştir
CEVAP : Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; tarafına açılmış olan tazminat davasında her ne kadar kusurlu görülüyor olsa bile —- olaydan sadece —- gün önce işe başladığını, başka bir mesleği olmadığı için ailesinin geçimini sağlamak için şoförlük yapmak zorunda kaldığını bu sebeple de kendisine teslim edilen vasıtanın detaylı teknik yeterliliğini denetlemediğini, kaza esnasında duran araçları görür görmez frene bastığını ancak aracın frenleme yapmadığını, kendisinin heyecana kapılıp kalp spazmı geçirdiğini daha sonra ölümlü iş kazası geçirdiğini üzülerek öğrendiğini, iş veren firmanın kendisini ciddi bir sağlık kontrolünden geçirmediğini, ayrıca aracında gerekli periyodik kontrolünden zamanında geçirip geçirmediğinden ciddi şüphelerinin olduğunu, tüm bu nedenler davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı —— dilekçesinde özetle; davacı yan tarafından KTK md.97’ye aykırı olarak dava öncesi hesaba esas alınacak talep edilen tüm belgelerle başvuru yapılmadığından davanın reddine karar verilmesini, Zira KTK md.97 gereği, sigorta şirketine dava açılmasının ön koşulu; sigorta şirketine başvuru yapıldığını, müvekkili şirketin davacı yandan kesin ölüm sebebini gösterir ölüm raporu ile müteveffanın anne-babasının da yer aldığı nüfus kaydı istemişse de davacı yan anılan evrakları sunmadığını, vefatın kazayla illiyetinin belirlenebilmesi için ölüm raporu; destek hesabı yapılırken tüm hak sahiplerine doğru oranda pay verilebilmesi içinse müteveffanın anne-babasını da içerir nüfus kayıt örneği gerektiğini, dolayısıyla, dava öncesi başvurunun KTK md 97 ve Genel Şartlarda anılan koşulları taşımadığı açık olup davanın bu nedenle usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeni ile davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kalıp kalmadığı ve zararın sigorta kapsamında kalıp kalmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre —- plakalı aracın kaza tarihinde davalı —-kayıtlı olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik edilen sigorta poliçesine göre–plakalı aracın — tarihleri arasında geçerli olacak şekilde davalı — nezdinde trafik poliçesinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan —- gelen yazı cevabına göre, müteveffa———- yakınlarına dava konusu kaza nedeniyle ölüm geliri ve ölüm aylığı talebi olmadığından herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davacılar vekili tarafından —– tarihli dilekçe ile destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi amacıyla davalı sigortaya başvuruda bulunulduğu, başvuru sonrası davalı —-tarafından hasar dosyasının incelenmesinde kaza nedeniyle davacılara ödeme yapıldığına ilişkin bir belge ve belge bulunmadığı anlaşılmıştır.
Celp ve Tetkik olunan—-sayılı dosyasında davalı —- vasi olarak—- atanmasına karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —–sayılı dosyasının incelenmesinde dava konusu kaza nedeniyle davalı —- hakkında manevi tazminat davası açıldığı görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —– sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu dava konusu kaza nedeniyle davalı sanık —- taksirle ölme ve yaralanma suçu işlediği anlaşıldığından —- yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın —-tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık tespit edilmiş ve ———- kusur raporu alınmasına karar verilmiş olup, —– kusur raporunda özetle, — tarihinde sürücü — sevk ve idaresindeki —– üzerinde seyirle olay yerine geldiğinde ilerideki trafik ışıkları nedeniyle yavaşlamış ya da durmuş olan davacıların murisi,—- sevk ve idaresindeki —–plakalı araca çarpıp, yol dışına doğru sürükleyerek sağdaki istinat duvarına sıkıştırması sonucu davacıların murisinin öldüğü, dava konusu kazanın meydana geldiği davalı sürücünün aracının maktül idaresindeki araçla beraber yine ilerdeki trafik ışıkları nedeniyle durmuş ya da durmak üzere yavaşlamış olan çok sayıda araca çarptığı ve bu çarpma sonucu ötelenen araçların birbirlerine çarptığı, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü — % 100 oranında kusurlu olduğu —- ise bir kusurunun bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce aktüer bilirkişiden alınan — tarihli raporda özetle; dava konusu kazadan —– tarihinden itibaren uygulanmaya başlayan karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre değerlendirme yapılması gerektiği bu nedenle davacının maddi zararının tespiti bakımından—- yaşam tablosuna göre hesaplama yapılacağı, müteveffanın ev hanımı olduğu anlaşılmakla asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre müteveffanın yaşı, davacıların yaşın, davacı eşin yeniden evlenme şansı ve ihtimali hep birlikte değerlendirildiğinde davacı eş — dava konusu kaza nedeniyle destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının —, davacı çocuk —- olduğu yönünde rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekili aktüer raporu doğrultusunda davasını ıslah etmiş ve davacı eş — davacı çocuk —-davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
—–sayılı kararıyla sigorta genel şartlarının bir kısmının iptaline ilişkin vermiş olduğu karar sonrası davacı vekili —-tarihli duruşmada —–doğrultusunda aktüer bilirkişiden ek rapor alınmasını talep etmiş olup, mahkememizce aktüer bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Aktüer bilirkişi —- tarihli raporunda anayasa mahkamesi kararı doğrultusunda sigortalı araç sürücüsünün —- borçlar kanunu çerçevsinde —– tablosu ve teknik faiz indirimsiz hesaplama yönteminden sorumlu olması nedeniyle sigorta kuruluşunun da aynı hesaplama yönteminden sorumlu olacağı değerlendirilerek rapor hazırlanması gerektiğini belirtmiş olup — tablosu ve en son yasal asgari ücret artışlarına göre davacı eş — destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zararının —davacı çocuk — zararının ise —- olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce her ne kadar —- sayılı kararı uyarınca tazminat hesaplamalarında — yaşam tablosunun uygulanması gerektiği kanaati oluşarak yeniden ek rapor alınmış ise de —– ilamıyla tazminat hesabında —– tablosunun esas alınması gerektiği yönünde karar vermiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin desteğinin meydana gelen kazada öldüğünü açıklayıp destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuş, tazminatın belirlenmesi amacı ile bilirkişiden rapor alınmış, alınan raporda davacının ve desteğin kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmesinde —- tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış, hakem heyetince bu rapor hükme esas alınmıştır.
Gerçek zarar miktarı; hak sahiplerinin ve desteğin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.
Desteğin veya hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda ——cetvelleri ile saptanmakta ise de;—— çalışmalarıyla —– hazırlanmış olup, ——- ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile —– arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, —- tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde — esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.———-
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.(TBK Madde: 51)
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.(TBK Madde: 53)
Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen ——-ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.(TBK Madde: 55/1)
UYGULANACAK MEVZUAT
—— kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında —— tarihinde yürürlüğe giren —– sayılı—- yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren——- itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği — tarihinden sonra olması dikkate alındığında eldeki davada —- tarihinden sonra yürürlükte bulunan —- uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir.
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK m. 93)
Davacı tarafın, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine;———- göre, aracın —– davalı —– üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı—-şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir. ————-
TEMERRÜT VE FAİZ
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, Nüfus Kaydı, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Hesap/Aktüer Raporu, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; müteveffa —- sevk ve idaresindeki — plakalı araç ile sürücüsü— işleteni —- plakaları araç arasında — tarihinde ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, kaza nedediyle —- vefat ettiği, kaza tespit tutanağına, ceza dosyasına, ve —- —alının kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde müteveffa —— bir kusurunu bulunmadığı, davalı sürücü — % 100 kusurlu olduğu, kaza tarihinde ——– plakalı aracın davalı sigortaya trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu ve poliçe limitinin —-olduğu, davacılar tarafından davalı sigortaya——– tarihinde başvurulduğu, davalı sigortalnın temerrütünün başvuru tarihinden —- iş günü sonrası (cumartesi pazar resmi ve dini bayram günleri dışında ——– tarihinde gerçekleştiği, poliçe kapsamında davalı — tarafından davacılara herhangi bir ödeme yapılmadığı, —tarafından da kaza nedeniyle davacılara bir ödeme yapılmadığı, alınan ——– tarihli ve — — yaşam tablosuna göre düzenlenen aktüer bilirkişi raporuna göre poliçe kapsamında davacıların poliçe limiti dahilinde talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatını eş —– olduğu,—- sayılı kararı sonrası—-yaşam tablosu dikkate alınarak düzenlenen ek rapora göre ise davacı eş —destekten yoksun kalma nedeniyle zararının —olduğu, davacı çocuk — ise meslekten kalma zararının — olduğu yönünde rapor düzenmiş olup, mahkememizce her ne kadar —- doğrultusunda yapılacak hesaplamada —– yaşam tablosuna göre hesaplama yapılması gerektiği kanaatine varılarak ek rapor alınmış ise de ek raporun alındığı tarih olan ———-kararıyla tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde —– tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Kaldı ki davacı vekilince de —- yaşam tablosu baz alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda davayı ıslah edilmiş ve davacı — davacı —-yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Ancak Mahkememizce —— sayılı kararı sonrası bakiye ömrün hesaplanmasında — yaşam tablosunun uygulanması gerektiği kanaatiyle yanılgıya düşülerek—- yaşam tablosuna dikkate alınarak hesaplama yapılan rapor hükme esas alınarak — yukarıda belirtilen kararı doğrultusunda — yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamada davacı — yaşam tablosuna göre hesap edilen ——– destekten yoksun kalma tazminatı hesabı hükme esas alınmıştır.
Ölümlü trafik kazası nedeniyle ceza dava zaman aşımının —- yıl olduğu, davalı tarafından zamanaşımı definin ileri sürülmediği, dolayısıyla zamanaşımı yönünden mahkememizce bir değerlendirme yapılmadığı, kaza nedeniyle davacıların uğradığı maddi zarardan kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere, davalı——– KTK’nın 97. maddesine göre sürücü ve işletenin ise 2918 sayılı karayolları trafik kanunu hükümlerine göre sorumlu olduğu, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde kusurlu olması zarar gören üçüncü kişi olan davacıların yoksun kaldığı desteğin tazminatına engel teşkil etmediği ve davalı sigortanın sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde devam ettiği ve davacıların zararından sorumlu olduğu davalı sigortalının temerrütünün —– tarihinde diğer davalıların ise ———- plakalı aracın çekici olması ve ticari bir araç olması sebebiyle alacağa ticari faiz uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hukum kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; davacı — yönünden —- yönünden ise —-destekten yoksun kalma tazminatının davalı —- yönünden —–diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan ——- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
2.Başlangıçta peşin olarak alınan 34,16 TL harcın ıslah harcı 703,61 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 14.530,42 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13.792,65 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3.Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 615,30 TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL, olmak üzere toplam 1.365,30 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.344,50 TL yargılama masrafından, davalı ——– tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gider 150 TL, olmak üzere toplam 150 TL’den, kabul-ret oranına göre davacıya isabet eden 2,28 TL’nin mahsubu ile kalan 1.342,22 TL’ye peşin harç 34,16 TL, ıslah harcı 703,61 TL ile birlikte, eklenerek sonuç olarak 2.079,99 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 20,79 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 147,71 TL’nin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
4.Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 23.339,91 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.289,68 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
6.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı ———- yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 04/03/2021