Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/826 E. 2019/221 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/826 Esas
KARAR NO : 2019/221
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/07/2016
KARAR TARİHİ: 07/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——- Tarafından———-Firmasına işletme kredisi olarak kredili mevduat hesabı kullandırıldığını, diğer davalıların ticari kart kredi sözleşmesini kefil olarak imzaladıklarını borcun ödenmemesi üzerinde İstanbul Anadolu 21. İcra müdürlüğünün ——– Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığnı, davalıların haksız olarak borca itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu, borçlular tarafnıdan yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu alacağın tahsilini geciktirmek için yapıldığını, haksız itiraz nedeni ile itirazın iptali davası açılmak zorunda kalındığını, davalıların itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkart tazminatına hükmedilmesine, dava mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu 07/03/2019 tarihli dilekçesinde dosyaya konu itirazın davalı borçlular tarafından ekte sunulan icra dosyasına yapılan beyandan anlaşılacağı üzere 20/04/2017 tarihinde geri çekildiğini, huzurdaki davanın konusuz kaldığına dair karar verilmesine talep ettiği, aynı tarihli duruşmada borçluların icra takibine itirazlarının geri çekildiği ve icra inkar tazminatı taleplerinin devam ettiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretine de hükmedilmesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; imzaladıkları sözleşmedeki boşlukların daha sonra banka tarafnıdan doldurulduğunu, taraflarına banakaca beyan edilen borç miktarı ile icra dosyasına intikal eden borç miktarının uyuşmadığını, bankadan nakit kredilerin birleştirilerek yeniden yapılandırılmasını istediklerini ancak banka tarafından temerrüt faizinden yararlanmak için takip yoluna başvurulduğunu, masarf toplamı adı altında istenen 230,70 TL tutarın mahiyetinin belli olmadığnı, faiz toplamının da hangi tarihmeri kapsadığının belli olmadığını belilrterek itirazlarının dikkate alınmasını takibin durdurulmasını talep ettiklerini, açılan itirazın iptali davasına davalılar tarafnıdan verilen 24/08/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde, bankaların alacak iddialarına vatandaşların itirazı kadar haklı bir sonuç olamayacağını, borcun bulunmadığın ıhiçbir zaman söylemediklerini, bankanın talep ettiği alacağın faizin bir bilen tarafından incelenmesi haklarını kullandıklarını ve borcun varlığını da inkar etmediğini, talep edilen icra inkar tazminatının reddedilmesini talep ettiklerini, adva ve mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık; davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu 21. İcra dairesinin——- esas sayılı icra dosyasında takibe konu alacağın dayanağı olan Ticari Kart sözleşmesi nedeniyle davacının borçlu ve kefil olan davalılardan bir alacağının olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu 21. İcra müdürlüğünün —— esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı banka tarafından davalı şirket aleyhine ; kredi alacağına dayalı olarak asıl alacak ve faizler olmak üzere toplam 8.357,79 TL için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının takibe yasal süresi içerisind itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu dilekçesinde ve son duruşmada davalının icra takibine yaptığı itirazını geri çektiğini, davanın konusuz kaldığını, ancak icra inkar tazminatı taleplerinin devam ettiğini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.
İcra inkar tazminatı itirazın iptali davası sonucunda borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse, borçlu ( alacaklı lehine ) hükmolunan borç miktarının asgari % 20 si oranında bir tazminata mahkum edilir. ( İİK madde 67/2 )
İcra inkar tazminatı hükmü verilmesi için geçerli bir ilamsız icra takibi yapılması, borçlunun süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olması ve alacaklı tarafından bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı ve alacaklının icra inkar tazminatına dava dilekçesinde açıkça istemiş olması, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmiş olmalı ve alacak miktarı likit ve belirlenebilir olmalıdır.
İtirazın iptali davası açıldıktan sonra borçlu ( ödeme emrine ) itirazından vazgeçerse ( itirazını geri alırsa ) itirazın iptali davası konusuz kalır. Bu halde davalı borçlu haksızlığını, kabul etmiş olduğundan yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi ve takipteki ( itiraz ettiği ) miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir.
Mahkemece, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki bu davasında; İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün ——— esas sayılı dosyasında borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını istemiş. Mahkemece, davalının icra dairesine yaptığı itirazından vazgeçtiği bu nedenle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir. Davalı İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün ——esas sayılı dosyasına —– tarihinde —— tarihli itirazından vazgeçtiğine dair itirazdan vazgeçme dilekçesi ibraz etmiştir. Dosya kapsamından, davaya konu itirazın dava tarihinden sonra gerçekleştirildiği görülmektedir. Bu halde yargılama giderlerinden ve kimin sorumlu tutulacağı hususu önem kazanacaktır. Kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilİr. (HMK m. 326/1) Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.{HMK 331/1) şeklindedir.
Dava konusu edilen itiraz davalı tarafından dava açıldıktan sonra vazgeçildiği dolayısıyla, mahkemenin tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderine hükmetmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. ——–
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçluları hakkında kredi alacağına istinaden 18/01/2016 tarihinde genel haciz yolu ile takip yapıldığı, davalının süresi içerisinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu, davacının süresi içerisinde huzurdaki itirazın iptali davası açtığı, mahkememizce uyuşmazlık konusu hakkında bilirkişi raporu alındığı ve rapora göre davacı bankanın davalılardan kullandırılan kredi nedeniyle alacaklı olduğunun rapor edildiği, davalı borçlular tarafından icra takibi yapıldıktan itirazın iptali davası açıldıktan sonraki tarih olan 20/04/2017 tarihinde takibe itirazlarından vazgeçtikleri ( itirazlarını geri aldıkları ), davacı vekilinin davalı borçluların itirazlarını geri alması nedeniyle davanın konusuz kaldığını beyan ettiği ancak icra inkar tazminatı talebinin ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesini talep ettiği sabit olup, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği, yine yukarıda açıklandığı gibi itirazın iptali davası açıldıktan sonra davalı borçluların itirazlarından vazgeçtiği, bu halde davalı borçluların haksızlığını kabul etmiş olduğu sonuç ve kanaatine varılarak konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi ve yukarıda ayrıntılı olarak açıklanmak üzere şartları oluştuğu anlaşılan icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Konusuz kalan davanın ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2.Alacağın % 20 si oranında hesap edilecek icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 100,89 TL harcın alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 56,49 TL karar ve ilam harcının davacıya iadesine,
4- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 100,89 TL, posta ve tebligat gideri 329,50 TL, bilirkişi ücreti 750 TL, olmak üzere toplam 1180,39 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 07/03/2019