Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/811 E. 2019/924 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/811
KARAR NO : 2019/924

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2016
KARAR TARİHİ : 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili dilekçesinde ; müvekkillerinden …’nun mülkiyetinde bulunan ——– parseller ile ————–parsel sayılı taşınmazlarına kamulaştırmasız el atılması nedeniyle ilgili idare aleyhine İstanbul ——. İdare Mahkemesinin ——– esas sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığını, yargılama sonunda verilen kararla müvekkili yararına 40.247.266.07 TL tazminata hükmedildiğini, ——- yaşında olan müvekkilinin ——— olduğunu, 2015 yılının Aralık ayı sonlarında bu hastalıklara bağlı gelişen sebeplerle sol tarafının felç olduğunu ve bu durumun yaklaşık olarak 4 ay kadar sürdüğünü, yatakta tedavisinin halen devam ettiğini,müvekkilinin davalılardan …’i tanıdığını davalı …’i de bu davalı sayesinde tanıdığını, diğer davalı …’nın ise müvekkillerinin hiçbir şekilde tanımadığı birisi olduğunu , …’in müvekkilinin hastalıklarını fırsat bilerek ve algısının zayıflığından faydalanarak davalılardan …’in —– tanıdığını belirterek 4.000.000 TL ye —–davanın erken bitirileceğini beyan ederek müvekkilini ikna ettiğini, bundan iki gün sonra da … ve …’in müvekkilinin ikametgahına gelerek Önceden hazırladıkları 02.02.2016 tanzim tarihli Danışmanlık Sözleşmesini ve 02.02.2016 tanzim tarihli iki adet 1.200.000 TL lik , iki adet de 800.000.00 TL lik olmak üzere toplam 4.000.000.00 TL müvekkiline imzalattıklarını, verdiği senetler dolayısıyla huzuru kaçan müvekkilinin yanında çalışan ve şöförlüğünü yapan ————— isimli genci senetlerin fotokopisinin alınması için davalı …’e gönderdiğini ve ondan senet fotokopilerini aldığını, olaydan yaklaşık iki üç gün sonrada sözkonusu senetlerin içinde yer almadığını farkeden müvekkilinin her ikisinide adayarak verilen senetlerin kendisine getirilmesini istediğini, davalıların çelişkili davranışlar göstererek müvekkilini devamlı oyaladıklarını , önce senetlerin başka birini verildiğini söylediklerini, daha sonrada senetleri iade edeceklerini söylediklerini , en sonunda da çeşitli rakamlar telaffuz ederek söyledikleri paranın ödenmesi halinde senetlerin iade edileceğini beyan ederek devamlı oyalama taktiği yaptıklarını, bu şahıslar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, müvekkilinin bu aşamada rahatsızlanması üzerine kaldığıldığı hastanede isminin —— olduğunu söyleyen şahıs tarafından arandığını, bu şahsın senetlerin kendisinde olduğunu söylediğini, müvekkilinin konuşma zorluğu geçmesi nedeniyle telefonu kapattığını, sözkonusu şahsın 15.6.2016 tarihinde bu defa müvekkillerinden …’i birçok kez araması üzerine müvekkilinin ———– isimli şahsı aradığını, bu kezde müvekkiline 2.000.000.00 TL lik senetleri …’den birlikte para işi yaptığı —– isimli arkadaşının aldığını, karşılığında da …’e 230.000 TL ödeme yaptığını, senetleri almak için bu paranın kendisine ödenmesi gerektiğini, senetleri vermek ve parayı almak için —–gelebileceğini, yarın bu işin halli gerektiğini aksi halde senetleri icraya koyacağını belirttiğini, bunun üzerine ——- isimli şahsın yakalanması için şikayette bulunulduğunu, 22.6.20167 tarihinde yapılan operasyon sonucunda —— isimli şahsın yakalandığını ve bu şahsın birçok suçtan sabıkası bulunan davalılardan … olduğunun anlaşıldığını , bu şahsın ifadesinde bir arsa satışından dolayı —- 230.000 TL alacağı olduğunu, uzun süre bu alacağını alamadığını,——- tarafından kendisine …’ndan alacağım var ondan alamadım inanmıyorsan telefonunu vereyim sor dediğini, bunun üzerine … isimli şahsı aradığını , hastanede olduğunu söylemesi üzerine telefonu kapattığını, daha sonra kardeşi olduğunu söyleyen …’in kendisini aradığını ve …’e herhangi bir borcumuz yoktur zaten savcılığa bu şahsı şikayet ettik, gel görüşelim demesi üzerine —— geldiğini , kendisinde herhangi bir çek olmadığını ve bu şahısları şahsentanımadığını bir ticari alışverişinin de bulunmadığını bildirdiğini, daha sonra Savcılıkta verdiği ifadesinde de kimseden zorla para istemediğini, … isimli şahıstan alacağı olduğunu ve ——…’ndan alacağım var dediği için bu şahsı adığını, fakat hastanede olduğunu söylediğinden daha sonra kardeşi olan … tarafından arandığını, kendisinde herhangi bir senet bulunmadığını bildirdiğini, daha sonra da bu ifadelerle çelişki oluşturacak şekilde savcılık soruşturmasına konu iki adet 1.200.000 TL ve iki adet 800.000 TL meblağlı olmak üzere toplam 4.000.000 TL meblağlı senetten 1.200.000 TL lik ve 800.000 TL lik olmak üzere toplam 2.000.000 TL meblağlı senetler hakkında İstanbul Anadolu —-. İcra müdürlüğünün 2016/13726 esas sayılı dava dosyası ile davacı müvekkilleri aleyhine icra takibine başladığını, müvekkillerinin şikayeti üzerine ise … alınan ifadesinde ise müvekkillerini tanımadığını, aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, kendisinde müvekkillerine ait bir senet yada çek bulunmadığını, …’in kendisine bu şekilde söylediği için para istediğini, kendisinin … ‘den 230.000 TL alacağı olduğunu beyan ettiğini, bu beyanının müvekkillerinin kendisine borcunun olmadığının ikrarı mahiyetinde olduğunu, takip konusu senetlerin müvekkilinden alınan toplam 4.000.000 TL meblağlı olan dört adet senetten ikisi olduğunu, bu senetlerin müvekkili ile davalılardan —— arasında imzalanmış olan 2.2.2016 tarihli danışmanlık sözleşmesinin teminatı olarak verilen senetler olduğunu, danışmanlık sözleşmesinin konusu ahlaka ve kamu düzenine aykırı olduğundan kesin olarak hükümsüz olduğunu, takip konusu senetlerin hükümsüz olan sözleşme hükümlerine aykırı olarak doldurulduğunun da sabit olduğunu belirterek, öncelikle icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve davanın kabulü ile takip konusu senetlerden dolayı müvekkillerinin davalılara borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … cevap dilekçesinde özetle ; davacılardan … ile 2.2.2016 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi imzalandığını ve kendisinin bu sözleşmede Danışman olarak İstanbul —- İdare mahkemesinin —— esas sayılı dosyasından verilen kararın temyiz edilmesi ile dosyanın —–aşamasından karara çıkması aşamasına kadar her türlü işlem , takip ve danışmanlık hizmetlerinin yürütülmesi hususunda davacı ile karşılıklı olarak sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin davacının belirttiği gibi hukuka ve ahlaka aykırılık taşıyan bir sözleşme olmadığını, dava dilekçesindeki anlatımların aksine Kartal — Noterliğince tanzim edilen 09.05.2016 tarihli —- yevmiye nolu vekaletnamede —– tarafından verilen sağlık raporu ile davacının işlem yapmaya ehil olduğu kanısına varılarak vekaletnamenin tanzim edildiğini, davacı ile sözleşmenin akdedildiği gün davacıdan geçmişten gelen alacaklarının olduğunu kendisine belirttiğini, şuan parası olmadığını, masrafın kendisi tarafından yapılmasını ancak bunun yerine senet verebileceğinin davacı … tarafından kendisine teklif edildiğini, nitekim bu imzalanan senetlerin sözleşme ile ilgisi olmamakla birlikte, önceden yapılan masraflara ilişkin senetler olduğunu, bu senetlerin teminat niteliğinde olmadıklarını, dava dilekçesinde belirtilen iddiaların asılsız ve gerçeği yansıtmayan iddialar olduğunu, emniyette verdiği ifadesinde de belirttiği üzere kimseye tehdit ve baskı unsurları altında hiçbir işlem yaptırmadığını, tam tersine davacıların isteği ve ısrarları doğrultusunda işverenin talimatlarına uygun hareket ettiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Duruşmadaki beyanında da cevap dilekçesini tekrar ederek davalı …’nın kendisinden 230.000 TL alacağı mevcut iken senetlerin tamamını ona verdiğini, çünkü senetler nedeniyle ihtiyati haciz kararı alabilmek için harç yatırılması gerektiğinden ve kendisinin de ekonomik gücü olmadığından senetleri icra takibine koyup tahsil edebilmesi için senetlerin lehtar kısmına … ismini yazarak kendisine verdiğini, senetlerin tahsil edilse idi bedelinden davalı …’nın 230.000 TL alacağını aldıktan sonra kalanını kendisine iade edeceğini beyan etmiştir.
Davalı … vekili ise cevaplarında, dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacı …’in Kasım 2015 de müvekkilini arayarak —— bir davası olduğunu ve müvekkilinin kendisine yardımcı olup olamayacağını sorduğunu, Kasım 2015 de kesinlikle hasta olmadığını ve 15.11.2015 tarihinde …’e bu işle ilgili olarak noterden vekaletname verdiğini, bizzat kendisinin ——- ayınan sonlarında müvekkilini ve …’i defalarca arayarak —- beyin İstanbul’a gelmesini ve bu işi takip etmesini talep ettiğini, sözleşmenin imzalandığı gün davalı tarafından geçmişten kalan bir takım alacaklarının olduğunun, bu iş içinde bir takım masraflar yapacağının beyan edilmesi üzerine davacı … tarafından parası olmadığının ve senet verebileceğinin ifade edildiğini , diğer davacı …’ten imza atmasının ne müvekkili nede … tarafından istenmediğini çünkü her iki davalının da bu davacıyı tanımadıklarını, daha sonra davacının yaklaşık olarak dört ay sonra Mayıs 2016 tarihinde müvekkilini aramaya başladığını ve bu işten vazgeçtiğini sözleşmeyi ve senetlerin iade edilmesini talep etmeye başladığını, müvekkilinin kesinlikle bu olayın ve sözleşmenin asla tarafı olmadığını, yalnızca birbirlerini çok daha önceden tanıyan iki şahsın yanlarında bulunduğunu, taraafların istemeleri üzerine şahit olduğunu sözleşmeyi imzaladığını, müvekkili tarafından belirtilen suçlamaları kesinlikle kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili ise müvekkilinin —– olan alacağı nedeni ile davalı … tarafından davaya konu edilen senetlerin müvekkiline verildiğini, borç miktarı hakkında tam olarak ayrıntılı bilgiye sahip olmadıklarını, davaya dayanak yapılan senetlerin kambiyo senedi olduğunu imzaya itiraz edilmediğini, Yargıtay İçtihatlarına göre imzası inkar edilmeyen kambiyo senetlerinin aynen ödenmesi gerekeceğini, ileri sürülen iddiaların doğru olmadığının, davacıların amacının borçtan kurtulmak olduğunu, yasal boşlukları kullanarak sonuca varmayı planladıklarını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İstanbul Anadolu —-.icra müdürlüğünün —- esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan 02.02.2016 tanzim tarihli, —– ,—— bedelli, —- tarzim tarihli —- vade tarihli —– bedelli, borçlusu davacı … , aval vereni davacı … , lehdarı … olan senetler nedeniyle davalılara borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, İİK nun 72 vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu senetlerin dayanak yapıldığı İstanbul Anadolu —-. İcra müdürlüğünün 2016/13726 esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde, davaya konu senetlerin dayanak yapılarak davalı … tarafından davacılar aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla 2.000.000.00TL asıl alacak, 43.726,03 TL işlemiş faiz, 6.000.00 TL % 0,30 komisyon olmak üzere toplam 2.049.726,03 TL alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği görülmüştür.
Yapılan yargılama sırasında davalılardan … kimlik tespitli olarak mahkememize sunduğu 28.03.2019 tarihli dilekçesi ile ; ” ………davacılardan gerek davaya konu takip sebebiyle gerekse başka bir sebeple hiçbir hak ve alacağım bulunmamaktadır. Davacı tarafın daha fazla mağdur olmaması için davayı kabul ettiğimi, dosyaya sunulan banka teminat mektubunun kendilerine iadesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim” şeklinde beyanda bulunarak davayı kabul etmiştir. Davayı kabul HMK 308.maddesinde ; “(1)kabul, davacının talep sonucuna , davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. (2)Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur, ” şeklinde düzenlenmiş olup, davalının mahkemeye yönelik olarak yapacağı tek taraflı açık bir irade beyanı ile olur. Davayı kabulün geçerliliği için , bunun davacı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Davayı kabul sözlü ve yazılı olmak üzere iki şekilde yapılır. Mahkememize yapılan kabul yazılı dilekçe iledir. Dilekçede davalının kimlik tespiti yapılmıştır ve bu hali ile usulüne uygundur. Davalının davayı usulüne uygun olarak tamamen kabul ettiğinden mahkememizce iş bu davalının o zamana kadar yapmış olduğu savunmaları ve tahkikat sonucu nazara alınmadan kabul nedeniyle bu davalı yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda da izah edildiği gibi dava İcra takibine dayanak yapılan kambiyo senetleri nedeniyle davalılara borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olduğundan ,bu dava ancak kambiyo senedinde alacaklı ve borçlu sıfatına haiz olan taraflar arasında görülür. Davaya konu edilen 02.02.2016 tanzim tarihli, 02040.2016 vade tarihli , 1.200.000.00 TL bedelli, 02.02.2016 tarzim tarihli , 02.05.2016 vade tarihli ,800.000.00 TL bedelli senetlerde diğer davalılar … ve …’in borçlu, alacaklı yada ciranta olarak sıfatı bulunmadığından iş bu davalılar yönünden pasif husumete ilişkin davanın yasal koşulu bulunmadığı anlaşıldığından , bu davalılar yönünden davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ,
1.Davanın davalı … yönünden KABULÜ ile; davacıların İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün 2016/13726 Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan borçlusu ve kefili davacılar … ile …, lehtarı davalı … olan 02.02.2016 düzenleme, 02.04.2016 vade tarihli, —- bedelli, —–düzenleme—- vade tarihli —– bedelli bonolar nedeni ile davalı …’ya BORÇLU OLMADIKLARININ TESPİTİNE,
2.Davanın davalılar … ve … yönünden pasif husumet yokluğundan USULDEN REDDİNE ,
3-Davaya konu senetlerin toplam bedeli üzerinden %20 kötü niyet tazminatının İİK 72/5 maddesi uyarınca davalı …’dan tahsili ile davacılara ödenmesine,
4-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 136.620.00 TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 34.155.00 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 102.465.00 TL harcın davalı …’dan alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Davacılar tarafından yapılan toplam 34.192.80 TL harç masrafının tümünün , 370,80 TL tebligat ve müzekkere giderinin ise verilen karar doğrultusunda takdiren 123.60 TL sinin davalılardan …’dan alınarak davacılara verilmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı yararına kabul edilen dava değeri üzerinden tayin ve takdir edilen 80.200.00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınıp davacılara verilmesine,
7-Davalılar … ve … yönünden davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddi nedeniyle aynı tarifenin 7/2 maddesi uyarınca vekille temsil edilen bu davalılar yararına tayin ve takdir edilen 2.725.00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
8-Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekili ve davalılar vekilleri ile davalılardan …’in yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.