Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/8 E. 2018/510 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/8 Esas
KARAR NO : 2018/510

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2016
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin, ülkenin değişik bölgelerinde inşaat, tadilat, dış cephe gibi işlerde faaliyet gösterdiğini, davalı/karşı davacı …’ın müvekkili şirketteki hissesini Kadıköy ……… Noterliği’nin 04/04/2014 tarih 10113 yevmiye numaralı limited şirket hissi devir sözleşmesi ile sair karar ve ilan işlemlerinin tamamlanarak ……….. nolu davalı …’e devrettiğini, devir bedelini de devralan ortaktan tahsil ettiğini, dava konusu edilen dönem ile ilgili olarak ………nolu davalı … ve müvekkilin şimdiki tek ortağı …….. müşterek imza ile şirket müdürü sıfatına haiz şekilde faaliyet gösterdiklerini, tarafların müşterek imza ile şirket müdürü sıfatına haiz şekilde faaliyet gösterdiklerini, tarafların arasındaki sorumlulukları düzenleyen ve ödemeleri ikrar eden akit protokolü başlık belge bulunduğunu, bu protokolde hem devir hem de devir öncesi ve sonrasına dair borç tasfiyelerine ilişkin düzenlemeler mevcut olduğunu, protokolün 3. Paragrafında ” .. Şirket hisse devrinin yapıldığı tarihten önceki döneme ait öngörülmeyen borçların devir tarihinden sonra ortaya çıkması halinde ilgili borç tutarlarının % 15 …, % 35 … ve % 50 ………….r şeklinde ödenmesi”nin kararlaştırıldığını,……………. Bakanlığı Küçük ve Orta Ölçekli Mükelelf Grup Başkanlığı’nın düzenlemiş olduğu 05/11/2015 tarihli ………… sayılı inceleme raporu ile ……….. Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne bağlı müvekkili şirketin KDV gerçek konusu ………..,04,06,07,10,11,12 dönemlerini incelendiğini ve uzlaşma teklif edildiğini, çıkan vergi hesap tablosu ve usulsüzlük cezalarına müteakip 04/12/2015 tarihinde uzlaşmaya davet edilen şirket yetkilisinin uzlaşmayı kabul ettiğini, söz konusu vergiler ve cezaları bakamından 160.205,10 TL bedelli çek tanzim ve keşide edildiğini, çekin süresi içinde ödendiğini, protokol gereği …’ın % 15 ne karşılık 24.030,75 TL, …’in % 35 ne karşılık 56.072 TL, ……’in % 50 ne karşılık 80.102,50 TL ödeyeceklerinin kabul ve taahhüt ettiklerini, davalıların paylarına düşen bedelleri ödemediğin ileri sürerek taraflar arasında tanzim olunan 26/03/2014 tarihli akit protokolü başlıklı belge, ticaret sicil kayıtları, resmi vergi inceleme raporu ile ödeme belgeleri gereğince müvekkilce ödenen 160.205,10 TL den …’ın % 15 payına karşılık …………. TL, …’in % 35 payına karşılık 56.072 TL nın davalılardan ayrı ayrı tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı/Karşı davacı … cevap dilekçesinde özetle; davacı/karşı davalı şirketin borçlarından öncelikle şirket malvarığı ile sorumlu olduğunu ve şirketin borca yetecek edğerde mal varlığı bulunduğunu, davacı/karşı davalı şirkete ait taşınmazlar ve araçların olduğunu, kendisine, davacı/karşı davalı şirketten hisse devri yapılırken eksik ödeme yapıldığını, asıl kendisinin davacı/karşı davalı şirketten alacaklı olduğunu, bu nedenle takas mahsup def’inde bulunduğunu, 01/04/2014 tarihli hesap kesim protokolü gereğince kendisine ……….. plakalı aracın ve ………i dairenin verilmesine, kendisinin de buna karşılık şirkete 50.000 TL ödeme yapılmasının gerektiğini ve bunun 40.000 TL sini aynı gün ödediğini, 10.000 TL borcu kaldığını, kalan borcun …….sinin …… tarihinde ……………… Bankası aracılığıyla ödediğini, buna rağmen…………… plakalı aracın kendisinden alındığını, aracın rayiç değerinin 30.000 TL civarında olduğnuu, kendisinin 5.080 TL borcu düşüldükten sonra kendisinin davacı/karşı davalı şirketten 24.920 TL alacaklı olduğunu, yapılan hesaplamada şirketin sigorta borcunun 274.000 TL olduğunun hesaplanarak şirketten alacağının hesaplandığını, davacı şirketten ayrıldıktan sonra torba yasa indiriminden yararlanıldığını, ilgili vergi borcunun 200.407,36 TL olarak kaldığını, buna göre kendisine 73.593 TL nın ………… tutarında geri ödeme yapılması gerektiğini, sonuçta kendisinin . .. …. tutarında davacı/karşı davalı şirketten alacaklı olduğunu, davacı/karşı davalı şirketin vergi mahkemesine başvuralabileceğini, hukuka aykırı olarak kesilen cezayı iptal ettirebilecekken işin kolayına kaçarak vergi bedelini ödediğini ileri sürmüş ve kendisine karşı açılan davanın reddini, bilirkişi raporu sonucunda devredilmeyen aracın rayiç değerinin hesaplanıp ve şirket defterlerinde devirden sonraki ………. indiriminden payına düşen meblağ için netleşecek rakam belli olduğunda artırmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL olan alacağının davacı taraftan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini, talep kabul görmez ise takas mahsup defi ile davacıya karşı doğabilecek borçlar ile alacaklarının takas mahsup edilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamında davalı …’in davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Asıl dava, davacı şirket tarafından ödendiği ileri sürülen vergi borçlarının 26.03.2015 tarihli protokol uyarınca davalılardan rücuan tahsil talebine, karşı dava ise yine aynı protokol uyarınca davalı -karşı davacı …’ın davacı- karşı davalıdan talep edebileceği bir alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve davacı şirkete ait yasal defter kayıt ve dayanak belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak kök ve ek rapor alınmıştır.
Ümraniye Vergi Dairesince mükellefi olan davacı şirket hakkında ……….. dönemleri yönünden müfettiş incelemesi yaptırıldığı, sonuçta 15.11.2015 tarihli rapor düzenlendiği, rapora göre ; davacı hakkında 213 sayılı VUK nun 352.maddesinin 1.fıkrası uyarınca 2 kat 1.derece usulsüzlük cezasının kesilmesine, ancak ceza uygulaması sırasında aynı Kanunun 336.maddesinin dikkate alınmasına, aynı yasanın 353.maddesi, 30/6.maddesi , 341 ve 344.maddeleri uyarınca vergi ziyaı cezasının kesilmesine karar verildiği, 04.12.2015 tarihinde davacı şirketle vergi denetim kurulu arasında uzlaşma yoluna gidildiği, 87.375,65 TL vergi cezası ve bu ceza üzerinden uygulanacak gecikme faizi yönünden uzlaşıldığı, sonuçta davacı şirketin 160.205,10 TL yi vergi dairesine ödediği anlaşılmıştır.
Davacı şirket vergi dairesine yaptığı bu ödemeyi 01.04.2014 tarihli protokolü dayanak yaparak davalıların payları oranında ödemesini talep etmektedir. Dayanak gösterilen “………. başlıklı protokolün davalılardan …, … ile dava dışı ………. arasında 26.03.2014 tarihinde düzenlenerek imzalanan sözleşmenin ; “hisse devri olarak ortaklardan …, Şirketteki % 50 ortaklık payını …’e devretmiştir. Öncesinde şirketin ortaklık yapısı % 50 …, % 50………..iken devir neticesinde yeni ortaklık payı % 50 …, % 50 ……….. olarak kabul ve tescil ettirilmiştir. Şirket hisselerinin % 50 payını …’e devreden …, devir tarihinden sonraki döneme ait doğmuş ve doğacak olan hiçbir borçtan sorumlu olmayacaktır. Aşağıda imzası bulunan şahıslar iş bu protokol ile bu hususu kabul ettiklerini beyan ederler. Şirket hisse devrinin yapıldığı tarihten önceki döneme ait olan belirsiz (öngörülmeyen) borçların (vergi, …… primi, kaynaklı borçlar) devir tarihinden sonra ortaya çıkması halinde ilgili borç tutarları , % 15 …, % 35 … ve % 50 ……… tarafından belirtilen yüzdelere denk gelecek şekilde tazmin edilecektir. Bu husus taraflarca iş bu protokol ile kabul, beyan ve taahhüt edilmiştir. 26.03.2014 tarihi itibariyle oluşmuş vergi, …….., banka borçları ve satıcıların borçları hesaplanılmış olup, ….. kendi payına ait olan bahsi geçen borçları şirkete ödemiş, bahsi geçen borçlar ile alakası kalmamıştır. Bu borçlardan şirket ortaklarından …… ve … sorumlu olacaklardır. Ancak ortaya çıkabilecek geçmiş dönem borçlarının ödenmesini ve geçmişten gelebilecek belirsiz borçların ödenmesinin teminatı olarak ; öncesinde tapuda ……………… adına kayıtlı iken devir neticesinde % 15 …, % 35 …, % 50 ……..r adına belirtilen oranlara denk gelecek şekilde tapuda kayıtlı olan ………..arsa ve üzerinde yapılacak olan bina ve bağımsız bölümlerin kısmen veya tamamen on yıl boyunca tüm ortakların yazılı onayı olmadan 3. Kişilere satılamayacağı hususunda taraflar anlaşmaya varmışlardır. …” şeklinde düzenlendiği,
Davalı-karşı davacı …’ da karşı davasına 01.04.2014 tarihinde yapılmış protokolü dayanak yapmaktadır. İş bu dayanak protokol 01.04.2014 tarihinde yine protokol başlığı adı altında davalı -karşı davacı ile dava dışı …………. arasında ; “iş bu protokol 01.04.2014 tarihinde……. ortakları ……. ve … arasında olup, …’ın ortaklığından ayrılması ve hesap kesimi adına yapılmıştır….’ın 02.04.2014 tarihi itibariyle hesap kesimi yapılmış ve bu tarih itibariyle şirkete 10.000.00 TL borcu kalmıştır. Hisse devri masrafları kendisine ait olmak üzere, limited ortak devrinden doğan vergi……… tarafından ödenecektir. …, hesap kesimi ile kullanmakta olduğu şirket aracı ve …………..i minipoint’deki 86 nolu daire karşılığı şirkete 50.000.00 TL ödemesine karar verilmiştir. … bu rakamın 40.000.00 TL sini ödemiş olup ……………..si arasında kalan bakiyesini tamamlayacaktır. Bu protokol 01.04.2014 tarihinde aşağıda imzaları bulunan ortaklar (….. …) tarafından karşılıklı kabul edilmiş olup, imzaya bağlanmıştır. ” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Gerek asıl davada gerekse karşı davada alacak taleplerine dayanak yapılan protokollerin davacı şirket ile davalılar ve karşı davalı arasında değil, asıl davanın dayanağı protokolün davalılar ile dava dışı……….. arasında , karşı davanın dayanağı protokolün ise davalı-karşı davacı ile dava dışı …….arasında yapıldığı , bu durumda davacı şirketin , şirkete ait vergi borcunu ödemiş olması nedeniyle davalılara kendisinin taraf olmadığı protokol uyarınca başvuramayacağı, davalı-karşı davacı …’ın da kendisine taahhüt edilen araç yada bedelinin tahsili için bu protokolün tarafı olmayan davacı şirkete başvuramayacağı, dolayısıyla her iki davada da davacı şirketin aktif husumet ehliyeti , karşı davada da karşı davalı şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığı vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntılı gerekçesi yukarıda yazılı olmak üzere;
1.Asıl ve karşı davalının ayrı ayrı REDDİNE,
2.Harçlar Yasası uyarınca;
Asıl davada alınması gereken 35.90 TL karar ve ilam harcının, asıl davada peşin yatırılan 1.367,96 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.332.06 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacı tarafa iadesine,
Karşı davada alınması gereken 35.90 TL karar ve ilam harcından davalı-karşı davacı tarafça yatırılan 29.20 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 6.70 TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3.Asıl ve karşı davada taraflarca yapılan harç ve giderlerin her iki davanın da reddedilmiş olması nedeniyle üzerlerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca ;
Asıl davada davalı- karşı davacı yararına tayin ve taktir edilen 9.158,20 TL nispi vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine,
Birleşen davada aynı tarifenin 10/2.madde hükmü uyarınca davacı-karşı davalı yararına tayin ve takdir edilen 1.000 TL nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde yatırana iadesine,
Dair, asıl davacı karşı davalı vekili ve asıl davalı karşı davacı …’nın vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .