Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/799 E. 2020/544 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/412 Esas
KARAR NO: 2020/379
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2016
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ———– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davalı bankanın ————ay vadeli ticari kredi aldığını, bu kredinin teminatı olarak şirket ortağı ve yetkili olan diğer davacı ————— nolu bağımsız bölüm üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, müvekkili şirketin mali durumunun, diğer müvekkilinin de sağlık sorunlarının çözümü için anılan taşınmazın satılması zaruretinin doğduğunu, müşterinin satış işleminin gerçekleşmesi için ipoteğin kaldırılmasının talep edildiğini, bu yüzden kredi borcunun defaten kapatılmasının gerektiğini, —— ay boyunca kredi taksitlerinin eksiksiz ve zamanında ödenmesine rağmen, davalı banka tarafından ödenmesi gereken —– anapara borcuna ilave olarak “erken ödeme komisyonu” adı altında, —- tarihi itibariyle —– daha ödenmesi gerektiğinin ve kredi kapama bakiyesinin ——- olduğunun ifade edildiğini, anılan komisyonun ana paranın % 34’üne karşılık geldiğini, davalı bankanın güçlü konumundan faydalanarak keyfi olarak sözleşmeden doğan haklarını genişlettiğini ve kötüye kullandığını, müvekkilinin mali durumunu düzeltmesinin tek yolunun söz konusu evin satılması olduğundan davalı bankanın talep ettiği bu parayı —– tarihinde ödeyerek kredi bedelinin kapatıldığını ve müvekkilden fazla ödenen bedelin iadesi amacı ile ————— dosyası ile istirdat davası ikame edildiğini, dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde —– tarihinde davanın kabulü ile müvekkilden haksız olarak tahsil edilen ——— müvekkile ödenmesine karar verildiğini, ancak taraflarınca sehven yapılan bir hata neticesi ile haksız tahsil edilen paranın faizi ile beraber müvekkile iadesi talep edilmediğini, bu nedenledir ki ———– sayılı dosyası ile haksız olarak tahsil edildiği hüküm altına alınan ——– tarihinden dava tarihine kadar olan bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı neticesinde ortaya çıkan —— faiz alacağının davalı bankadan alınarak davacı müvekkile verilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —— havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla davalı tarafın davaya konu faizin dayanağı olan dosyanın henüz kesinleşmemiş olup halen——– olmasından dolayı alacağın henüz kesinleşmediğini, iş bu nedenle huzurdaki davanın açılmasında hukuki bir yarar bulunmadığından davanın reddini talep etmişseler de; davalı tarafın bu talebini kabul etmediklerini, faiz asıl alacağın bir bölümü olmayıp, asıl alacağa bağlı feri nitelikte bir hak olduğundan, huzurdaki davada da taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde araştırılması ve hükmün buna göre verilmesi gerektiğini, ——- sayılı dava dosyasının ———incelemesinde olmasının huzurdaki dava açısından bekletici mesele yapılmasının kabul edilmekte birlikte; davanın hukuki yarar yokluğundan reddi talebi haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, huzurdaki davanın usul ve yasaya uygun olarak süresinde açılmış olduğunu, davalı tarafa ait zamanaşımı itirazı hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, faiz talebine konu erken ödeme komisyonu davalı tarafa —- tarihinde ödenmiş ve huzurdaki dava – yıllık zamanaşımı süresi içinde —– tarihinde açılmış olup;—————sayılı dosyası davalı tarafça tehiri icra talepli olarak temyiz edildiğinden esas alacak da taraflarca tahsil edilmediğini, faiz talepli davanın usul ve yasaya uygun olarak zamanaşımı süresi içinde açılmış olduğundan davalı tarafın beyanlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı tarafın faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği yönündeki iddialarını kabul etmediklerini, dava konusu faiz alacağına bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasının gerekmekte olduğunu, davalı tarafın aksi yöndeki iddialarını kabul etmediklerini, ——- tarihinden dava tarihine kadar olan bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı neticesinde ortaya çıkan ——– faiz alacağının davalı bankadan alınarak davacı müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yana tahmiline, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ——– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ——— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu faizin dayanağı olan dosyanın henüz kesinleşmemiş olup halen ——- olduğundan alacağın henüz kesinleşmediğini, huzurdaki davanın açılmasında “hukuki yarar bulunmadığından” davacının haksız olduğunu, faiz istemine dayanak ————Sayılı dosyasının halen —- incelemesinde olup, faiz isteminin dayanağı alacak da bu davanın konusunu teşkil ettiğinden; huzurdaki dava açısından bekletici mesele yapılmasını, dava konusu faize ilişkin talebin dayanağı ——— Sayılı dosyası ile hükmedilen —- iadesi talepli dava olduğunu, istirdat davalarında uygulanan zamanaşımı 1 yıl olduğundan, —tarihinde ödenerek, —– tarihinde, ödenen paranın iadesi talepli açılan istirdat davası dayanak yapılarak, —— tarihinde açılan faiz istemli davanın kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafından — tarihinden dava tarihine kadar bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı talep edildiğini, müvekkil banka davacı tarafından istirdat davası ile temerrüde düşürülmüş olduğundan faiz işletilecekse dahi, faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğinin, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddinin gerektiğini, davacı tarafından dava dilekçesinde müvekkil banka tarafından tahsil edilen bedelin ———— tarihinden dava tarihine kadar olan bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile talep edildiğini, alacağı kabul anlamına gelmemekle huzurdaki davaya konu alacağa faiz uygulanacaksa dahi bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, uygulanacaksa dahi ticari faiz uygulanması gerektiğini, davanın reddine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu———- havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla haksız ve hukuki yarar olmaksızın ikame edilen davanın öncelikle zamanaşımı sebebiyle reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ——– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde erken ödeme komisyonu adı altında tahsil edilen bedelin faizinin banka tarafından haksız tahsil edilip edilmediği ve bu bedelin iadesinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, davalı tarafından haksız tahsil edilen erken kapama ücretinin faizinin tahsili istemine dayalı alacak davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 131/2 maddesindeki; “İşlemiş faizin ve ceza koşulunun ifasını isteme hakkı sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa, bu faizler ve ceza koşulu istenebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
———- sayılı dosyasının örneğinin mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi — havale tarihli raporunda özetle; ——- tarihleri arası ticari faizin hesabı; asıl alacak —- işlemiş avans faizi — borç toplamı —— olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, —— fatura, —–sevk irsaliyesi, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin davalı bankadan kredi aldığı, diğer davacı ——- ise taşınmazını bu kredinin teminatı olmak üzere ipotek verdiği, davacıların krediyi erken kapatması nedeniyle davalı banka tarafından davacılardan erken kapatma ücreti tahsil edildiği, erken kapatma ücretinin iadesi için davacılar tarafından da davalı banka aleyhine ———- sayılı davasının açıldığı, davanın kabul ile neticelendiği ve —— tarafından verilen onama ve karar düzeltme isteminin reddine ilişkin kararlardan sonra kesinleştiği, söz konusu davada davacı tarafından faiz istenmediği, faizin tahsili için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Faiz her ne kadar asıl alacağın feri nitelikte bir alacak ise de asıl alacaktan ayrı bir davada yalnızca faiz istenmesine engel bir kanun hükmü bulunmaması nedeniyle davacının eldeki davayı açabileceği, davalı tarafça zamanaşımı defiinde bulunulmuş ise de davanın 10 yıllık genel zamanaşımına tabi olması ve bu sürenin geçmemiş olması nedeniyle zamanaşımı defiinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça ————- sayılı davası açılırken fazlaya dair istemlerin saklı tutulduğu, ıslah dilekçesinde fazlaya dair istemlerin saklı tutulmadığı anlaşılmış ise de bu durumun ıslahın davanın tamamen ıslahı olmayıp bedel arttırımı niteliğinde olması nedeniyle ayrı bir dava ile faiz istenmesine engel teşkil etmeyeceği kanaatine varılmıştır. Davacı tarafça davalı bankanın daha önce temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle ———- sayılı davasının açıldığı —– itibariyle davalının temerrüde düştüğü ve bu tarihten ————sayılı dosyasının kesinleştiği —– tarihine kadar geçen dönem için faiz istenebileceği ayrıca iki tarafın da tacir olması ve dava konusunun ticari işleri ile ilgili olması nedeniyle alacağa işleyecek faizin ticari faiz olduğu bu kapsamda davacıların davalı bankadan ——– faiz alacağının bulunduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2—— faiz alacağının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.024,65 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 256,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 768,48 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan ve 29,20 TL başvuru harcı, 256,17 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 160,40 TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 945,77 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/09/2020