Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/745 E. 2021/337 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/745 Esas
KARAR NO : 2021/337
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2016
KARAR TARİHİ: 22/04/2021
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —–havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalının işletmecisi olduğu gemilere tedarikçi hizmeti verildiği ve söz konusu tedarik hizmeti kapsamında müvekkili şirketin alacaklı olduğunu, taraflar arasındaki ——- yıllarındaki ticari ilişkiye istinaden müvekkili şirket tarafından faturalar kesilerek davalı şirkete iletildiğini, davalı şirket tarafından ödemelerin sekteye uğratılması ve yapılmamaya başlandığını, bunun üzerine———- kısmı yönünden icra takibi başlatıldığını, davalı takip borçlusunun icra takibine itiraz ettiği ve eldeki davanın bu sebeple açıldığını davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ——– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ———-havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı yanca verilen hangi hizmete ilişkin hangi tutarların ödenmediği davacı yanca dava dilekçesinde belirtilmediği ve ödenmeyen herhangi bir tutarın da mevcut olmadığını, huzurdaki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine ilişkin hüküm tesis edilmesi gerektiğini, mahkemenin görevli ve yetkili olmadığını, HMK md. 319 mucibince bu aşamadan sonra davacının davasını genişletmesine ve değiştirmesine hiçbir surette muvafakatlerinin olmadığını, yabancı ülkede mukim olan davacı tarafından yabancılık teminat yatırılmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin mazeret bildirerek hüküm duruşmasına katılmadığı anlaşılmıştır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, verilen tedarik hizmeti nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça davalının işleteni olduğu gemiye meyve, sebze, et dayanıklı tüketim malzemesi v.b. Ürünler sağlamak suretiyle tedarik hizmeti verdiği, verilen hizmetin bedelinin ödenmediği iddiasıyla icra takibi başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTKnun 1352.maddesinde: ” “Deniz alacağı”; aşağıda sayılan hususların birinden veya birkaçından doğan istem anlamına gelir: a) Geminin işletilmesinin sebep olduğu zıya veya hasar. b) Geminin işletilmesi ile doğrudan doğruya ilgili olarak karada veya suda meydana gelen can kaybı veya diğer bedensel zararlar. c) Kurtarma faaliyeti veya her türlü kurtarma sözleşmesi, çevre zararı tehdidi oluşturan bir gemi veya gemideki eşya ile ilgili kurtarma faaliyeti için ödenecek özel tazminat. d) Çevreye, kıyı şeridine veya bunlara ilişkin menfaatlere gemi ile verilen zarar ya da zarar verme tehdidi; bu zararı önlemek, sınırlandırmak veya ortadan kaldırmak için alınan önlemler; bu zarar karşılığı ödenecek tazminat; çevrenin eski duruma getirilmesi için fiilen alınan veya alınacak olan makul önlemlerin giderleri; bu zarar ile bağlantılı olarak üçüncü kişilerin uğradığı veya uğrayabileceği kayıplar ve bu bentte belirtilenlere benzer nitelikteki zararlar, giderler veya kayıplar. e) Geminin içinde bulunan veya bulunmuş olan şeyler de dâhil olmak üzere, batmış, enkaz hâline gelmiş, karaya oturmuş veya terkedilmiş olan bir geminin yüzdürülmesi, kaldırılması, çıkartılması, yok edilmesi veya zararsız hâle getirilmesi için yapılan giderler ve harcamalar ile terk edilmiş bir geminin korunması ve gemi adamlarının iaşesi ile ilgili giderler ve harcamalar. f) Bir çarter parti düzenlenmiş olup olmadığına bakılmaksızın, geminin kullanılması veya kiralanması amacıyla yapılmış her türlü sözleşme. g) Bir çarter parti düzenlenmiş olup olmadığına bakılmaksızın, gemide eşya veya yolcu taşınması amacıyla yapılmış her türlü sözleşme. h) Gemide taşınan, bagaj dâhil, eşyaya gelen veya bu eşyaya ilişkin zıya veya hasar. i) Müşterek avarya. j) Römorkaj. k) Kılavuzluk. l) Geminin işletilmesi, yönetimi, korunması veya bakımı için sağlanan eşya, malzeme, kumanya, yakıt, konteynerler dâhil teçhizat ve bu amaçlarla verilen hizmetler. m) Geminin yapımı, yeniden yapımı, onarımı, donatılması ya da geminin niteliğinde değişiklik yapılması. n) Liman, kanal, dok, iskele ve rıhtım, diğer su yolları ile karantina için ödenecek resimlerle diğer paralar. o) Ülkelerine getirilme giderlerini ve onlar adına ödenmesi gereken sosyal sigorta katılma paylarını da içererek, gemi adamlarına, gemide çalışmaları dolayısıyla ödenecek ücretlerle, onlara ödenmesi gereken diğer tutarlara ilişkin istemler. p) Gemi için alınmış krediler dâhil olmak üzere, geminin veya malikinin adına yapılmış harcamalar. r) Geminin maliki tarafından veya onun hesabına ödenecek, karşılıklı sigorta aidatları da dâhil sigorta primleri. s) Geminin maliki tarafından veya onun hesabına gemiye ilişkin olarak ödenecek her türlü komisyon, brokaj veya acente ücretleri. t) Geminin mülkiyeti veya zilyetliğine ilişkin her türlü uyuşmazlık. u) Geminin ortak malikleri arasında çıkan, geminin işletilmesine ya da gemiden sağlanan hasılata ilişkin her türlü uyuşmazlık. v) Gemi rehni, gemi ipoteği veya gemi üzerinde aynı nitelikteki ayni bir yükümlülük. y) Geminin satışına ilişkin bir sözleşmeden kaynaklanan her türlü uyuşmazlık.” denilmekte olup, davacı tarafça verildiği iddia edilen hizmetlerin TTK 1352.maddesi uyarınca deniz alacağı vasfında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Deniz Ticareti ile ilgili ihtilafların çözme görevi 6102 sayılı TTK.nun 5/2 maddesi uyarınca “…. Bir yerde Ticaret davalarına bakan birden çok Asliye Ticaret Mahkemesi varsa iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde —-Asliye Ticaret Mahkemelerinden biri veya birkaçının münhasıran bu kanundan veya diğer kanunlardan doğan Deniz Ticaretine veya Deniz Sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilir.” denilmektedir. —— Asliye Ticaret Mahkemesinin faaliyete geçirildiği, 6102 sayılı TTK. nun 5/2 maddesi gereğince TTK.dan ve diğer kanunlardan doğan Deniz Ticaretine ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirilmiş bulunduğu, davanın konusu uyuşmazlığın ve niteliği itibariyle deniz alacağı iddiasından kaynaklanması nedeniyle ve konu itibariyle davanın deniz ticaretine ilişkin olduğu, bu gibi davalara bakma görevinin mahkememizin görevi kapsamında olmadığı——— görevli olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli———– gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——–Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2021