Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/741 E. 2018/94 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2016/741
KARAR NO : 2018/94

DAVA : Alacak (Acentalık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/01/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 21/06/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı vekili, müvekkilin ülke genelinde….. sözleşmesi imzaladığı bayiler aracılığıyla son tüketiciye …….. satışı ve servis hizmetleri sunduğunu, müvekkil ile davalı arasında 12/03/2015 tarihli ……….. Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme hükümlerinde, davalı bayinin ……… adresinde …….. parselde kayıtlı istasyonda sadece ……. den temin edeceği …… sözleşme süresinin üç yıl olacağının, madde 20 ‘de düzenlenen şartlarla fesh olabileceğinin belirlendiğini, ayrıca madde 21 ile feshin sonuçları ve cezai şartın düzenlendiğini, b fıkrasında ……. bayinin feshe sebebiyet vermesi nedeniyle maruz kaldığı zarar ve satış kaybından dolayı kaldığı karı bayiden talep etme hakkına sahip olduğunu, kar mahrumiyeti hesaplanmasında fesih tarihine kadar olan döneme ilişkin bayinin aylık ortalama…….. alımının esas alınacağının, bir aylık kar mahrumiyeti tutarının ise taraflar arasındaki son fatura tarihindeki ……nin dağıtıcı firmalara uyguladığı satış fiyatı ile ……. bayiye uyguladığı satış fiyatı arasındaki tutarın tespit edilen ortalama aylık satış miktarı ile çarpımı olarak hesaplanacağını, bakiye kar mahrumiyeti tutarının ise hesap edilen bir aylık kar mahrumiyetinin bakiye sözleşme süresi ile kar mahrumiyeti tutarının ise hesap edilen bir aylık kar mahrumiyetinin bakiye sözleşme süresi ile çarpılarak hesap edileceğini, e fıkrasında sözleşmenin fesih tarihindeki 60.000,00 USD kadar cezayı ödemeyi peşinen kabul edildiğini, davalı bayinin Ankara …… Noterliğinin 06/06/2016 tarih ve …… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeye aykırı şekilde herhangi bir sebep belirtmeksizin tek taraflı şekilde fesh ettiğini bildirdiğini beyanla, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin münfesih sayılarak davalının haksız tek taraflı feshine bağlı olarak fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, bayilik sözleşmesinin haksız feshinden doğan sözleşme süresinin hitamına kadarki sürede mahrum kalınan kar mahrumiyeti nedeniyle şimdilik 15.000,00 TL zararın, haksız fesih sebebiyle öngörülen cezai şarttan 40.000,00 TL cezai şart bedelinin, 22.000,00 TL muaccel hale gelen senetler ve 23.000,00 TL bedelli çekin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/02/2017 havale tarihli dilekçesi ile; davaya konu senetler ve çek bakımından davanın takibinde hukuki yarar kalmadığından toplam 22.000,00 TL bedelli olan senetlerin ve 23.000,00 TL bedelli çekin tahsili talebinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekili 25/01/2018 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Davalı şirkete, sözlü yargılama ve hüküm duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı taraftan sözlü yargılama ve hüküm duruşmasına katılan olmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde …… sözleşmesinin davalı tarafından haksız bir şekilde feshedilip edilmediği, davacının kar mahrumiyetinin oluşup oluşmadığı ve cezai şartın bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini ve cezai şartın tahsili davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 121/4. Maddesindeki “Haklı bir sebep olmadan veya üç aylık ihbar süresine uymaksızın sözleşmeyi fesheden taraf, başlanmış işlerin tamamlanmaması sebebiyle diğer tarafın uğradığı zararı tazmin etmek zorundadır.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
12/03/2015 tarihli …. incelendiğinde; tarafların …. ile ………… olduğu, sözleşmenin konusunun ………… kurulu/kurulacak otogaz servis ve satış istasyonunda ………. tarafından sağlanacak otogazın satışı olduğu ve sözleşmenin 21. maddesinde, feshin sonuçları ve cezai şartın düzenlendiği anlaşılmıştır.
23/02/2015 tarihli ……….Sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin davanın tarafları arasında akdedildiği anlaşılmıştır.
Ankara ………. Noterliğinin 06/06/2016 tarih ve ………. yevmiye nolu ihtarnamesi incelendiğinde, davalı ………. tarafından davacı muhatap ………’ne ” Aramızda imzalamış olduğumuz ……… Bayilik Sözleşmesini gördüğüm lüzum üzerine tek taraflı olarak fesh ettiğimi bildiririm.” şeklinde ihtarnamenin gönderildiği ve bu şekilde bayilik sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmıştır.
……… ‘ın 31/03/2017 tarih ve ……… sayılı yazısı ile;…………toptan satış fiyatlarının bildirildiği görülmüştür.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişinin mahkememize sunduğu 18/09/2017 havale tarihli raporunda özetle; taraflar arasında 12/03/2015 tarihinde 3 yıl süreli ………. Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 21/b maddesinde kar mahrumiyetinin hesaplanma şeklinin hüküm altına alındığını, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre, taraflar arasındaki borç alacak ilişkisinin 01/01/2015 sözleşme tarihi olan 12/03/2015 tarihinden önceki bir tarihten başlamış olduğu, 30/09/2016 tarihine kadar devam ettiğini, davacının 30/09/2016 tarihi itibariyle davalıdan 17.818,60 TL alacaklı durumda bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş 06/06/2016 tarihli……. yevmiye numaralı ihtarname ile tek taraflı feshedildiği, sözleşmenin süresi dolmadan davalı tarafından 22 ay önce feshedildiği, yapılan hesaplamalara göre davacının talep edebileceği kar mahrumiyetinin 52.995,36 TL olarak hesaplandığını, cezai şart bedeli olarak 40.000,00 TL talep edildiğini, cezai şart bedelinin mahkemenin takdirinde olduğunu, davacının 22/02/2017 havale tarihli dilekçesinde 22.000,00 TL bedelli senetlerden ve 23.000,00 TL bedelli çekin tahsilinden vazgeçildiğini beyan ettiğini rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için ……… Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat gereği, davalıya usulüne uygun olarak çıkartılan davetiyeye rağmen niza konusu ticari defter ve dayanakların sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, bayilik sözleşmesi, ariyet sözleşmesi, ihtarnameler, ………. kayıtları, bilirkişi raporu iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ………. ‘da kurulmuş/kurulacak ……… İstasyonuna münhasıran ……. tarafından otogaz temini konusunda taraflar arasında sözleşme imzalandığı, bu sözleşmenin bu sözleşmenin bayi…………Tarafından 06/06/2016 tarihinde herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin feshedildiği, fesih ihbarının 08/06/2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, bayilik sözleşmesinde davalı bayiye fesih imkanına ilişkin bir düzenleme olmasa da, bayi tarafından TTK’nun 121/1.maddesine göre sözleşmenin haklı sebeplerle her zaman feshedilmesine imkan bulunduğu, davalı tarafın feshin haklılığını ispatlamayamadığı, bu nedenle sözleşmeye göre sözleşmenin ayakta tutulması gerekirken bu hususa riayet edilmeksizin sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle bayilik sözleşmesinin 21 ‘nci maddesinde düzenlenen cezai şartın şartlarının oluştuğu, talep edilen cezai şart miktarının davalının ekonomik yapısını sarsacak nitelikte olmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, ancak davalı tarafın ticari defterlerini talimat mahkemesine ibraz etmediği, davacı tarafın ticari defterlerine göre ise 22 aylık dönem için 52.995,36 TL kar mahrumiyetinin hesaplandığı, gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, davacı vekilinin çek ve senetlere ilişkin davadan vazgeçmiş olması nedeniyle buna ilişkin dava yönünden açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kar mahrumiyeti ve cezai şarta ilişkin davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Kar mahrumiyeti ve Cezai şarta ilişkin davanın KABULÜNE; 45.000,00 TL tutarlı senet ve çek bedeline ilişkin davanın vazgeçme nedeni ile açılmamış sayılmasına,
2-Dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte 15.000,00 TL kar mahrumiyeti ve 40.000,00 TL cezai şart alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacının fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına,
4- Başlangıçta peşin olarak alınan 1.707,75 TL harcın alınması gerekli olan 3.757,05TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.049,30 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan 232,80 TL posta ve tebligat gideri ve 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.032,80 TL yargılama masrafının, kabul edilen dava değerine oranı sonucu bulunan 568,04 TL yargılama masrafı ile başlangıçta peşin olarak yatırılan 1.707,75 TL peşin harç olmak üzere toplamı 2.225,79 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın vazgeçme nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilen kısmına oranı sonucu bulunan 464,76 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 6.400,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.