Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/740 E. 2019/1059 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/740 Esas
KARAR NO: 2019/1059
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 15/10/2015
KARAR TARİHİ: 07/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketine kasko sigortası ile sigortalı olan —- plaka sayılı araca, davalı — maliki bulunduğu ve diğer davalı —- sevk ve idaresinde bulunan —- plaka sayılı araç ile kusurlu davranışı ile çarparak sigortalı aracın hasarlanmasına sebebiyet verdiğinden davacı sigorta şirketin dava dışı sigortalısına —- TL hasar ödemesi yaptığını, ödenen hasar bedelinin sigortalısının halefi olması nedeniyle hasara sebebiyet veren davalı araç malikinden ve sürücüsünden ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; DAVALININ KENDNİSİNE AİT —– plakalı aracı — tarihli sözleşme ile — Kiralama Hizmetleri adına—– bir yıllığına kiralandığını, kira sözleşmesi nedeniyle müvekkilinin aracının aynı tarihte —-teslim edildiğini, kazanın meydana geldiği tarihte aracın — olduğunu, —- tarihli kira sözleşmesi ile kiracı —–alt kira sözleşmesi yapma hakkı verildiğini davalı —aracı kiralayan kişinin —-olduğunu, kazayapan bu şahsın aracı —-alk tira ile kiraladığını, aracı kiralayan —- tarihli kira sözleşmesi nedeniyle kazada kaynaklanan sorumluluğu üstlendiğini,—- tarafından – yıl süreyle araç kiralandığını ve kazanın olduğu tarihte aracı işleten kişinin dava dışı —- olduğunu, yargıtayın yerleşik içtihatlarında aracı uzun süreli kiralayan kişinin aracı işleten sıfatına sahip olabileceğiğnin belirlendiğini, aracı kiralayan şirket hakkında davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, mahkeme aksi kanatte ise kazanın meydana gelişinde kusurunun bulunmadığının değerlendirilmesi için dosyanın bilirkişiye verilmesini talep edildiğini,meydana gelen kazada davalının kusursuz olduğunu, davanın haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının dava dışı sigortacına kasko poliçesi kapsamında ödediği hasar bedelinin davalılara rücu edip edemeyeceği hususunda olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği; Dava, davacı tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi; 6102 sayılı TTK’nın 1472/1. maddesindeki “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan —- tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre;—- sevk ve idaresindeki — plakalı araç ile — sevk ve idaresindeki—- plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan —- tarafından tanzim edilen— incelendiğinde; poliçenin —- tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının —- olduğu, sigortalanan araç plakasının———–olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından dosyaya sunulan sürücüsüz taşıt kira sözleşmesi başlıklı — tarihli sözleşmenin incelenmesinde; kazaya karışan — plakalı aracın —tarihleri arasında aylık kira bedeli — + KDV olacak şekilde dava dışı ——- kiralandığına ilişkin sözleşme sunulduğu anlaşılmıştır.
Dava dışı—- kayıtlarının celbi için yazılan müzekkereye cevaben ticaret sicil kayıtlarında —— ticaret sicilde kaydının olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce davalı ——- ile kira sözleşmesi yapılıp yapılmadığının tespiti konusunda bir mali müşavir bilirkişi aracılığıyla rapor alınması yönünden dava dışı ———- yılına ilişkin ticari defterlerinin incelemesi yönünde ara karar oluşturulmuş olmasına rağmen defter ibraz edilmediğinden defter incelemesi yapılamadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konusu hakkında bir makine mühendisi ve bir sigortacı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler — tarihli raporlarında özetle;— tarihinde meydana gelen trafik kazasında sürücüsü — sevk ve idaresindeki —- plakalı araç ile davalıya sigortalı park halinde olan —- plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazasında — plakalı araç sürücüsü — kazanın meydana gelmesinde 2918 sayılı KTK 56/1-a kuralını ihlal etmesi nedeniyle tamamen asli kusurlu olduğu, —-plakalı araç sürücüsünün ise aracın park halinde olmasından dolayı kusurunun olmadığı, hasar değerlendirmesi yönünden yapılan incelemede kaza nedeniyle araçta meydana gelen hasarın dosya kapsamında bulunan hasarlı haldeki aracın çekilmiş fotoğrafları araç tamirine ilişkin faturalar incelenmesi ve dosyada mevcut ekspertiz raporuna göre arka tampon, arka panel, bagaj kapağı, sağ – sol far, ön panel, motor kaputu, arka çamurluk, ön tampon ve eklenti aksamlarının yenisi ile değiştirildiği, sol ön direk, orta direk, ön tampon demiri, sağ ön çamurluk kısımlarının onarıldığı, belirtilen bu hasar kalemlerinin kaza sonrası oluşabilecek hasarlara ihtiva ettiği, parça ve işçilik tutarının raiç fiyatlara uygun olduğu, sonuç olarak dava konusu davacıya kaskolu araçta oluşan hasar bedelinin toplam — TL olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizce davalı — kazaya karışan aracı uzun dönem kiraladığını iddia etmesi üzerine davalı—- ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına ve davalı adına kayıtlı —- plakalı aracın dava dışı ——— kiralanıp kiralanmadığı buna ilişkin ticari defter ve kayıtlarında bir kayıt olup olmadığı yönünde bilirkişi ara kararı oluşturulmuş olup, davalı vekili bilirkişi ara kararı üzerine sunmuş olduğu —- tarihli beyan dilekçesi ile —-şirket olmadığı için ticari defterleri bulunmadığını beyan etmiş ve bu nedenle bilirkişi incelemesi yapılamamıştır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan ödeme dekontlarından ve davalının — tarihinde sunmuş olduğu beyan dilekçesinde anlaşıldığı üzere, davacı tarafın kaza nedeniyle sigortalısına – tarihinde – TL, yine -tarihinde – TL ödemenin —- TL lik kısmının sigortalısına ödendiği ve yine — tarihinde- TL ödediği, ödemeler toplamının – TL olduğu, davacı talebinin ise– TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı —- vekili uzun dönem araç kiralama sözleşmesi nedeniyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
“Dava konusu olayda, kaza tarihi — olup aracın — tarihli—- ile dava dışı —kiralandığı ve — tarihli———- kiracı dava dışı şirkete teslim edildiği anlaşılmaktadır.
Söz konusu sözleşme ile aracı kiralayan ve kiracı arasında aracın kullanımına ve tarafların hak ve yükümlülüklerine ilişkin kurallar belirlenmiştir. Sözleşme hükümlerinin incelenmesinden aracın kazanın meydana geldiği tarihte kiralayanı olan maliki davalı şirketin araç üzerinde fiili hakimiyetinin bulunduğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığı görülmektedir. Davacı tarafından da kaza tarihinde aracın davalının fiili hakimiyeti altında olduğuna ilişkin bir delil dosyaya sunulabilmiş değildir. Davalı şirket tarafından kiralama sözleşmesinin damga vergisinin———– maliyeye yatırılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu da kiralama sözleşmesinin gerçek bir sözleşme olduğunu göstermektedir.
Buna göre; meydana gelen trafik kazasına karışan —- plakalı araç davalı şirket adına kayıtlı ise de; — tarihli ——- ile dava dışı —- kiralandığı ve —- tarihli —- ile kiracı dava dışı şirkete teslim edildiği, kiralama sözleşmesinin damga vergisinin davalı şirket tarafından maliyeye yatırıldığı, davalı şirketin faaliyet konusu itibariyle araç kiralama işi yaptığı, aracın fiili tasarrufunun kiralayan şirkete devredildiği diğer bir ifadeyle, aracın kaza tarihinde davalı şirketin fiilen hakimiyeti altında bulunduğuna ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, bu nedenle kaza tarihi itibariyle davalı şirketin işleten sıfatının kalmadığı, hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır.” ——-
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Kasko Poliçesi ve Hasar Dosyası, Eksper Raporu, ödeme dekontu, Bilirkişi raporu, araç kira sözleşmesi, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;—- tarihinde sürücü— işleteni – olan — plakalı araç ile davacıya kaskolu —- plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazasında davacıya kaskolu araçta hasar oluştuğu, oluşan bu hasar nedeniyle davacının sigortalısına —-TL ödeme yaptığı, kazanın meydana gelmesinden davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu davalılara ait —– plakalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğu, davalıya kaskolu aracın park halinde olması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun olmadığı, alınan bilirkişi raporuna göre kaza nedeniyle araçta meydana gelen hasar bedelinin — TL olduğu ve araçta oluşan hasar, parça ve işçilik tutarının rayiç fiyatlara uygun olduğu, davalı ——- aracın dava dışı —— uzun dönem araç kiralama sözleşmesi ile kiralandığını iddia etmiş ve kira sözleşmesini dosyaya sunarak husumet yokluğundan davanın reddini talep etmiş ise de araç kira sözleşmesinin kaza tarihinde —- kiralanıp kiralanmadığının, sözleşme altındaki imzanın —– ait olup olmadığının tespit edilemediği, araç kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin —- TL olarak kararlaştırıldığı, yapılan kira sözleşmesinin ticari nitelikte bir sözleşme olduğu anlaşıldığından, araç kira sözleşmesine ilişkin davalı —- dava dışı —– ticari kayıtlarında kira sözleşmesi ile ilgili bir kayıt olup olmadığının tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ise de davalı—- beyan dilekçesi ile tacir olmadığından ticari defterleri olmadığını beyan ettiği, kira sözleşmesinin gerçek olduğunun ve kaza -tarihinden yapıldığının davalı—- tarafından ispatlanamadığı yukarıda emsal teşkil eden — kararına göre davalı——tarafından kiralama sözleşmesinin damga vergisinin maliyeye yatırıldığına ilişkin bir delil de sunulmadığı ve kira sözleşmesinin gerçek olduğunun ispatlanamadığı, anlaşılmakla davalı sürücü —- ile birlikte araç işleteni davalı —- de kaza nedeniyle davalıya kaskolu araçta oluşan hasar bedelinden haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KABULÜ ile; —- TL nin ödeme tarihi olan —- tarihinden itibaren, — TL nin ödeme tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam —- TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan — TL harcın alınması gerekli olan – TL harçtan mahsubu ile bakiye —- TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç —- TL, posta ve tebligat gideri- TL, bilirkişi ücreti -TL, olmak üzere toplam —- TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalı vekilinden alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/11/2019