Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/725 E. 2021/754 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/725 Esas
KARAR NO : 2021/754
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/06/2016
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müşteri şikayetleri netiçesinde, —–şubesinde hesapları bulunan bir kısım müşteriye ait —– kayıtlı bilgilerin, internet üzerinden gerçekleşen dolandırıcılığa konu edildiği, hesapların boşaltıldığı, yapılan soruşturma ve teftiş neticesinde, , dolandırıcılığa konu edilen hesaplara ilişkin tüm müşteri bilgilerine sadece — tarafından ulaşıldığı tespit edildiğini, yine — tarihinde dava dışı —- incelemesi esnasında yazılı olarak, müvekkil — verildiği, ağabeyinin de diğer 3. Kişilere bu bilgileri ilettiğini itiraf ettiğini,—- dosyasından suç duyurusunda bulunulmuş olup, sözkonusu soruşturmanın halen devam ettiğini, devam eden soruşturma da , şüpheliler —-alınmış olup, — tarafından, ifadesinde ; müvekkil —- hesap bilgilerinin, kardeşi ——- bilgilere karşılık para aldığı, müşteri bilgilerini verdiği Şahıs tarafından, bilgilerini aldığı kişilerin hesaplarını boşaltarak alacağını tahsil edeceğini söylediği” açıkça ifade edilmiştir. Yine —– tarafından, dosyada mevcut ifadelerinde de “ abisinin paraya sıkışması nedeniyle kendisine yardımcı olmasını istediğini ve — bu nedenle müşterilere ait bilgileri abisine verdiğini “ açıkça ikrar edildiğini, kadı ki —-dosyasında, şikayet dilekçemiz ekinde ibraz etiiğimiz müfettiş raporu ve ekli belgelerden — tarafından, müvekkil —- müşterilerine ait hesaplara ilişkin bilgileri kullanan tek mensubun —– olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir. yine dosya içerisinde mevcut Bankamız müfettişlerince düzenlenen soruşlurma raporunda bizzat —- tarafından verilen ifade de , “Bankamız müşterilerinin, bilgilerini, —– verdiğini itiraf ettiği” buna ilaveten ; Ağabeyinin maddi durumunun kötü olduğu , ağabeyinin, müşteri hesaplarından internet bankacılığı kullanarak para alabilen kişilerle tanışması üzerine kendisine müşteri bilgilerini temin edip edemeyeceğini sorduğunu, bir gün temdit gören vadeli hesap listesindeki müşterilerin bilgilerini, —- bastırmak süreliyle aldığını ve ağabeyine verdiğini, açıkça ifade etmiştir. Bu nedenle , davalının eylemi nedeniyle müvekkil Banka tarafından müşterilere ödenmek zorunda kalınan tutarların tahsilini teminen,—— takip başlatılmıştır. Davalı-borçlu sözkonusu takibe vekili aracılığı ile itiraz ederek , borcun aslı ile işletilen faize itirazda bulunmuştur. Takibimizin ve davamızın haklılığı gerek soruşturma dosyası gerekse Bankamız kayıtları incelendiğinde görülecek olup, belirtilen sebeplerle ve yargılama sırasında çıkacak diğer nedenlerle haksız, hukuka aykırı ve kötüniyetli olarak yapılan davalı itirazlarının iptaline takibin deyamına ve borçlunun % 20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, masrafların davalı üzerine bırakılmasma Karar verilmesini talep etme zorunluluğu doğmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil davalı aleyhine,davalı banka tarafından—– ilamsız takiplerde ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiğini, Hukuka,yasaya ve hakkaniyete aykırı olarak açılım davanın reddini talep ettiklerini, Davalı müvekkilin kız kardeşi ve aynı zamanda davacı bankada memur olan —— davacı banka mülettişlerince yapılan soruşturmada tehdite yaran baskılar sonucu, aleyhine yapılan suçlamaların bir kısmını zorla kabul etmek zorunda kalmış ve bu sırada bu bilgilerin bir kısmmı davacı müvekkille paylaştığını söylemek zorunda bırakılmıştır.Sonradan gerek müvekkil ve gerekse 3. Şahıs —- dosyası ve buna bağlı olarak açılan —-dosyasında verdikleri ifadelerde—– müfettiş ifadelerinin tehdit ve zor altında alındığını ve hu iladelerinin büyük bir kısmını kabul etmediğini,—- ise kız kardeşinin kendisine ulaştırdığını söylediği bilgileri hiçbir şekilde suç teşkil edecek biçimde kullanmadığını açıkça beyan etmiştir. Davaya temel teşkil eden —-dosyası celp edilip incelendiğinde, —– sızdırdığı söylenen bilgilerin dolandırıcılık yoluyla bankanın zararına kullanıldığı ilişkin bu güne kadar tek bir somut illiyet bağı kurulamamıştır. Nitekim ,gerek uzun süren soruşturma ve kovuşturma aşamalarında müvcekkilden dolayı mağdur olduğunu ileri süren tek hir mağdur banka müşterisi ifadesi ve tanık teşhisi de bulunmamaktadır. kaldı ki çeşitli basın ve yayın organlarında yer aktığı gibi çeşitli tarihlerde banka hesaplarına internet şifrelerini kırmak suretiyle dolacdırıcılık yapan çok sayıda suç şebekesinin varlığı gerçeği karşısında , davacı bankanın uğradığını söylediği zararlara, doğrudan davalının verdiği içeriği belirsiz bilgilerim yol açtığını gösterir gerek dosyamızda ve gerekse ceza dosyası içeriğinde tek bir somut kanıtta bulunmamaktadır. Bütün bu gerçek durum karşısında davamızda —–dosyasının sonucunun maddi gerçeği ortaya çıkaracağı gerekçesi ile bu davanın bekletici mesele kabul edilmesini talep ediyoruz. Davacı taralın açtığı bu davadaki alacak talebi ve su konudaki iddialar , davacının şahıs ——sayılı davadaki iddialarla tıpatıp aynı iddialardır.Bu durum mükerrer tahsilat sonucu doğuracaktır. Mükerrerlik nedeni ile davaımı reddi gerektiğini talep ediyoruz. Davacı tarafça açıkça belirtildiği gibi ,davada ödenmesi istenen zarar somut olmayan belirsiz bir alacak şeklindedir. —— göre bu yargılama sonucunda belirlenecek alacaklara icra inkar tazminatı uygulurnamaz.Bu nedenle davacının icra inkar tazminatı lalebinin de reddini talep etmekteyiz.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalı bankanın çalışanı ——- tarafından davacı banka müşterilerine ait bilgilerin davalı banka çalışanı—abisi olan davalı ———- vermesi sonucu işbu bilgilerin kullanılarak internet üzerinden dolandırıcılığa konu edilmesi ve davacı banka müşterilerine ait hesaplardan para çekilmesi nedeniyle banka tarafından müşterilerine ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırır. Dava şartının bulunmaması halinde dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. —–
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır.—-
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.—-
Mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır.—-
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kamumda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava sözkoııusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.
——- Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Dava dilekçesindeki davacının beyanlarından da anlaşılacağı üzere davalının davacı banka müşterilerine ait bilgilerle internet bankacılığı üzerinden davacı banka müşterilerinin hesaplarından para çekildiği ve ödenen ve çekilen bu paraların davacı banka tarafından davalıdan tazmininin talep edildiği, davalının davacı banka ile bir kredi sözleşmesi imzalamadığı,davalı banka ile aralarında bir ticari ilişki olmadığı, davalı tacir olmadığı gibi davanın bankacılık işleminden kaynaklanmayan internet bankacılığı üzerinden yapılan dolandırıcılık olduğu ve haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olduğu, davanın mutlak ticari niteliği bulunmadığı haksız fiil nedeniyle oluşan zararın tahsilini talep ettiği açıktır.
Dava, davacıya ait banka hesaplarındaki paranın bilgisi dışında çekilmesi nedeniyle kar payının tahsili ve manevi tazminata ilişkindir.——– davacı ile davalı banka arasında, davacı şahıs adına sahte kimlik belgesi kullanılarak kredi kartı tahsis edilerek para çekildiği, eylemin haksız fiilden kaynaklandığı, davacının tüketici olduğu, tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve bu karar istinaf yoluna başvurmaksızın kesinleşmiştir.
——- ise, davacının kimlik bilgilerinin kullanılmak suretiyle davalı bankadaki hesabından paralarının çekilmesi nedeniyle iadesinin talep edildiği, paralarının çekilmesine ilişkin sözleşme bulunmadığı, haksız fiil hükümlerine göre d eğerlendirme yapılması gerektiği, işlemin bir tüketici uyuşmazlığı olmadığı, dava dışı 3. şahsın hukuka uygun olmayan eylemin kaynaklanan istirdat davası olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir.
Somut olayda, davacının kimlik bilgileri kullanılarak sahte kimlik belgesi tanzim edildiği, sahte kimlik belgesin dayanılarak davalı bankadaki hesaplarından davacının —–çekildiği, davacının hesaplarından çekilen paranın haksız fiil tarihinden itibaren hesaplanacak kar payı ile birlikte manevi tazminat talep ettiği, davacı tacir olmadığı gibi, davanın bankacılık işleminden kaynaklanmayan, banka memurunun dikkatsizliği ve hatasından kaynaklanan haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olduğu, davanın mutlak ticari nitelikte bulunmadığı, karşı görevsizlik veren mahkemeler arasında Asliye Hukuk Mahkemesi bulunmasa da görev hususunun kamu düzeninden olduğu, görevli mahkemenin resen belirlenebileceği anlaşıldığından, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince —– nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE –gününde oy birliğiyle karar verildi.——-
Davanın —– dava niteliği bulunmadığından mahkememiz görevli olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğından davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ——- NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2021