Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/665 E. 2018/618 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/665 Esas
KARAR NO : 2018/618

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2016
KARAR TARİHİ : 24/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının aleyhlerinde İstanbul Anadolu …….İcra Müdürlüğü’nün 2015/10655 Esas sayılı dosyası ile başlattığı icra takibinde, takibe konu senedin, müvekkilin hür ve özgür iradesinin sakatlanması sonucunda alındığını ve bu nedenle senedin geçersiz olduğunu,Davalının aleyhlerine başlattığı icra takibinde ödeme emrinin taraflarına tebliğ tarihi olan 03.06.2015 tarihi itibariyle haberdar olunduğunu ve 1 yıllık yasal süre içerisinde senede karşı itirazlarını sürdürdüklerini, Davalının 110 000,00 TL lik senedi takibe koyduğu İstanbul Anadolu ……İcra Müdürlüğü’nün 2015/6141 Esas sayılı dosyasına (Daha sonra İstanbul Anadolu ………İcra Müdürlüğü’nün 2015/671 Esas sayılı dosyası olmuştur.) karşı açtıkları davanın İstanbul Anadolu ……..Ticaret Mahkemesi’nin 2016/605 Esas sayılı dosyası ile devam etmekte olduğunu. İstanbul Anadolu …..İcra Müdürlüğü’nün 2014/14429 Esas sayılı dosyasında davalının alacaklı sıfatıyla, müvekkilin de aynı zamanda muhasebe işlerini tutmakla görevli olan…….. ise borçlu sıfatıyla bulunduğunu. Davalı, …….. tarihinde İstanbul Anadolu ……..İcra Müdürlüğü’nün 2014/14429 Esas sayılı dosyasından haciz yapmak maksadıyla ……. …….ya ait “ …………. Maltepe/İST.” adresinde bulunan büroya geldiğini. O sırada müvekkilin de muhasebecisini ziyaret etmek maksadıyla haciz mahalline geldiği sırada, ……… ya kefil olması halinde haciz işlemine son verileceği yönünde davalı tarafın müvekkile de haciz baskısı yapıldığını ve müvekkilin 110 000,00 TL bedelli ve 20 000,00 TL bedelli iki adet senede imza atmak zorunda bırakıldığını. Davalının takibe konu senetlerin bir kısmını …….isimli kişiden tahsil ettiğini, tahsil edemediği kısmı için aleyhlerinde icra takibi yapıldığını, Müvekkilin, nihayetinde kefil olmayı kabul ettiğini. Fakat haciz baskısıyla, haciz mahallinde yaşanan telaş ve panik havası içerisinde müvekkilin yanıltıldığını, davalı tarafça müvekkilin iradesinin sakatlandığını ve bu sırada müvekkilin, telaş gerçekte yapmak istemediği bir sözleşme yapmak zorunda bırakıldığını. Müvekkilin olay ile ilgili………. Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu, olayın tamamen hukuk uyuşmazlığı içerisinde kaldığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiğini. Müvekkil, davalıdan mal veya nakit para almadığını. Müvekkilin davalı ile hiçbir alışverişi olmadığını. Yukarıda izah edilen nedenlerle; Müvekkilin kefalet sözleşmesi kurma iradesinin davalı tarafça kötüye kullanılması ve müvekkilin gerçekte istemediği bir hukuki işlem yapmaya neden olunması nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarına karar verilmesini Müvekkilin mağduriyetine neden olmamak adına İİK. 72/3 gereğince, teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve dosyaya yatacak olan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kambiyo evraklarında TTK 688 ve devamında da belirtildiği gibi mücerretlik ve soyut ilişkinin esas olduğunu. Davacı tarafın müvekkile 20.000,00 TL meblağlı bono verdiğini.​ Davacı tarafça verilen bononun taraflarınca icra takibine konduğunu ve İstanbul Anadolu …….İcra Müdürlüğünün 2015/10655 E sayılı dosyasıyla davacı hakkında icra takibi başlatıldığını.Davacı tarafça ödeme emrine karşı herhamgi bir itiraz olmadığını ve İİK da belirtilen itiraz ve şikayet sürelerinin geçtiğini.​Davacı taraf,davayı tanık ve sözlü beyanlarla sürdürme çabasında olduğunu. HMK 200 ve 201 de hem senede karşı senetle ispat kuralı yer almakta olduğunu.Hem de 201 de senede karşı tanıkla ispat yasağı olduğunu. Davacı tarafın tanık deliline muvaffakatlerinin olmadığını. İspat yükünün davacıda olduğunu, Davacı tarafın iddiaları asılsız olduğunu​ Kötü niyetli davacının davasının reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DAVA :İİK72/3. Maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan Menfi Tespit davasıdır
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava açıldığı tarihte yazılı yargılama usulüne tabii olup, usulünce taraf teşkili sağlanmış, dilekçeler aşaması tamamlanmış, HMK 140 maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı yapılıp uyuşmazlıklar tesbit edildikten sonra tahkikat aşamasında deliller toplanıp tahkikat sonlandırılarak dava sonuçlandırılmıştır.
İstanbul Anadolu ………..İcra Dairesinin 2015/10655 Esas sayılı icra dosyası dosya içerisine celp edilmiş yapılan incelemede; davalı takip alacaklısının davacı aleyhine 20.000,00TL asıl alacak 1.708,49TL işlemiş faiz 60,00TL komisyon alacağı olmak üzere toplam 21.768,49TL alacak yönünden keşidecisi davacının lehtarı davalı olan 20/08/2014 vade tarihli ………. bedelli senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı ve takibin derdest olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu……….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/605 esas sayılı dava dosyası dosya içerisine celp edilmiş, yapılan incelemede davacının davalı aleyhine İstanbul Anadolu …………İcra Müdürlüğünün 2015/671 Esas sayılı icra takibine konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası olduğu, davanın taraflarının mahkememiz davası ile aynı fakat konusunun farklı bir senet ve icra takibine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu ………Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/605 Esas sayılı dosyası içerisinde bulunan İstanbul Anadolu ……..İcra Dairesi’nin 2014/14429 Esas sayılı icra dosyasının 28/09/2017 tarihli duruşmada yapılan inceleme neticesinde, 24/07/2014 tarihli haciz tutanağında ………TC kimlik nolu şahsın kefil olmak istediğine yönelik beyanda bulunduğu ancak akabinde vazgeçip mahalden ayrıldığına dair bilgi yazıldığı, haciz tutanağında yazılan TC kimlik numarasının davacıya ait olduğu hususu anlaşılmıştır.
……….Başsavcılığının 2015/111154 soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş yapılan incelemede, davacının davaya ve takibe konu senet nedeniyle davalı … ve dava dışı………hakkında kefil olarak imza attığı senedin takibe konulması nedeniyle yapmış olduğu şikayet hakkında şüphelilerin eylemlerinin herhangi bir suça temas etmemesi ve ihtilafın özel hukuk alanı içerisinde çözülmesi gerekli hukuki ihtilaf kapsamında kaldığından bahisle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği ve davacı vekilinin 24/05/2018 tarihindeki duruşmadaki beyanından verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık; Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu ………… İcra Dairesinin 2015/10655 Esas sayılı icra dosyasında takibe konu 20/08/2014 ödeme, ………… düzenleme tarihli senedin İst. Anadolu ……….. İcra Dairesinin 2014/14429 Esas sayılı icra dosyasındaki takip borçlusunun haciz baskısı altında olması nedeniyle davacının kefalet sözleşmesi kurma iradesi kötüyü kullanılarak senedi imzalayıp imzalamadığı ve bu senetten sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dava niteliği itibari ile İİK 72/3 maddesinde düzenlenen Menfi Tespit davası olup, kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü kıymetli evrakta hak iddia eden davalı tarafta ise, somut olayda davacı icra takibi ve davaya konu senedin İstanbul Anadolu ………….İcra Dairesi’nin 2014/14428 Esas sayılı icra dosyasında takip borçlusunun haciz baskısı altında olması nedeniyle davacının kefalet sözleşmesi kurma iradesinin kötüye kullanılarak senet imzaladığı iddiası ile borçlu olmadığının tesbitini talep etmiş olmakla, davacının iddia ettiği husus yönünden ispat külfeti davacı üzerindedir.
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde , davacının takibe konu senet ile ilgili davalı hakkında yapmış olduğu, kefil olarak imza attığı senedin takibe konulması nedeniyle yapmış olduğu şikayet hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davacının davacının kefil olarak senet imzaladığına dair İstanbul Anadolu ………İcra Dairesi’nin 2014/14428 Esas sayılı icra dosyasının haciz tutanağında herhangi bir açıklama bulunmadığı gibi davacının düzenleyici olarak imzaladığı talep ve davaya konu senet metninde davacının kefil olduğuna dair herhangi bir ibare bulunmadığı gibi davacı dosya kapsamındaki delillerle İstanbul Anadolu ………..İcra Dairesi’nin 2014/14428 Esas sayılı icra dosyasındaki takip borçlusunun haciz baskısı altında olması nedeniyle kefalet sözleşmesi kurulması iradesinin kötüye kullanıldığı yönündeki iddiasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın REDDİNE,
Kötü niyet tazminatı yönünden; İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasının alacaklı lehine sonuçlanması halinde, aynı Yasanın 72/4 maddesi uyarınca alacaklı lehine tazminata hükmedilebilmesi için, alacaklının mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle alacağını geç almış bulunmaktan dolayı zarara uğramış olması gerekir. Mahkememizce davada verilen ve uygulanan bir ihtiyati tedbir kararı bulunmadığından İİK 72/4 maddesinde düzenlenen yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-DAVANIN REDDİNE ,
2-Davalı vekilinin İİK 67 Maddesinde düzenlenen yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebini REDDİNE,
3- Dava açılırken davacı tarafından peşin olarak alınan 371,76 TL harçtan alınması gerekli olan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 335,86 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iade edilmesine,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan……… Uyarınca 2.612,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Bakiye gider avansının HMK 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
Karar verildi.
Taraf vekillerinin yüzüne karşı , Gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren HMK 345 maddesi uyarınca yasal iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı..