Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/62 E. 2020/640 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/62 Esas
KARAR NO : 2020/640
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/01/2016
KARAR TARİHİ: 24/11/2020
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davacı —- tarihinde kardeşi—– birlikte yaşadıkları ikametlerinin mutfağında bulunan tüpü ocağı bağlamak istedikleri sırada, tüpün kapağının açılması nedeni ile meydana gelen gaz sızıntısının ortam ısısının etkisi ile patlamaya yol açması nedeni ile kardeşi olan —- annesi —– kaybettiğini ve kendisi de iş bu elim kaza sebebi ile ağır yaralandığını, olay ile ilgili olarak ——soruşturması ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, soruşturma aşamasında toplanan delillerden —– göre; mutfakta kullanılan —– sızan gazın yan odada yanan sobanın içerisindeki ısıya teması neticesinde patlamanın gerçekleştiğinin rapor edildiğini, yine Olay Yeri İnceleme Raporunda ise; —- markasız —-bulunduğu ve de markasız olan tüpün halen daha gaz kaçırdığının tespit edildiğinin rapor edildiğini, davacının soruşturma aşamasında vermiş olduğu ifade de ise, mutfak tüpünün —– ocağa bağlanması esnasında söz konusu olayın meydana geldiğinin belirtildiğini, davacıya kaza sebebi ile %21 oranında daimi sakatlık olduğuna dair maluliyet raporu verildiğini, davacının maluliyetine neden olan kaza, —- markası tespit edilemeyen piknik tüplerinden sızan gaz neticesinde meydana geldiğini, her iki tüpün de infilak ettiğini, iş bu nedenle davacının meydana gelen zararının tazmini için, — davalı ——- poliçe numarası ile sigortalı olduğundan, davalı sigortaya —- tarihinde başvurularak davacının zararının tanzimi istenmiş ise de; verilen cevabı yazıda; “patlamanın piknik tüpünden meydana geldiği, olay yeri inceleme raporunda halen daha gaz sızıntısının devam ettiğinin tespit edildiği, piknik tüpünün başlık kısmının ise iki katlı kullanılmayan ikametin merdivenlerinde erimiş vaziyette bulunduğunun tespit edildiği” iş bu nedenle patlamanın markası tespit edilemeyen piknik tüpünden ileri geldiği gerekçesi ile sorumluluklarının olmadığı ileri sürüldüğünü, yine markası tespit edilemeyen piknik tüpü açısından da; davalı —- başvuru yapılmış ancak davalı Kurum tarafından —- tarihinde verilen cevabı yazıda; “patlamanın mutfakta bulunan —– meydana geldiği, piknik tüpünün ise muhtemelen patlamanın etkisi ile hasar gördüğü, piknik tüpünün olaya neden olmadığı,—– üretici firmalarının da sorumluluklarını gerektirecek bir durum bulunmadığı” belirtilerek taleplerinin karşılanmasının mümkün olmadığının belirtildiğini, Davalı—- tarihinde, davalı—- tarihinde temerrüde düştüğünü, davacının sürekli iş görmezliğe ilişkin zararının belirsiz alacak davası (HMK m.107) hükümlerine göre belirlenerek —– davalılar yönünden poliçe limit ile sınırlı olmak kaydı ile temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- Mahkememize sunduğu—— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: dava konusu kaza sebebiyle müvekkil kurumun sorumluluğu 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu madde 14 ve yönetmelik kapsamında olduğunu, kuruma karşı açılan davalardan genel yetki kurallarının geçerli olduğunu, dava konusu olayda sorumlu firma ve sebepler tamamen farklı olup diğer davalı —– müvekkil kurum arasında dava arkadaşlığı bulunmadığını, bu kapsamda müvekkile karşı açılan davanın tefrik edilmesi gerektiğini, Zira müvekkil kurumun adresinin —- olup davalının ikametgahı mahkemesi kuralı gereği davanın yetkili —– açılması gerektiğini, davacılar tarafından alınmış ödemeler ve açılmış tüm dava bilgilerinin bildirilmesi gerektiğini, bu hususta davacı tarafa kesin süre verilmesini, müvekkil kurumun sorumluluğu için ön şartı zorunlu poliçenin yapılmadığının tespiti halinde söz konusu olacağını,” … yönetmeliği; hesaba başvurulabilecek haller ; MADDE 9 (1) Hesaba zorunlu sigortalara ilişkin olarak; Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, başvurulabilir.” Oysa dava konusu olayda —- nezdinde yapılmış poliçe mevcut olduğundan dava konusu olayda müvekkil kurumun sorumluluğunun söz konusu olamadığını, Dava konusu olayın sebebi mutfak tüpünün takılması esnasında yapılan hatalı bağlantıdan kaynaklandığının tespit edildiğini, olay ile ilgili olarak ——–kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, soruşturma aşamasında toplanan delillerden ———– göre; “mutfakta kullanılan ——sızan gazın yan odada yanan sobanın içerisindeki ısıya teması neticesinde patlamanın gerçekleştiği” rapor edildiğini, yine aynı soruşturma dosyasında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda “Şüpheli —- kardeşi — ile birlikte ikametlerinin mutfağında bulunan tüpü ocağa bağlamaya çalıştıkları evin mutfağının yanında bulunan odada ise yanmakta olan sobanın bulunduğu, bağlantı esnasında tüpün kapağının açıldığı, ancak —— temas etmesi sonucu önce patlama olduğu sonra yangın çıktığı” dolayısıyla olayın meydana gelmesinde mutfakta bulunan —— marka tüpün bağlantısı esnasında meydana geldiği bizzat olayı yaşayan davacı tarafından ilk ifadelerde de ifade edildiğini, bu halde olay sebep sorumluluğu bakımından —– bağlantısı esnasında yangın ve zararın oluştuğunu, bu sorumluluk ——tarafından poliçelendirildiğinden müvekkil kurum sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, olay sonrası tespitler ve ifadelerle küçük piknik tüpünün herhangi bir şekilde sebebiyet vermediğinin anlaşıldığını, bir an için yangına piknik tüpünün sebep olduğu varsayılsa dahi olayın gerçekleşmesinde davacının asli derecede kusurunun söz konusu olduğunu, bu halde alacaklı ve borçlar sıfatlarının birleştiğini, davanın her halde müvekkil kurum bakımından reddi gerektiğini, Müvekkil —– kanundan kaynaklı sigorta şirketlerinden farklı olarak kusurlu kişilere rücu hakkı düzenlendiğini, bu halde alacaklılık ve borçluluk sıfatlarının birleşmesi olgusunun hukuki sonuç ve mahiyetine ilişkin olduğunu, davacının maluliyet oranının ispatlanması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının yaşadığı evde meydana gelen gaz patlamasına hangi tüpün sebep olduğu, davacının kusurlu bulunup bulunmadığı ve davalıların meydana gelen zararda sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve/veya daimi iş göremezlik, tedavi ve bakıcı giderleri tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan —- numaralı sigortalısı —adına hasar dosyası açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan — ekiplerince tanzim edilen olay yeri inceleme raporuna göre; davaya konu tüpün—- ait olduğunun belirtildiği, söz konusu olay yeri inceleme ekibince yapılan fotoğraflamada tüpün —-görüldüğü anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti — havale tarihli raporunda özetle; meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığını, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğunu, dava konusu olayda patlamaya konu tüp gazın üzerinde —yazısının bulunduğunu, Standartlara uygun üretilen — çalışan cihazların yüksek emniyet katsayıları ile tasarlanmakta ve güvenlik ekipmanları ile donatılmış olduğunu, bu kapsamda patlamanın odada sobanın bulunması ve kaçak gazın ateşle birleşmesi neticesinde meydana geldiğini, ——- firmaların doldurdukları ve doldurttukları ve yetkili bayileri aracılığı ile doğrudan tüketiciye intikal ettirdikleri tüpleri kullanmak üzere bulundurdukları yerlerde infilaki, gaz kaçırması, yangın çıkarması, sonucu —- verecekleri bedeni ve maddi zararlara karşı sorumluluklarını teminat altına alınır—- bulunduğunu, bu nedenle söz konusu olayın sigorta teminatı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, beyan ve rapor etmiştirler.
—– MALULİYET raporuna göre;—- —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, —– —- hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği ——- —- oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme süresinin —tarihinden itibaren —aya kadar uzayabileceğini, iyileşme süreci içerisinde ilk —- başka birisinin bakımına ihtiyaç duyabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişi —–havale tarihli raporunda özetle; davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının —-olduğunu, temerrüt başlangıcının davalı … —-yönünden —- yönünden ise —– tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
—– bu sigortanın kapsamını belirleyen 1 nci maddesi “bu sigorta,—— firmaların doldurdukları veya doldurttukları ve yetkili bayileri vasıtasıyla veya doğrudan doğruya tüketiciye intikal ettirdikleri tüplerin kullanılmak üzere bulunduruldukları yerlerde infilakı, gaz kaçırması,yangın çıkarması sonucu kusurları olsun veya olmasın 3 ncü şahıslara verecekleri bedeni ve maddi zararlara karşı sorumluluklarını——” hükmünü haiz olup, 1/son maddesi de “…zarar meydana geldiğinde sigorta ettirenin kusurlu olup, olmadığına bakılmadan zarara uğrayan üçüncü şahısların tazminatı ödenir.Zararın—— tüpünün takılması sırasında servis hatasından, kullanıcının kullanma hatasından,tüpün imalat hatasından,dolum hatasından, ——— hatalarından meydana gelmesi durumu değiştirmez.” düzenlemesini içermektedir. Öte yandan aynı genel şartların 3. maddesinde de hangi hallerin sigorta teminatı kapsamı dışında kaldığı tek tek sayılmıştır. 5684 sayılı Kanun’un sigorta sözleşmeleri başlıklı 11 nci maddesinde de açıkça vurgulandığı üzere, sigorta sözleşmelerinde kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı bırakılmış risklerin açıkça belirtilmesi gerekir. Aksi halde belirtilmemiş olan riskler teminat kapsamında sayılacaktır. ——–
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, soruşturma dosyası, adli tıp raporu, tedavi evrakları, hasar dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; —-tarihinde davacının ikametinde gerçekleşen tüp patlaması nedeniyle davacının yaralandığı, dava dışı ———vefat ettikleri, olay esnasında davacının konutunda iki adet tüp bulunduğu, bu tüplerden birisinin üzerinde yazı bulunmadığı ve piknik tüpü olduğu, diğer tüpün üzerinde—– olduğu, patlama esnasında davacının üzerinde — bağlamaya çalıştıkları,—– numaralı ve —- yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda ve yargılamadan önce davalı —– tarafından yaptırılan teknik bilirkişi incelemesinde; üzerinde — yazısı bulunan —- tüpün bağlantısı yapılırken tüpün kapağının açıldığı, buradan gaz sızıntısı olduğu bir süre sonra tüpten sızan gazın evde bulunan soba ile temas etmesi sonucu patlama ve akabinde yangın meydana geldiği, evde bulunan piknik tüpünün patlamaya tesiri olmadığı yönünde tespitler yapıldığı, yapılan bu tespitlerin soruşturma dosyasındaki tanık beyanları ile de örtüştüğü, bu kapsamda patlamanın üzerinde — bulunan —- tüpten gaz sızıntısının olması nedeniyle gerçekleştiğinin kabulünün gerektiği, davalı—– gereği meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, piknik tüpünün patlamaya etkisi bulunmaması nedeniyle —– sorumluluğunun bulunmadığı, patlama nedeniyle davacının —-oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, bu nedenle maddi zararının —- üreticisine izafe edilecek herhangi bir kusurun ve ayıplı imalatın olup olmamasının, zararın —- kullanıcısından kaynaklanıp kaynaklanmamasının sonuca etkili olmadığı, davalı — dava konusu zarardan ilke olarak sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği——– sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın … yönünden reddine, davalı ——Yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H.Ü.K.Ü.M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davalı —-yönünden açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı —- yönünden açılan davanın kabulü ile; —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalının sorumluluğu olay tarihinde geçerli limitiyle sınırlı olmak kaydıyla davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 11.912,49 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL ile ıslah harcı olarak alınan 593,92 TL’nin mahsubu ile bakiye 11.289,37 TL karar ve ilam harcının davalı davalı —- tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 20.516,93 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı—- Hesabına verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 493,50 TL posta ve tebligat gideri, 29,20 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç ve 593,92 TL ıslah harcı olmak üzere toplam yargılama gideri olan 3.545,82 TL’nin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2020