Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/450 E. 2019/981 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/450 Esas
KARAR NO: 2019/981
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 14/04/2016
KARAR TARİHİ: 17/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —günlü kazada — plakalı aracın hatalı davranışı ile — plakalı aracın çarpıştığını Pendik 2. Sulh Ceza — esas dosyasından yapılan ceza yargılamasında davalı …’in % 100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, hasar danışmanlık şirketi başvurusu ile — TL ödeme aldığını davalı … şirketinin de limitler dahilinde bakiye tazminat ile sorumlu olduğunu, kazada sağ ayağının parçalandığını, % 8 maluliyet oluştuğunu şoför olarak çalıştığını geçici ve sürekli zararın tahsili gerektiğini, tedavi masrafları geçici ve sürekli iş göremezlik zararları olarak şimdilik— TL nin müşterek müteselsil olarak tahsilini — TL manevi tazminatın olay gününden işleyecek avans faiziyle tahsilini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kazanın gri bir aracın ani çıkışı ile meydana geldiğini, davacıyla olay günü aynı araçta olduklarını davacının emniyet kemeri takmadığını Borçlar Kanunun hükümlerinin uygulanması gerektiğini tazminatta indirim yapılması gerektiğini, kusur ve sorumluluğun ortaya konması gerektiğini, davacının sürekli bir işte çalışmadığını doku kaybının da bulunmadığını davacının davalının yeğeni olduğunu tedavi süresiyle ilgilendiğini şikayetçi olmadığını davanın reddini talep etmiştir.
Davalı—cevap dilekçesinde özetle; — plakalı aracın kaza sırasında trafik sigortacısı olduklarını, —günü davacıya ödeme yapıldığını KTK m.111 gereğince davacının 2 yıl süresi olduğunu, bu yönde zamanaşımı definde bulunduğunu hak düşürücü süre yönünden davanın reddi gerektiğini, kusur ve maluliyet konusunda araştırma yapılması gerektiğini, Sigorta Genel Şartlarının uygulanması gerekeceğini davanın reddini arz ve talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde meydana gelen kaza nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalının zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı (maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Celp ve tetkik olunan kaza tespit tutanağında — günü davalı … idaresindeki —- plakalı çekici ile güney yan yolu takiben Kartal istikametinden — ilçesi yönüne doğru seyirle olan olay mahalli ışık kontrolü kavşağa giriş yaptığı sırada seyir istikametine göre sol tarafta alt geçidi takiben gelerek kavşak alanına giriş yapan dava dışı sürücü—yönetimindeki ——- plaka sayılı kamyonetle idaresindeki aracın ön kesimiyle çarpması sonucu dava konusu kazanın meydana geldiği tespit edilmiştir.
Celp ve tetkik olunan — sigorta poliçesinin incelenmesinde; — plakalı aracın——— tarihleri arasını kapsayacak şekilde davalı … şirketine sigortalandığı, şahıs başına bedeni zarar tutarının —TL olduğu tespit edildi.
—dairesinden alınan — tarihli kusur raporunda davalı sürücü … idaresindeki araç ile seyrini sürdürürken olay mahalli ışık kontrollü kavşağa kendi istikametinden yana kırmızı ışıkla girerek kurallara aykırı davrandığı bu haliyle sol tarafta — geçidinden gelerek kavşağa yeşil ışıla giriş yapan sürücü—- yönetimindeki araca çarparak kazaya sebebiyet verdiği, olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleriyle asli kusurlu olduğu, diğer dava dışı araç sürücüsünün kusursuz olduğu sonuç olarak kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’nin % 100 oranında kusurlu olduğu yönünden rapor düzenlenmiştir
——– tarihli maluliyet raporuna göre; davacının — tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı kruis kırığı arızası nedeniyle — tarih ve —sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle grup bir kabul olunarak Gr1 xıı ( 33Aa…10) A %14 , e cetveline göre % 4,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin ise olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Celp ve tetkik olunan — bilgilerinden dava konusu kaza nedeniyle davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı görülmüştür.
Davacı ve davalı … beyanına göre kaza tarihinden sonra davacının başvurusu üzerine davacıya —- tarihinde —TL ödeme yapıldığı, tespit edilmiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan — tarihli raporda özetle; kaza tarihi de dikkate alınarak ve Yargıtay’ın Yerleşik İçtihatlarına göre PMF tablosuna göre değerlendirme yapılması gerektiği, mahkemece alınan davacının sosyo ekonomik durum araştırmasında davacının — TL aylık gelirle şoför olarak çalıştığı bu nedenle asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacağı, davacının iyileşme süresinde 9 ay % 100 maluliyet ve sürekli iş göremezlik döneminde % 4,3 maluliyet oranıyla davalı yanın % 100 kusur oranı uygulanarak ve güncelleme ve mahsup yapılarak davacının geçici iş göremezlik alacağını — TL sürekli iş göremezlik alacağınnı — TL olabileceği yönünde rapor tanzim edilmiş rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili— tarihli sunmuş olduğu talep arttırım dilekçesi aktüer raporu doğrultusunda geçici iş göremezlik alacağını—TL ye sürekli iş göremezlik alacağını ise—– TL ye yükseltmiş ve harcını yatırmış, ıslah dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir
Maluliyet raporu ile kusur ve aktüer hesabına ilişkin bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.—-
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
İNCELEME VE GEREKÇE
Davalı taraf davacı yolcunun araçta yaralamasının oluşumunda ve yaralanmanın artmasında davacının emniyet kemeri kullanmamış olmasının asıl etken kusur olduğunu, yaralanma ve emniyet kemeri kullanmamı arasında illiyet bağı bulunduğundan tazminattan indirim yapılması gerektiğini beyan etmiş ise de; kaza ile ilgili düzenlenen tutanak ve alınan ifadelerde davacının emniyet kemeri takmadığını gösteren bir tespit bulunmamaktadır. Bu nedenle bu savunma kabul edilmemiştir.
Davalı taraf davacının araçta hatır için taşındığını belirterek hatır taşaması nedeniyle tazminattan indirim yapılmasını talep etmiş ise de; araç sürücüsü ile davacının akraba olduğu, yakın hısımlar arasında ücretsiz taşımanın normal, ücret alarak taşıma anormal bir haldir. Davacı ile sürücünün baba-oğul olmaları nedeniyle dava konusu taşımanın hatır taşıması olmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.—–
Davalı vekili zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de kazanın —- tarihinde gerçekleştiği, kaza nedeniyle ceza davası açıldığı yaralamalı trafik kazalarında ceza zaman aşımının 8 yıl olduğu, dava tarihinin —tarihli olduğu, davanın zaman aşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmakla davalının zaman aşımı itirazının yerinde olmadığı anlaşıldı.
Yine davalı … vekili davacıya —tarihinde davacının başvurusu üzerine — TL ödeme yapıldığını ve yapılan ödeme nedeniyle ibraname tarihi üzerinden 2 yıllık hak düşürücüsü süre nedeniyle KTK 111. Maddesi uyarınca hak düşürücü süre yönünden davanın reddini talep etmiş ise de davalının — tarihinde davacıya — TL ödediği sabit olmakla taraflar arasında düzenlenmiş ve imzalanmış bir ibranamenin dosyada mevcut olmadığı davalı tarafça da davacı tarafın delil listesinde de ibraname bulunmadığı ve dosyaya sunulmadığı nazara alındığında KTK 111. Maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda davalı sigortanın sigortacısı olduğu olduğu —- plakalı aracın yaptığı kaza sonucunda davalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu davacının ise kusurunun bulunmadığı ve bu kaza nedeniyle davacının % 4,3 oranında çalışma gücü kaybına uğradığı ve geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu, olay nedeniyle davacı tarafın uğradığı zarar tutarı kalıcı maluliyet nedeniyle davalı … tarafından yapılan ödeme düşüldükten sonra – TL , geçici iş göremezlik nedeniyle uğradığı zarar — TL olduğu anlaşılmakla, bu tutarın tamamı poliçe limiti içerisinde kalmaktadır. Yine davalı … şirketinin temerrütünün sigorta şirketi için davacıya yapılan ödeme tarihi olan —-tarihi olduğu diğer davalı … yönünden ise kaza tarihinde gerçekleştiği ve kazaya karışan araç ruhsatında aracın ticari araç olduğu görülmekle davalı … şirketi yönünden avans faizi uygulanması gerektiği tespit edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Trafik Kazası Tespit Tutanağı Poliçe, kusur ve maluliyet raporları, ödeme dekontları, bilirkişi raporu , iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinden kazanın meydana gelmesinde davalı …’nin % 100 kusurlu olduğu davacının araçta yolcu olduğu ve kusuru olmadığı, davalılar her ne kadar hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle indirim talebinde bulunmuş ise de davacının kazanın meydana gelmesinde müterafik kusurunun olduğuna ilişkin dosyada herhangi bir verinin olmadığı, kaza tespit tutanağında davacının emniyet kemerini takıp takmadığının anlaşılamadığı, hatır taşıması yönünden ise davacı ve davalının akraba olduğu gözetildiğinde hatır taşıması indirimi için gerekli şartların oluşmadığı, kaza tarihinde aracın davalı sigortaya sigortalı olduğu ve poliçe limitinin—- TL olduğu ve aktüer bilirkişi raporuyla tespit edilen zarar miktarının poliçe limitleri dahilinde olduğu ve kazaya karışan aracın ticari olması nedeniyle davalı … yönünden tespit edilen temerrüt tarihi —- tarihinden itibaren hükmolunan araca ticari faiz uygulanması gerektiği davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmediği ve bedel arttırım dilekçesi sunduğu ve rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği, ıslah dilekçesinin usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir, davacı vekili tarafından manevi tazminat talebinde de bulunulduğu anlaşılmakla davacı tarafın kaza nedeniyle tedavi süresince duyduğu üzüntü, duyulan acı, elem ve ızdırap ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacı taraf lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni manevi tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı sürücü yönünden temerrütün haksız fiil tarihi itibari ile gerçekleştiği, kazanın oluşundaki kusur durumu ve aktüer bilirkişi raporu nazara alındığında maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın maddi tazminat istemi yönünden KABULÜNE, manevi tazminat istemi yönünden KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,— TL geçici iş göremezlik ve — TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam – TL maddi tazminatın davalı …’den haksız fiil tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … yönünden ise — tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine,
2. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak davacı … için -TL manevi tazminat namı ile kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacı …’ye verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 105,89 TL harcın ıslah harcı 144 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 982,98 TL harçtan mahsubu ile bakiye 733,09 TL karar ve ilam harcının -davalı … şirketinin sorumluluğu 478,37 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılar ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 531 TL, bilirkişi ücreti 750 TL, Adli Tıp Kurumu(Maluliyet) fatura bedeli 567 TL, olmak üzere toplam 1848 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 675 TL yargılama masrafına, peşin harç 105,89 TL, ıslah harcı 144 TL ile birlikte, eklenerek sonuç olarak 924,89 TL’nin -davalı … şirketinin sorumluluğu 603,52 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılar ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1173 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalılar ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2725 TL avukatlık ücretinin davalı … ‘den alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat davası yönünden davalı … yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2725 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı … ‘ye verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2019