Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/418 E. 2018/303 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/418 Esas
KARAR NO : 2018/303

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2016

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ……… ile yaptığı sözleşme ile hazır beton satın alma karşılığı olarak verdiği çeklerin; karşılığı ve anlaşma konusu olan malın teslim edilmediğini, davalının 5 adet 635.000,00 TL tutarındaki çekleri davalı bankadan aldığı kredilerin teminatı olmak üzere rehnettiği, çeklerin rehin cirosu ile devredilmesinin mümkün olamyıcağını ve çekleri elinde bulunduran bankanın çeke dayalı hakları kullanılamıyacağını ve bu nedenlerle çekler üzerine tedbir konulması ve iptal edilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ……………… Vekili cevap dilekçesinde özetle; diğer davalı …………………ile müvekkili banka arasında imzalanan ….. uyarınca tahsis edilen limit dahilinde muhtelif tarihlerde nakdi/gayri nakdi kerdi kullandırıldığını, ilgili firma tarafından tahsilinde borçlarına mahsup edilmek üzere de işbu davaya konu çekler (……………………çek numaralı, 20/08/2016 keşide tarihli, ……… miktarlı çek), bankamıza ciro ve teslim edilmediğini, bankalarının uhdesinde olmadığını, kimde ve nerede olduğu taraflarınca bilinmediğini, temlik cirosu ile müvekkili bankaya teslim edildiğini, davacının açmış olduğu usul ve hukuka aykırı haksız ve kötü niyetli işbu davanın müvekkili banka açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……………….vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6.2.2. Maddesinde ” Satıcı, sözleşme konusu miktarda betonu hangi program dahilinde teslim edeceğini sözleşme konusu miktarda betonu hangi program dahilinde teslim edeceğini sözleşmenin imzalanmasından sonra alıcıya yazılı ve sözlü bildirilecektir.” denildiğini, yine aynı sözleşmenin 5.2. Maddesinde ise, ” Eğer………….bedeli taraflarca ileri bir tarihte ödenmesi kararlaştırılmış ise, alıcının, satıcı adına keşide ettiği veya ciroladığı… ……………) vadeli çek ile tahsil edilir.” şeklinde olduğunu, aslında sözleşmede beton teslim tarihi açık olarak yazılmamış olsa da 5.2. Ye göre beton bedeli ileri bir tarihte ödenmesi kararlaştırıldığı için, çek tarihlerinden ortalama 90 gün öncesinde müvekkilinin ………….. borcunun muaccel olduğunu, davacının keşide ettiği ilk çek 20/08/2016 tarihli olduğu sonraki çeklerin ise ……………. tarihli olduğu ve ortalama tarihin 20/10/2016 tarihi olduğunu, bu halde müvekkilinin ilk teslim borcu da 20/07/2016 tarihinden sonra başlayacağını, ayrıca müvekkilinin 6.2.2 çerçevesinde teslim programını davacı tarafa bildireceğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi sözleşme konusu betonun teslim edilmemesi gibi bir durumun da asla söz konusu olmayacağını, dolayısıyla davacının herhangi bir zarara uğradığından da bahsedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, dava konusu kambiyo senetleri nedeniyle davalılara borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, İİK’nun 72 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davacı, davalıların ……………… ile yaptığı sözleşme ile …………. alma karşılığı olarak verdiği çeklerin; karşılığı ve anlaşma konusu olan malın teslim edilmediğini, davalının 5 adet toplam ……………….. bedelli çekleri davalı bankadan aldığı kredilerin teminatı olmak üzere rehnettiğini, çeklerin rehin cirosu ile devredilmesinin mümkün olamayacağını ve çekleri elinde bulunduran bankanın çeke dayalı hakları kullanamayacağını bu nedenlerle çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iptalini talep etmiştir. Davalı ………… İse dava konusu çekleri davacıdan hazır beton satış sözleşmesi uyarınca aldığı, sözleşme konusu malları davacıya teslim etmediğini, dava konusu çekleri davalı bankaya kredi için temlik ettiğini, davalı banka ise dava konusu çekleri temlik eden ………….. Ltd.Şti ne kredi verdiğini, çeklerin keşidecisi ile aralarındaki ticari işlem hakkında bilgi sahibi olmadığını ve iyiniyetli hamil olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dosya ve davalı ……………’nin tüm yasal defter kayıt ve dayanak belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Davacı ile davalı …………… arasında 26/01/2016 tarihli …………. Sözleşmesi adı altında sözleşme yapıldığı, sözleşme uyarınca davalı ……….. Şti’nin davacıya toplam 885.000,00 TL bedelli…………….. metreküp beton satışı konusunda anlaştıkları, sözleşme uyarınca davacının işbu davalı şirkete davaya konu çekleri avans ödemesi mahiyetinde teslim ettiği, davalı ………….. Şti’nin de bu sözleşme uyarınca yükümlendiği edimini yerine getirmediği, dava konusu çekleri diğer davalı bankaya ciro ettiği tüm dosya kapsamından ve tarafların ikrarlarından açıkça anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlığın konusu; davalı bankanın dava konusu çekleri diğer davalı şirkete kullandırdığı kredi karşığılında rehin cirosu ile alıp almadığı, bu çeklerde iyi niyetli hamil olup olmadığı, dolayısıyla davacının bu çekler nedeniyle her iki davalıya karşı sorumluluğu bulunup bulunmadığı hususudur.
Dava konusu çeklerin (……………. nolu çekin davalı bankada bulunmadığı savunulmuş ve tespit edilmiş olduğundan bunun dışındakiler ) keşide edeninin davacı şirket çeklerin lehtarının davalı ……………. olduğu, çekteki ilk cironun çekin lehtarı davalı …………, ikinci cironun ise davalı bankaya ait olduğu görülmüştür. Davacı taraf davalı bankanın söz konusu çekleri rehin cirosuyla teminat amacıyla aldığını; ancak çekte rehin cirosu yapılamayacağını ileri sürmüştür. Oysa TTK’nun 689. Maddesine göre bir cironun rehin cirosu olarak nitelendirilebilmesi için senette ” bedeli teminattır ” , ” bedeli rehindir ” ibaresinin ve rehnetmeyi belirten diğer bir kaydın bulunması gerekir. Somut uyuşmazlığı konu çeklerin arka yüzünde ” bedeli teminattır ” , ” bedeli rehindir ” gibi bir ibare bulunmadığı gibi çekin rehin amacıyla ciro edildiğini gösterir bir delil de bulunmamaktadır. İlk bakışta çeklerin rehin cirosu ile davalı bankaya ciro edildiğinden söz etmek mümkün değildir. Ancak bankacı bilirkişi aracılığıyla davalı bankaya ait kayıtlar üzerinden yapılan inceleme sonucunda dava konusu çeklerden……………………… ve …………….. nolu çeklerin bankaya kullandırılan kredinin teminatı amacıyla verildiği tespit edilmiştir. Bu durumda çekin arka yüzünden ve dosyadaki diğer delillerden çekin davalı bankaya rehin cirosuyla verildiği anlaşılamasa dahi çekin teminat amacıyla bankaya verildiğinin sonucuna ulaşıldığı takdirde bankanın yetkili hamil sayılıp sayılmayacağı sorunu ortaya çıkmaktadır. Davacı keşideci somut uyuşmazlıkta bedelsizlik iddiasına dayanarak menfi tespit isteminde bulunmaktadır. Davalı ……………….. lehtar ciranta, davalı banka ise lehtar cirantadan ciro yoluyla çeki iktisap eden hamildir. TTK’nun 687 maddesine göre bedelsizlik def’i kişisel def’i olup ancak hamilin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması halinde hamile karşı ileri sürülebilir. Somut uyuşmazlıkta davaya konu çeklerin davalı lehtar ………….. tarafından davalı bankaya kredi borcundan dolayı teminat amacıyla verildiği banka kayıtlarından anlaşlılmaktadır. Davalı bankanın çeki teminat olarak alması çekin bedelsizliğini bildiğini ve davacı keşidecinin zararına hareket ettiğini göstermez. Teminat durumu davalı lehtar ………….. ile davalı banka arasında olduğundan hamil bankanın çekleri iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini göstermez. Davacı davalı bankanın kötü niyetini kanıtlamadıkça bedelsizlik iddiası ile davalı bankaya karşı talepte bulunamaz. Bu nedenle davacının dava konusu…………………………. nolu çekleri davalı banka iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini ispatlayamamış olması nedeniyle davacının davalı bankaya sorumluluğunun devam ettiği vicdani kanaatine ulaşılmıştır. ( Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/3952 Esas – 9319 Karar vb. Kararları doğrultusunda )
Yapılan yargılama sonucunda dosyadaki tüm delillere göre davacının dava konusu tüm çekler yönünden davalı ……. ‘ne sözleşme uyarınca davalının edimini yerine getirmemiş olması nedeniyle bu davalı ………..’ne borçlu olmadığı, diğer davalı banka yönünden sorumluluğunun devam ettiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekide karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1.Davanın davalı …………….. yönünden KABULÜ İle ; davacının………… Şubesi’ne ait keşidecisi davacı şirket lehdarı davalı ……. olan ……… keşide tarihli …………….. çek nolu……………. bedelli, …………..keşide tarihli…………çek nolu 1………… bedelli, 20/10/2016 keşide tarihli ……… çek nolu……….L bedelli, ………………… keşide tarihli ……….. çek nolu 130.000,00 TL bedelli, 20/12/2016 keşide tarihli…………. çek nolu 145.000,00 TL bedelli çekler nedeni ile davalı ……………………………ne BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ ile, ödendiği anlaşılan davaya konu …………. nolu çek bedelinin 22/08/2016 ödeme tarihinden, …………………….. nolu çek bedelinin 20/10/2016 ödeme tarihinden, ……………. nolu çek bedelinin 20/09/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ………… tahsili ile davacıya öden.mesine,
2- Davanın diğer davalı…………….. Bankası A.Ş yönünden REDDİNE,
3-Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 43.376,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 10.844,22 TL nin mahsubu ile eksik 32.532,63 TL nin davalı …………….. tahsili ile hazineye irat kaydına
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan ………… uyarınca hesaplanan 39.950,00 TL vekalet ücretinin davalı ……….. ‘den alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan……………..uyarınca hesaplanan 39.950,00 TL vekalet ücretinin hakkında açılan dava reddedilmiş olmakla, davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı ……… Bankası A.Ş.’ye v..erilmesine,
7-Davacı tarafından dava açılırken yapılan 10.844,22 TL peşin harç, 29,20 başvurma harcı 4,30 TL vekalet harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 361,00 TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 13.238,72 TL yargılama giderinin davanın bir davalı yönünden kabul diğer davalı yönünden redle sonuçlanmış olması gözetilerek takdiren 1/2’si tutarı olan 6.619,36 TL sinin davalı Umt Yapı… Şti’ den alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı ……………….. tarafından yapılan bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
9-Artan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya yada ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı…………………. vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .