Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/413 E. 2020/16 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/413 Esas
KARAR NO: 2020/16
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/04/2016
KARAR TARİHİ: 14/01/2020
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu ———– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ————— eski şirket müdürü olduğunu, şirketin eski hissedarlarının ——————-olduğunu, şirketin ——— yılında devralandığını, şirket işlerinin iyi gitmemesi ve ailedeki bir takım ciddi sağlık sorunları nedeni ile müvekkili ve diğer hissedarların şirketi kapatma kararı aldıklarını, —————-yıllarında şirket faaliyette bulunmadığından boş beyanname verildiğini, şirketin vergi ve sigorta borçlarından dolayı ———-ayından itibaren yapılandırma yapıldığı ve ilk birkaç taksitin şirket müdürü müvekkilince ödenmeye başlandığını, —————– ortalarında ———— isimli şahıslar şirkete gelerek ” şirketin temiz olduğunu, ihracat yaptıklarını, ———– temizlik ve tekstil malzemesi ihraç ettiklerini ve———- tüm borçlarıyla birlikte devralmak istediklerini beyan ettiklerini, —— tarihinde———– şirketin hala yeni hissedarca üzerine alımadığını, tescillerinin yapılmadığı ve ———– adına yüksek rakamlarda fatura kesildiğini öğrendiğini, müvekkili tarafından ————- tarihinde şirketin devrolunduğunu ancak halen tesciller yapılmadığı için şirketin eski hissedarlar üzerinde gözüktüğüne dair ————- sayılı yazılı beyanda bulunulduğunu, davalı … bizzat emrine ———– TL senet düzenlenen ve bu senetleri ciro eden ve ayrıca şirket devri için makbuz karşılığı ——— TL parayı elden alan kişi olduğu ve ————–birlikte hareket ettiklerini, ayrıca noterde yapılan hisse devri sözleşmeleri ve ———— de anlaşılacağı üzere şirketteki hisse sahibi ve —————- tarafından müvekkilinin müdür olduğu dönemdeki yapılandırma borçları ve şirket devri işlemleri için alınan paralardan dolayı müvekkilinin ağır zarara uğradığını, bu şahıslarca bir çok defa şirket devri yapılmadan şirket adına fatura kesildiği de tespit edildiğini, müvekkilinin hem senet karşılığı yaptığı —– TL , hem elden yaptığı ——— TL’ lik ve yapılandırma devir için alınan ödemeye rağmen bu borçların tamamını yapılan ödeme karşılığı kendilerinin kapatacağını söyleyen davalı tarafça ödeme yapılmamasından dolayı yapılandırmanın hükümsüz kalması ile tekrar kendi ödemek zorunda kaldığı ve bu maddi zararranı davalı tarafça karşılanması gerektiğini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ———-havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle: —– TL olan taleplerini — TL artırarak ——-TL’ nin tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili ———— tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ———-vekili Mahkememize sunduğu ———- havale tarihli beyan dilekçesinde özetle: davacının bu anlatılanlar çerçevesinde basiretli bir tacir gibi davranmadığını, hiçbir şirketin borçlarıyla devir alınamaz alınsa da eski hissedar ve müdürlerin mali ve hukuki sorumluluklarının ortadan kalkamayacağını, üstelik müvekkile yapılmış herhangi bir devir de söz konusu olmadığını, dava dilekçesinde devrin … isimli şahsa yapıldığının yazıldığını, ticaret hukukumuzda alacağın devri bir ciro ile mümkünken borcun nakli bizzat alacaklının muvafakatine bağlandığını, sıra bonolar ise düşünülen bambaşka bir ticari hareket için düzenlenmişseler de akabinde geri iade olunmadığını, kullanılmadıklarını, lehtar dışında ciro taşımadıkları gibi senet borçlusu tarafından da herhangi bir kişiye tek kuruş ödeme yapılmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve …’ ye dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar cevap dilekçesi sunmadıkları gibi davalı ———— duruşmalara da katılmamıştır.
Davalı ———-tarihli celsede; “Celse sırasında bana göstermiş olduğunuz ———–TL bedelli lehtarı … olan bonoyu ben düzenledim imza da bana aittir, ayrıca yine celse sırasında göstermiş olduğunuz belgeyi kendi isteğimle verdim şeklinde başlayan el yazısı ile düzenlenmiş ve … ismi ve imzasını içerir belgedeki imza ve yazılar bana aittir, bu belgeyi de ben düzenledim, benim dava konusu olaylar ile esasen hiç bir ilgim yoktur, pay devir sözleşmesi de benim isteğimle gerçekleşmedi, ben ekonomik olarak zor bir süreçten geçiyordum bir arkadaşımın vasıtası ile davalı … ve dava dışı ———– tanıştım bana kredi işlemleri ile ilgili yardımcı olacaklarını söylediler, noterde yaptığımız işlemlerde işlem içeriğini okumadım kredi işlemlerinin bir kaç güne hallolacağını söylediler, davalı ————— daha görmedim, benim şirket hisse devrinden ve prim vergi borçlarından sorumluluğa ilişkin anlaşmadan haberim yoktu, ben mağdur durumdayım hakkımdaki davanın reddine karar verilsin” şekilnde beyanda bulunmuştur.
Davalılar hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının bir dönem müdürü olduğu şirketin davalılara devredilmesi neticesinde önceki döneme ilişkin şirketin———– prim borcu ile vergi borçlarını yapılandırma kapsamında ödemeleri için davalılara ödeme yapıp yapmadığı, davalıların aldıkları ödemeyi ————— ödeyip ödemedikleri ve bu nedenle şirketin —————– borları ile vergi borçlarının davacı tarafından yapılandırılmasının yapılıp yapılmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, şirket hisselerinin devri nedeniyle davalı tarafın edimini yerine getirmiş olması karşısında ödenen paranın istirdatı davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 112/1 maddesindeki; “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Dosyada mübrez ————– Noterliğinin —— tarih, ———– yevmiye nolu Limited Şirket Pay Devri Sözleşmeleri incelendiğinde; ——————— TL’ lik hissesinin tamamının ———– tarafından, ———TL’ lik hissesinin ———–TL’ lik kısmının ———– tarafından …’ a devredildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —–. Noterliğinin ———- tarih,———– yevmiye nolu Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi incelendiğinde; —————————– TL’ lik hissesinin tamamının ————- tarafından …’ a devredildiği anlaşılmıştır.
————–kayıtları incelendiğinde; davacı …’ nın ——— tarihine kadar şirket müdürü olduğu, ayrıca —————eski ortaklarının —————olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez para makbuzları incelendiğinde: sırası ile ———–makbuz noları ile düzenlendikleri — nolu makbuzun————— TL miktarlı olarak …’ dan elden alındığı ibaresi bulunduğu ve parayı alan olarak ————tarafından imzalandığı; — nolu makbuzun ———- TL miktarlı olarak …’ dan elden alınıdğı ibaresi bulunduğu ve parayı alan olarak … tarafından imzalandığı; ———–nolu makbuzun ———– TL miktarlı olarak …’ dan elden alındığı ibaresi bulunduğu ve parayı alan olarak … tarafından imzalandığı, para makbuzunda yazılı bedel toplamının ———-TL olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez bono suretleri incelendiğinde; bonoların birbirini takip eden vadelerle düzenlendiği, keşidecinin …, lehtarının ise … olduğu, bono bedellerinin ise ———– TL olduğu ancak ——–vade tarihli bononun ———-0 TL bedelli olarak düzenlendiği, bono suretlerinin arkasında … cirosunun yer aldığı, bonoların toplam bedelinin ————- TL olduğu anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi ——— Havale tarihli raporunda özetle; Şirketin ———- TL vergi borcunun hisse devirlerinin yapıldığı ve senetlerin ödendiği tarihten çok sonraki tarih olan —————– tarihinde yapılandırıldığı ve yapılandırmaya ilişkin ilk taksit olan ——– TL’ nin —– tarihinde ödendiğini, geri kalan —- taksit toplamı ——— TL vergi borcunun yapılandırma vade tarihleri gelmediğinden ödenmediğini, yapılandırmanın kim tarafından yapıldığının ve ilk taksidin kim tarafından ödendiğinin cevabi yazıda belirtilmediğini, ———cevabi yazısında borç yapılandırılmasına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgeye yer verilmediğini, dava dışı —————— tarihi itibarıyla tahakkuk etmiş—- borç asıllarının ——– TL ve gecikme zamlarının ————– TL olduğunun dönem ve detayları ile belirtildiğini, başka bir bilgiye yer verilmediğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, bono suretleri, pay devir sözleşmeleri, para makbuzları, vergi dairesi kayıtları, ————- kayıtları, ıslah dilekçesi, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; ——————————- şirket ortağı olduğu dönemde davacı …’ nın şirkete dışarıdan müdür olarak atandığı ve ——— tarihine kadar şirket müdürlüğü yaptığı, şirket ortakları —————– şirketteki hisselerini —————– tarihlerinde davalı … devrettikleri, davacı tarafça şirketin önceki döneme ait ———– prim ve vergi borçlarının yapılandırıldığı ve yapılandırılan bu borçların ödenmesi için davalı ——————— TL ödendiği iddiası ile eldeki davanın açıldığı, ancak hisse devrine konu şirketin ——————— prim borçlarının davalılar tarafından ödenmesi için para ve senet verileceğine dair herhangi bir sözleşme ve belgenin dosyaya sunulmadığı, davaya konu bonolarda lehtar olan davalı …’ ın davacı tarafın iddialarını kabul etmeyerek bonoların başka bir ticari ilişki kapsamında verildiğini beyan ettiği, bu kapsamda davacının davaya konu bonoları iddia ettiği ilişki kapsamında düzenlenerek davalı …’ a verdiğini ispatlayamadığından ve ayrıca bonolar ile iddia edilen sözleşmesel ilişki açısından herhangi bir bağ kurulamadığından davalı … yönünden bono bedellerine ilişkin istemin yerinde olmadığı, elden ödemelere ilişkin para makbuzlarının ise bir borcun ödendiğine karine teşkil edecek olması ve yine davacının iddia ettiği sözleşmesel ilişkiyi ve bu ödemelerin iddia edilen ilişki kapsamında yapıldığının ispat edilememesi nedeniyle davalı … yönünden para makbuzlarına dayalı istemin yerinde olmadığı, diğer davalıların ise bonolarda ve para makbuzlarında herhangi bir sıfatı olmaması ve bono bedelleri ile para makbuzlarında yazılı bedellerin bu davalılarca tahsil edildiğine ilişkin herhangi bir iddia ve ispat bulunmaması nedeniyle davalılar … ve … yönünden de bono bedellerine ve para makbuzlarına ilişkin istemin yerinde olmadığı, ayrıca davacının ıslahına konu ettiği şirket aracına ilişkin —————— TL’ nin tahsiline ilişkin talebin dava dilekçesinde yer almadığı, dava dilekçesinde talep konusu yapılmayan bir hususun sonradan ıslah edilemeyeceği bu nedenle ıslah dilekçesine konu edilen talep yönünden usulünce açılmış bir dava bulunmadığı, bu nedenle usule uygun olmayan ıslah dilekçesi hakkında karar verilmesine yer olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.187,75 TL harcın ıslah/tamamlama harcı 426,93 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 54,4 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.560,28 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.867,50 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ————–verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/01/2020