Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/381 E. 2022/208 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/381 Esas
KARAR NO: 2022/208
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/04/2016
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili —-plakalı araçla iş için bulundukları — çıkışı — gittikleri esnada kırmızı ışıkta beklerken davalı—– idaresinde bulunan —– plakalı araçla arkadan çarpması sonucu yaralandığını, müvekkilinin tedavisinin halen devam ettiğini ve kazadan sonrasında çalışamadığını, kaza esnasında araçta bulunan ve yaralanan diğer müvekkili —- kırıldığını ayrıca her iki elinde yaralanmalarının ve ezilmelerinin mevcut oludğunu, müvekkilinin tedavisinin halen devam ettiğini ve kaza sonrasında çalışamadığını, kaza esnasında araçta bulunan ve yaralanan bir diğer müvekkili —– ise vücudunun çeşitli yerlerinde ezilmelerin olduğunu, tedavisinin halen devam ettiğini, kaza sonrasında çalışamadığını, bu hususta iş göremezlik raporlarının sunulduğunu, raporların kaza sonrasında —- kaldırılan hastanenin rapor verilmediğini, ancak—döndüğünde müvekkilinin tedavisine devam ettiğini ve bir kısım rapor aldığını, bu yaralanmlara hususunda — rapor alınmasının ve bu raporların sonucuna göre manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkili —kaza esnasında araçta bulunmadığını, ancak meydana gelen kaza nedeniyle hem araç sahibi olarak hem de işlerini yarım kalması nedeniyle birçok maddi zarara uğradığını, müvekkilinin iş sahibi olarak — işyerinde raf ve podyum sistemleri yapmak üzere—araç gönderdiğini, ancak kaza sonucu –işlerinin akdaığını, müvekkilinin — yaralı olduklarından uçakla dönmek zorunda olduklarından —-aldığını, ayrıca kaza sonrası aracının kullanılamaz hale geldiğini, sigorta şirketi tarafından araç verilmediğini, bedelinin müvekkiline ödemediğini, bunun üzerine müvekkilinin araç kiralamak zorunda kaldığını, araç bedelinin — olduğunu, söz konusu aracın halen kullanıldığını, müvekkilinin düzenli olarak —yaptığını, bu işlerin karşılığı olarak iş başına ortalama —- civarında fatura tanzim edildiğini, yine meydana gelen yaralanmalar nedeniyle çalışanlarının iş göremez hale geldiğinden müvekkilinin—alamadığını ve zarar ettiğini, müvekkili— kazada yaralanan — çalışanı ile ekip halinde çalıştığını, başka çalışanının olmadığını, müvekkilinin —-yaptığı işler dışında piyasaya da birçok iş yaptığını, kaza sonrası çalışanları iş göremez hale geldiğinden ötürü bu işleri de yapamadığını ve kazanç kaybına uğradığını, kaza sonrasında müvekkillerinin halen psikolojik olarak kendilerini de toparlayamadığını, meslekte kazanma güçlerinin tamamen kaybedildiğini, kazanın yapıldığı aracın davalı — tarafından —– olduğunu, bu nedenle, olaydaki araca ait poliçede yazılı meblağ ile sınırlı olmak üzere zarardan davalı —davalı şirket ve araç sürücüsü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, kaza sonrasında düzenlenen —- tarihli kaza tespit tutanağında sigortalı davalının işleteni bulunduğunu aracın sürücüsü diğer davalı —ihlali nedeniyle tam kusurlu olduğunun görüleceğini, hükme göre sürücünün bu kusurlu hareketi nedeniyle meydana gelen zarardan araç işletenin de sorumlu olduğunu davalılardan her biri meydana gelen zarardan müteselsilen sokumlu olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle; müvekkili —yönünden, bu kazada yaralanan oğlu—- manevi tazminatın davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, kaza sonrasında müvekkili — çalışanlarında meydana gelen iş göremezlik nedeniyle yapamadığı işlerden —ötürü uğradığı kazanç kaybı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik — tazminatın davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, kaza sonrasında müvekkili— yaptığı masraflar nedeniyle— fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —maddi tazminatın davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili — kazada ve kaza sonrasında tedavi sürecinde yaşadığı—— için —- manevi tazminatın davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili –kazada ve kaza sonrasında tedavi sürecinde yaşadığı korku ve çektiği ıstırap için — manevi tazminatın davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili—- kazada ve kaza sonrasında tedavi sürecinde yaşadığı korku ve çektiği ıstırap için —manevi tazminatın davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili —- kazada ve kaza sonrasında tedavi sürecinde yaşadığı korku ve çektiği ıstırap için —-manevi tazminatın davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, hükmedilecek olan bu tazminatların kaza tarihinden itibaren işletilecek olan avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, müvekkillerinin sonradan mağdur olmaması açısından, davalı şirket adına kayıtlı —– plaka sayılı aracın plakasına üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi bakımından teminat istenmeden ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- Mahkememize sunduğu—– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: somut olayda talebin trafik kazası nedeniyle bir miktar maddi ve manevi tazminatın davalı müvekkillerinden tahsili istemine ilişkin olduğunu, bu nedenle davanın davalı —-aleyhine açılan dava yönünden tefrik edilmesini, diğer davanın ise haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat davası olması nedeniyle — Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olduğunu kabul etmediklerini, alacağın belirlenebilir ve ispat edilebilir olduğunu, davacının maddi zararının belli olduğunu, zararın hesaplanması için uzmanlık gerektiren teknik konuların olmadığını, maddi tazminat talebinde hakimin saldırı teşkil eden eylem ve olayın varlığının yanında tarafların kusur oranları ile diğer sosyal-ekonomik durumlarının da dikkate alınması gerektiğini, müvekkilinin kusuru hafif olduğunu, —olaya ilişkin olarak sunduğu —– Soruşturma nolu kararında söz konusu eylemin taksirle işlendiğinin belirttiğini, kaza tespit tutanağında müvekkilinin aracın hızını kavşaklara geldiğinde azaltmamak kuralını ihlal ettiğinin belirtilmesine rağmen tutanakta aracın hızı konusunda hiçbir bilginin bulunmadığını, aracın hızı ve fren izi uzunluğunun görevliler tarafından boş bırakıldığını, müvekkilinin alkollü olmadığının ve trafik levhası olarak sadece kaza noktasına — bir adet refüj başı ve ileri sola mecburi yön levhasının bulunduğunun belirtildiğini, kaza nedeniyle zarar gören şahısların müvekkilinden şikayetçi olmadığını, davacılar —- manevi tazminat taleplerini kabul etmediklerini, bu davalılara ait adli muayene raporlarının dosyada mevcut olmadığını, davalcılcarın yaralanmış olsa bile yaralarının çok hafif olduğundan hastaneden rapor almadıklarını, ayakta tedavi gördüklerini ve aynı gün —– yolculuk ettiklerini, —-tarafından tanzim edilen tutanakta davacıların emniyet kemerini takıp takmadıklarının belirlenmediğini, takılması durumunda yaralanmalarının mümkün olmayacağını, sürücü ve yolcu hava yastığının emniyet kemerinin takılı olması durumunda kendilerinin yaralanmalarının önlendiğini, —- düzenlenen hasar tespit raporunda ise davacılara ait aracın sürücü ve hava yastığının bulunduğunun belirtildiğini, davacıların bu şekilde emniyet kemeri takmayarak kendi kusurları ile yaralanmalarına neden olduklarını, davacıların eşit kusurları nedeniyle tazminatın kaldırılması talep ettiklerini, ayrıca—– tarihli genel adli muayene raporuna göre davacı —–ağır bedensel zarar görmediğini, ayakta tedavi geldiğini, aynı gün —— yolculuk ettiğini, aracı kullanan müvekkili —- şikayetçi olmadığını, bu durumda babası olan diğer davacı — da bu kazada hayati tehlikesi olmayacak şekilde hafif yaralanan olduğu — çektiği üzüntü ve korku nedeniyle — tutarındaki manevi tazminat ve davacı —- sonrasında tedavi sürecinde yaşadığı korku ve çektiği ıstırap için —- manevi tazminat talebini de kabul etmediklerini, kaza sonrası kullandıkları araç hasar gördüğü için — çalışanını acil olarak — getirdiğini, toplamda —- satın aldığını, faturasının dosyaya ibraz edilmediğini, söz konusu masrafın müvekkilinden istendiğini, yine davacının aracının kasko sigortasını yaptığı —- ile sorun yaşadığını, kaza sonrasında kendisine sigorta şirketi tarafından ikame araç verilmediğini veya araç bedelinin davacıya ödenmediğini, bu nedenle araç kiralamak zorunda kaldığını, ödenen —- araç bedelinin de müvekkilinden talep edildiğini, son olarak ——civarında fatura kestiğini belirttiğini, ancak bu harcamalara ilişkin belge, fatura vs.nin dilekçesine eklemediğini buna rağmen belge ile kanıtlayamadığını, söz konusu taleplerini kabul etmediklerini, davacının her ay düzenli olarak fatura kestiğini belirttiğini, ibraz edilen faturaların tarihleri dikkate alındığında —-tarihlerin arasında iş yapmadığının iş almadığının —- ilişkin —– getirilerek aylık ortalama kazancının tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca yararlanan davacıların kaç gün iş göremediğine ilişkin —sağlık raporu aldırılması talep ettiğini, yararlanan kişilerin davacı çalışanı olup olmadığı hususunda— getirilmesi gerektiğini belirterek; anlatılan nedenlerle, davanın davalı —-aleyhine açılan dava yönünden tefrik edilmesini, müvekkillere ilişkin davada görevsizlik kararı verilerek, müvekkillerine ilişkin dava dosyasının görevli ve yetkili —- Mahkemesine gönderilmesine, belirsiz alacak davası olan davanın hukuki yarar şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine bu mümkün olmaz ise, haksız ve yersiz açılan dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: öncelikle HMK 121. Maddesigereğince, davaya ilişkin delil örnekleri, taraflarına tebliğ edilmiş olup sadece dava dilekçesindeki davacı ifadeleriyle poliçenin geçerliliği ve teminat kapsamı, rücu imkanı vs yönünden davaya cevap verme Uyuşmazlık Konusu: 6100 sayılı HMK 7.mad. Gereğince, davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceğini, ancak dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse davaya o yer mahkemesinde bakılacağını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili davalının adresinin —– olduğunu, Karayolları Trafik Kanunun 97.maddesi gereğince davacının usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete başvuru yapılmadığını, iş bu nedenle ——- davacının dava açma hakkı bulunmadığını, iş bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, davacının çalışanlarının iş göremezliği nedeniyle uğradığı kazanç kaybına ilişkin taleplerinin trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı kalan hallerden olması nedeni ile davacının iş bu talebinin reddi gerektiğini, kazanç kaybı giderleri dolaylı zarar olması nedeniyle trafik sigortası teminatı dışında kaldığından davacının iş bu talebinin reddi gerektiğini, yine kaza sonrasında davacı —– yapılan masraflar ile aracın kullanım dışı kalması nedeniyle kiralık araç kullanılması gibi dolayılı zararlar ve kazanç kayıpları trafik sigortası teminat kapsamında olmadığından davacının ilgili taleplerinin reddi gerektiğini, davacıların manevi tazminat taleplerinin de trafik poliçesi teminatı kapsamında manevi tazminat klozu yer alamdığından reddi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere tazminat hesabının fahiş olduğunu, kabul manasında olmamak üzere müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini beyan etmiş, davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın Hukuki Niteliği: Trafik kazasından kaynaklı kazanç kaybı, uçak bileti ve araç kiralama bedelinden kaynaklı maddi tazminat ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: TBK’nun 49.maddesinde ki; ” Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
” şeklindeki düzenleme ile KTK’nın 85.maddesinde yer alan; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
—— Motorlu araç ölüme veya yaralanmaya sebebiyet vermiş ise, kazaya karışan aracın başkalarına devir ve temliki veya üzerinde bir hak tesisini önlemek amacıyla olaya el koyan — aracın tescilli olduğu tescil kuruluşuna trafik kaydı üzerine şerh düşülmesi için talimat verilir. Kaza anı ile —- trafik kaydı üzerine şerh düşülmesi arasında geçen süreler içinde kötü niyetle yapılan araç tescilleri hükümsüz sayılır. Şerhin konulduğu tarihten itibaren bir ay içerisinde, şerhin kaldırıldığına veya devamına ilişkin mahkeme kararı ibraz edilmediği takdirde bu şerh hükümsüz sayılır. İşletilme halinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir.
—– İşleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibi, hakimin takdirine göre kendi aracının katıldığı bir kazadan sonra yapılan yardım çalışmalarından dolayı yardım edenin maruz kaldığı zarardan da sorumlu tutulabilir. Ancak, bu durumda işletici teşebbüs sahibinin sorumlu kılınabilmesi için kazadan kendisinin sorumlu olması veya yardımın doğrudan doğruya kendisine veya araçta bulunanlara yahut kazaya taraf olan üçüncü kişilere yapılması gerekir.
—- İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan — tarihli trafik kazası tespit tutanağına göre; sürücüsü — sevk ve idaresindeki — plakalı — plakalı araçların da karıştığı — araçlı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
—- yazılan müzekkereye verilen cevapta; davaya konu trafik kazasına karşına —adına tescil olunduğunu,—- adına tescil olunduğunu, —– tarihinde hurda işlemi yapılarak hurdaya ayrıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan — incelendiğinde — kapsamında poliçenin —- tarihli olduğu sigortalısının — olduğu, sigortalanan aracın —-olduğu anlaşılmıştır.
Davacı — tarihli —tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı —— kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz mevcut olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığını, iş göremezlik —-süresinin kaza tarihinden itibaren —kadar uzayabileceği oy birliği ie mütalaa edilmiştir.
—hazırlanan —Raporunda; —-olduğu trafik kazasına bağlı —— —- kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz mevcut olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığını, —– yüz sınırları dahilindeki izlerin muayyen bir mesafeden bakıldığında belirgin dikkat sarfetmeden görülebildiği cihetiyle yüzde sabit iz niteliğinde olduğu oy birliği ile mütalaa edilmiştir.
Davacı —-olduğu trafik kazasına bağlı ——– hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz mevcut olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığını, iş göremezlik —süresinin kaza tarihinden itibaren —– kadar uzayabileceğini, yüz sınırları dahilindeki izlerin muayyen bir mesafeden bakıldığında belirgin dikkat sarfetmeden görülebildiği cihetiyle yüzde sabit iz niteliğinde olduğu oy birliği ile mütalaa edilmiştir.
Davacı —- Raporunda;—–geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı—— kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz mevcut olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığını, iş göremezlik —-süresinin olay/kaza tarihinden itibaren —-haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından Mahkememize sunulan— tarihli raporunda özetle; ——teminat dışı olarak sayılmış olmaka ve poliçenin tetkikinden de manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatlarına dahil edilmemiş olduğu anlaşılmakla, davacıların, davalı —- manevi tazminat talep etmelerinin mümkün bulunamayacağı, — yer verilen — teminat dışında sayılmış olup, Davacı —-kazanç kaybı ve —– bedeli karşılığı olmak üzere şimdilik—– maddi tazminat talep ettiği anlaşılmakla, dolaylı zararların trafik sigortası genel şartlarına veya poliçeye göre teminata dahil edildiği ve davalı —– bu zararlara karşı sorumlu olduğunun söylenemeyeceğini, diğer davalıların, davacıların bu taleplerine karşı sorumluluğunun takdirinin Mahkemeye ait olduğu rapor ve beyan etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından Mahkememize sunulan —– tarihli ek raporunda özetle; Davaya konu trafik kazası nedeniyle davacı —— kar kaybına uğrayıp uğramadığının tespiti ile kazaya karışan çalışanların iş görmezlik süreleri nazara alınarak ve tasarruf edilen haklar veya varsa kasten sağlamaktan vazgeçilen miktarlar tenzil edilerek oluşmuş ise davacı —– kaybı tazminatının hesaplanması suretiyle ek rapor hazırlanmasının istenmesine karar verildiğini, davacı vekili “Müvekkilinin dava dışı —– yaptığı işler için kestiği faturaların bir kısmını dosyaya ibraz ettiğini, tüm faturaları sunduklarını, tüm faturaları sunmalarının sebebinin tüm faturaların tespitinin yapılacağının düşünüldüğü, bu faturalar ile müvekkilinin düzenli olarak dava dışı firma için çalıştığını, müvekkilinin meydana gelen kaza sonrasında çalışanlarının iş görmemesi nedeniyle her ay düzenli olarak aldığı işi alamadığını ve kar kaybına uğradığını,” noktasında itirazda bulunmadığını, kaza tarihi —- tarihidir. Davacı ticari defter kayıtları incelendiğinde dava dışı greyder firmasına davacının kaza tarihinden sonrada fatura düzenlemeye devam ettiği izlendiğini, bunlar; —- tutarlı faturalar olduğunu, davacı kazadan önce—- fatura tanzim ettiğini, dosya kapsamı belgeler içinde davacının geçirdiği kaza sebebi ile kar kaybına uğradığını gösterir mahiyette bir belge yer almadığını, bunun yanında hesaplama yapmaya yeterli belge de bulunmadığını, sunulan faturaların böyle bir hesaplama için yeterli olmadığını, tüm bu tespitler ışığında kök raporda ulaşılan görüşün korunduğu sonucuna ulaşıldı yönünde rapor ve beyan etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından Mahkememize sunulan — havale tarihli raporunda özetle; Davacının —göre usulüne uygun tuttuğunu, davacının — açılış ve kapanış noter tasdiklerini zamanında yaptığını, dava dışı — tutarlı araç kiralama bedeli faturasının davacı —-işlendiğini, yapılan inceleme sonucu davacı — dava dışı —- yılında düzenli bir çalışmanın olduğunu, davacı — dava dışı —-adına ya da başka bir alıcı adına — düzenlemediğini, davacı — çalışma yapamadığı kanaatine göre — bulunan —-olduğunu, ticari defter ve belgelerine göre davacı — tarafından istenebilecek aylık kâr kaybı tutarının —-olması gerektiğini rapor ve beyan etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından Mahkememize sunulan —- havale tarihli raporunda özetle; Davaya konu trafik kazasının gerçekleşmemiş olması halinde, davacıların, sevk ve idarelerinde bulunan araç ile —- hareket edeceklerini, davaya konu trafik kazası nedeniyle hasar gören —–olduğunu, ilgili aracın şehirlerarası yakıt tüketiminin aracın kullanımına göre değişkenlik göstermekle birlikte —- arasında değişkenlik gösterdiği, dolayısıyla aracın ortalama yakıt tüketiminin —- olabileceğini, —- olduğundan, davacıların kaza yapan araç ile dönmüş olmaları halinde yapacakları —- olabileceğini, davaya konu trafik kazasının meydana geldiği —-olduğu, davaya konu trafik kazasının gerçekleşmemiş olması ve davacıların kaza yapan araç ile dönmüş olmaları halinde yapacakları yol masrafının; —- rapor ve beyan etmiştir.
Bilirkişi tarafından tarafından Mahkememize sunulan —- havale tarihli ek raporunda özetle; rapor içerisinde yapılan tespit ve değerlemelerle davacılardan —- tarihinde başlayan —— göremezlik ödeneği hesaplanırken her bir bir rapor için istisna tutulan—- tutar mahrum kaldığını, kök raporda belirlenen diğer hususlarda bir değişiklik olmadığını rapor ve beyan etmiştir.
Davacı — Raporunda;— tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, —- — süresinin kaza tarihinden itibaren —- kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa edilmiştir.
Davacı —– Raporunda;— tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının,—– fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; kişinin tüm vücut engellilik oranının —- süresinin kaza tarihinden itibaren —- haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa edilmiştir.
Davacı —- Raporunda;
— tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, —- fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; kişinin tüm vücut engellilik oranının ——haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Tüm dosya kapsamından; —- plakalı aracın çarpışması ile trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde —plakalı aracın sürücüsü—— hızını mahal şartlarına göre azaltarak kontrollü ve tedbirli bir şekilde seyretmeyerek sevk ve idare hatası ile orta şeritte bulunan araca çarpıp akabinde ilerisindeki araca arkadan çarpması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, davacı—- kazanın meydana gelmesinde her hangi bir kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle davacı — sürekli özrünün bulunmadığı, geçici iş göremezlik süresinin – hafta olduğu,— sürekli iş göremezliğinin bulunmadığı, – hafta geçici iş göremezliğinin bulunduğu, — sürekli iş göremezliğinin bulunmadığı, — geçici iş göremezliğinin bulunduğu ve yüzünde sabit iz oluştuğu, davacı —- göremezliğinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik süresinin — olduğu ve yüzünde sabit iz oluştuğu anlaşılmıştır.
Davalı —–açılan dava bakımından; davacılar tarafından manevi tazminat davaları ve kazanç kaybı ile —– kiralama bedeline ilişkin taleplerle davanın açıldığı, manevi tazminatın davalı sigortanın sorumluluğunda bulunmadığı,—–çalışanlarının iş göremez hale gelmeleri nedeniyle kazanç kaybı talebinden bu talebin dolaylı zarar olması nedeniyle sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, kazanç kaybı talebi yönünden davacı tarafından almış olduğu ve bu kaza nedeniyle iptal edilen her hangi bir işi olduğu ispat edilemediğinden bu talebin yerinde olmadığı, uçak bileti ve kiralık araç masrafının teminat kapsamında olmaması nedeniyle sigorta şirketinin bu zararlardan sorumluluğunun bulunmadığı bu nedenle sigorta şirketi aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Davalılar —–yönünden kazanç kaybı ile uçak bileti ve araç kiralama bedelinin tahsili talebiyle açılan maddi tazminat davası bakımından; davacı — kazanç kaybı zararının tazmini yönünden açılan davanın —- çalışanlarının iş göremez hale gelmeleri iddiası yönünden talep ettiği zarar kalemi muhtemel zarar olması nedeniyle davalıların sorumluluğunun bulunmadığı, davacı —- tarafından almış olduğu ve sırf bu trafik kazası nedeniyle iptal edilen her hangi bir işi olduğunun ispatlanamaması nedeniyle kazanç kaybına ilişkin tazminat isteminin yerinde olmadığı, uçak bileti ve kiralık araç masrafının tahsili talebi yönünden; dosya kapsamından davacının — yaptığı tespit edilmiş ise de kaza yapılmamış olsaydı kazayı yapan araçla yolculuk yapmaları durumunda — masraf yapacakları bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden — mahsubundan sonra bakiye — tarafından talep edilebileceği, bu talepten davalılardan —kazaya tam kusuruyla sebebiyet vermesi nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre, davalılardan — kazaya tam kusuruyla sebebiyet veren — aracın işleteni olması nedeniyle —kazaya tam kusuruyla sebebiyet veren sürücü ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davalılar —- manevi zararın tahsili talebi ile açılan manevi tazminat davası bakımından; davacılardan — davaya konu kaza nedeniyle yüzünde sabit iz oluşması ve –geçici iş göremezliğinin bulunması nedeniyle, davacılardan—geçici iş göremezliğinin oluşması nedeniyle —yüzünde sabit iz oluşması ve geçici iş göremezlik oluşacak şekilde yaralanması nedeniyle, —- geçici iş göremezlik oluşacak şekilde yaralanması nedeniyle tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kazanın meydana geliş şekli, kusurun ağırlığı, ortaya çıkan zararın boyutu göz önüne alınarak davacılar —-uygun bir manevi tazminata hükmetmek gerektiği, davacıların manevi zararından davalılardan—- kazaya tam kusuruyla sebebiyet vermesi nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre, davalılardan — kazaya tam kusuruyla sebebiyet veren—işleteni olması nedeniyle—- uyarınca kazaya tam kusuruyla sebebiyet veren sürücü ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı — nedeniyle manevi tazminat talebi ile açtığı dava yönünden ——– belirtilen ağır bedensel zarar kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte olmaması nedeniyle şartları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda davalı —- yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden açılan maddi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davalı —açılan davanın REDDİNE,
2-Davalılar —- açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
A-Davacı —kazanç kaybı yönünden açtığı davanın REDDİNE,
B-Davacı —-nedeniyle uğradığı zarar bakımından açtığı davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar — müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davalılar —— açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
A-Davacı —- açtığı manevi tazminat davası yönünden davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; — manevi tazminatın kaza tarihi olan —tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar—–müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —verilmesine,
B-Davacı —açtığı manevi tazminat davası yönünden davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; — manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacı—-verilmesine,
C-Davacı— açtığı manevi tazminat davası yönünden davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;— manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —verilmesine,
D-Davacı —-açtığı manevi tazminat davası yönünden davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; — manevi tazminatın kaza tarihi olan –tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacı — verilmesine,
E-Davacı —- açtığı manevi tazminat davasının REDDİNE,
F-Fazlaya ilişkin tüm manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 511,93 TL harç ile ıslah harcı olarak alınan 10,00 TL harç toplamı olan 521,93 TL harcın alınması gerekli olan 1.420,84 TL harçtan mahsubu ile bakiye 898,91 TL karar ve ilam harcının davalılar —–müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5- Davacıların yargılama sırasında yapmış olduğu 848,40 TL tebligat ve posta gideri 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 3.377,60 TL yargılama masrafının davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 462,82 TL yargılama gideri ile 511,93 TL peşin harç ve 10,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 984,75 TL’nin davalı —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
6- Davalı —-tarafından yapılan 150,00 TL tebligat ve posta giderinden haklılık durumuna göre davacıya isabet eden 20,55 TL’nin davacılardan alınarak davalı —– verilmesine,
7-Maddi tazminat davası yönünden davacı —- sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.799,84 TL avukatlık ücretinin davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —– verilmesine,
8-Maddi tazminat davası yönünden davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.799,84 TL avukatlık ücretinin davacı—- alınarak davalılara verilmesine,
9-Davacı— açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden; davacı —- kendisini vekille temsil ettirmesi nedeniyle kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 5.000,00 TL avukatlık ücretinin davalılar — müştereken ve müteselsilen alınarak davacı — verilmesine,
10-Davacı— açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden; davalılar — Kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 5.000,00 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalılar—-verilmesine,
11-Davacı — açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden; davalı —Kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve davalı — manevi tazminatın ret gerekçesinin diğer davalılar yönünden manevi tazminatın ret gerekçesi ile farklı olması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulanan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı —alınarak davalı —-verilmesine,
12-Davacı —- açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden; davacı —- kendisini vekille temsil ettirmesi nedeniyle kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 3.000,00 TL avukatlık ücretinin davalılar— müştereken ve müteselsilen alınarak davacı — verilmesine,
13-Davacı — açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden; davalılar —- Kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 3.000,00 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalılar—- verilmesine,
14-Davacı — açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden; davalı —- Kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve davalı —yönünden manevi tazminatın ret gerekçesinin diğer davalılar yönünden manevi tazminatın ret gerekçesi ile farklı olması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulanan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı —-verilmesine,
15-Davacı —-açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden; davacı —- kendisini vekille temsil ettirmesi nedeniyle kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 3.000,00 TL avukatlık ücretinin davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacı — verilmesine,
16-Davacı — açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden; davalılar —- Kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 3.000,00 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalılar —-verilmesine,
17-Davacı —açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden; davalı —- Kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve davalı —-yönünden manevi tazminatın ret gerekçesinin diğer davalılar yönünden manevi tazminatın ret gerekçesi ile farklı olması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulanan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı —- verilmesine,
18-Davacı — açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden; davacı —- kendisini vekille temsil ettirmesi nedeniyle kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 5.000,00 TL avukatlık ücretinin davalılar —-müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —-verilmesine,
19-Davacı — açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden; davalılar—- Kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 5.000,00 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalılar — verilmesine,
20-Davacı — açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden; davalı —Kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve davalı — manevi tazminatın ret gerekçesinin diğer davalılar yönünden manevi tazminatın ret gerekçesi ile farklı olması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulanan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı –alınarak davalı—- verilmesine,
21-Davacı —açmış olduğu manevi tazminat davası yönünden davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı —– alınarak davalılara verilmesine,
22-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar —– Vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——-Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022