Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/352 E. 2018/48 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2016/352 Esas
KARAR NO : 2018/48

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 16/01/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 28/03/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı …… tarafından muhtelif bayilere sevk edilen yedek parça emtialarının davalı taşıyıcı şirket sorumluluğunda karayolu ile taşınması sırasında hasarlanması nedeniyle, davacı/alacaklı müvekkili sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacı ile İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğünün……. E. sayılı dosyası üzerinden (1) no’lu taşıyıcı şirket ile onun sigortacısı konumundaki (2) no’lu davalı … şirketi aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak, borçlu/davalı şirketler tarafından icra takibine itiraz edildiğini, alacaklı müvekkili şirket nezdinde……. numaralı ……i (Ek-1: Nakliyat Sigorta Sözleşmesi) ile sigortalı olan dava dışı sigortalı ……., tarafından yurt içindeki muhtelif bayi ve servislere gönderilmek üzere sevk edilen yedek parça emtiaları nakliye sırasında hasarlandığını, dava konusu hasarın müvekkil şirkete ihbar edilmesi üzerine yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde tanzim edilen ekspertiz raporunda hasarlanma olayının nakliye esnasında gerçekleştiği somut bir şekilde ortaya konulduğunu, hasarlanma sonucu müvekkili sigorta şirketinin, ilgili nakliyat sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalısı …….ye, %20 poliçe marjı ilavesiyle ……. tarihinde 4.554,10 TL hasar tazminatı ödediğini, dava konusu hasarlanma olayı nakliye sırasında meydana geldiğinde, mezkur sigortalı emtiaları taşıma işini üstlenen (1) nolu davalı taşıma şirketi ile ……no’lu (araç taşıma),…… no’ lu (yedek parça taşıma) …… ve …… no’lu Yurtiçi Sorumluluk Sigorta Poliçeleri ile onun sorumluluk sigortacısı konumunda bulunan (2) nolu davalı …. meydana gelen hasardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, işbu sorumluluk gereği müvekkili şirket tarafından davali/borçlu şirketlere rücu başvurusunda bulunulduğunu, davalı firmaya gönderilen rücu yazısından olumlu bir netice alınamaması üzerine, davalı şirketler aleyhine İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğünün…… E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketler tarafından işbu takibe haksız olarak itiraz edildiğini beyan ederek, 3.795,08 TL asıl alacağa ve bu asıl alacağın takip öncesi işleyen avans faizine ilişkin yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davacı vekili 16/01/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında;
Bilirkişiden ek rapor alınmasına ilişkin talebini yinelediğini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davanın kabulüne karar verilmesini taleple, sözlü yargılama için süre talep etmiyoruz şeklinde beyanda bulunmuştur.
SAVUNMA :
Davalı …. vekili Mahkememize sunduğu 26/04/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacının davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın davalı müvekkili şirket yönünden reddi gerektiğini, talebin zaman aşımına uğradığını, müvekkili şirket sigortalısı Davalı …. ile Davacı … Şirketinin Sigortalısı ……. arasında imzalanan taşıma işleri sözleşmesi gereğince müvekkili şirket ve davalı … aleyhine açılan İstanbul Anadolu …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……… E. sayılı dava dosyasının konusu ve tarafları aynı olduğunu, davacının rücu talebinin dayanağının davacı … Şirketinin Sigortalısı……. A.Ş ile 2002 Yılında imzalanan “…….” ve müvekkili şirket tarafından düzenlenen …… nolu …….. olduğunu, Davacı … Şirketi tarafından açılan davaların konularının da aynı olduğunu, bu nedenle mahkememiz dosyasının ve davacı … şirketi tarafından mahkememizde seri dava olarak açılan tüm davaların HMK 166. Madde gereğince İstanbul Anadolu…… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… E. sayılı dava dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, müvekkili şirket nezdinde davalı sigortalı lehine davacı sigortacı’nın taleplerine konu edebileceği (kabul anlamına gelmemek kaydıya) taşıyıcı mali sorumluluk poliçeleri düzenlendiğini, rücu başvurusuna konu hasarlara ilişkin belgelerin istenmiş olmasına karşın, davacının konuyu araştırmamış ve belgeleri ibraz edememiş olmasına karşın, haksız ve hakkın kötüye kullanılması teşkil edecek bir şekilde icra takibine geçtiğini, davacı tarafından sunulan hasar tespit tutanaklarında müvekkili şirket sigortalısı’nın imzası ve onayı bulunmadığını, tek taraflı tutulan tutanakların hiç bir delil niteliği bulunmadığını, okunaklı olmayan ve dosyaya sunulan bir takım hasar bildirim formlarının, tutanakların kim/kimler tarafından imzalandığının belli olmadığını, rücu talebine dair davalı Taşıyıcı……. ve dolayısıyla Sigortacı olarak Davalı Müvekkili Şirketin düzenlediği poliçeler kapsamında sorumluluğunu gerektiren bir hasar bulunmadığını, davacının kendi poliçesi/lerinin süresi ve teminatı kapsamında olmayan lütuf ödemesi sayılabilecek (……) ödemeler yaptığını, bu nedenle rücu talebine konu edilemeyeceğini, davacının sigortalısına ödemiş olduğu zarar tutarının tümünü davalı müvekkili şirket dahil, davalılara rücu etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının iddia ettiği sorumluluğun, davalı müvekkili şirket ve diğer davalı şirket açısından her şekilde TTK ve/veya ……. konvansiyonunda düzenlenen şekilde sınırlı sorumluluk olduğunu, davalı asıl taşımacı ve davalı müvekkili şirketin sigorta ettireni durumundaki sigorta ettiren şirketin sorumluluğunun, gerek TTK md. 882 ve gerekse …… md. 21. Gereğince sınırlı bir sorumluluk olduğunu beyan ederek, mahkemeniz dosyasının İstanbul Anadolu ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… e. sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, davacının haksız olarak başlatmış olduğu İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı haksız takibin iptaline,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, HMK 329. Maddesi gereğince davacı’nın disiplin para cezasına mahkûm edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 16/01/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; Önceki beyanlarını tekrarla, davanın reddine karar verilmesini taleple, sözlü yargılama için süre talep etmiyoruz şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı … … A.Ş. vekili Mahkememize sunduğu 01/07/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: 2014 yılı Nisan ayı içerisinde yapıldığı belirtilen taşıma kusuru ve sorumluluklarına ilişkin olarak açılan davanın, davacının açtığı on üç tane aynı konuya fakat farklı tarihlere ilişkin davalardan yalnızca biri olduğunu, tüm bu davaların tarafları, sigortalayan ve sigortalanan şirketler dahil aynı olarak tüm davalann İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmekte olduğunu, bir Senelik Zamanaşımına Tabi ve TTK Sigorta Kitabı kapsamında (m. 1472) ‘halefiyef kapsamında olduğunu; Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceğini, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceğini, Davacı … şirketi için ödemiş olduğu tutarın ‘rücuen tazmini” şeklinde değil, TTK Taşıma İşleri kitabında bahsi geçen ve zamanaşımına tabi olan (m.8 85) “zarar görenin yerine geçme” şeklinde olacağını, Sigorta hukuku kitabından doacak zamanaşımı sürelerinin işbu takip ve davalar açısından geçerli olmayacağını, TTK m.855 f.1 gereği senelik Zamanaşımı geçerli olacağını, belirli tarihler arasında yapılan çeşitli taşımlara için ayrı ayrı zamanaşımı olduğunu, dava dışı ….. şirketinin yedek parçalarının müvekkili şirket tarafından bayilere taşınmasına ilişkin şartların ……. ile müvekkili …… arasnıda yapılan Nakliye Sözleşmesinde bulunduğunu, “zamanaşımı” “tespit usulü ve “sorumluluk sınırı” yönünde itirazları olduğunu, Uyuşmazlık konusu hasarlara ilişkin tespit tutanaklarında müvekkili şirketin ve/veya müvekkili şirketin sorumluluğnu tazmin edecek sigortacısı diğer davalı … sigortanın yetkilerinin bulunup bulunmadığının açık olmadığını, ek olarak sunulan tutanaklarda müvekkili şirketin onayı olmadığını, onayının olduğu tutakların ise okunaklı olmadığını, aynı zamanda kendilerine ulaşan eklerde hem hasarı gösterir hem de bu -iddiaya göre- kusurlu yedek parçaların imha edildiğine dair herhangi bir belge/fotoğraf/video bulunadığını, İmha nedeniyle tekrar tespiti imkansız bulunan bu parçalar için bugün her hangi bir talepte ve/veya iddiada bulunmak imkansız hale geldiğinden TTK ve TBK’na göre teslimatın tarihi (Bildirimin başlangıç tarihi için), kusurun (gözle görülür ise) teslimat yerinde görüntülü tespiti (TTK m.889 f.1 ) ve derhal bildirimi, kusurun süresi içinde bildirimi (Gönderilenin asil olarak veya sigorta şirketinin halef olarak) yapılmış ise bildirimin gerçeğe uygun olması gerektiğini, (Davacı sigortacı şirketin müşterici ile aralarındaki özel şart olan poliçe marjını da bildirime dahil ettiğini), yapılacak tespitin tarih ve saati (tespit teslimat yerinde değil, depolarda gerçekleştirilmiş olduğunu) tespit anında parçaların durumu, kusurlu parçaların ağırlığı (TTK m. 882 f.2 kapsamında yapılacak belirleme için), kusurlu parçaların imha edildiğinin ispatının yapılması gerektiğini, davacı şirketin ……. şirketine ödemiş olduğunu tutarın tamamı için Müvekkili şirkete ve ……. rücu etmesinin hukuken mümkün olmadığını, ……karayoluyla Uluslararası Yük taşıma anlaşması ile ilgili paralel olarak düzenlenen TK m882’ye göre hasar hali için sigorta ettiren şirketin sorumluluğunun sınırlanmış olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili 16/01/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; Önceki beyanlarını tekrarla, davanın reddine karar verilmesini taleple, sözlü yargılama için süre talep etmiyoruz şeklinde beyanda bulunmuştur.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde dava dışı ….. ait yedek parçaların davalı taşıma şirketi tarafından taşınması sırasında hasarlanıp hasarlanmadığı, davacı … şirketinin sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalılara rücu edip edemeyeceği, rücu hakkının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 30/03/2015 tarihli takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlularına….. Tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlularının süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
……. Blok poliçesi incelendiğinde 31/12/2013-2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigorta ettiren ve sigortalı .. İle …. Arasında sigorta poliçesi düzenlendiği ve sigorta konusunun Avrupadan Türkiyeye gelen…… yedek parçaları; …… limanlarından; Türkiye’ye nakliyatı ve Türkiye içi dağıtımı olduğu, Sefer açıklaması olarak da Avrupa ülkelerinden Türkiye ye yapılacak sevkiyatların belirtildiği, …….ise sefer başlangıcı ……ülkeleri sefer bitişi ise Türkiye olarak belirtilerek, araç başı lokasyon limitinin revize edildiği anlaşılmıştır.
…….Sigorta tarafından düzenlenen 01/02/2014-01/02/2015 tarihleri arasında geçerli yurt içi taşıyıcı mali mesuliyet sigorta poliçesine göre (…… yedek parça taşımaları), sigortalının ve sigorta ettirenin …. Olduğu, sigorta konusunun ……….. marka araçların yedek parça ve aksesuarlarının Türkiye içi ve ……. depolarında stoklanmasının teminat altına alınması olduğu anlaşılmıştır.
11/06/2014 tarihli nakliyat ekspertiz raporu incelendiğinde, hasar yeri olarak “yurt içi nakliye esnasında muhtelif seferlerde” şeklinde belirtildiği, hasar tarihi olarak ise “02/04/2014- 29/04/2014″ şeklinde belirtildiği, hasar nedeni ve miktarı olarak ise yine aynı şekilde ” Yurt içi nakliye esnasında muhtelif seferlerde ve 16 adet muhtelif yedek parça” şeklinde belirtildiği, nakliyat ve sefer bilgisi olarak, İstanbul – M……. ve kamyon ile olduğu hususunun yer aldığı, emtia alıcısının ise …… Muhtelif bayiler şeklinde belirtildiği, hasarlı olarak tespit edilen parçaların imha edildiği, yedek parçaların ambalajlarının yurtiçi nakliyesi için uygun olduğu, ayrıca incelemede Otoyedek parçalarının kontrollü şekilde sigortalı firmanın beyanına da uygun olara, teslim alındığı ve teslimatlarının yapıldığı, yedek parçaların alıcılara hasarlı olarak teslim edildiği, rapora ekli tutanaktaki belgelere göre, bu parçaların nakliyat esnasında hasarlandığı, hasara sebebiyet veren taşıyıcının ise …. Olduğu belirtilerek eksper raporunun tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Eksper raporunda geçen ve rapor ekinde bulunan tutanaklar incelendiğinde, 29/04/2014 tarihli tutanakta “koli sağlam içinden çıkan parça hasarlı” şeklinde kutucuğun işaretlendiği, takip eden 22/04/2014 tarihli tutanakta ise bir adet parçaya ilişkin “koli sağlam içinden çıkan parça hasarlı” şeklindeki kutucuğun işaretlendiği ve açıklama kısmında kırık çatlak ibaresinin bulunduğu, takip eden 12/03/2014 tarihli tutanakta ise bir adet parçaya ilişkin olarak “koli sağlam içinden çıkan parça hasarlı” kutucuğun işaretlendiği, takip eden 16/04/2014 tarihli tutanakta bir adet parçaya ilişkin olarak “koli bozuk içinden çıkan parça hasarlı” kutucuğunun işaretlendiği, takip eden 17/04/2014 tarihli tutanakta ise bir adet parça için “koli bozuk içinden çıkan parça hasarlı” şeklindeki kutucuğun işaretlendiği, 10/04/2014 tarihli tutanakta 1 adet parça için, 29/04/2014 tarihli tutanakta bir adet parça için, 09/04/2014 tarihli tutanakta bir adet parça için, 25/04/2014 tarihli tutanakta bir adet parça, 29/03/2014, 26/04/2014, 19/03/2014, 02/04/2014, 11/04/2014 tarihli tutanaklarda birer adet parça için “koli sağlam içinden çıkan parça hasarlı” şeklindeki kutucuğun işaretlendiği, 02/04/2014 tarihli tutanakta ise üç farklı parça için “koli sağlam içinden parça hasarlı” kutucuğunun işaretlendiği, tutanaklarda araç plakası ve sürücü imzasının bulunduğu,….. ibareli hasar bildirim formlarında ise 02/04/2014 tarihli form hariç hasarlı parça (ambalaj açıldığında tespit edilen hasarlı durumlarda) kutucuğunun işaretlendiği, 02/04/2014 tarihli formda ise sevkiyat hasarı (…… sevkiyat esnasında taşıma ile ilgili olan durumlarda) kutucuğunun işaretlendiği anlaşılmıştır.
……. A.Ş. Tarafından muhtelif bayilere kesilen faturalar incelendiğinde, faturaların çoğunda birden fazla kalem ürünün yer aldığı ve bu ürünler içerisinde bir veya iki ürünün hasarlı olduğunun işaretlendiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan örnek raporlar incelendiğinde, İstanbul Anadolu ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… E sayılı dosyasına sunulan bilirkişi heyeti raporunda özetle; 2014 Ağustos-Eylül ayları ve birleşen dosya yönünden 2014 Mart ayı içerisinde muhtelif zamanlarda sigortalının bayi ve servislerine sevk edilen yedek parçaların hasarlanmasına ilişkin davaya konu hasarın taşıma sırasında meydana geldiği hususunun ispat edilememesi nedeni ile davalı tarafın itirazının yerinde olduğu; İstanbul Anadolu……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. e sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda özetle; sayılı dosyasına sunulan bilirkişi heyeti raporunda özetle; 2014 Mart-Nisan ayları içerisinde muhtelif zamanlarda sigortalının bayi ve servislerine sevk edilen yedek parçaların hasarlanmasına ilişkin davaya konu hasarın taşıma sırasında meydana geldiği hususunun ispat edilememesi nedeni ile davalı tarafın itirazının yerinde olduğu, rapor edilmiştir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda dosyaya sunulan 21/11/2017 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; hasarlı parçalardan oto camlarında çatlak ve kırıklar, metal ve sac aksamda ezilme bükülme, çizik ve deformasyon; tampon gibi plastik aksamlarda kırıklar ve çizilmeler olduğu, yedek parçaların ambalajlarının yurt içi nakliye için uygun olduğu, hasarlı yedek parçaların imha edildiği ve hasarlı parçaların ekonomik değerlerinin kalmadığı, uyuşmazlığa yurt içinde meydana gelen karayolu taşıması nedeni ile TTK’nın 850 vd maddelerinin uygulanması gerektiğini, eksper raporunda 16 adet hasarlı parça belirtilerek hasar bedeli tespit edilerek eldeki davanın açıldığını, eksper raporu dışında hasar ve ayrıntıları yönünden bir takım tutanak ve belgeler bulunmasına rağmen her bir taşımaya konu ürünlerin teslimine müteakip aynı anda tutulduğunu gösteren, taşıyanın kabul ve bilgisinde olan taşıyan tarafından imzalı bir belgenin bulunmadığını, hasar tespit tutanaklarında malzeme detayının yazılı olmadığını ve ayrıntılı bilgi içermediklerini, düzenleyenin tespiti imkanının olmadığını, bazı tutanakların ise imzalı olmadıklarını, ürünlerin çekince konulmadan alındığı hususunun ihtilafsız olduğunu, hasarın ayrıntılarına ve zamanına ilişkin ayrıntı ve bilgi vermeyen hasar tespit tutanaklarının, hasarın nakliye sırasında davalı taşıyıcının sorumluluğu altındayken oluştuğu yönünde yeterli olmadığını, 2014 Nisan ayı içerisinde sigortalanın bayi ve servislerine sevk edilen yedek parçaların yurt içi nakliye esnasında muhtelif seferlerdeki hasarlar için tespit yapıldığını ve sigortalı ……Ye ait toplam 16 adet hasarlı parça olduğu belirtilmiş ise de taşıma belgeleri- irsaliyeler üzerine hasarlı şerhi yazılı olmadığı, şerh düşülmemesinin taşınan ürünün sağlam teslim edildiğine karine oluşturacağını, yapılan ödemenin hatır ödemesi ……..) olduğunu, davalıların itirazlarında haklı olacaklarını beyan ve rapor etmişlerdir.
Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilince bilirkişi raporuna karşı sunulan 18/12/2017 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; hasar tespitlerinin süresinde yapıldığını, davalıların sorumluluğunun SDR ile sınırlı olmadığını, taşımaya konu emtiaların teslimden sonra hasarlı olduğunun fark edildiği ve taşıma işini gerçekleştiren şoförlerin imzası ile tutanak altına alındıklarını, bilirkişilerin hasarın taşıma sırasında gerçekleşmediğine dair görüşlerinin isabetsiz olduğunu beyanla dosyanın bilirkişilere tevdi edilerek ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili …… tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu ve emsal bilirkişi raporu dikkate alınarak haksız takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşya veya yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişidir. Eşya her türlü yükü de kapsar. Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya yolcuyu varma yerine ulaştırmayı; buna karşılık, eşya taşımada gönderen ve yolcu taşımada yolcu, taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanır(TTK m. 850/1-2). Taşımaya ilişkin bir nüshası gönderene ait olup ve diğeri eşyaya eşlik etmek, üçüncüsü taşıyıcıda kalmak üzere üç özgün nüsha olarak taşıma senedi düzenlenir(TTK m. 856/1). Ancak taşıma senedi düzenlenmemiş olsa bile, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile taşıma sözleşmesi kurulur ve eşyanın taşıyıcıya teslimi, taşıma sözleşmesinin varlığına karinedir(TTK m. 856/2).
Eşyanın niteliği, kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında, ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen, eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorundadır. Ayrıca gönderen, eşyanın sözleşme hükümlerine uygun şekilde işleme tabi tutulabilmesi için işaretlenmesi gerekiyorsa, bu işaretleri de koymakla yükümlüdür(TTK m. 862).
Sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı, taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorundadır. Taşıyıcı, ayrıca yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür(TTK m. 863).
Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır(TTK m. 863). Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur(TTK m. 876). Eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olduğu açıkça görülüyorsa, gönderen veya gönderilen en geç teslim anına kadar zıyaı veya hasarı bildirmezlerse, eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği varsayılır. Bildirimde, zararın gerekli açıklıkla belirtilmesi ve nitelendirilmesi şarttır. Birinci fıkradaki karine, zıya veya hasarın açıkça görünmemesi ve eşyanın tesliminden sonra yedi gün içinde bildirilmemesi hâlinde de geçerlidir. Zıya, hasar veya gecikme teslim sırasında bildirilirse, bu bildirimin yukarıdaki hükümlere uygun olarak eşyayı teslim edene yapılması yeterlidir(TTK m. 889/1,2,5).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, Sigorta poliçeleri, ekspertiz raporu, hasar tespit tutanakları, faturalar, emsal bilirkişi raporları, bilirkişi heyeti raporu, takip dosyası, ……. 19/04/2017 tarihli müzekkere cevabı, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; …….. A.Ş. İle davalı …. Arasında dava dışı ………nin oto yedek parçalarını muhtelif bayilere taşıma konusunda anlaşma olduğu hususunun taraflar arasında ihtilaf konusu olmadığı, ancak taşımaya konu emtianın taşıma sırasında hasarlanıp hasarlanmadığı ve hasar ihbarının yapılıp yapılmadığı konusunda uyuşmazlık bulunduğu, davacı şirket tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesine göre İstanbul – …. güzergahında 02/04/2014-29/04/2014 tarihleri arası muhtelif tarihlerdeki taşımaya ilişkin olarak bazı parçaların hasarlı olduğunun tespit edildiği ve yedek parça ambalajlarının yurt içi nakliyesine uygun olduğu sigortalı firma yetkilileri tarafından yedek parçaların kontrol edildikten sonra nakliye firmasına hasarsız olarak teslim edildiği ve sigortalı …… Yetkililerinin de emtiayı kontrol ederek teslim aldıklarını beyan ettikleri ve sigortalı firmanın sevkiyat ofisinde/ deposunda ……-teslimat ve yükleme bölümü) yapılan incelemede beyana uygun olarak oto yedek parçalarının kontrollü şekilde teslim alındığı ve teslimatların yapıldığının gözlendiğini, bu yedek parçaların alıcılara hasarlı olarak teslim edildiği ve bu parçaların nakliyat esnasında hasarlandığının eksper raporuna ekli tutanaklar ile anlaşıldığı hususlarının tespit edildiği, ancak eksper raporunda geçen firma yetkililerinin beyanlarının dosyada mevcut olmadığı gibi ekspertiz aşamasında alınan bu beyanlara itibar edilmesinin de mümkün olmadığı, yedek parçaların nakliyat esnasında hasarlandığına dayanak yapılan tutanaklarda ise tutanakta geçen yedek parçanın hangi taşıma sonucunda tesliminin yapıldığı hususu belli olmadığı gibi ayrıca ürüne ait ayrıntılı ve açıklayıcı bilginin de yer almadığı ve hatta çoğu tutanakta hasarın açık tarifinin dahi bulunmadığı bazı tutanaklarda ise “koli sağlam içinden çıkan parça hasarlı” şeklinde kutucuğun işaretlendiği, bu durumda kolinin / ambalajın sağlam olması karşısında içindeki yedek parçanın ne şekilde hasarlandığı hususunun belirsiz olduğu, gönderici …… A.Ş tarafından alıcı bayilere kesilen fatura ve sevk irsaliyelerinde birden fazla yedek parça olmasına rağmen çoğunda bir parçanın ve bazen iki veya üç parçanın hasarlı olduğunun ilgili parçanın yan tarafına şerh edildiği veya üzeri çizilerek işaretlendiği, taşınan yedek parçalardan bir veya ikisinin taşıma sırasında hasarlandığını gösteren dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, dosyada bulunan fatura ve iade faturalarına ilişkin dosyada taşıma irsaliyesinin bulunmadığı, ancak iade faturaları incelendiğinde genellikle bir parçanın iade faturasına konu olduğu, bir kısım hasar tespit tutanaklarının ise imzasız olduğu, açıklanan bu nedenler ile eksper raporunun aksine bahsi geçen tutanakların hasarın taşıma sırasında meydana geldiğini ispata elverişli olmadığı, taşınan yedek parçaların eksper raporunda da belirtildiği gibi ambalajlı olması nedeni ile davalı taşıyıcının ürünlerin yükleme sırasında hasarlı olup olmadığını kontrol etme imkanı bulunmadığı, iki adet hasar tespit tutanağında ” koli bozuk içinden çıkan parça hasarlı” kutucuğu işaretlenmiş ise de bu tutanaklarda alıcı imzasının bulunmadığı gibi hangi taşımaya ait olduklarının da belirsiz oldukları, davacı … şirketince hasarın taşımadan kaynaklı olduğundan bahisle sigortalısına ödeme yapmış ise de hasarın taşıma sırasında ve taşıyıcının sorumluluğunda meydana geldiği ile usulüne uygun olarak hasar bildiriminin yapıldığı hususlarının ispatlanamadığı, davalı taşıyıcının ve onun sigortalısının iddia olunan hasardan dolayı sorumluluğunun bulunmadığı bu nedenle takibin haksız ve yersiz olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalıların şartları oluşmayan kötü niyet tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,
3- Başlangıçta peşin olarak alınan 64,82 TL’nin işin hitamında alınması gerekli olan 35,90 TL’den fazla olduğu anlaşıldığından fazla alınan 28,92 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
5- Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı … tarafından yargılama sırasında yapılan 4 adet tebligat gideri 50,50 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
7- Davalılar yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
9- Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu ….. İcra müdürlüğünün ……. e sayılı dosyasının mercine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Bu Evrak 5070 Sayılı Yasa Gereğince E-İmza ile imzalanmıştır.