Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/323 E. 2018/287 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2016/323
KARAR NO : 2018/287

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 21/03/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; 19/06/2015 tarihinde müvekkili şirkette bir hırsızlık olayı meydana geldiğini, hırsızlık olayında şirkete ait kasanın çalındığını, kaza içerisinde 16.000,00 TL civarında bozuk para, resmi belge ve evraklar ile müvekkili şirket adına kayıtlı boş çek defteri ve müvekkili şirket yetkilisi adına kayıtlı ruhsatlı bir tabancanın da gittiğini, olayla ilgili ……… Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, olay sonrası çeklerin bir kısmının………. bir kısmının da müvekkili şirketin çalıştığı faktoring şirketlerine sunulduğunu, hırsızlık olayına ilişkin ……… 11. Asliye Ceza Mahkemesinde 2015/596 Esas sayılı dosyası ile devam etmekte olduğunu, hırsızlık olayı sonrası kasa içerisindeki çek defterinin her bir yaprağının tanınmayan ve daha önce ticari ilişki bulunmayan kişi veya kişilerce kullanılmaya başlandığını, müvekkili şirket aleyhine birden fazla icra takibi başlatıldığını, bunlardan birinin de bu davaya konu 10/10/2015 keşide tarihli ………… İkitelli Şubesi ‘nin ………… çek nolu ve müvekkili şirketin keşidecisi,…………. adına yazılı, ancak yetkilisinin imzasını taşımayan 65.000,00 TL bedelli çekin davalı ………….. tarafından İstanbul Anadolu………. İcra Müdürlüğünün 2016/1637 Esas sayılı dosyası ile takibe konduğunu, başlatılan icra takibine …………. Adliyesi Muhabere kalemi üzerinden itiraz ettiklerini, söz konusu evrakın bulunamadığını, durumun müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğunu beyanla, müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu …………… İcra Müdürlüğü nün 2016/1637 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 20/03/2018 tarihli celsedeki esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 22/04/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davaya konu çekin …………A.Ş. tarafından müvekkiline ciro edildiğini, husumetin müvekkiline değil,……………. ‘ye yöneltilmesi gerektiğini, davacı şirket ile …………. ‘nin İstanbul Anadolu ……….. İcra Müdürlüğü’nün 2016/1637 Esas sayılı dosyasında birlikte borçlu olduğunu, icra dosyasında itiraza ilişkin bir dilekçe bulunmadığını, takibin kesinleştiğini beyanla, öncelikle husumetten, olmadığı takdirde esastan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun davetiye davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekili, sözlü yargılama ve hüküm duruşmasına mazeret bildirmek suretiyle katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde takibe konu çekdeki keşideci imzsının davacıya ait olup olmadığı, çekin davacının kasasının çalınması nedeniyle üçüncü kişiler tarafından doldurulup doldurulmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, ………… seri nolu, 10/10/2015 keşide tarih ve 65.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak İstanbul Anadolu ……… İcra Müdürlüğü’nün 2016/1637 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde davacının borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu ………… İcra Müdürlüğü’nün 2016/1637 Esas sayılı dosyasında; davacı/takip borçlusu ve dava konusu çek lehdarı …………… Tic. Ltd.Şti. hakkında 25/01/2016 tarihli takip talebi ile ilamsız takip başlatıldığı, davacı/takip borçlusunun süresinde takibe itiraz etmemesi nedeni ile takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan,……… seri nolu, 65.000,00 TL bedelli çek incelendiğinde; keşidecisinin .., lehdarının ………… olduğu, davalı … ‘nun ise lehdardan sonraki ilk ciranta olduğu anlaşılmıştır.
Grafoloji Uzmanı Bilirkişi mahkememize sunduğu 22/01/2018 havale tarihli raporunda özetle; inceleme konusu belgelerdeki imzalar ile davacı şirket yetkilileri . ….. ve … …………….un karşılaştırma belgelerindeki imzalar arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısınan benzerliker noktasında bir ilişkinin bulunmaması nedeniyle …………… ……….. Şubesi ‘ne ait 10/10/2015 keşide tarihli 65.000,00 TL bedelli çekteki imzaların kıyasla ……………. ‘un el ürünü olmadığı rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, icra dosyası, çek sureti, imza örnekleri, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı takip borçlusu hakkında 10/10/2015 keşide tarihli ve 65.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığı, davacının takibe konu çekteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını iddia ettiği, bunun üzerine yapılan grafoloji bilirkişi incelemesine göre bu çekteki imzanın davacı şirket temsilcilerine ait olmadığı, bu nedenle davacının davalı takip alacaklısına takibe konu çek nedeniyle borçlu olmadığı, kaldı ki çekin süresi içerisinde muhatap banka şubesine ibraz edilmediği, bu hali ile ayrı bir protesto da çekilmediğinden hamilin müracaat borçlularına ve dolayısıyla keşideciye başvurma imkanının bulunmadığı, takibin ilamsız takip olması nedeniyle davacıdan alacağı bulunduğunu davalı takip alacaklısının ispatla yükümlü olduğu, dosya kapsamı itibariyle bu alacağa ilişkin herhangi bir ispat bulunmadığı, bu nedenle davacının davalıya davaya konu çek ve icra takibi nedeniyle herhangi bir borcu bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacının, davaya konu keşidecisi ………., lehdarı ………. olan,……… İkitelli/İstanbul şubesi nezdinde açılan ………. iban nolu çek hesabından keşide edilen 10/10/2015 keşide tarihli ve 65.000,00 TL bedelli ………… nolu çek ve bu çek borç sebebi olarak gösterilerek başlatılan İstanbul Anadolu ……… İcra Müdürlüğünün 2016/1637 Esas sayılı dosyasındaki takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
3- Başlangıçta peşin olarak alınan 1.110,04 TL harcın alınması gerekli olan 4.440,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.330,11 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafça yapılan yargılama sırasında yapılan 1.110,04 TL peşin harç, 258,20 TL posta ve tebligat masrafı ve 700,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.068,24 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 7.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
7- İstanbul Anadolu…………….. İcra Müdürlüğünün 2016/1637 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
8- Dosya içerisinde bulunan belge asıllarının karar kesinleştiğinde ilgili kurumlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..