Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/306 E. 2021/533 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/306 Esas
KARAR NO: 2021/533
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 16/03/2016
KARAR TARİHİ: 06/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- plakalı aracıyla—- kapısına doğru seyir halinde iken —- geldiğinde bir anlık dalgınlıkla önünde seyir eden —- plakalı aracın arka kısmına çarptığını, çarpmayla birlikte müvekkilinin idaresindeki aracın ciddi zarar gördüğünü, trafik kazası sonrasında olay mahalline polis çağrılarak kaza ihbar edilmiş, polislerce ölü ve yaralama olmadığından gelemeyecekleri, kendi aralarında bir kaza tespit tutanağı tanzim edilerek yolun trafiğe açılmasının istendiğini, bunun üzerine müvekkili ile kazaya karışan diğer sürücü birlikte bir kaza tespit tutanağı tuttuklarını, müvekkilinin, kazayı davalı —- ihbar ettiğini, müvekkilinin, sigorta yetkililerine aracın hasar tespiti için kaza mahalline bir ekspertiz gönderilmesi talep etmişse de davalı sigorta yetkililerinin belirtilen kaza mahalline terör olayları sebebiyle can güvenliği olmadığı iinn gelemeyeceklerini, müvekkilinden aracın —-servisine çekilmesi istenildiğini, müvekkilinin de kendisine söylendiği gibi aracını —- servisine çekici yardımıyla çektiğini, —- servisinde yetkili ekspertizlerce müvekkilinin aracının kontrol edildiğini, aracın mevcut kaza sebebiyle pert hasarlı olduğunun rapor edildiğini, bunun üzerine müvekkilinin de —– servisinden gerekli evrakları, raporları alarak davalı sigorta şirketine başvurduğunu, müvekkilinin, sigorta şirketine aracının kaza sonucu pert hasarlı olduğu, artık kullanımının mümkün olmadığı, bu yüzden zararlarının karşılanmasını talep etmiş ise de ancak davalı sigorta şirketi müvekkili hep oyalayarak sonuçta da zararı kaşılamadığını, araç sürücüsü müvekkili —- plakalı aracın davalı—- —-ettirildiğini, müvekkilinin trafik kazası sonucu pert olan aracı yönünden ortaya çıkan bu zararlar için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik —ödenmesinden davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, ayrıca müvekkilinin, kazaya konu — vasfındaki aracıyla karayolu ile —– yaptığını, kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren müvekkili kaza sonucu aracı pert hasarlı olduğundan hala çalışamamakta ve günden güne kazanç kaybı yaşamakta olduğunu, bunda da davalı sigorta şirketinin kusuru bulunduğunu beyan ile fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla, müvekkilinin aracında kaza sonucu meydana gelen zarara karşılık olmak üzere şimdilik —– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı tarafça müvekkiline ödenmesini, dava harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yekletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yargılamaya konu aracın müvekkili şirket tarafından ——- olduğunu, hasarın müvekkili şirkete ihbar edildiğini, yapılan inceleme neticesinde hasarın beyan edildiği şekilde gerçekleşmemesi nedeni ile talebin reddedildiğini, poliçe tanzim tarihinden —- davaya konu kaza meydana geldiğini, kaza ile hasar gören kalemler arasında uyumsuzluk tespit edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile kaza neticesinde aracın tamamen zayi olduğunu, bu nedenle taraflar arasında akdedilen poliçeye ekli genel şart gereğince hurda tescil belgesinin ibrazından sonra karar oluşturulmasını, yine araç üzerine hak mahrumiyetinin olup olmadığının da kontrol edilmesi gerektiğini, gerçek zarar tespitinin bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesini beyan ile, davanın reddini, yargılama gideri ve de vekalet ücretinin ise karşı tarafa yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava : Dava —- sözleşmesine dayanılarak sigorta şirketi aleyhine açılan alacak davasıdır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı sigorta şirketi nezdinde —–kaza yapması nedeniyle oluşan hasarın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığı, davalı sigortanın—–kapsamında hasardan sorumlu olup olmadığı ve davacının aracın kullanılmamasından dolayı kazanç kaybı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davanın Hukuki Sebebi; 6102 sayılı TTK’nın 1473/1. maddesindeki “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan, davalı tarafından düzenlenen, birleşik kasko sigorta poliçesinin incelenmesinde dava konusu —– tarihleri arasında davalı sigorta tarafından kasko poliçesi ile sigortalandığını,—- incelenmesinde kazanç kaybına ilişkin bir sigorta klozunun bulunmadığı görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre— dava tarihinde davacı —- adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre kazaya karışan dava dışı —- kayıtlı olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının incelenmesinde — tarihinde yani kasko poliçesinin düzenlendiği tarihten —-plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, dava dışı —– plakalı aracın benim aracımın arka tarafına çarptı, aracımda maddi hasar meydana geldi, hasarın giderilmesini talep ediyorum” ibaresinin bulunduğu, davacı —- da seyir halinde iken önümde seyir halinde olan—- plakalı aracın arka tarafından çarptım, araçta hasarın giderilmesini talep ediyorum, şeklinde olduğu, görülmüştür.
Davacının kaza sonrası davalı sigorta şirketine başvurusu üzerine davalı sigorta şirketi tarafından eksper raporu alındığı, raporda hasar ihbarı üzerine eksper adresine gidilerek sigortalı — çekicinin eksper çalışması yapıldığı, hasar tarihi ile poliçe başlangıç tarihi arasında — gün olduğu tespit edildiği, tramer sisteminde yapılan sorgulamada sigortalı araca ait bir —— olduğu, aracın onarılmasının ekonomik olmadığı ve ağır hasarlı olarak değerlendirilmesi gerektiği, sigortalı aracın piyasa rayiç değerinin —– olduğu yönünde rapor tanzim edildiği ve davacının sigorta şirketine başvurusu sonrası sigorta şirketinin —- tarihli cevabi yazısında sigortalı araçta meydana gelen hasarın beyan edildiği şekilde gerçekleşmediği anlaşıldığından tazminat talebinin değerlendirilmediğinin bildirildiği görülmüştür.
Dosyada mevcut —- tarafından hazırlanan hasar araştırma ve danışmanlık hizmetleri tarafından düzenlenen bila tarihli raporda sigortalı araç sürücüsü — ile yapılan görüşmede araca ait —— istenildiği, davacı tarafından sunulan kayıtlar incelendiğinde —– bulunduğu, —- üzerinde yapılan incelemelerde ——– tarih ve plaka kayıtları üzerinde oynama yapıldığının tespit edildiğini, sigortalı araç —- tanzimini gerçekleştiren —-ile yapılan görüşmede bahse konu kasko poliçesinin tanziminin kendileri tarafından yapılmış olduğu, aracın hasarsız olarak poliçe tanziminden önce görülmemiş olduğu, kendilerine verilen bilgiler doğrultusunda poliçe tanziminin yapılmış olduğunun öğrenildiği yönünde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce —- ara kararı gereğince resen seçilecek bir makine mühendisi ve bir sigortacı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla —–refakate alınarak mahallinde keşif yapılmasına müteakip, rapor alınması yönünde ara karar oluşturulmuş ve talimat mahkemesince yapılan keşif ve inceleme sonucu dosyaya sunulan —— olarak hesaplandığı, aracın ağır hasarlı oluşu, tamir kabul edilemez durumda oluşu ve tamirinin ekonomik olarak uygun olmadığı dikkate alındığında hurdaya çıkarılmasının uygun olacağı yönünde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce talimat mahkemesine yeniden talimat yazılarak; özellikle kazanın oluşu ile ilgili maddi vakalar doğrultusunda kusur durumu tesbit edilerek kaza ile meydana gelen hasarın poliçe ile teminat altına alınan hasar olup olmadığı ile davalı sigortanın bu hasardan sorumlu olduğu miktarın tesbiti yönünden önceki bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup dosyaya sunulan — % 100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı —— bir kusurunun bulunmadığı yönünde rapor alınmıştır.
Davacı vekili tarafından aracın trafikten çekildiğine ilişkin çekme belgesinin dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce davalının takograflar üzerinde oynama olduğu iddiası üzerine taraf vekillerinden takograf kayıtlarının aslını sunmaları için süre verilmiş olup, bir kısım —-dosyaya sunulmuş ise de davalının kazanın poliçenin düzenlendiği tarihten bir gün sonra düzenlendiği ve kaza tarihinden önce dava konusu aracın —– kazadan sonra kasko poliçesi düzenlendiği iddiasının ispatı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ise de mahkememizce davacı vekilinden kaza tarihinde davacı aracının —- sigortalandığı ve dava dışı — plakalı araçta oluşan hasar ile ilgili yapılan eksper raporu sonrası davacının sigorta şirketi tarafından dava dışı—-plakalı araçta oluşan hasarın ödendiği anlaşılmış olup, hasar dosyasında ödeme yapan sigorta şirketine sigortalanın — olduğu, hasar tarihinin — tarihi olduğu, mağdur bilgilerinin ve mağdur adının —- olduğu, hasar dosya numarasının —- plakalı aracın— tarihli hasar durumu kapsamında sigorta eksperi tarafından hazırlanan —– hasar tarihinin — olduğu, kazanın— halinde iken ön ilerisinde seyir eden —– plakalı araca çarpması sonucu kazanın meydana geldiği tespit edildiğinden,— tarafından düzenlenen eksper raporunda da belirtiği gibi kazanın davacının beyan ettiği gibi —– tarihinde olduğu kanaatine varılarak takograf kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması ara kararından dönülmüş olup, bir makine mühendisi ve bir sigorta hukukçusu bilirkişiden uyuşmazlık konusu hakkında rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyetinin dosyaya sunmuş olduğu —tarihli raporunda özetle; kusur yönünden yapılan değerlendirmede kazanın meydana gelmesinde davacı — % 100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı— ise kusurunun bulunmadığı, kaza tarihi itibariyle dava konusu aracın piyasa rayiç değerinin —- olabileceği, aracın ağır hasarlı olduğu ve aracın onarımının ekonomik olmayacağı, —edilebileceği ve aracın hasarlı hurda değerinin — olabileceği, gelir kaybı yönünden yapılan değerlendirmede ise araç onarımının — olabileceği ve günlük —kazancı olduğu dikkate alındığında gelir kaybı zararının —- olabileceği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili alınan bilirkişi raporu sonrası doğrultusunda davasını ıslah etmiş ve ıslah dilekçesi usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce aracın hurda halinin davacı tarafından davalıya teslim edilip edilmediği, teslim edilmiş ise hurdasının kendisinde kalmasını isteyip isteyemeyeceği, sigortaya teslimini isteyip istemediği hususunda beyanda bulunması için süre verilmiş olup, davacı vekili araç hurdasının kendisinde kalmasını istemediğini, davalı şirkete araç hurdasının satışı için vekaletname verdiğini bildirmiş olup, davalı vekilince de araç satış sözleşmesi de dosyaya sunulmuş olup, aracın hurda hali davacı tarafından —- satılarak satış bedelinin davacı tarafından davalı sigorta şirketi hesabına gönderildiği bildirilmiştir.
—-sigortacı sigortalının uğradığı zararı tazmin eder.
—–sigortacı sözleşmede ön görülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur.
—- sözleşmede ön görülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.
—-onarım masraflarının sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile taşıtın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde sigortacının azami sorumluluk haddini geçmemek üzere hasar anındaki sigorta değeri ödenir. Bu durumda aracın —– hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur. Onarım masraflarının sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşsın veya aşmasın ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda aracın —- kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez” şeklindedir.—–
Yukarıda belirtilen—- uyarınca davacı vekili tarafından aracın hurda tescil belgesi dosyaya ibraz edilmiştir.
Kasko sigortası mal sigortası türünden olup tamir süresindeki kazanç kayıpları teminat dışıdır.
Ancak taraflar arasında düzenlenen kasko sigortası poliçesinde iş durma klozu bulunmakta olup bu kloza göre teminat limiti günlük— olay başına azami — — sınırlı olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen—– poliçesindeki özel şart —— hükümlere de uygun bulunmaktadır.
Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler ışığında taraflar arasında düzenlenmiş—– poliçesinde kararlaştırılan ——-kazanç kaybına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir—-
Yukarıda belirtilen —– uyarınca davacının kazanç kaybı talebinde bulunabilmesi için —- hususta açıkça teminat verilmiş olması gerekir. — incelenmesinde kazanç kaybına ilişkin bir teminat olmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, —- Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, poliçe, araç tescil bilgileri, bilirkişi raporları, eksper raporları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ait —- poliçesi ile sigortalandığı, dosyada mevcut eksper raporunda araca sigorta poliçesi düzenleyen —– acentesi yetkilisi tarafından araç poliçesinin kaza tarihinden önce araç görülmeden davacının beyanı doğrultusunda düzenlendiğini beyan ettiği, davacının poliçe tarihinden bir gün sonra —– plakalı araç ile karışmış olduğu kaza sonrası davacı aracının kullanılamaz halde hurda olduğu, alınan bilirkişi raporuna göre aracın kaza tarihindeki piyasa rayiç değerinin —- olduğu, davalı her ne kadar kaza tarihinden önce dava konusu aracın uzun bir süre —– olmadığını ve kaza tarihinden bir gün önce poliçe düzenlenmiş olması karşısında kazanın davacının beyan ettiği şekilde gerçekleşmediğini, araç takograflarında kaza tarihine ilişkin çıktılarda tahribat olduğunu iddia etmiş ise de davacı ile kazaya karışan diğer araç sürücüsü arasında maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiği, kaza tespit tutanağında kaza tarihinin —- —- oluşan hasar yönünden eksper raporu alındığı ve aksi ispat edilemeyen eksper raporunda kaza tarihinin—– oluşan hasar bedelinin ödendiği, ayrıca poliçeyi düzenleyen sigorta acentesinin de kazadan önce aracı görmeden poliçe düzenlediği, anlaşılmakla davacı tarafından rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde olduğunu, olayın ihbar edildiği şekilde meydana gelmediği ve dolayısıyla sigortalısının ihbar mükellefiyetini kasten iyi niyet kurallarına aykırı şekilde yerine getirmediğini ispat edemediği, poliçe kapsamında araçta oluşan hasar bedelinden davalının sorumlu olduğu, davalı tarafından davacının başvurusu üzerine eksper raporunun —- tarihinde düzenlendiği ve taraflar arasında düzenlenen kasko poliçesi genel şartlarının—- tazminat ödeme borcu her halde hasarın ihbarından —olacağı, bu durumda davalının temerrütünün—- gerçekleştiği, davacı tarafından aracın hurdaya ayrıldığına ilişkin hurda tescil belgesinin ve araç hurda bedelinin davalıya ödendiğine ilişkin ilgili belgeler dosyaya sunulmuş olmakla davacının hurda bedeli dahil araçta oluşan tüm hasar bedeli olan —- davalıdan talep edebileceği, araç her ne kadar ticari araç ise de davacı talebinin yasal faiz olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği alacağa yasal faiz uygulanması gerektiği, davacı ayrıca kazanç kaybı talebinde bulunmuş ise de yukarıda atıf yapılan —– kararları uyarınca kazanç kaybı talep edilebilmesi için poliçede açıkça teminat olması gerektiği, poliçede kazanç kaybına ilişkin bir teminat bulunmadığı, davalı sigortanın kazanç kaybından sorumlu olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın Kısmen kabulü kısmen reddi ile
2—— tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan—- karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri —-yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan —– davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 195,51 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 10.647,50 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021