Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/29 E. 2018/79 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2016/29
KARAR NO : 2018/79

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/01/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 12/01/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında akdedilen 02/03/2010 tarihli sözleşme uyarınca davalı şirketin ocağından çıkarılacak olan mermerlerin öncelikli olarak müvekkili şirkete satılması hususunda 31/12/2010 tarihine kadar geçerli anlaşmaya varıldığını, sözleşmenin 3. Maddesi uyarınca 01/03/2010 tarihinde davalı şirkete 50.000,00 USD avans gönderildiğini, sözleşmeye göre davalının çıkaracağı mermerlerin müvekkiline satacak ve buna mukabil fatura bedelinden % 30 eksik ödeme yaparak avansın kapatılacağını, ancak davalı tarafça sözleşme gereği müvekkili şirkete mermer satılmadığını, ödenen avansın iadesi için İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü ‘nün …….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının zaman kazanmak amacıyla icra takibine itiraz ettiğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu beyanla davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak kaydı ile tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 23/01/2018 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalı vekili, Mahkememize sunduğu 13/06/2016 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; müvekkilinin tüzel kişiliğe haiz olması sebebiyle genel yetki kuralına göre Tefenni Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı ile yapılan sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle imzaya yetkili olmayan kişi tarafından imzalandığını, yetkisiz kişi tarafından imzalanan sözleşmenin müvekkili şirketi bağlamadığını, sözleşmeyi imzalayan tarafın …….şirketi olmasına rağmen ocağı çalıştıran şirketin ………Şirketi olduğunu, mermer ocağını müvekkili şirketin işletmediğini beyanla, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, talebin reddi halinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekiline, sözlü yargılama ve hüküm duruşma gün ve saati bildirir davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, 23/01/2018 tarihli celsede, tebligat gideri eklenmemesi ve dosyada yatırılan bir avansta bulunmaması nedeniyle usulüne uygun olmaması karşısında mazeretin reddine karar verilmekle yargılamaya devam edilmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu alacak ile ilgili olarak 50.000,00 Doların davalı şirkete mal teslimi için peşin olarak ödenip ödenmediği, malların teslim edilmemesi neticesinde ödenen bedelin iade edilip edilmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün ………. Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 18/02/2015 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 26/02/2015 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan 02/03/2010 tarih ve Sözleşme başlıklı belgeye göre;……… çalışan ocağının ihracat kalitesindeki bloklarının öncelikli satış hakkının davacı……. ait olduğunu, ……. alımları dışında kalan bloklar olursa, ………’nin bilgisi dahilinde başka bir firmaya satılabileceğini, A ve B şeklinde olacak şekilde A kalite malın 190 USD/Ton, B kalite malın 170 USD/Ton olacağı, …………….’e 01/03/2010 tarihinde 50.000,00 USD avansı banka havalesi ile gönderildiğinin, avans kesintilerinin faturalardan % 30 oranında olacağı ve geri kalan bakiyenin peşin olarak ödeneceğini, ………..e ihraç kayıtlı fatura kesileceğini, anlaşmanında 31/12/2010 tarihine kadar geçerli olacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
………….. Bankası A.Ş.’nin ……..vabına göre; …………Ltd.Şti. Adına ………. Şubesi nezdinde kayıtlı ……..nolu hesaptan 01/03/2010 tarihine 50.000,00 USD ‘nin ……….. Bankası nezdinde kayıtlı …… …… iban numarası ile kayıtlı …… San….Ltd.Şti. Adına havale edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafın ticari defterlerinin talimat yolu ile incelenmesine karar verilmiştir.
Tefenni Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan …… tarihli bilirkişi raporuna göre: …….. Bankası aracılığı ile 01/03/2010 tarihinde davacı ……………Ltd.Şti.’ye 50.000,00 USD ‘nin gönderildiğini, davalının 2015 yılı muhasebe kayıtlarında peşin alınan siparişler hesabında…………. Adına açılmış bir hesap ve hesap bakiyesinin bulunmadığı ve sipariş avansları yada borçlar hesabında davalı şirketin davalı şirkete borçlu olduğu ya da davacı şirketin adına açılmış bir alınan avanslar yada borçlar hesabı kaydına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce davacı ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunduğu 24/07/2017 tarihli raporuna göre; davacı tarafın davalıdan asıl alacak 114.008 TL, asıl alacağa bağlı avans faizi nedeniyle 15.794,85 TL alacaklı olduğunu, davacı tarafından verilen avanstan kalanın iadesine karar verilmesi halinde 46.534,00 USD alacaklı olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır. (3095 sy m. 4/a)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, takip dosyası, banka kayıtları, sözleşme, bilirkişi raporları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 02/03/2010 tarihli sözleşmenin akdedildiği ve sözleşmenin 3. Maddesine göre …… tarafından ………. ‘e 01/03/2010 tarihinde 50.000,00 USD ‘nin avans olarak banka havalesi ile gönderildiğinin belirtildiği, davacının hesabına ait Garanti Bankası’nın ………0 tarihli dekontuna göre davalı hesabına 50.000,00 USD ‘nin gönderildiği, yine davalının ……. A.Ş. ‘nin 01/03/2010 tarihli dekontuna göre davalı hesabına 50.000,00 USD ‘nin davacı tarafından gönderildiği, davalının aynı tarihte saat 17:10 ‘da “YP hesaptan TL hesaba döviz alışı” işlem türü ile ……. nolu hesaba “döviz alışı” açıklaması ile işlem yaptığı, davalı taraf sözleşmenin yetkili olmayan kişi tarafından imzalandığını beyan etmiş ise de, sözleşmeyi inkar etmediği, davalı tarafın bu beyanı sözleşme ve banka kayıtları birlikte değerlendirildiğinde davacı şirketin davalı tarafa 01/03/2010 tarihinde 50.000,00 USD ‘yi avans olarak gönderdiği, ticari defter incelemesine göre, taraflar arasında ticari ilişkinin başlamamış olduğu ve davalı tarafından davacıya sözleşme uyarınca mal tesliminin de yapılmadığı, avans olarak gönderilen 50.000,00 USD ‘nin iade edildiğinin iddia ve ispat edilmediği, bu nedenle takibe yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu, davacının tacir olması ve takibin yabancı paraya ilişkin olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren kamu bankalarınca mevduata uygulanan en yüksek faizin(3095 sy. m. 4/a) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2), takibin yabancı para cinsinden açılmış olması nedeni ile icra inkar tazminatının takibe konu asıl alacağın takip tarihindeki Türk Lirası cinsinden değeri üzerinden belirlenmesi gerektiği, takip tarihi olan 18/02/2015 tarihi itibariyle ………ı kayıtlarına göre 1 USD’nin Türk Lirası cinsinden efektif satış değerinin 2.4693 TL olduğu ancak davacı takip alacaklısının takibinde 1 USD yi 2,45 TL üzerinden hesaplayarak takip açmış olması nedeni ile taleple bağlı kalınarak 1 USD’nin değeri 2,45 TL kabul edilmek kaydıyla davaya konu 46.534,00 USD’nin takip tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığının 114.008,00 TL olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı takip borçlusunun İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü ‘nün …….. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline,
3-Takibe konu asıl alacağın takip tarihindeki Türk Lirası cinsinden karşılığı olan 114.008,00 TL ‘nin % 20 ‘si olan 22.801,66 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.826,85 TL harç ile icra dosyasında alınan 571,51TL harç toplamı olan 2.398,36 TL harcın, alınması gerekli olan 7.787,88TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.389,52 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 193,60 TL, talimat ve bilirkişi ücreti 422,00 TL, bilirkişi ücreti 500,00 TL olmak üzere toplam 1.115,60 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 11.870,64 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğünün ……… Esas sayılı dosyasının mercine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .