Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/202 E. 2022/587 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/202
KARAR NO: 2022/587
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/02/2016
KARAR TARİHİ: 14/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu bina ve arsadan oluşan taşınmazın —- bedelle alım satımı hususunda anlaşma sağlandığı, ——– nolu işlem ile satış/devrinin gerçekleştirildiğini, satış bedellerinin karşılıklı anlaşma ile bir kısmının tapu devrinden önce bir kısmının tapu devrinden sonra yapılmış olmasına rağmen halen satış bedelinden alacaklı olduğunu, devir gerçekleştikten sonra yine taraflar arasında binanın tamamına yönelik ve sözleşmede belirlenen işlerin götürü usulü yapımı için —– düzenlendiğini, iş bu sözleşmede işin bedelinin —-olduğu kararlaştırıldığını ve bu bedele mukabil —–vade tarihli senedin müvekkiline teslim edildiğini, sözleşme süresinin de —- olarak belirlendiğini, davalı tarafın senetten borçlu olmadığına dair —- dosyada menfi tespit davası açtığını, taşınmaz malın satışı yönünden davalının diğer davada ikrarları olduğunu, taşınmazın —— olduğu ihtilaf konusu olmaktan çıktığını, Hizmet İlleri sözleşmesine ilişkin müvekkilinin üzerine düşen edimlerinin yerine getirdiğini, tüm bedelleri ödediğini, buna rağmen davalı tarafın ödemeleri süresinde yapmadığı gibi eksik ödemede bulunduğunu, ödemelerin tam olarak yapılmaması nedeniyle talep edilen ibranameleri vermediklerini, cevabi ihtarname ile alacaklarının ödenmemesi sebebiyle teminat senedinin iade etmeyeceğinin beyan ederek alacaklarını talep ettiğini, davalı tarafın temerrüde düşürüldüğünü, taşınmazın —- satış devri tarihinden önce taşınmaz bedeline mahsup edilmek üzere davacı ve eşi tarafından — ve satış sonrası — ödeme yaptıklarını, satış bedelinden düşüldüğünde halen —— alacaklı durumda olduklarını, ayrıca açıklama yapılmamış —- tarihli sözleşme bedeli —- düşümü yapıldığında halen —- alacaklı olduklarını—– sayılı dosyada alınan bilirkişi raporlarında da bu hususun sabit olduğunu, ayrıca hizmet sözleşmesi —- gereğince davalı tarafın edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle —- cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu belirterek davalının —– sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın — olduğu hususunun tamamen asılsız ve soyut olduğunu, ispat yükünün davacıya ait olduğunu, keza satışın yapıldığı tarih itibariyle işyeri ve konuttan oluşan l4 bağımsız bölümün—– bedelle satışı konusunda taraflar arasında gerek yazılı gerekse şifahi anlaşma bulunmadığını, tapuda yapılan —– tarihli resmi satış senedinde de satış bedelinin nakden ve tamamen alındığının belirtildiğine göre aksinin davacının kanıtlaması gerektiğini, davacı adına kayıtlı toplam — satış bedelinin —-olduğunu, ——- banka kanalıyla, kalanı satışı yapılan gün nakden ve defaten ödendiğini, ödeme yapılmamış olsa idi —–bakiye satış bedeli alacağına ilişkin hükme yer verilmesi gerektiğini, sözleşme gereği üstlendiği işlere ilişkin—–teminat senedi alan davacının taşınmaz için güvence altına almadan satış yapmasının akıl ve mantığa uymayacağını, sözleşme konusu işlerin ödenmediği hususunda davacının kendisi ile çeliştiğini, taşınmaz satışından sonra yapılan ödemelerin taşınmaz bedeline ilişkin olduğu iddiasının hukuken kabul görmeyeceğini,—–sözleşme konusu işin bedeline ait olduğunun kabulü gerektiğini, banka havalelerindeki açıklamaların bu gerçeği ortadan kaldırmayacağını, taraflar arasındaki aynı konuya ilişkin olarak görülen ve karara bağlanan —— sayılı menfi tespit davasının sonucunun bekletici mesele yapılması yada birleştirilmesi talep ettiklerini belirterek her türlü talep ve tazminat hakkı saklı tutularak, takip konusu alacağın bulunmaması nedeniyle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddi ile davacı yan aleyhine alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava,—— Esas sayılı takip dosyasında yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırır. Dava şartının bulunmaması halinde dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. (HMK 115/1ve 2.maddesi)
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. (HMK 114/I-c maddesi)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.(HMK 1 maddesi)
Mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır. (HMK 115 mad. )
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kamumda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava söz konusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.
26.06.2012 tarihli 6335 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değiştirilen TTK.5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Somut uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında —– bölümden oluşan binanın tamamının davalıya — tarihinde satılarak devredildiği,—-tarihinde taraflar arasında Hizmet Sözleşmesi yapıldığı, bu hususlarda ihtilaf bulunmadığı, taşınmazın davalıya satış bedelinin, davalının satış bedeli karşılığı yaptığı ödemeler ve miktarı, —- tarihli sözleşme uyarınca davalının edimini yerine getirip getirmediği, bu sözleşme uyarınca davacının davalıya ödemesi gereken miktar ve — maddesi uyarınca —- cezai şart bedelinin davacıya ödenip ödenmeyeceği istemine ilişkindir.
Yapılan incelemede davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Davanın TTK da sayılan Mutlak ve Nisbi Ticari dava niteliği bulunmadığından mahkememiz görevli olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan davanın HMK.nun 114/1-c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görev dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından DAVANIN USULDEN REDDİNE
2-Taraflardan birinin karar süresi için kanun yoluna başvurmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ——-Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine
3-Yasal süre içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin işbu kararın tebliğ ile ihtarına,
4-Harç, masraf, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ————- Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infazebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2022