Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/166 E. 2021/693 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/166 Esas
KARAR NO: 2021/693
DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/01/2016
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında akdedilen ——, taraflar arasında, ileride akdedilmesi tasarlanan —- akdedilmesine yönelik hazırlık faaliyetlerine başlandığını ve buna dayalı bir ticari ilişki —- kurulduğunu; bu protokolün —- nolu maddesinde de belirtildiği üzere, bu protokolün —— nolu maddesi uyarınca protokolün münfesih olduğunu; taraflar arasında akdedilmesi planlanan ——–taraflar arasında akdedilmediğini; dolayısıyla, davalı ile davacı arasında sürdürülen ticari ilişkinin fiilen sonlandırılmış olduğunu; taraflar arasındaki ticari ilişkinin başladığı ve devam ettiği dönemde, davacı tarafından davalıya bedelleri ödenerek, davalı tarafından düzenlenen faturalar karşılığında, toplam —– tutarında —-, taraflar arasında akdedilmesi tasarlanan—— akdedilmeden sonlanması üzerine, bu malların davalı tarafından geri alınarak bedellerinin davacıya geri ödenmesinin davalıdan, —- ihtarname ile talep edildiğini; fakat davalının—- tarihlicevabi ihtarnamesi ile davacının bu talebini reddettiğini; Oysa ki, ilgili——- davacının bu talebine uyması gerektiğini; İddia etmekte ve; taraflar arasındaki ticari ilişkinin sonlandırılmış olması sebebiyle, davacı şirket uhdesindeki—- yalnız davalıya ait ekipmanlar olması ve servis hizmetlerinde kullanılarak bir değer ifade edeceklerinden, davalıya iadesine; bu ekipmanların toplam bedeli olan ——– bedeli düşülmek suretiyle bulanacak rakamın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı tarafından davacıya ödenmesine; karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilmiş olan —— satıcılık/yetkili servislik sözleşmesi hükmünde olmadığı gibi hiçbir surette yetkili satıcılık/yetkili servislik sözleşmesi imzalanacağı yönünde bir taahhüt de içermemektedir. Bu husus, ——— — hükmünde olmayıp, belirli koşulların yerine getirilmesi kaydı ile tarafların bir sözleşme imzalamak niyetinde olduklarını ortaya koymaktadır.” şeklinde kararlaştırılmıştır. ——– tarafından yukarıda belirtilen süre ve daha sonra belirlenecek faaliyet planı çerçevesinde yukarıda belirtilen hizmetler için gerek görülen yatırımlar yapılmadığı takdirde, —- işbu protokol de—- ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın hükümsüz olacaktır. Böyle bir durumda —— tazminat, kar mahrumiyeti ve her ne isim altında olursa olsun hiçbir talepte bulunmayacağını peşinen gayrikabili rücu beyan, kabul ve taahhüt etmiştir” hüküm doğrultusunda da davacının belirli şartları sağlamaması halinde davacı ile sözleşme imzalanmayacağı ortaya konmuş olup, ayrıca davacı vekili tarafından dava dilekçesinde de bu husus ikrar edilmiştir. söz konusu Protokolün imzalanması sonucunda – gereken bir risk vardır. Söz konusu Protokol bir yetkili satıcılık/yetkili servislik sözleşmesi değil, sadece bir adaylık protokolüdür. Bu protokolün sonucunda, yapılan tüm masraflara ve harcamalara rağmen, bir yetkili satıcılık/yetkili servislik sözleşmesi imzalanacağına yönelik bir garanti de söz konusu değildir. Belirttiğimiz gibi bu durum davacı şirketin katlanması gereken bir risktir. 6102 sayılı TTK’nın 18 (2) maddesi uyarınca da her tacir ticaretine ait bütün faaliyetlerde basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorundadır. Bu riski gören ve sonuçlarına katlanamayacağını düşünen bir tacirin en başında basiretli bir iş adamı gibi davranarak söz konusu Protokol’ün tarafı haline gelmemesi gerekirdi. Söz konusu riski göze alarak Protokol kapsamında taahhüt altına giren davacı, söz konusu riskler vukuu bulduğunda da basiretli bir iş adamı olarak söz konusu bu risklere katlanması gerekmektedir. Bu sebeple davacı şirketlerin talepleri hukuki dayanaktan yoksun ve gerçeklikten de uzaktır. Tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında yetkili satış ve yetkili servis sözleşmesi imzalanması öncesi yapılan yetkili işletme protokolü ——– istinaden davacı tarafından bayilik sözleşmesi imzalanmadan önce davalıya gönderilen yedek parçaların taraflar arasında yetkili satış ve yetkili servis sözleşmesi imzalanmaması nedeniyle davalıya iadesi ile bedelinin tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasında imzalanan yetkili işletme protokolünün incelenmesinde sözleşmenin birinci maddesinde——- yetkili satıcılığı için hazırlamış olduğu ve işbu protokol ekinde kendisine verilmiş olan ya da daha sonra gönderilecek olan —— standartlarını tanımlayan kitapçıkta bulunan bütün madde ve şartlara uygun olarak hazırlayacağı, —– satış noktasında——– standartlarının yerine getirilmesi için gerekli hazırlıkları işbu protokol ile ilgili olarak aksiyonların başlamasından itibaren azami iki aylık sürede yapmayı kabul ve taahhüt etmiştir şeklinde olduğu görülmüştür.
Sözleşmenin ———- tarafından yukarıda belirtilen süre ve daha sonra belirlenecek faaliyet planı içerisinde yukarıda belirtilen hizmetler için gerek görülen yatırımlar yapılmadığı takdirde, aday ile sözleşme imzalanmayacak olup, işbu protokol de —— tarafından adaya herhangi ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın hükümsüz olacaktır. Böyle bir durumda aday ——— tazminat, kar mahrumiyeti ve her ne isim altında olursa olsun hiçbir talepte bulunmayacağını peşinen gayrikabili rücu beyan kabul ve taahhüt etmiştir, şeklinde olduğu görülmüştür.
Yine sözleşmenin altıncı maddesinde işbu protokol aday ile —- arasında kesinlikle yetkili —- hükmünde olmayıp, belirli koşulların yerine getirilmesi kaydı ile tarafların bir sözleşme imzalamak niyetinde olduklarını ortaya koymaktadır, şeklinde olduğu görülmüştür.
Yine sözleşmenin sekizinci maddesinde işbu protokol ve eklerinde yer alan aksiyonlara ait zaman planı adayın üstlenmesi gereken aksiyonlara başlaması ile çalışmaya başlar. İşbu protokolün aşağıdaki imza tarihinden itibaren ——içinde burada anılan adımların aday tarafından hiçbirinin gerçekleşmemesi halinde işbu protokol kendiliğinden fesih olmuş kabul edilecektir şeklinde olduğu görülmüş olup, dosyaya sunulan sözleşme örneğinde tarih bulunmadığı görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan——- tarihli ihtarnamede davacının davalıya hitaben taraflar arasında imzalanan yetkili işletme protokolü kapsamında —— markasının yetkili satış ve faaliyetlerinin yürütülmesinin hedeflendiği, sözleşmenin—— uyarınca protokolün fesih olduğunu ve protokolün devamı niteliği taşıması beklenen yetkili satıcılık ve yetkili servis sözleşmesi imzalanmadığını, bu nedenle bedelleri düzenlediğiniz faturalar karşılığında ödenen toplam ——-yönlendirme ünitesi bedelinin ihtarnamenin tebliğinden itibaren ödenmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı tarafından——- tarihli cevabi ihtarname ile taraflar arasında imzalanan protokolün yetkili satıcılık yetkili servislik sözleşmesi hükmünde olmadığı gibi sözleşme imzalanacağı yönünde bir taahhüt de içermediği, bu hususun—– Maddesinde açıkça ortaya konulduğunu, protokolü imzalamak suretiyle ilerleyen süreçte kendileri ile herhangi bir sözleşme imzalanmaması, dolayısıyla bu uğurda yapacakları harcamaların —- olması riskini de üstlendiklerini,——- çerçevesinde kurulacak yetkili satıcılık noktası ve yapılacak yatırımları tümü kurulacak bu şirket nam ve hesabına olacaktır şeklinde olduğunu, kaldı ki muhatabın stokta bulunan araçları satmak üzere elektronik posta aracılığıyla diğer ——yetkili satıcılarına teklifte bulunduğunu, aynı usulü izlemesinde hiçbir engel bulunmadığı halde yedek parça ve diğer ürünler bakımından diğer ———– servislerine teklifte bulunmak yerine dayanaktan yoksun bir şekilde şirketimize iade talebinde bulunulduğunu ve iade talebinin mümkün olmadığı şeklinde olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan davalı tarafın davacıya satışı gerçekleştiren ———- stok envanterinin incelenmesinde yedek parça tutarının— temel ekipman setinin—- olduğu görülmüştür.
Davalı vekili——- dava konusu parça bedelleri konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, ayrıca davacı tarafca ihtarneme ekinde sunulan yetkili işletme protokolünde —— başlıklı bölümde yer alan iki adet imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığı yönünde beyanda bulunmuştur.
Davalı her ne kadar yukarıdaki şekilde beyanda bulunmuş ise de ancak imzaların davalı şirket yetkililerine ait olmadığı bildirilmiş olsa da davalının cevap dilekçesi ve beyanlarıyla davacı ile işbu yetkili işletme protokolünün yapıldığı kabul edilmiştir. Bu nedenle davalının imzaya ilişkin itirazlarının davanın esasına çözüm olmayacağından bu konuda inceleme yapılmamıştır.
Tarafların tüm delilleri celp olunmuş ve davacının adresinin bağlı olduğu—- Nöbetçi asliye hukuk mahkemesinde davacı uhdesinde bulunan yedek parçaların miktarının ve bedelinin tespiti yönünden bir makine mühendisi bilirkişi aracılığıyla mahallinde keşif yapılmak suretiyle rapor alınmasına karar verilmiş olup, ——- tarihli raporda bilirkişinin davaya konu yedek parçaları yerinde gördüğü ve incelediği ve resimlerini çektiği anlaşılmakla, davacı tarafından dosyaya sunulan bedel ödendiği iddia edilen yedek parçalar ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Davalı vekili rapora itirazında raporda test cihazı olarak bir bilgisayar resmi konulduğunu, test cihazının bilgisayar kısmı müvekkil şirket tarafından sağlanmadığını, aday şirketlerin test cihazına bilgisayar kısmına müvekkilden değil üçüncü şahıslardan satın aldığını, rapora bu yönü ile itiraz ettiklerini beyan etmiş olup, davacı vekili işbu beyana karşı davalı şirket tarafından düzenlenen — tarihli fatura örneğini sunmuş ve fatura içeriğinin incelenmesinde—— ürün bedelinin –olduğu görülmüş olup, faturada test kitine bilgisayarın da bu kite bağlı olarak teslim edildiğini ve davalıdan alındığını beyan etmiştir.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile her ne kadar dava açılırken —- sonradan müvekkil tarafından kullanılma ihtimaline binaen ayrı tutulmuş ise de bu durum mümkün olmadığından davayı ıslah ettiğini, ——– ilişkin hak ve alacağını da davaya dahil ettiğini beyan etmiştir.
6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Madde 2- (1) Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları, gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın, bütün fiil ve işlemlere uygulanır.
6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Madde 7 – (1) Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76 ncı, faize ilişkin 88 inci, temerrüt faizine ilişkin 120 nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138 inci maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Madde 25: Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanun’u Madde 2 : herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılması hukuk düzeni korumaz.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanun’u Madde 3 : Kanunun iyi niyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda asıl olan iyi niyetin varlığıdır. Ancak durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyi niyet iddiasında bulunamaz.
Yapılan yargılama sonucunda ; dosya kapsamındaki tüm deliller, alınan bilirkişi raporu, yetkili işletme protokolü, iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yetkili işletme protokolü imzalandığı ve bu protokol ile ileride yapılması umulan——– yetkili satış ve servis sözleşmesinin imzalanmasına yönelik hazırlık faaliyetlerine başlandığı, ancak taraflar arasında yetkili satış ve yetkili servis sözleşmesinin birinci maddesindeki koşulların davacı tarafça yerine getirilmemesi üzerine imzalanmadığı, bu süreç içerisinde yetkili satış ve yetkili servis sözleşmesi imzalanacağı inancıyla davalı tarafından davacıya toplam bedeli—– tutarında yedek parça ve —– tabela ve yönlendirme ünitesi satıldığı, bu tutar yönünden taraflar arasında bir ihtilaf bulunmayıp ihtilafın yetkili satış ve yetkili servis sözleşmesi imzalanmaması nedeniyle yedek parçaların davalıya iadesi ile bedelinin davalıdan talep edilmesi hususundan kaynaklandığı ve işbu yetkili işletme protokolünün —– uyarınca davacının sözleşmede belirtilen hazırlık faaliyetlerini yerine getirmemesi nedeniyle kendiliğinden fesh olduğu sabittir. Davalı vekili taraflar arasında akdedilen yetkili işletme protokolünün ——- tarihinden önce akdedilmiş olup, genel işlem şartlarına ilişkin hükümlerin somut olayda uygulama alanının bulunmadığını ve sözleşmenin beşinci maddesi uyarınca davacının yedek parçaların davalıya iadesini talep edemeyeceğini iddia etmiş ise de taraflar arasında imzalanan yetkili işletme protokolünün amacının ileride imzalanması beklenen yetkili satıcılık ve yetkili bayi sözleşmesinin ön hazırlığı olduğu ve davacının bu sözleşmenin imzalanacağı inancıyla yedek parçaları davalıdan satın aldığı, taraflar arasında yetkili satıcılık ve yetkili servis sözleşmesi imzalanmadığı, dolayısıyla davacının sözleşme imzalanacağı inancıyla almış olduğu davalıya ait araçlara ait yedek parçaları davalıya iade etme hakkının bulunduğu, Türk Borçlar Kanun’un 25. Hükmü sözleşme tarihinde yürürlükte değil ise de davacı ile davalı arasında yetkili servis ve satış sözleşmesi imzalanmadığından dava konusu yedek parçaları davalının iade almamasının iyi niyet kaidelerine uygun düşmeyeceği, dolayısıyla sözleşmenin—- Maddesinin davalı tarafından uygulanamayacağı —- davacının elindeki yedek parçayı davalıya iade ile bedelini isteme hakkının bulunduğu——- kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalıdan satın alınan——– davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsilini talep etmiş olup, dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere davacı vekili dava dilekçesinde açıkça —— bedeli hariç olmak üzere yedek parça bedelinin tahsilini talep etmiş olup, dosyaya sunmuş olduğu — ıslah dilekçesi ile — tabela bedelini de davaya dahil ederek bu bedelin de davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan ve ihtilaf konusu olmayan yedek parça tutarının ——- olduğu, bu bedele —- olduğu ve yukarıda açıklanan gerekçeler doğrolduğu, bu bedele —-eklendiğinde —- olduğu ve yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda bu tutarın davalıdan talep edilebileceği, davacı vekili her ne kadar ıslah dilekçesi ile dava dilekçesine konu etmediği ve hariç tuttuğu —– yönlendirme ünitesi bedelini talep etmiş ise de davacı tarafından bu yönde usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı gibi, dava dilekçesinde talep edilmeyen bu bedelin ıslah ile de talep edilemeyeceği, bu nedenle —— bedeli yönünden karar verilmesine yer olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KABULÜ ile; —– dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- davacı tarafından —— yönlendirme ünitesinin bedeli yönünden usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı gibi dava dilekçesinde talep edilmeyen bu bedelin ıslah ile de talep edilemeyeceği anlaşılmakla bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3- — tutarındaki yedek parçaların , — — tutarındaki —- tutarındaki temel ekipman seti ve —–tutarındaki —- kaleminin davalı tarafından davacıya iadesine,
4-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.600,75 TL harçtan daha önceden ödenen toplam 903,31 TL haç düşüldükten sonra eksik kalan 697,44 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 903,31 TL peşin harç, 567,80 TL keşif harcı, 2.750,00 TL bilirkişi ücreti, 349,68 TL tebligat posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 4.559,99 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının yapmış olduğu giderlerin kendi üzerine bırakılmasına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——- Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/09/2021