Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/146 E. 2020/142 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/146 Esas
KARAR NO : 2020/142

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/02/2016
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —–sularında sürücü … sevk ve idaresindeki —plakalı otomobil tipi araç ile —–istikametinde seyrederken karşıdan karşıya geçmek isteyen müvekkilinine çarptığını ve ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davalının aşırı derecede alkollü olup kaza anında da müvekkilini yaralı olup bırakıp kaçtığını köylüler tarafından durdurulduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile trafik kazasında davacının bedensel zarara uğraması nedeniyle şimdilik 2000 TL maddi tazminat tutarının belirtilerek sürücü yönünden olay tarihinden sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödetilmesine ayrıca 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek avans faizi yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme sürücüye ödetilmesine, sürücünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu kazada nedeniyle poliçede teminat limitinin kişi başı 175.000 TL olduğunu, trafik sigortacısı şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortanın kusurlu olması halinde söz konusudur, Karayolları Tarfik Kanununun 91. Ve 85. Maddelerine göre trafik sigortaları, işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapıldığını, sigortalı aracın sürücünün kusuru yoksa işletene düşen bir sorumluluğun olmadığnı, dosyada öncelikle bir kusur hesabı yapılması gerektiğini, davacının trafik kazası nedeniyle meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığnın ve varsa oranını nbelirlenmesi gerektğini bu amaçla davacının adli tıp kurumuna sevkedilmesi gerektiğini, zms poliçelerinde manevi tazminat taleplerinin teminat altına alınmadığını, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları uyarınca manevi tazminat taleplerinin sigorta kapsamı dışında tutulduğunu, dolayasıyla manevi tazminata ilişkin talebin reddini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle davanın reddini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, söz konusu aracı noter huzurunda satış vekaleti verdiğini ve satış mukavelesi yaptığını, kazayı kendisinin yaptığını kazayı yapanın suçlu olduğunu, üzerine atılı suçları kabul etmediğini, tüm hukuki hakları saklı kalması kaydı ile davanın reddini mahkememizden talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde meydana gelen kaza nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalının zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı (maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Celp ve tetkik olunan 12/09/2010 tarihli kaza tespit tutanağında ——— meydana gelen tek taraflı yaralamalı trafik kazasının incelenmesinde —- plakalı araç sürücüsü —-yaya davacı ….—- çarpması neticesinde meydana gelen kazada sürücü davalı … —–kaza yerinden aracıyla kaçtığı, kaçması nedeniyle gerekli inceleme ve ölçümler yapılamadığından kaza yeri terk tutanağı tanzim edildiği görülmüştür. Dosyada mevcut alkol raporunun incelenmesinde davalı …— oranında alkollü olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre kazaya karışan—- plakalı aracın davalılardan … adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Davalı … tarafından dosyaya sunulan vekaletnamenin incelenmesinde Beyoğlu —. Noterliği tarafından ——- tarihinde düzenlendiği ve vekalet verenin … olduğu, vekaletname konusunun kazaya karışan —- plakalı aracın davalı … ——– tarafından satışı yönünde satış vekaletnamesi olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan KZMM sigorta poliçesinin incelenmesinde; —- plakalı aracın — tarihleri arasını kapsayacak şekilde davalı … şirketine sigortalandığı, şahıs başına bedeni zarar tutarının 175.000 TL olduğu tespit edildi.
Celp ve tetkik olunan —– Mahkemesinin dosyasında alınan kusur bilirkişi raporuna göre, kazanın meydana gelmesinde davacı …’nın asli kusurlu olduğu, —–plakalı araç sürücüsü davalı … —–ise tali kusurlu olduğu yönünde rapor tanzim edildiği ve alınan rapor doğrultusunda —– Karar sayılı kararıyla —- hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde karar verildiği görülmüştür.
… Anadolu ——-.Sulh Hukuk Mahkemesinin —— Karar sayılı dosyasında davalı …—— vasi olarak atandığı görülmüştür.
Makine Mühendisi bilirkişi dosyaya sunduğu 30/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyada mevcut kaza yeri terk bildirim tutanağı kolluk görevlileri tarafından düzenlenen kaze yeri krokisi, davalı …——ceza dosyasındaki kapsamlı beyanları, ————–Sulh Ceza Mahkemesince keşif sonucu alının kusur bilirkişi raporu ve tanık beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacının kontrolsüz şekilde yola girdiği gelen aracın uzaklık ve hızını dikkate almadığı, araç sürücüsünün yol üzerinde geçiş hakkını vermediği ve olayın meydana gelmesinde ağırlıklı katkı sağladığı anlaşılmakla çarpma noktası ve yayanın yol dışında son konumu da dikkate alındığında KTK nın 68/b ve 138/d maddelerini ihlal ettiği, dikkatsiz ve özensiz davrandığı ve kazanın meydana gelmesinde % 75 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücüsü —-ise karşı istikamet yol bölümünde duraklayan yolcu minibüsünden indiğini gördüğü yayayı dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürüp, sesli ikaz ve gelişini haber vermediği ve almış olduğu fren ve direksiyon tedbirine yetersiz kaldığı ve KTK nın 47/d ve 52/b maddelerini ihlal ettiği, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı kazanın meydana gelmesinde % 25 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
… ATK —-. Adli Tıp İhtisas Kurulunun — karar nolu maluliyet raporuna göre; davacı …’nın 12/09/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı diz hareket kısıtlılığı arızası nedeniyle 11/10/2008 tarih ve –sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle grup bir kabul olunarak —-cetveline göre % 11,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan 24/05/2019 tarihli raporda özetle; dosyada mevcut kusur oranlarına göre hesaplama yapılacağı hesaplamada —– tablosuna göre değerlendirme yapılması gerektiği ve ATK dan alınan maluliyet raporuna göre sürekli iş göremezlik zararı % 11,2 maluliyet oranı üzerinden, geçici iş göremezliğin ise 9 ay üzerinden hesaplanacağı, yapılan hesaplamaya göre davacının geçici iş göremezlik zararının ——–tarafından davacıya —tarihleri arasında 8.700,54 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, bu nedenle geçici iş göremezlik zararının kalmadığı sürekli iş göremezlik zararının ise davacının maluliyet oranı, kazanın meydana gelmesindeki % 75 lik kusur durumunu dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre nihai zararının 50.084,02 TL olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 03/12/2019 tarihli sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik yönünden davasını ıslah etmiş ve toplam 50.084,02 TL iş göremezlik zararının davalılardan tahsilini talep etmiştir. Islah dilekçesi usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davalı … vekili ıslah talebine karşı zamanaşımı def’ini ileri sürmüş ise de kaza nedeniyle ceza davası açıldığı ve iş bu davaya uzamış ceza zaman aşımı hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmakla dava tarihi itibariyle zaman aşımının gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Davalı ….—- cevap dilekçesinde, aracın diğer davalı ….— yönünden noterden satış vekaletnamesi verilmiş olduğunu ve kaza nedeniyle sorumlu olduğunu beyan etmiş ise de yargıtay kararları doğrultusunda sorumluluğunun sona ermediği ve resmi şekilde yapılmış bir satış sözleşmesi olmadığından işleten sıfatının devam ettiği anlaşılmakla bu iddiasının yerinde olmadığı görülmüştür. yukarıda anılan 2918 sayılı KTK’nun 3. maddesi ve 20/d maddesi birlikte göz önünde bulundurulduğunda, aracın maliki olan davalı tarafından aracın kanunen aranan resmi şekle uygun olarak satışının yapıldığını gösterir herhangi bir kaydın bulunmadığı, haricen satım hususunu kabulün 3. kişi konumunda bulunan davacı sigortacıya karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığı gözetilerek; araç işleteni sıfatı devam eden davalının zarardan sorumlu olduğu gözetilerek hüküm tesisi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.(Yargıtay —–.HD. —-.)
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Manevi Tazminat
Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1-2. Maddesine göre, Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(Yargıtay —–Hukuk Dairesi’nin —-Karar Sayılı İlamı).
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir(… BAM —- Hukuk Dairesi’nin — Karar Sayılı İlamı).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre 11.10.2008 tarihinden önce ise —- tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir(Yargıtay — Hukuk Dairesi’nin —— Esas ve — Karar Sayılı İlamı).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/08/2016 Tarih ve 29789 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın Ek:6 Tazminat Ödemelerinde İstenilecek Belgeler Maddesi ile eklenen düzenlemeye göre bedeni zararlardan sürekli sakatlık tazminatına esas sağlık kurulu raporunun 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmesi gereklidir.
Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği [bu yönetmelikte düzenleme bulunmayan hususlar yönünden Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği]’in uygulanması gereklidir.
TEMERRÜT VE FAİZ
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, ——— Maluliyet Raporu, Ceza/Soruşturma Dosyası, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, Hesap/Aktüer Raporu, Islah/Talep Arttırım, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;12/09/2010 tarihinde davalı ….——-sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davalı … —— % 25 davacı …’nın ise % 75 oranında kusurlu olduğu, trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle geçerli mevzuat hükümlerine göre kaza nedeniyle davacının % 11,2 oranında sürekli malul kaldığı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, davada trafik—-poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinden önce yürürlükte bulunan Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporuna göre davacının geçici iş göremezlik zararlarının —- tarafından ödenmesi nedeniyle başkaca bir geçici iş göremezlik zararı talebinde bulunamayacağı, sürekli iş göremezlik zararının ise 50.084,02 TL olduğu, kask takılmaması, alkollü sürücünün aracına binme, istiap haddinin aşılması, hatır taşıması gibi kazanın meydana gelmesinde değil ve fakat zarara etkili olan müterafik kusur indirimi nedeni bulunmadığı, ——-plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan davalı … şirketinin davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre sorumlu olduğu, diğer davalı …’un ise işleten sıfatıyla sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı … yönünden temerrütün dava tarihinden diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren gerçekleştiği, kazanın meydana gelmesinde davalının % 25 kusurlu olması, davacının ise % 75 kusurlu olması, kaza nedeniyle davacının yaralanması, nedeniyle davacının kaza anında yaşadıkları, yaralanma nedeniyle duyulan acı, elem ve ızdırap ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, kaza anı ve olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacının manevi zararının oluştuğu ve davalı sürücü ve işletenin TBK ‘nın 56. Maddesi uyarınca manevi zararlardan sorumlu olduğu ve davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın iş gücü kaybı tazminatı yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden ise kısmen kabul, kısmen reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın maddi tazminat yönünden kabulü ile,
2-50.084,02 TL sürekli iş göremezlik zararının davalı … yönünden dava tarihi olan 23/02/2015 diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 12/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigortanın sorumluluğu poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
3-Manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile,
5000 TL manevi tazminatın davalılar——— kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 546,08 TL harcın ıslah harcı 165,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 3.762,79 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.051,71 TL karar ve ilam harcının -davalı … şirketinin sorumluluğu 2.774,70 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılar ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 672,10TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL olmak üzere toplam 1.422,10 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 978,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 546,08TL, ıslah harcı 165,00 TL ile birlikte eklenerek sonuç olarak 1.689,08 TL’nin -davalı … şirketinin sorumluluğu 1.535,76 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılar ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 444,10 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ————-uyarınca 7.310,92 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davalılar … ile … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat davası yönünden davalı …—. yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——–avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ….— verilmesine,
Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile … Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.