Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/141 E. 2018/331 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2016/141
KARAR NO : 2018/331

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/03/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 08/02/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete yapılan ağır nakliye işi kapsamında davacı şirket tarafından fatura ile sunulan ağır nakliye ve hizmetlere karşılık ödeme yapılmaması üzerine İstanbul Anadolu….. İcra Müdürlüğü’nün 2015/8282 Esas sayılı dosyası ile icra takiben geçildiğini, davalının alacaklıya borcu olmadığını beyan ederek takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalıya ait iş makinesinin nakliye işi yapılmış olmasına rağmen davalının itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, yapılan işe ilişkin fatura, sevk irsaliyesi ve davalının kaşe ve imzasını içerir BA bildirimi mutabakat formunun bulunduğunu beyanla, davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 28/03/2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 27/03/2018 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 04/03/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkiline gönderilen ödeme emrinde dava konusu alacağın sebebinin 07/11/2014 tarihli bir adet fatura olarak belirtildiğini, taraflar arasında uzun yıllardır ticari alışveriş yapıldığını, müvekkilinin almış olduğu hizmetin bedelinini davacıya ödediğini, icra takibine konu faturaların itiraz davacıya geri gönderildiğini, davacıya bir borcunun bulunmadığını, likit bir alacağın söz konusu olmadığını beyanla davanın reddine, % 20 ‘den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekiline, sözlü yargılama ve hüküm duruşma gün ve saatini bildirir davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak davalı vekili karar celsesine katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu alacağın ödenip ödenmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu ……… İcra Müdürlüğü’nün 2015/8282 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 29/04/2015 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 06/05/2015 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan 07/11/2014 tarihli ve……… nolu fatura incelendiğinde, davalıya yönelik olarak toplamda 8.614,00 TL bedelli düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ticari defterlerinin ……… Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde talimat mahkemesine ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişinin talimat mahkemesine sunduğu ………. havale tarihli raporunda özetle; takibe konu ettiği …… tarihli ….seri sıra nolu “Kastamonu (…………) – İstanbul (…………………… Nakli” ile alakalı KDV dahil 8.614,00 TL tutarlı fatura”sının davalı şirketin borcu olarak kayıtlara girdiğini, takip tarihi olan 29/04/2015 tarihi itibariyle durumun aynı oluğunu, davalı şirketin davacının icraya koydu bu faturadan dolayı 8.614,00 TL tutarından borç bakiyesinin kaldığını, kapanış tasdiklerinin olmasından dolayı defterlerin davacı lehine delil teşkil edeceğini, dosyada mevcut dava konusu faturasına ilişkin davalı tarafa herhangi bir ihtarnamesinin görülmediğini, bu nedenle davalının temerrüde düştüğüne ilişkin tespit yapılmadığını, buna karşın davalı tarafın kanuni itiraz süresi olan 8 günlük sürede bu faturaya karşın herhangi bir itirazının görülmediğini beyan ve rapor etmiştir.
Rapor taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
TİCARİ DEFTERLERİN DELİL KABİLİYETİ
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir. (HMK m. 199)
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
TEMERRÜT
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
FAİZ
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
,,,,,,,,,,,,,,,,,Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, fatura, takip dosyası, talimat bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmet bedelinin ödenip ödenmediği hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davalı tarafça cevap dilekçesinde alınan hizmet bedelinin davacıya ödendiği beyan edildiğinden ispat yükünün davalıya geçtiği, ödeme iddiası ile ilgili olarak davacının ticari defterlerinin incelenmesine dair verilen kararda bilirkişi ücretini yatırması için davalı tarafa süre verilmesine ve tebligatın usulüne uygun olarak yapılmasına rağmen bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, bunun üzerine davacı tarafın talebi üzerine masrafın davacı tarafça karşılandığı, davacının kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan 8.614,00 TL alacaklı olduğu, davacının ticari defterlerinde takibe konu faturanın ödendiğine dair herhangi bir kayıt bulunmadığı, ödeme iddiasının ispatı için davalı tarafa yemin delilinin hatırlatıldığı duruşma zaptının usulüne uygun olarak tebliğine rağmen davalı tarafça yemin deliline dayanılmadığı, ispatlanamayan ödeme iddiası nedeniyle davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
,
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı takip borçlusunun İstanbul Anadolu ,,,,,,,,,,,,,. İcra Müdürlüğü ‘nün 2015/8282 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline,
3-Davaya konu alacağın % 20 ‘si olan 1.722,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Başlangıçta peşin olarak alınan 104,04 TL harç ile icra dosyasında alınan 43,07 TL harcın, alınması gerekli olan 588,42 TL harçtan mahsubu ile bakiye 441,31 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 104,04 TL peşin harç, 195,30 TL tebligat ve posta gideri, 600,00 TL talimat bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 899,34 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ,,,,, uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
8- Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu ,,,,,,,,,,,,,,. İcra Müdürlüğü ‘nün 2015/8282 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.