Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1405 E. 2019/113 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1405 Esas
KARAR NO : 2019/113

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2016
KARAR TARİHİ : 07/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların cari hesap esasına göre ticari ilişki içerisinde olduğunu, faturalardan doğan bakiye 7.497,17 TL’nin tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul Anadolu——. İcra Müdürlüğü’nün 2016/25811 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, davalının yapmış olduğu kısmi ödemeler aşamasında itirazda bulunmadığını belirterek davalı yanın icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalının % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalının dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen fatura nedeniyle davacının icra takibi ile bu tutarı davalıdan isteyip isteyemeyeceği, davalının icra takibine itirazının yerinde olup olmadığı noktasında ihtilaf olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2016/25811 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 05/12/2016 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce 16/10/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiş ve ara karar duruşmada hazır bulunan davacı vekiline ihtarat yapılmış, davalıya ise ara kararın tebliğine rağmen ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunulmak üzere sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerini sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan taraflar arasındaki mail yazışmalarında, taraflar arasında bir ticari ilişki olduğu, davalının davacıdan fiyat teklifi talebinde bulunulduğu, davacıya vermiş olduğu siparişlerle ilgili siparişi onayladığına ilişkin mail gönderdiği anlaşıldı.
Mahkememizce bir mali müşavir aracılığıyla bilirkişi 22/11/2018 tarihli, raporunda özetle, davacı tarafa ait, 2016 yılı yevmiye ve kebir defterlerinin elektronik ortamda tutulduğu, elektronik ortamda tutulan defterlerin —– başkanlığına gönderilerek E-defter beratlarının alındığı, envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı, ticari defterlerin birbirlerini doğruladığı, davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davacı tarafından davalı adına, 2016 yılı içerisinde 7 adet toplam 11.925,08 TL tutarında fatura düzenlenerek davalı cari hesabına borç kaydedildiği, buna karşılık toplam 4.425,08 TL tutarında tahsilatın cari hesabın alacağında yer aldığı, davacının ticari defterlerinde davacıdan takip tarihi itibariyle 7.947,17 TL alacaklı olarak görüldüğü, davacının davalıya takip tarihinden önce ihtarname gönderildiğine ilişkin bir delil olmadığı, davalının icra takibiyle temerrüte düştüğü yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliği edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası, bilirkişi raporu iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba ve faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, davacının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, takip konusu tutarın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla taraflar arasında bir ticari ilişkinin olduğu, davalı tarafından davacıya gönderilen maillerde fatura içeriği mallarla ilgili teklifin onaylandığı, davacı tarafından irsaliyeli fatura düzenlendiği, bu irsaliyelerle teslim alan kısmının imzalandığı, bilirkişi raporu sonucunda davacının davalıdan usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlarına, 7.497,17 TL alacaklı olduğu, davalının usulüne uygun yapılan tebligata rağmen ticari defterlerini sunmadığını, alınan bilirkişi raporuna karşı bir itirazı dilekçesi sunmadığı, davacı tarafından icra takibinden önce davalının temerrütüne ilişkin bir ihtarname göndermediği, dolayısıyla takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacının icra takibi yapmakta ve huzurdaki itirazın iptali davasını açmakta haklı olduğu, davalının itirazının yerinde olmadığı, davacının takip tarihinden itibaren ticari faizi talebinin yerinde olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-1.Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Davalının İstanbul Anadolu———- İcra müdürlüğü’nün 2016/25811 Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 7.497,17 TL yönünden İPTALİNE,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
Alacağın % 20 si olan 1.499,43 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 130,21 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 38,12 TL’nin, alınması gerekli olan 512,13 TL harçtan mahsubu ile bakiye 343,80 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 126,50 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 826,50 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 812,70 TL yargılama masrafından, davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gider 150,00 TL, olmak üzere toplam 150,00 TL’den, kabul-ret oranına göre davacıya isabet eden 2,50 TL’nin mahsubu ile kalan 810,20 TL’ye peşin harç 130,21 TL, eklenerek sonuç olarak 940,41 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 13,79 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 147,49 TL’nin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.