Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1397 E. 2018/467 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1397
KARAR NO : 2018/467

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden
Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2016
KARAR TARİHİ : 26/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete güvenlik hizmetleri sunduğu fakat faturalandırdığı alacaklarını alamadığını, bunun üzerine İstanbul Anadolu …….. İcra Müdürlüğü’ nün 2016/13644 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının ise haksız şekilde borca itiraz ederek alacağın enye dayandırıldığını anlamadıklarını belirttiğini, halbuki ödeme emrinde teker teker alacağın hangi tarih ve no.lu faturalara dayandığının açıkça yazıldığını, davalının diğer bir iddiasının alacaklı şirkete herhangi bir muaccel borçlarının bulunmadığı yönünde olduğunu, bu iddianın da asılsız olduğunu, zira şirketlerin aralarındaki yazışmalardan(e-mail ve diğer imzalı yazışmalar) müvekkilinin davalı şirkete güvenlik hizmeti verdiğinin dosya sunacakları fatura ve ticari defterlerden alacaklı olduklarını anlaşılacağını, ayrıca HMK. M. 222 gereği ticari defterler delil niteliği taşıdığından incelenmesi gerektiğni, davalının haksız itirazı sebebiyle duran takibin devamı ve % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mahkemeden talep edildiğini, alacak miktarının bilirkişi raporu ile netleşeceğinden kısmi dava açtıklarını ve ıslah haklarını saklı tuttuklarını beyan ederek haksız itirazın iptaline, takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle davalının%20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; davacının müvekkili ……… ye güvenlik hizmeti sunduğunu, bu güvenlik hizmetine karşılık tanzim ettiği fatura bedellerinin ödenmediğini, ödenmeyen fatura bedellerine istinaden İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğü’nde 2016/13644 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, yapılan itiraza binaen kısmi davanın ikame olunduğunu, ticari defterleri incelendiğinde alacağının var olduğunun anlaşılacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava,fatura alacaklarının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir olup, İİK nun 67.vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu …… İcra müdürlüğünün 2016/13644 esas sayılı icra takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde, dosyamız davacısı tarafından dosyamız davalısı aleyhine muhtelif tarih ve bedelli fatura alacağı açıklaması ile 100.315.65 TL asıl alacak, 3.002.30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 103.317,95 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süre içerisinde takibe konu edilen alacağın muaccel olmadığı gerekçesi ile borca ve işlemiş faize itiraz edildiği, takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların bildirdiği tüm deliller celbolunarak davacıya ait yasal defter, kayıt ve dayanaklar üzerinde talimat yolu ile dava dosyası ve davalı şirkete ait yasal defter, kayıt ve dayanak belgeleri üzerinde mahkememizce mali bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak kök ve ek raporlar alınmıştır. Mahkememizce alınan raporlar dosyadaki verilere uygun, denetime açık bulunduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasında 10.05.2012 tarihinde hazır edilen “…. Bölgesindeki güvenlik hizmetinin sağlanması” konulu Güvenlik Hizmet Sözleşmesi yapıldığı tarafların kabulündedir.
Davaya dayanak sözleşmenin 2. Maddesinde; ” yüklenici tarafından işverenin ……… inşaat bölgesinde tüm sorumluluk sahaları içinde yasal mevzuata uygun şekilde hertürlü can ve mal güvenliğinin korunması, kötüniyetli ve saldırgan hareketlerin , huzura , cana, mala tecavüzlerin bertaraf edilmesi , caydırılması, görevin ifası için yeterli ekipman ve en üst düzeyde personel ile ön güvenlik tedbirlerinin alınarak, giriş-çıkış -kontrol ve denetimleri, gerekli kayıtların tutulması ve hertürlü güvenliğin (sabotaj, hırsızlık, yangın….) sağlanmasıdır.,”
5.maddesinde ; ” yüklenicinin çalıştıracağı personelin 5188 sayılı Yasa uyarınca özel güvenlik izni ve çalışma izni olması zorunludur.Yüklenicinin sözleşmeye konu işlerde istihdam ettiği personel hiçbir şekilde işverenin istihdam ettiği personel olarak kabul edilemez.Yüklenici (davacı) bu personele karşı yürürlükteki mevzuattan ve sözleşmeden doğan hertürlü hukuki , mali ve cezai sorumluluğun tamamını üstlenmeyi kabul ve taahhüt eder ve hiçbir surette her ne ad altında olursa olsun, işverene (davalıya) rücu edemez. Ancak, işveren herhangi bir sorumluluktan ötürü yüklenici personeline herhangi bir ödeme yapmak zorunda kalırsı, bunu yükleniciye (davacıya) rücu ederek uğradığı hertürlü zarar ile birlikte tahsil ve tazmin etmeye yetkilidir. Güvenlik şirketi , güvenlik personeli olarak çalıştırdığı elemanların iş güvenliğini, kanun ve yönetmelikler doğrultusunda kendisi sağlayacaktır. Mevzuat çerçevesinde gerekli koruyucu malzemeleri temin etmek, belirlenmiş tüm iş güvenliği kurallarına uymak ve iş güvenliği eğitimlerini vermekle yükümlüdür. Cezai ve idari sorumluluk , personelin maruz kalacağı her nev’i iş kazasında hukuki, cezai ve idari olarak tek sorumlu tamamen güvenlik şirketine aittir. ……… nin bu konuda gerek 3.kişilere gerek istihdam eden personele ve gerekse resmi kurumlara karşı hiçbir sorumluluğu olmayacaktır. Yüklenici yürürlükteki mevzuat çerçevesinde her türlü önlemi almak ve düzeni sağlamakla yükümlüdür.”
7. Maddesinde (Vergi ,……ve Mali Konularda sorumluluk) ; ” Yüklenici (davacı) sözleşme konusu işi bizzat istihdam ettiği personeli ile gerçekleştirecektir. Yüklenici görevlendirdiği personele ait her türlü ücret, vergi, ……. primi ile idare ve adli makamlardan, kanun ve yönetmeliklere uyulmamasından dolayı güvenlik şirketi aleyhine tatbik edilecek cezalardan sorumludur. Personelin her türlü ücret, sigorta, vergi ve ilgili yasal mevzuattan doğan tüm haklarını muntazaman ödeyecektir. Yüklenici personelini disiplinli çalıştırmayı , personelin gerek işe alımında ve gerek işine son verilmesinde ilgili yasalar ve hizmet sözleşmesi doğrultusunda hareket etmeyi bu nedenle hertürlü işlem ve ödemeleri zamanında ve eksiksiz yerine getirmeyi, personelinin işverene yönelmesine engel olmayı, aksi taktirde işverenin uğrayacağı hertürlü zararı tazmin edeceğini kabul ve taahhüt eder. Çalıştırılan güvenlik görevlilerinin teknik ve idari disiplin her husustki sorumlulukları güvenlik şirketine aittir. “
13. Maddesinde (Brim fiyat) ; ” Bu sözleşmede konu 15 adet güvenlik personeli için aylık brim işçilik fiatı KDV hariç 1.950.00 TL , sözleşme bedeli ise 15 işçi için KDV hariç aylık 29.250.00 TL olarak tespit edilmiş olup, sözleşmeye istinaden yükleniciye yapılacak olan ödemeler hizmetin aylık ifasını müteakiben düzenlenecek fatura karşılığında yapılacaktır. Sözleşme süresi içinde yasal düzenleme ile asgari ücrete yapılacak artışlar fiatlara (faturaya) yansıtılacaktır. Bunun dışında hiçbir sebeple hiçbir fark alacağı istenemez. İşverenin ödeyeceği aylık ücret , fazla mesai, resmi tatil ücreti vb.her ne isim altında olursa olsun tüm işçilik hakları dahildir. İşverenin ödeme yükümlülüğü, yüklenici tarafından çalıştırılan personelin aylık sigorta prim ve ücretlerinin yüklenici tarafından süresinde ve eksiksiz ödendiğinin işverene tevsik edilmesi koşuluna bağlı olarak ve ibraz edilen fatura onaylandığı taktirde yerine getirilecektir. AKsi taktirde söz konusu koşul yerine getirilinceye kadar işveren (davalı) ödemeleri askıya alma hak ve yetkisine sahiptir. Yüklenici (davacı) işvereninin (davalının) bu yetkisini kabul ve taahhüt eder. ”
hükümlerinin yeraldığı görülmüştür.
Taraflar arasında 10.05.2012 tarihli Güvenlik Sözleşmesi uyarınca davacının yüklenici sıfatıyla, davalını işveren sıfatıyla bir ticari ilişki bulunduğu, bu ilişkinin her iki tarafın yasal defter , kayıt ve dayanak belgelerinde kayıtlı bulanan faturalardan da sabit olduğu anlaşılmakla birlikte, davalının gerek icra takibine sunduğu itiraz dilekçesinde, gerekse davaya karşı verdiği cevap dilekçesinde davacı alacağının muaccel olmadığı yönündeki savunma doğrultusunda uyuşmazlık doğduğu açıktır. Yani davacının davaya konu ettiği alacağı, icra takip tarihi itibariyle davalıdan talep edip edemeyeceği ihtilaflı husustur. Davalı kendisi aleyhine davacının ödemediği işçilik alacaklarından kaynaklı olmak üzere kendisi ve davacı aleyhine İş Mahkemelerinde davalar açıldığını, ayrıca ….. Başkanlığı …….Sosyal Güvenlik İL Müdürlüğü ……….. Sosyal Güvenlik Merkezinden davacının çalıştırdığı işçiler için yatırmadığı ….. Prim borçlarından kaynaklı alacağın tahsili için haciz bildiriminin geldiğini ileri sürmüştür.
Delil mahiyetinde sunulan ……….Başkanlığı ……Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü…… Sosyal Güvenlik merkezinin 29.01.2016 tarihli haciz bildirisi başlıklı davalıya yönelik yazılmış yazı örneğinin sunulduğu, yazıdan ; davacı şirketin borçlu şirket olarak gösterilmek suretiyle sigorta primleri vb.olmak üzere 6183 sayılı Yasa uyarınca ödenmeyen borçların tahsili için icra takibine geçildiği ve bu takibe göre davalının uhdesinde bulunan davacı alacağına haciz konulduğunun bildirildiği tespit edilmiştir.Davalı tarafça davacıya gönderilen 05.02.2016 tarihli yazı ile; ” Sözleşmemizin fesih maddesinde de açıkça belirtildiği üzere firmanızın sözleşmeden doğan yükümlülüklerini , sözleşme amacına ve sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediği, sözleşmeyi kısmen veya tamamen ihlal ettiği durumlarda sözleşmeyi tek taraflı olarak ve derhal feshetme hakkımız bulunmaktadır. Çalışmalarınız süresince özellikle personel maaş ödemeleri ve .. Ödemelerinin tarafınızca aksatılması fesih için temel nedeniniz olup, 29.01.2016 tarihli firmamız ile ilgili ……. Haciz bildirisi de ekte sunulmuştur. Bu vesile ile, ……… Ödemenizi yapıp tarafımıza borcunuz olmadığına dair yazıyı ulaştırmanızı aksi taktirde ödemelerinizin ….e yapılacağını bilgilerinize sunarız.” bildirilerek sözleşmenin feshedildiği görülmüştür.
Yine delil mahiyetinde bildirilen ve davacı tarafça da itiraz edilmeyen Trabzon ……İş Mahkemesinin 2016/93 esas, Trabzon ……. İş Mahkemesinin 2016/187 esas sayılı (15.02.2018 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verilmek suretiyle sonuçlandığı ) dava dosyalarında sözleşme kapsamında çalışan işçiler tarafından davacı ve davalı şirket aleyhine işçilik alacaklarından kaynaklı, ……. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/17 esas sayılı dava dosyasında da …. tarafından taraf şirketler aleyhine alacak davası açıldığı uyap sisteminden yapılan sorgulamada ve davalı tarafça sunulan delillerden (Trabzon …… İş mahkemesinin 2016/187 esas 2018/75 karar sayılı 15.02.2018 tarihli gerekçeli karar örneği) tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda , dosya kapsamındaki delillere, alınan bilirkişi raporlarına göre; …… Hizmeti Sözleşmesi uyarınca davacının davalıya düzenlediği faturalardan kaynaklı bir alacağı bulunduğu sabit olmakla birlikte, takip ve dava tarihi itibariyle sözleşmenin 13. Maddesinde yer alan ; ” işverenin ödeme yükümlülüğü , yüklenici tarafından çalıştırılan personelin aylık sigorta prim ve ücretlerinin yüklenici tarafından süresinde ve eksiksiz ödendiğinin işverene tevsik edilmesi koşuluna bağlı olarak ve ibraz edilen fatura onaylandığı taktirde yerine getirilecektir. Aksi taktirde söz konusu koşul yerine getirilinceye kadar işveren ödemeleri askıya alma hak ve yetkisine sahiptir” hükmü uyarınca davacının sözleşme kapsamında çalıştırdığı işçiler yönünden halen ödenmeyen işçi alacaklarının ve ……… yönelik prim borcunun bulunduğu , bu yönde de dava ve icra takibinin devam ettiği, ….. yönünden bir borç yapılandırma mevcut ise de, bunun borcun tamamen ödendiği anlamına gelmeyeceği, dolayısıyla davacının sözleşme uyarınca hakettiği alacağını davalıdan tahsil edebilmesi için sözleşmenin 13. Maddesinde yazılı koşulların gerek icra takip tarihi gerekse dava tarihi itibariyle henüz oluşmadığı anlaşıldığından, davanın aşağıdaki şekilde reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 170,78 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 134,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya yada ahzu kabza vekiline iadesine,
3-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ……… uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Yapılan yargılama giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ve talep edilmesi halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .